tag:blogger.com,1999:blog-51105508915098456042024-03-12T17:20:03.570-07:00bulmacacanavarhttp://www.blogger.com/profile/15250815180640228494noreply@blogger.comBlogger2125truetag:blogger.com,1999:blog-5110550891509845604.post-31503353200226399312009-10-29T19:24:00.000-07:002009-10-29T19:27:07.146-07:00<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0dV_H-ICjxI68iOQ3z7dEv0Djs_z6GImmjPeOHo_DkYc2K8sotVcuq8489PxYoUo0A199fhmYmJytZqeYhzntdTpHLzMrS8AZH79IGEMxb6r8io9zBe71XsEKXl_VNkcNM-Y95RvzhzAD/s1600-h/89.jpg"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 226px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0dV_H-ICjxI68iOQ3z7dEv0Djs_z6GImmjPeOHo_DkYc2K8sotVcuq8489PxYoUo0A199fhmYmJytZqeYhzntdTpHLzMrS8AZH79IGEMxb6r8io9zBe71XsEKXl_VNkcNM-Y95RvzhzAD/s320/89.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5398213900291533730" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmJ1N1g4V-acNj4uIQmu9vZaIZ3rVXdSFyBuIgmlsKhqv7KSOsh16ikV0nm9DaqmIeneFTBTqw-br-4Z1rra3Dhz43PHeaDJlUfYz-BsEQJ4ZIE4Bhibdb3MCrRDXdSdvftPSIpct0B5gk/s1600-h/90.jpg"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 226px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmJ1N1g4V-acNj4uIQmu9vZaIZ3rVXdSFyBuIgmlsKhqv7KSOsh16ikV0nm9DaqmIeneFTBTqw-br-4Z1rra3Dhz43PHeaDJlUfYz-BsEQJ4ZIE4Bhibdb3MCrRDXdSdvftPSIpct0B5gk/s320/90.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5398213894487491618" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0W5HgH7m-oYyoVq9Uy2iJYJVozUxQiN-r4a-c1qrLnYqns_HJDkJXKbYhLGVrzNGPJTzVWCDr-Rz-ubJKZ4JYQAWB6AOTP1OQTuBAeHxSn4URmYiiI6-XbJ979LirCOneJerHRgQcZ_N0/s1600-h/91.jpg"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;width: 226px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0W5HgH7m-oYyoVq9Uy2iJYJVozUxQiN-r4a-c1qrLnYqns_HJDkJXKbYhLGVrzNGPJTzVWCDr-Rz-ubJKZ4JYQAWB6AOTP1OQTuBAeHxSn4URmYiiI6-XbJ979LirCOneJerHRgQcZ_N0/s320/91.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5398213888016480866" /></a>canavarhttp://www.blogger.com/profile/15250815180640228494noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5110550891509845604.post-19840379929971520582009-09-24T14:29:00.000-07:002009-09-24T14:35:56.735-07:00bulmaca sözlüğüAbbas Sayar’ın bir romanı-YILKIATI<br />ABD Basketbol Ligi-NBA<br />ABD başkanı-OBAMA<br />ABD’de bir eyalet-ALABAMA-ALASKA-OREGON-UTAH<br />ABD’de bir kent-DALLAS-OMAHA<br />ABD’de,boşanmanın kolay oluşuyla ünlü kent-RENO<br />ABD’de,plajlarıyla ünlü bir kent-MİAMİ<br />ABD’de yayımlanan ünlü mizah dergisi-MAD<br />ABD’ye komşu bir ülke-KANADA<br />Abdest alırken ağzı çalkalama-MAZKAZA<br />ABD’li yazar-NORMANMAİLER<br />ABD Merkezi Haberalma Örgütü-CIA<br />ABD Merkez Bankası-FED<br />ABD’nin bir eyaleti-ARİZONA-UTAH<br />ABD’nin tüm insanlı uzay uçuşlarının gerçekleştiği,Florida’daki merkez-CAPECANAVERAL<br />ABD Profesyonel Basketbol Ligi-NBA<br />ABD Uzay Dairesi-NASA<br />ABD yapımı bir savaş uçağı tipi-DAKOTA<br />Abuhava-İKLİM<br />Acelecilik-TELAŞ<br />“Acele,ivedi” anlamında yerel sözcük-ALADI<br />Acele,tez-İVEDİ<br />Acı badem ağacı-EREZ<br />Acıbadem ya da kayısı çekirdeği aromalı İtalyan likörü-AMARETTO<br />Acı belirten sözcük-VAY<br />“Acıçaça” da denilen bir balık-PAPALİNA<br />Acıklı-ELİM<br />Acıma-MERHAMET<br />Acıma anlatan bir sözcük-VAH<br />Acıma anlatan sözcük-VAH<br />Acımasızca-ZALİMANE<br />Acımtırak bir içki-AMER<br />Acınma,yerinme-ESEF<br />Acı,üzüntü-ELEM-KEDER<br />Acı,üzüntü,dert,keder-ELEM<br />Acı verici-ELİM<br />Acil kurtarma timi-AKUT<br />Açı-ZAVİYE<br />Açık-ALENİ<br />Açık alanlardan ve kalabalık yerlerden aşırı derecede korkma-AGORAFOBİ<br />Açıkça,saklamadan-AŞİKARE<br />Açık deniz-ENGİN<br />Açık deniz,engin-ALARGA<br />Açık duran elin baş parmağı ile işaret parmağı arasındaki uzaklık-SERE<br />Açıkgöz-UYANIK<br />Açık,herkesin içinde yapılan-ALENİ<br />Açık kestane renginde olan-KONUR<br />Açıklamalar-İZAHAT<br />Açıklanamayan ya da çözülemeyen şey-GİZEM<br />Açık leylak rengi-LİLA<br />Açıklık-ALENİYET<br />Açık olma durum,açıklık-ALENİYET<br />Açık oturum-PANEL<br />Açık pokere verilen bir başka ad-DUGUDUK<br />Açık samanrengi-KREM<br />Açık seçik olan,anlaşılmaz yanı bulunmayan-NET<br />Açıktaki bir duvarı hava koşullarından korumak için üstüne konan örgü öğesi-HARPUŞTA<br />“Açıktan geç,yaklaşma” anlamında denizcilik terimi-ALARGA<br />“Açıktan geç,yaklaşma” anlamında kullanılan denizcilik terimi-ALARGA<br />Açık turuncu renk-KAZAYAĞI<br />Açık yeşil renkli,mayhoş ve kokulu bir elma cinsi-RENET<br />Açık yeşil ve pembe renkli bir süs taşı-YEŞİM<br />Açılmış bir deliği işlemek,genişletmek ve temizlemek için kullanılan kesici çelik kalem-RAYBA<br />Açınmasını sağlamak-AÇINDIRMAK<br />Açı ölçmede kullanılan döner hareketli cetvel-ALİDAT<br />Aç karşıtı-TOK<br />Ad-İSİM<br />Adak-NEZİR<br />Adale-KAS<br />Adalet-HAK-TÜRE<br />Adaletli-ADİL<br />Adam-BAY<br />“Adam,herif” anlamında argo sözcük-LAVUK<br />Adamo’nun ünlü şarkısı-HERYERDEKARVAR<br />Adana’nın bir ilçesi-ALADAĞ-FEKE-KADİRLİ<br />Adana’nın Kozan ilçesinde,MÖ 3. yüzyıla tarihlenen ünlü kale-KARASİS<br />Adapazarı Ovası’na verilen bir başka ad-AKOVA<br />Ad belirtilerek yapılan-NOMİNAL<br />Âdem ile Havva’nın üçüncü oğlu-ŞİT<br />Adet-TANE<br />Adet,sayı-TANE<br />Adı anılmamak-ESAMİSİOKUNMAMAK<br />Adı hemen akla gelmeyen küçük ve değersiz şeyleri belirtmekte kullanılan sözcük-ZAMKİNOS<br />Adı hemen akla gelmeyen ufak ve değersiz bir şeyi anlatmakta kullanılan sözcük-ZAMAZİNGO<br />Adı “hovarda” sözcüğüyle eşanlamlı hale gelmiş İtalyan serüvenci-CASANOVA<br />Adıl-ZAMİR<br />Adım aralığı-FULE<br />Adın durum eklerinden biri-DE<br />“…. adın kalleş olsun”(Enver Gökçe)-ÖLÜM<br />Adıyaman’ın bir ilçesi-BESNİ-GÖLBAŞI-TUT<br />Adıyaman ilinde,Roma döneminden kalma ünlü köprü-CENDERE<br />Adıyaman ilinde,üzerinde Kommagene krallığı dönemine ait dev anıtlar bulunan ve “ulusal park” kapsamına alınan dağ-NEMRUT<br />Ad kavmi hükümdarı Şeddad tarafından cennete benzetilerek yaptırılan efsanevi bahçe-İREM<br />Adları aynı olanlar-ADAŞ<br />Adları aynı olanlardan her biri-ADAŞ<br />Adları sıfat yapan bir yapım eki-Lİ<br />Ad,ün-NAM<br />Ad ya da numara çekilerek oynanan şans oyunlarının genel adı-LOTARYA<br />Aferin-BRAVO<br />Afganistan başkenti-KABİL<br />Afrika’da bir ağaç-AKO-OKUME<br />Afrika’da bir ırmak-NİL<br />Afrika’da bir ülke-ÇAD-FAS-GANA-GİNE-KAMERUN-MALAVİ-MALİ-RUANDA-SOMALİ-TUNUS<br />Afrika’da yaşayan,bacakları beyaz çizgili bir hayvan-OKAPİ<br />Afrika’da yaşayan bir antilop-GNU-İMPALA-ORİBİ-UREBİ<br />Afrika’da yaşayan,çevik ve narin yapılı bir antilop-ORİBİ<br />Afrika’da yetişen ve odunu mobilyacılıkta kullanılan bir ağaç-NAGA<br />Afrika kökenli öldürücü bir virüs-EBOLA<br />Afrika’nın doğusunda toplu olarak yapılan yabanıl hayvan avı-SAFARİ<br />Afrika’nın en yüksek dağı Kilimanjaro’nun yerli dillerdeki adı-UHURU<br />Afrika’nın en yüksek dağı Kilimanjaro’nun,yerli dillerde “özgürlük” anlamına gelen adı-UHURU<br />Afrika’nın güney ucundaki burnun adı-ÜMİT<br />Afrika’ya özgü,ağaçtan yapılma ve silindir biçiminde bir el davulu-NGOMA<br />Afrika yerlilerinin derme çatma kulübesi-APATAM<br />Afrika zebrası-DAV<br />Afrika zencilerinin çalı çırpıdan yaptıkları çardak gibi barınak-APATAM<br />Afyonharahisar’ın bir ilçesi-BAYAT-DİNAR<br />Afyonkarahisar’ın Sultandağı ilçesine bağlı,özellikle kiraz üretimiyle tanınmış belde-DEREÇİNE<br />Afyonkarahisar ilçesi-DİNAR<br />Afyonkarahisar ilinde bir göl-EBER<br />Afyonkarahisar ilinde bir kaplıca-GAZLIGÖL<br />Afyonkarahisar yöresine özgü bir halk oyunu-FADİK<br />Afyon’un bir ilçesi-DİNAR<br />Ağabey-AKA-EDE<br />Ağabey(kısa)-ABİ<br />Ağacın kimyasal yöntemle boyanmasında,ilk boya gereci olarak kullanılan renksiz ve billursu cisim-PİREKATEŞİN<br />Ağacın kuvvetli ve düz sürgünü-ŞİMAL<br />Ağaç dikmek için açılan çukur-EMEN<br />Ağaç gemilerin talimarın üst ucundaki kıvrım-KEMANE<br />Ağaç işleri ustası-MARANGOZ<br />Ağaçlarda mantarların oluşturduğu bir tür çürüme başlangıcı-ARDAK<br />Ağaçlıklı yol-ALE<br />Ağaç oymaya yarar kesici araç-İVGİ<br />Ağaçtan yapılmış top-TOMAK<br />Ağaç testi-BODUÇ<br />Ağırbaşlılık-VAKAR<br />Ağır bir yükü kaldırmak için kullanılan araç-KRİKO<br />Ağır kokulu bir gaz-OZON<br />Ağırlama-İZAZ<br />Ağırlama,bir şeyi armağan olarak verme-İKRAM<br />Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli-ETALON<br />Ağırlık yitimi-FİRE<br />Ağır ritimli bir İspanyol dansı-BOLERO<br />Ağır Roman’daki ünlü sokak-KOLERA<br />Ağır ve feryatlı türkülerde uygulanan bir halk ezgisi-TATYAN<br />Ağır ve genellikle ölümle sonuçlanan kanamalı ve ateşli bir hastalığa yol açan virüs-EBOLA<br />Ağız boşluğunun tavanı-DAMAK<br />Ağızda güç eriyen bir cins şeker-AKİDE<br />Ağızda güç eriyen bir şeker cinsi-AKİDE<br />Ağlatı-TRAJEDİ-<br />Ağlayan,inleyen-ZAR<br />Ağrı kesimi-ANALJEZİ<br />Ağrı’nın bir ilçesi-DİYADİN<br />Ağrı,sızı-ACI<br />Ağrı ve şişlerle ortaya çıkan bir hastalık-GUT<br />Ağ şeklindeki örgü-FİLE<br />Ağ yatak-HAMAK<br />Ağzı geniş tek kulplu su kabı-KANATA<br />Ağzı geniş,yayvan ve büyükçe su kabı-BADYA<br />Ağzına kadar dolu-TEPELEME<br />Ağzın tavanı-DAMAK<br />Ağzı yayvan toprak kap-DAĞAR<br />A.H.Çelebi şiir kitabı-HE<br />Ahırdaki gübreyi dışarı atmak için kullanılan pencere-TEMEK<br />Ahize,reseptör-ALMAÇ<br />Ahlak-AKTÖRE<br />Ahlak dışı-AMORAL<br />Ahlaksal-ETİK<br />Ahmak-APTAL<br />Ahmaklık-HAMAKAT<br />Ahmet Adnan Saygun’un bir oratoryosu-YUNUSEMRE<br />Ahmet Haşim’in bir şiir kitabı-PİYALE<br />Ahmet Rasim’in,çocukluk ve okul anılarını içeren yapıtı-FALAKA<br />AIDS virüsünü saptamakta kullanılan test-ELİZA<br />Aids testi-ELİZA<br />Aile içi yasak ilişki-ENSEST<br />Aileyle ilgili olan-AİLEVİ<br />Ajanda-ANDAÇ<br />Akaçlama-DRENAJ<br />Akaju-MAUN<br />“Akaju” da denilen büyük bir orman ağacı-MAUN<br />Akanyıldız-METEOR<br />“Akarsu krosu” da denilen ve azgın ırmaklarda yapılan spor dalı-RAFTİNG<br />Akarsu yatağı-AKAK-MECRA<br />Akaryakıt ve sıvıları taşımakta kullanılan,silindir biçimli metal kap-GALON<br />Akciğer-RİE<br />Akciğerleri dinlerken hekimin duyduğu patolojik ses-RAL<br />“Akdeniz anemisi” de denilen kansızlık hastalığı-TALASEMİ<br />“Akdeniz anemisi” denilen kansızlık hastalığı-TALASEMİ<br />Akdeniz Bölgesi’nde bir akarsu-ALARA-ALATA-LAMAS<br />Akdeniz Bölgesi’nde de yetiştirilen ve patatese benzer yumruları yiyecek olarak kullanılan bir bitki-GÖLEVEZ<br />Akdeniz Bölgesi’nde,Seyhan Irmağı’nın en önemli kolu olan akarsu-ZAMANTI<br />Akdeniz Bölgesi’nde yetişen kokulu bir çalı-ZUFAOTU<br />Akdeniz’de bir ada-İF<br />Akdeniz’de bir boğaz-CEBELİTARIK<br />Akdeniz’de bir Fransız adası-İF<br />Akdeniz’de,İspanya’ya ait turistik adalar-BALEAR<br />Akdeniz’de sürgün adası-İF<br />Akdeniz’de yaşayan bir balık-HANİ<br />Akdenize özgü bodur bitki örtüsü-MAKİ<br />Akdeniz kıyılarında çok yaygın olan bir karides cinsi-NİKA<br />Akdeniz ve Ege yörelerinde yetişen,tohumları çok zehirli bir ağaççık-ZİVİRCİK<br />Akdeniz yöresine özgü bitki topluluğu-MAKİ<br />Ak doğan-ŞAHBAZ<br />Akıcılık-SELASET<br />Akıcı,sıvı-AKAR-LİKİT<br />Akıl-US<br />Akılda kalan,güzel ve derin anlamlı dizelere verilen ad-BERCESTE<br />Akıllı-AKİL<br />Akılsız,budala-ALIK<br />Akım şiddeti birimi kiloamperin kısa yazılışı-KA<br />Akım şiddeti birimi kiloamperin simgesi-KA<br />Akımtoplar-AKÜ<br />Akıtma-İSALE<br />Akira Kurosava’nın bir filmi-KAGEMUŞA-RAN-YEDİSAMURAY<br />Akla geldiği gibi,düşünmeden söylenmiş söz-ZUDENDAZ<br />Akla ve gerçeğe aykırı-ABES<br />Akla ve sağduyuya aykırı olan-ABES<br />Akli-USSAL<br />“Akparmak” da denilen,şaraplık bir üzüm cinsi-DÖKÜLGEN<br />“Akrep ve örümcek,semender ve şahin …… ……. taş topluyorlardı.”(Enis Batur)-EBABİLKUŞLARI<br />“Ak sakallı pir …./Bilemez hali nice/Emek vermesin hacca/Bir gönül yıkar ise”(Yunus Emre)-KOCA<br />Aksaklık,bozukluk-ARIZA<br />Aksama,bozukluk-ARIZA<br />Aksaray ilinde bir kaplıca-ZİGA<br />Aksaray iline özgü,kıyma ve soğanla yapılan bir yemek-SOĞANLAMA<br />“akşamlar bir ….. gibi biterdi”(Attilâ İlhan)-ROMAN<br />Aktinyum elementinin simgesi-AC<br />Aktinyum simgesi-AC<br />Aktinyumun simgesi-AC<br />Aktör-ALPKIRŞAN-ARDAKURAL-BİROLÜNEL-BRADPİTT-BULUTARAS-BURAKSERGEN-BÜLENTPOLAT-EDHARRİS-EDİZHUN-GÜRGENÖZ-HAKANURAL-HAKANYILMAZ-HALİTERGENÇ-JETLİ-KADİRÇÖPDEMİR-LEVENTÜLGEN-METİNSEREZLİ-MUSTAFAALABORA-MÜNİRÖZKUL-OKANYALABIK-ÖZGÜRÇEVİK-RANACABBAR-SÜLEYMANTURAN-ŞEMSİİNKAYA-TARIKAKAN-VEYSELDİKER<br />Aktris-ARZUYANARDAĞ-AYDAAKSEL-BERENSAAT-BURCUKARA-DEMETEVGAR-DİANEKEATON-ECEUSLU-EVRİMAKIN-GÖKSELKORTAY-ITIRESEN-İPEKTUZCUOĞLU-JANSETPAÇAL-MEGRYAN-MELİSASÖZEN-MONİCABELLUCCİ-NAZELMAS-NEDRETGÜVENÇ-NEVRASEREZLİ-NİLGÜNBELGÜN-NURGÜLYEŞİLÇAY-PENELOPECRUZ-RENERUSSO-ROJDADEMİRER-RUHSARÖCAL-SELDAALKOR-SERAYSEVER-SİNEMÖZTUFAN-ŞAHNAZÇAKIRALP-TUBAÜNSAL<br />Aktris,şarkıcı-ZUHALOLCAY<br />Akümülatör-AKÜ<br />Akvarel-SULUBOYA<br />Alaca,iki renkli-YANAL<br />Alaca karanlık-TAN<br />Alacak,borç-TAKANAK<br />“Ala gözlü benli ……/Koma beni el yerine”(Karacaoğlan)-DİLBER<br />Alaimisema-EBEKUŞAĞI<br />Alakok-RAFADAN<br />Alan ölçüsü birimi hektarın kısa yazılışı-HA<br />Alan Parker tarafından filme de aktarılan ünlü bir müzikal-EVİTA<br />Alan Parker tarafından sinemaya da aktarılmış ünlü bir müzikal-EVİTA<br />Alan Paton’un bir romanı-AĞLASEVGİLİYURDUM<br />Alanya ilçesi yakınlarında bir çay ve mağaranın ortak adı-DİM<br />Alanya’nın eski adı-ALAİYE<br />Alaska’da bir takımada-ALEUT<br />Alaska’ya yakın takımada-ALEUT<br />Alay-SARAKA<br />Alay,istihza-SARAKA<br />Alaz-ALEV<br />Albay-MİRALAY<br />Albüm-RESİMLİK<br />Alçak enlemlerde esen düzenli rüzgâr-ALİZE<br />Alçakgönüllü-HAŞİ<br />Alçakgönüllülük-TEVAZU<br />Aldatma-İHANET<br />Aldatma işi,hile-AL<br />Aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen söz,kıtır-YALAN<br />Alev-ALAZ<br />Alevi-Bektaşi inançlarını dile getiren bir şiir türü-NEFES<br />Alevi-Bektaşi inançlarını dile getiren şiir türü-DEME<br />Alevi-Bektaşi şairlerinin tarikat konularını dile getirdikleri şiir türü-NEFES<br />Alevi-Bektaşi şairlerinin tarikat konularını dile getirdikleri şiir türüne verilen ad-NEFES<br />Alevi-Bektaşi şairlerinin tarikatlarıyla ilgili şiirlerine verilen ad-DEME<br />Alevi-Bektaşi törenlerine verilen ad-CEM<br />Alfabetik-ABECESEL<br />Alfred Hitchcock filmi-İP<br />Alfred Hitchcock’un tanınmış bir filmi-VERTİGO<br />Algılanan nesnelerin temel niteliği-UZAM<br />Alıcının kendi işini kendi gördüğü dükkân-MARKET<br />Alıcı,reseptör-AHİZE<br />Alıcı ve satıcıların fiyatları tek başlarına etkileyemeyecek kadar çok sayıda oldukları piyasa sistemi-ATOMİSİTE<br />Alım satım işleri-TİCARET<br />Alınan bir şeyle birlikte parasız verilen şey-CABA<br />Alıntı,iktibas-ALMA<br />Alın ya da boynuzla vuruş-TOS<br />Alın yazısı-TAKSİRAT<br />Alışılmış olan,normal-OLAĞAN<br />Alışılmış olan,yenilik getirmeyen-KLASİK<br />Alışkanlık,huy-İTİYAT<br />Alışverişte durgunluk-KESAT<br />Alkollü bir içki-ROM<br />Alüminyum simgesi-AL<br />Alüminyumun simgesi-AL<br />Ali Özgentürk filmi-AT<br />Ali Özgentürk’ün bir filmi-AT-BALALAYKA<br />Ali Özgentürk’ün filmi-AT<br />Alkan-PARAFİN<br />Alkol-ETANOL<br />Alkol kökü-ALKİL<br />Alkollü bir içki-CİN<br />Alkolsüz içecek,meşrubat-İÇİT<br />Allah kabul etsin anlamında bir ünlem-AMİN<br />Almanca 1-EİN<br />Almanca evet-JA<br />Alman faşisti-NAZİ<br />“Alman gümüşü” de denilen bakır,çinko ve nikel alaşımı-MAYŞOR<br />Almanya’da bir eyalet-HESSEN<br />Almanya’da bir kent-MÜNİH-ULM<br />Almanya’da bir sanayi bölgesi-RUHR<br />Almanya’da ve İtalya’da resim müzelerine verilen ad-PİNAKOTEK<br />Almanya’nın Saksonya eyaletinde bir kent-LEİPZİG<br />Alosa da denilen pullu bir balık-TİRSİ<br />Al Pacino’nun bir filmi-YARALIYÜZ<br />Alpler’de yaşayan küçük bir kızın serüvenlerini anlatan çocuk romanı-HEİDİ<br />Alp,yiğit-KAHRAMAN<br />Alt,aşağı-ZİR<br />Alt dudağın hemen altında çıkan sakal-BAMTELİ<br />Alternatif akım üreteci-DİNAMO<br />Alternatif,şık-SEÇENEK<br />Alt gagasında deriden bir kesesi olan iri kuş,kaşıkçı kuşu-PELİKAN<br />6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya atom bombası atan ABD uçağının adı-ENOLAGAY<br />Altı aylığa kadar körpe yaban domuzu-FESEK<br />Altı düz ırmak taşıtı-PELEME<br />Altı düz ve küçük bir gezinti vapuru-MUŞ<br />Altı düz,yelkenli tekne-ŞARPİ<br />Altın-ZER<br />Altından sopa gösterilir-ABA<br />Altın elementinin simgesi-AU<br />Altının saflık derecesi-AYAR<br />Altının simgesi-AU<br />Altınkökü-İPEKA<br />“Altınkökü” de denilen kusturucu bir kök-İPEKA<br />Altın rengi-DORE<br />“Altın tabakta … var/Oğlan anama yalvar”(Türkü)-YAL<br />Altın ve gümüş eritilen kalıbın içine konmuş çerçeve-İLİCE<br />Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş-DİBA<br />Altın yaprak-VARAK-VARAKA<br />Altı ya da sekiz çift kürekle çekilen bir tür kayık-KANCABAŞ<br />Altkurul,encümen-KOMİTE<br />Alt,madun-AST<br />Altmış dakikalık zaman dilimi-SAAT<br />Alüminyum,bakır ve magnezyum katılmış çinko alaşımlarına verilen ad-ZAMAK<br />Alüvyon-LIĞ<br />Alyuvar-ERİTROSİT<br />Amaç-EREK-GAYE<br />Amaçlanan sonuç-GÜDEK<br />Amaç,maksat-EREK<br />Amasya’nın Taşova ilçesinde,doğal güzelliğiyle tanınmış göl-BORABAY<br />Ameliyatı ya da tedaviyi gerektiren hastalıklara ilgilenen hekimlik kolu-HARİCİYE<br />Amerika’da yaşayan bir cins papağan-AMAZON<br />Amerika’da yaşayan bir cins yaban öküzü-BİZON<br />Amerika’da yaşayan bir papağan cinsi-AMAZON<br />Amerika’da yaşayan ve yavrularını sırtında taşıyan keseli sıçan-SARİG<br />Amerika’da yaşayan yırtıcı bir hayvan-PUMA<br />Amerika elmasından çıkan zamk-LAK<br />Amerikan Devletleri Örgütü-OAS<br />Amerika’nın tropikal bölgelerinde yaşayan bir tür kertenkele-İGUANA<br />Amerika’nın tropik ormanlarında yaşayan bir maymun-TAMARİN<br />Amerikan menşeli olup ülkemizde geliştirilerek üretilen bir pamuk türü-AKALA<br />“Amerikan orgu” da denilen klavyeli bir çalgı-MELODYUM<br />Amirce-AMİRANE<br />Amme-KAMU<br />Anadolu Ajansı-AA<br />Anadolu’da kurulmuş eski bir uygarlık-ETİ<br />Anadolu’da kurulmuş eski uygarlık-ETİ<br />Anadolu’dan Yunanistan’a göç eden Rumların oluşturduğu müzik türü-REMBETİKO<br />Anadolu halklarının en eski ana tanrıçası-MA<br />Anadolu’nun bazı yörelerinde,geceleri insanların üstüne çöküp korkuttuğuna inanılan düşsel yaratık-KARAKURA<br />Anadolu’nun batı yörelerinde tohuma verilen ad-BİDER<br />Anadolu’nun birçok yöresinde kukla oyununa verilen ad-KORÇAK<br />Anadolu’nun kimi yörelerinde içkili,çalgılı ve kadınlı eğlentilere verilen ad-OTURAK<br />Anadolu Selçukluları döneminde ortaya çıkan esnaf örgütü-AHİLİK<br />Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları dolaşık süsleme-RUMİ<br />Anahtar-AÇAR<br />Anakara-KITA<br />Anamalcılık-SERMAYECİLİK<br />Ana musluk-VANA<br />Anane-GELENEK<br />(anatomi)Çeper-ZAR<br />“Ana” yazarı-GORKİ<br />Ana yurt-ANAVATAN<br />“Ancak bugün anlıyoruz ki Mithat Paşa’dan beri o kırk yıllık davada beyhude …….. ….. çekmişiz.” (Yahya Kemal Beyatlı)-AKINTIYAKÜREK<br />Ancak,bununla beraber-AMMAVELAKİN<br />Andaç-AJANDA<br />Andy Warhol’un keşfettiği müzik sanatçısı-LOUREED<br />Anemon-MANİSALALESİ<br />Angola başkenti-LUANDA<br />Angola’nın başkenti-LUANDA<br />Anı-HATIRA<br />Anılar,hatırat-ANDAÇ<br />“Anılar ve Düşünceler” adlı bir kitap da yayımlayan,SHP ve CHP’nin eski Genel Başkanı-ERDALİNÖNÜ<br />Anında,şipşak-ALAMİNÜT<br />Anıt-ABİDE<br />Anıtkabir-MOZOLE<br />Anıtkabir’in bulunduğu tepenin eski adı-RASATTEPE<br />Anıtkabir’in mimarı-EMİNONAT<br />Ani gelişen tehlikeli olay-BADİRE<br />Ankara’daki özel bir tiyatronun kısa yazılışı-AST<br />Ankara kentini oluşturan ilçelerden biri-MAMAK<br />Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bir kaplıca-KAPULLU<br />Ankara’nın Beypazarı ilçesinde çıkan bir maden suyu-KARAKOCA<br />Ankara’nın Beypazarı ilçesinde çıkarılan madensuyu-KARAKOCA<br />Ankara’nın bir ilçesi-AYAŞ-ELMADAĞ-GÖLBAŞI<br />Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde,sarkıt ve dikitleriyle ünlü mağara-TULUNTAŞ<br />Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bir kaplıca-SEY<br />Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde,”ulusal park” kapsamına alınmış orman alanı-SOĞUKSU<br />Ankara’nın Sincan ilçesinde arkeolojik bir vadi-ZİR<br />Ankara yöresine özgü bir halk oyunu-MİSKET<br />Ankara yöresine özgü bir tür pufböreği-KAHA<br />Anket-SORMACA<br />Anlak-ZEKA<br />Anlam-MANA-MEAL<br />Anlama-İDRAK<br />Anlamlı-MANİDAR<br />Anlaşılması,çözülmesi ya da içinden çıkılması güç olan-ÇAPRAŞIK<br />Anlaşma,uyuşma-İTİLAF<br />Anlatım-İFADE<br />Anlatımda akıcılık-SELASET<br />Anlayış,anlama yeteneği-İZAN<br />Anlayış,sezgi,zeka-SEZA<br />Anma,hatırlama-YAD<br />Anma,söyleme,sözünü etme-ZİKİR<br />Anna Kavan’ın bir yapıtı-UYKUTANRISININEVİ<br />Anna Vissi şarkısı-ELENİ<br />Anne-VALİDE<br />Anne Bronte’nin bir romanı-AGNESEREY<br />Annenin erkek kardeşi-DAYI<br />Ansızın gelen felâket-MUSİBET<br />Ansızın ve güçlü-LARP<br />Antalya’da bir belde-SİDE<br />Antalya’da bir çay-ALARA<br />Antalya’da bir plaj-LARA<br />Antalya’da bir şelale-DÜDEN<br />Antalya ilçesi-AKSEKİ<br />Antalya ilinde bir çay ve baraj-ALAKIR<br />Antalya ilinde,saray benzeri otelleriyle tanınmış turistik bir yöre-KUNDU<br />Antalya ilinde,ünlü bir arkeolojik mağara-KARAİN<br />Antalya(kısa)-ANL<br />Antalya’nın Akseki ilçesinde bir mağara-ASAR<br />Antalya’nın Alanya ilçesinde bir mağara-GAVURİNİ<br />Antalya’nın Alanya ilçesine bağlı turistik bir belde-KONAKLI<br />Antalya’nın bir ilçesi-AKSEKİ-ALANYA-DEMRE-FİNİKE<br />Antalya’nın bir plajı-LARA<br />Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde antik bir kent-SELİNUS<br />Antalya’nın Lara bölgesinde,147 kuş türünü barındıran bir göl-YAMANSAZ<br />Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı,arkeolojik ve turistik bir belde-SİDE<br />Antalya’nın Serik ilçesine bağlı turistik bir belde-BELEK<br />Antalya yakınlarında ünlü bir arkeolojik mağara-KARAİN<br />Antalya’ya özgü,tahinle yapılan bir yiyecek-HİBEŞ<br />Antalya yöresine özgü,mısır ununa tahin ve şeker karıştırılarak yapılan bir tatlı-BARATA<br />Antibiyotik bir ilaç-TERAMİSİN<br />Antil Adaları’nda,özellikle Haiti’de yaşayan karaderililerin dini-VUDU<br />Antil Adaları’nda yetişen çok zehirli bir ağaç-MANCELİNA<br />Antil Denizi’nde bir ada-devlet-GRENADA<br />Antimonun simgesi-SB<br />Antlaşma-AHİT-PAKT<br />Anton Çehov’un bir oyunu-ÜÇKIZKARDEŞ<br />Anton Çehov’un ilk oyunu-İVANOV<br />Antrakt-ARA<br />Antrenman-İDMAN<br />A.Özgentürk filmi-AT<br />Apansız-ANİ-ANİDEN<br />Apartman topluluğu-SİTE<br />Aperitif-AÇAR<br />Apollo tipi küçük gezegen-İKAR<br />“Aptal,bön” anlamında argo sözcük-AVAL-KEK<br />Aptalca davranan,zekâsı kıvrak olmayan-BUDALA<br />Aptal,salak-SAVAK<br />“Aptal,salak” anlamında argo sözcük-AVAL<br />Aptal,sersem,budala-ŞAVALAK<br />Aptal,şaşkın-SAVAK<br />Araba koşumunda atların boyunlarına geçirilen çember-HAMUT<br />Araba okunun ekseni-İĞ<br />Araba üzerine gerilerek içine saman ya da tahıl doldurulan büyük kıl çavul-GERİ<br />Araba vapuru-FERİBOT<br />Arabistan’da bir dağ-ARAFAT-YASERARAFAT<br />Arabistan meyvesi-HURMA<br />Ara bozma-NİFAK<br />Araç-ALET-VASITA<br />Arak-TER<br />Aralarında dargınlık,küskünlük bulunan-KÜSÜLÜ<br />Aralarında para toplayan bir grup insanın bir dosta verdikleri faizsiz ödünç para-ERANOS<br />Aralıksız-SIK<br />Ara,orta-MEYAN<br />Arap abecesinde bir harf-CİM-ELİF-LAM-VAV<br />Arap abecesiyle yazılan bir yazı türü-CELİ-SÜLÜS<br />Arapça ben-ENE<br />Arapça bir el yazısı biçimi-RIKA<br />Arapçada “ben”-ENE<br />Arapçada çok kullanılan el yazısı biçimi-RIKA<br />Arapça eylem çatısını konu edinen bilim ve kitap-BİNA<br />Arap erkeklerinin kefiyelerinin üzerine bağladıkları çember bağ-AGEL<br />Arap erkeklerinin kefiyelerinin üzerine geçirdikleri kalın çember bağ-AGEL<br />Arap erkeklerinin kullandığı,püsküllü başörtüsü-KEFİYE<br />Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi-RIKA<br />Arap yazısının düz ve köşeli çizgilerden meydana gelen eski bir biçimi-KUFİ<br />Ara,uzaklık-MESAFE<br />Araz-İLİNEK<br />Ardahan’ın bir ilçesi-DAMAL-HANAK<br />Ardahan ilinde bir ılıca ve maden suyu-UR<br />Ardıç ağacının kozalağına verilen ad-EFİN<br />Argoda bit-FİLO<br />Argoda çok çalışan öğrenciye verilen ad-İNEK<br />Argoda dost,metres-AFTOS<br />Argoda esrar-JOİNT-OT<br />Argoda genç ve yakışıklı erkeğe verilen ad-LAÇO<br />Argoda gizli yere verilen ad-ZULA<br />Argoda “hamam” anlamında kullanılan sözcük-TATO<br />Argoda hamama verilen ad-TATO<br />Argoda hazır-APİKO<br />Argoda kaba saba ve görgüsüz kimseye verilen ad-ZONTA<br />Argoda kadınla düşüp kalkmaya başlayan toy erkeğe verilen ad-CİCİMAMA<br />Argoda karnı aç ya da parasız kimse-ZİL<br />Argoda karnı aç ya da parasız kimseye verilen ad-ZİL<br />Argoda kötü,sevimsiz-MADARA<br />Argoda kumar oynanan mekâna verilen ad-BİTİRİM<br />Argoda lira-OSKİ<br />Argoda marka düşkünü züppe kimselere verilen ad-TİKİ<br />Argoda marka düşkünü züppe kimseye verilen ad-TİKİ<br />Argoda “para” anlamında kullanılan sözcük-PAPEL<br />Argoda,yakışıklı-AYNALI<br />(argo)Gösteriş,çalım,caka-AFİ<br />(argo)Metres-AFTOS<br />Arı kovanı-PETEK<br />Arıların kovan deliğini kapatmak için kullandıkları sarı ve yumuşak madde-KİREBOLU<br />Arının bir salgısı-EĞİR<br />Arının kovandaki yarıkları kapatmak için salgıladığı siyah ve koyu sıvı-LEDAN<br />Arının yaptığı-BAL<br />Arının yaptığı tatlı besin maddesi-BAL<br />Arıtılmış-RAFİNE<br />Arıtımevi-RAFİNERİ<br />Arif Damar’ın şiir kitabı-KEDİAKLI<br />Aristo’nun felsefesini yeniden yorumlayarak İslam düşüncesiyle bağdaştırmaya çalışmış en büyük İslam düşünürlerinden biri-FARABİ<br />Aritmetik-HESAP<br />Aritmetikte bir kuvvetin derecesini veren sayı-ÜS<br />Arjantin başkenti-BUENOSAİRES<br />Arjantin’de büyük at sürülerini güdenlere verilen ad-GOŞO<br />Arjantin’in plaka imi-RA<br />Arjantin’in plaka işareti-RA<br />Arjantin’in plakası-RA<br />Arjantin plakası-RA<br />Arkaik-ESKİL<br />Arkası düz olan bir tür sandal-AYNAKIÇ<br />Arkası sırlı cam-AYNA<br />Arkadaş,dost-REFİK<br />Arkadaş,yakın dost-YAREN<br />Arkasına saklanılan yer-SİPER<br />Arka,sırt-EĞİN<br />Arkeoloji-KAZIBİLİM<br />Armağan-HEDİYE<br />Armoniyi bir yana bırakan müzik sistemi-ATONALİTE<br />Armut biçiminde ve ipek telli Vietnam lavtası-TİBA<br />Arnavutluk parası-LEK<br />Arnavutluk’un başkenti-TİRAN<br />Arnavutluk’un para birimi-LEK<br />Arnavutluk’un plaka imi-AL<br />Arnavut mutfağına özgü,süt ve yumurta ile yapılan bir tatlı-KAYMAÇİNA<br />Arnavut yazar-İSMAİLKADARE<br />Arpacık soğanı-KISKA<br />Arseniğin simgesi-AS<br />Arsenik’in simgesi-AS<br />Arsız sokak çocuğu-KOPİL<br />Arşının sekizde biri olan ölçü-URUP<br />Art arda gelen şeylerin oluşturduğu dizi-ZİNCİR<br />Arthur Hailey’in tanınmış bir romanı-OTEL<br />Arthur Miller’ın bir oyunu-CADIKAZANI<br />“Artık çevreden değil,piyasadan söz etmek;okuyarak,tadına vararak değil;pazarlıkta uyuşarak bir şeyler elde etmek zamanıdır.” diyen şair-İSMETÖZEL<br />Artırma-ZAM<br />Artırma,bindirme-ZAM<br />Artıuç-ANOT<br />Artvin barı-ATABARI<br />Artvin ilinde,boğa güreşlerinin düzenlendiği festivaliyle tanınmış bir yaylaKAFKASÖR<br />Artvin ilinde,”tabiatı koruma alanı” kapsamına alınan ormanlık bölge-CAMİLİ<br />Artvin’in eski adı-LİVANE<br />Artvin’in Gürcistan sınırı yakınında bir yayla-İVET<br />Artvin’in ilçesi-ŞAVŞAT<br />Artvin yöresinde oynanan bir halk oyunu-ATABARI<br />Artvin yöresinde yaşayan ve “Kafkas engereği” de denilen yılan cinsi-KAZNAKOVİ<br />Artvin yöresinde yetiştirilen bir zeytin cinsi-OTUR<br />Artvin yöresine özgü bir halk oyunu-ATABARI<br />Artvin yöresine özgü,tuzlanarak yenilen bir çeşit ot-DİDA<br />Artvin yöresine özgü,yağı çıkarılmış ayranın kaynatılmasıyla yapılan peynir-UMA<br />Aruz ölçülerinden biri-REMEL<br />Aruz ölçüsünde,kısa okunması gereken bir heceyi kalıba uydurmak için uzatma-İMALE<br />Aruz ölçüsünde uzun okunması gereken bir heceyi kalıba uydurmak için kısaltma-ZİHAF<br />Arzu ettirmek,istetmek-ARATMAK<br />Asaf Halet Çelebi’nin bir şiir kitabı-HE-LAMELİF-OMMANİPADMEHUM<br />Asaf Halet Çelebi şiir kitabı-HE<br />Asalak bir böcek-BİT<br />Asal gazlar sınıfından bir element-NEON<br />Asgari-ENAZ<br />Asık suratlı,somurtkan-ABUS<br />Asıl,esas,doğru-OTANTİK<br />Asıl,unsur,hipostaz-UKNUM<br />Asıl yemeği süsleyen yiyecekler-GARNİTÜR<br />Asıl yemekten sayılmayan kuruyemiş gibi şeyler-ÇEREZ<br />Asır(kısa)-YY<br />“Asi Gençlik”,”Devlerin Aşkı” gibi filmleriyle tanınmış ABD’li aktör-JAMESDEAN<br />Asit-HAMIZ<br />Asker-ÇERİ-SÜ<br />Asker azığı-TAYIN<br />Askeri bir birlik-ALAY<br />Askerin su kabı-MATARA<br />Askerler-ASAKİR<br />(askerlik)Gizli işaret-PAROLA<br />Askerlikte son aşama-MAREŞAL<br />Asklı mantarların üreme organı-ASK<br />Aslında,temelinde-ESASEN<br />Asma kütüğü-OMACA-OMÇA<br />Aspiratör-EMMEÇ<br />Ast-MADUN<br />Astatin simgesi-AT<br />Astronot-UZAYADAMI<br />Asurlular tarafından Anadolu’da kurulan ticaret kolonilerine verilen ad-KARUM<br />Asya Avrupa arası sıradağlar-URAL<br />Asya’da bir göl-ARAL<br />Asya’da bir ırmak-İLİ-LENA-OBİ<br />Asya’da bir nehir-LENA<br />Asya’da bir ülke-AFGANİSTAN-IRAK-İRAN-KATAR-KORE-LAOS-NEPAL-UMMAN-YEMEN<br />Asya’daki bir sıradağ-HİMALAYALAR<br />Asya’da yaşayan ve kafes kuşu olarak da beslenen küçük ve güzel bir kuş-AVADAVAT<br />Asya’da yaşayan yabanıl bir keçi-TAR<br />Asya’da yaşayan yarı evcil bir sığır cinsi-GAYAL<br />Asya ile Avrupa’yı ayıran dağ sırası-URAL<br />Asya ve Afrika’nın tropikal bölgelerinden yaşayan,kısa hortumlu bir hayvan-TAPİR<br />“Asya Yayın Birliği”nin simgesi-ABU<br />Aşağılama-HAKARET<br />Aşağılık-HOR<br />Aşağılık,alçak-REZİL<br />“Aşağılık kimseler,alçaklar” anlamında eski sözcük-EDANİ<br />“Aşağılık kimseler” anlamında kullanılan eski sözcük-EDANİ<br />Aşağısı dar,yukarısı geniş bir tür yeniçeri başlığı-KALAFAT<br />“aşağısı uçurum/uçurum aşağısı/annemde ilk yer sarsıntısı/yaprak ………/annem annem,n’olur kızma/ arkadaşların çoğu gitti azı kaldı/annem annem,n’olur kızma/kalanlar işsiz,kupon biriktiriyorlar/ yüzbinde bir de olsa,asgari ücretle/iş bulacak çamaşır tozu/annem annem n’olur kızma/kahvelerde oyun falan oynuyorlar/ellerindeki son kozu/sokaklarda alanlarda uygun adım/uygun adım/uygun/annem annem/tüm kapıları çivilemek geliyor içimden”(Mehmet Müfit)-KASIRGASI<br />Aşama,basamak-KADEME<br />Aşama,merhale-EVRE<br />Aşama,rütbe-PAYE<br />Aşamasız asker-ER<br />Aşçı çırağı-YAMAK<br />Aşıboyası-OKR<br />Aşığa yaraşır biçimde-AŞIKANE<br />Aşık-EMRE<br />Aşık kemiği-APİ<br />Âşık olmaktan duyulan korku-AMOROFOBİ<br />Aşık ve bilye oyunlarında kullanılan,içi oyulup kurşun akıtılarak ağırlaştırılmış boyalı kemik-AKAT<br />Aşının tutması için yinelenmesi-RAPEL<br />Aşırı diyet hastalığı-ANOREKSİYA<br />Aşırı gerginlik-STRES<br />Aşırı olmama durumu-İTİDAL<br />Aşırı olmama durumu,ılım-İTİDAL<br />Aşırı sevgi duygusu-AŞK<br />Aşırı şişman-OBEZ<br />Aşırı şişmanlık-OBEZİTE<br />Aşk-SEVİ<br />Aşkenazi Yahudileri’nin kullandığı,”Yahudi Almancası” da denilen dil-YİDİŞ<br />”Aşkın irşâdiyle girdik …… gülşene/Dolmasın bîhude sâgar açmasın bîhude gül”(Yahya Kemal)-MANEVİ<br />Aşkla ilgili-EROTİK<br />Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler-AŞLIK<br />Ata-CET<br />Ata binen kadın-AMAZON<br />Atama-TAYİN<br />At arabasının tekerini oluşturan parmaklıklardan her biri-YURAK<br />At arabası ve faytonda sürücünün oturduğu yer-NAPOLYON<br />Atasözlerine dayanan didaktik Çin şiir-Pİ<br />Atasözlerine dayanan didaktik Çin şiiri-Pİ<br />Atasözü-İYİLİKYAPDENİZEATBALIKBİLMEZSEHALİKBİLİR-SANAKA-SAV-SÜRÜYÜGÜDENKURDUGÖRÜR<br />Atasözü gibi kullanılan beyit ya da dize-NEŞİDE<br />Ata sporu-CİRİT<br />Atatürk’ün ölümünden kısa bir süre önce gerçek modelden çalışarak meydana getirdiği maskla tanınmış heykelcimiz-KENANYONTUNÇ<br />Atatürk ve Komünizm,TKP Gerçeği,Mihri Belli Olayı,TİP’te Komünist Merkeziyetçilik ve 27 Mayıs Menderes’in Dramı adlı kitapları da olan yazar ve araştırmacı-RASİHNURİİLERİ<br />At ayakkabısı-NAL<br />At bakıcısı-SEYİS<br />At bakımı-TIMAR<br />At bineceği-EYER<br />Ateş-NAR-OD<br />Ateş,baş ağrısı,burun tıkanıklığı ve akıntısıyla beliren,yüz sinüslerinin iltihaplanması-SİNÜZİT<br />Ateşböceği-ARUSEK<br />Ateşe dayanıklı liflerden oluşan bir tür asbest-AMYANT<br />At,eşek gibi hayvanların tırnağı-TOYNAK<br />“Ateş gibi bir …. akıyordu/Ruhumla o ruhun arasından”(Ahmet Haşim)-NEHR<br />Ateş,kor tutacağı-MAŞA<br />Ateşli bir silah-TOP<br />Ateşli silâh-TABANCA<br />Ateşli silahları ateşlemek için çekilen küçük manivela-TETİK<br />Ateşli taraftar-FANATİK<br />Ateşli ve tehlikeli bir bağırsak hastalığı-TİFO<br />Ateşte kızartılmış taze buğday ya da mısır-ÜTME<br />Atıcı-RAMİ<br />Atıf Yılmaz filmi-ADAK<br />Atıf Yılmaz’ın bir filmi-SALAKO<br />Atılgan-ACAR<br />Atılgan,gözü pek-ACAR<br />Atılım,hamle-ATAK<br />Atılmış ve eğirilmeye hazırlanmış,top biçiminde yün ya da pamuk-TULUP<br />“.. atına binmiş çalım satıyor”(Türkü)-EL<br />Atın,aralıksız ve düzenli adımlarla hızlı yürüyüşü-EŞKİN<br />Atın başına geçirilen dizgin ve süsler-OYAN<br />Atın başındaki süsler-OYAN<br />Atın baş süsleri-OYAN<br />Atın bir tür hızlı yürüyüşü-EŞKİN<br />Atın bir yürüyüş biçimi-ADETA<br />Atın en yavaş doğal yürüyüşü-ADETA<br />Atın en yavaş ve doğal yürüyüşü-ADETA<br />Atın eşkin yürüyüşü-LİNK<br />Atını konsül yaptığı iddialarıyla ünlü Roma imparatoru-CALİGULA<br />Atın omuzları arasında kalan bölge-YAĞIR<br />Atın yavrusu-TAY<br />Atı,sabunu ve saçı vardır-ARAP<br />Atış taliminde hedef tahtasını bile vuramama-KARAVANA<br />Atı tımar etmekte kullanılan kıldan kese-GEBRE<br />Atı yönetmek için ağzına takılan demir araç-GEM<br />“Atları da Vururlar”,”Fahişe”,”Julia” gibi filmleriyle tanınmış ABD’li aktris-JANEFONDA<br />Atların alınlarında bulunan beyaz leke-SAKAR<br />Atların alnından inen beyazlık-KİLİT<br />Atların tırnaklarına çakılan demir parçası-NAL<br />Atlas kumaşı-SATEN<br />Atlas Okyanusu’nda Portekiz’e ait takımada-ASOR<br />Atlas Okyanusu’nda yaşayan çok yırtıcı bir balık-BARRAKUDA<br />Atlas Okyanusu’nun batısındaki denize ve buradaki adalara verilen ortak ad-ANTİL<br />Atlastan bir kumaş-SİRESATEN<br />Atletizmde atma dallarından biri-ÇEKİÇ<br />Atletizmde bir atma dalı-CİRİT<br />Atletizm pisti-TARTAN<br />Atmaca,doğan-LAÇİN<br />Atom fizikçisi-NİELSBOHR<br />At oturmalığı-EYER<br />Attilâ İlhan’ın romanı-FENAHALDELEMAN<br />Attilâ İlhan romanı-FENAHALDELEMAN<br />At tüyünün rengi-DON<br />At üretilen çiftlik-HARA<br />At ve eşek yavrusu-KULUN<br />At yavrusu-TAY<br />Avanak-ENAYİ<br />Avans-PEŞİNAT<br />Avcı ıslığı-PÜFTERİ<br />Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu-ÖNEZE<br />Avcının av beklediği yer-ÖNEZE<br />Avcı pusu yeri-ÖNEZE<br />Avın ya da kendisine gösterilen bir şeyin üzerine atılıp getirmesi için köpeğe verilen buyruk-APORT<br />Avlanan balıkları canlı olarak saklamak için ağzı içine doğru konik örülmüş sepet-LİVAR<br />Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer-EVSİN<br />Avrupa’da bir başkent-ATİNA-PRAG-ROMA<br />Avrupa Birliği-AB<br />Avrupa Birliği(kısa)-AB<br />Avrupa Birliği’nin kısa yazılışı-AB<br />Avrupa’da bir ırmak-ODER-REN-TUNA<br />Avrupa’da bir ulus-YUNAN<br />Avrupa’da bir ülke-İTALYA-LETONYA-MOLDOVA-UKRAYNA<br />Avrupa’da büyük bir yarımada-İBER<br />Avrupa’da küçük bir ülke-SANMARİNO<br />Avrupa Futbol Birliği-UEFA<br />Avrupa Futbol Birliği’nin kısa yazılışı-UEFA<br />Avrupalıların Çin devlet memurlarına verdikleri ad-MANDARİN<br />Avrupa’nın en büyük gölü-LADOGA<br />Avrupa’nın ikinci uzun ırmağı-TUNA<br />Avrupa Ortak Pazarı-AET<br />Avrupa Uzay Ajansı-ESA<br />Avrupa ve Kafkasya’nın yüksek kesimlerinde yaşayan bir cins dağ keçisi-ŞAMUA<br />Avuç-APAZ<br />Avuç içi-AYA<br />Avukat kuruluşu-BARO<br />Avukatların bağlı oldukları meslek kuruluşu-BARO<br />Avustralya’da yaşayan bir cins devekuşu-EMU<br />Avustralya’da yaşayan keseli bir hayvan-KUSKUS<br />Avustralya’da yaşayan keseli ve memeli bir hayvan-VOMBAT<br />Avusturya’da bir eyalet-TİROL<br />Avustralya’nın başkenti-CANBERRA<br />Avusturya başkenti-VİYANA<br />Avusturya’nın başkenti-VİYANA<br />Avusturya’nın ikinci büyük kenti-GRAZ<br />Ay-KAMER<br />Ay’a gönderilen ilk kuşak Sovyet uzay araçlarına verilen ad-LUNİK<br />Ay ağılı,hale-AYLA<br />Ay’a ilk kez ayak basan ABD’li astronot-NEİLARMSTRONG<br />Ayak-PA<br />Ayak direme-İNAT<br />Ayakkabıcı küçük eğesi-LİMAKİ<br />Ayakkabı çekeceği-KERATA<br />Ayakkabı kalıbının çapı-LORTA<br />Ayakkabıların altına çakılan demir-NALÇA<br />Ayakkabının altına çakılan demir-NALÇA<br />Ayakkabının üst bölümü-SAYA<br />Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü-SAYA<br />Ayakkabı üstüyle pençesi arasına konulan parça-FORA<br />Ayakları ve gagası kırmızı olan bir cins doğan kuşu-LAÇİN<br />Ayakla vuruş-TEKME<br />Ayaklık-PEDAL<br />Ayak sesi-RAP<br />Ayçiçeğine verilen bir başka ad-GÜNAŞIK-GÜNDÖNDÜ-GÜNEBAKAN<br />Aydın’ın bir ilçesi-KARACASU<br />Aydın’ın Söke ilçesinde,birçok kuş türünü barındıran bir göl-AZAP<br />Aydın ilinde,”ulusal park” kapsamına alınan yarımadanın adı-DİLEK<br />Aydın ilinde ünlü bir antik kent-MİLET<br />Aydınlatma araçlarında kullanılan bir gaz-NEON<br />Ayevi-AYLA<br />Aygıt-ALET<br />Ayıplama-KINAMA<br />Ayla,hale-AYEVİ<br />Aylaklık eden-HAYLAZ<br />Aylandız-KOKARAĞAÇ<br />Ayna(Eski dil)-MİRAT<br />Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince metal tabaka-SIR<br />Aynı adlı ağaçtan elde edilerek hekimlikte ve koku yapımında kullanılan bir tür reçine-ASELBENT<br />Aynı adlı bitkiden elde edilen kimi yiyecek ve içeceklere koku ve sarı renk vermekte kullanılan toz-SAFRAN<br />Aynı adlı bitkiden elde edilen tozla yapılan sıcak bir içecek-SALEP<br />Aynı adlı bitkinin tozuyla hazırlanan sıcak bir içecek-SALEP<br />Aynı adlı kemikle oynanan bir çocuk oyunu-AŞIK<br />Aynı ahır adına koşan yarış atlarına verilen ad-EKÜRİ<br />Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme-REKABET<br />Aynı elementin olası değişik atom çekirdeği tiplerinden biri-İZOTOP<br />Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı-KUMA<br />Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre olan adı-KUMA<br />Aynı işi yapan kimseler-MESLEKTAŞ<br />Aynı kafada olanlar-KAFADAR<br />Aynı türden bütün varlıkların temel özelliklerini geniş ölçüde kendinde toplayan örnek-TİP<br />“Ayrılık ateşten bir ../Nazlı yârdan hiç haber yok”(Türkü)-OK<br />Ayrılış,ayrılık-FİRAK<br />Ayrıntılı deniz haritası-PORTOLAN<br />Ayrı tutulmuş,ayrıcalık tanınmış-MUAF<br />“Aysberg” de denilen,lahana görünümlü bir tür marul-ATOM<br />“Ayva sarı,nar kırmızı sonbahar/Her … biraz daha benimsediğim”(C.S.Tarancı)-YIL<br />Aza-ÜYE<br />Azarlama-PAYLAMA<br />Az,azıcık-TİKE<br />Az bulunur,ender-NADİR<br />Az bulunur,nadir-ÖNDER<br />Azerbaycan başkenti-BAKÜ<br />Azerbaycan’ın plaka imi-AZ<br />Azerbaycan parası-MANAT<br />Azerbaycan ve Kars yöresinde yaygın telli bir çalgı-TAR<br />Azerbaycan ve Kars yöresine özgü telli bir çalgı-TAR<br />Azeri çalgısı-TAR<br />Azgın sularda yapılan ve “akarsu krosu” da denilen spor dalı-RAFTİNG<br />Azık-NEVALE<br />Aziziye Tabyası Kahramanı-NENEHATUN<br />Aziz Nesin’in bir hikâye kitabı-YÜZLİRAYABİRDELİ<br />Aziz Nesin’in bir oyunu-ÇİÇU<br />Aziz Nesin’in bir öykü kitabı-AFERİN<br />Aziz Nesin’in öykü kitabı-NAZİKALET<br />Aziz Nesin oyunu-TOROSCANAVARI<br />Az masraflı,hesaplı-EKONOMİK<br />Az miktarda yeme-TATMA<br />Azot’un eski simgesi-AZ<br />Azotun simgesi-N<br />Az pişmiş et-TATARİ<br />Az sözle çok şey anlatma-İCAZ<br />Az tavlı toprak-ALATAV<br />Az tavlı,yarı yaş yarı kuru olan toprak-ALATAV<br />Az yetinmeyi bilen-KANAATKAR<br />Baba,cet-ATA<br />Babanın kız kardeşi-HALA<br />Babil’in son kralı-BALTAZAR<br />Bacağı sekili at-ALABACAK<br />Badem-PAYAM<br />Bademden yapılan bir şerbet-SOMATA<br />Bademli kek-PRALİN<br />Bağ-RABITA<br />Bağ,bahçe ve bostanlarda sebze,meyve dikmek için ayrılan bölümler-MAŞALA<br />Bağ,bahçe ve bostanlarda sebze ya da meyve dikmek için ayrılan bölümler-MAŞALA<br />Bağ,bahçe ve bostanlarda sebze ya da meyve dikmek için ayrılan parçalar-MAŞALA<br />Bağ budama bıçağı-TARA<br />Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan bir tür eğri bıçak-TARA<br />Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan eğri bir bıçak-TARA<br />Bağ çukuru-EMEN<br />Bağımlı-TABİ<br />Bağırsak askısı-MASARİKA<br />Bağırsaklar-EMA<br />Bağırsak solucanı-ASKARİT<br />Bağışık-MUAF<br />Bağışlama-AF<br />Bağışlama,bağış-TEBERRU<br />Bağış yapma-İRA<br />Bağ kütüğü-OMÇA<br />Bağlam,buket-DEMET<br />Bahçeli yazlık ev-VİLLA<br />Bahçe sulamak için açılmış ark-KARIK<br />Bahçıvan tulumuna benzer,askılı bir pantolon-SALOPET<br />Bahreyn başkenti-MANAMA<br />Bahreyn,Cezayir,Irak,Kuveyt,Tunus,Libya,Ürdün ve eski Yugoslavya’da kullanılan para birimi-DİNAR<br />Bahreyn’in başkenti-MANAMA<br />Baht,felek-ŞANS<br />Baht ve talihin kötüye gitmesi,düşkünlük-İDBAR<br />Bakan-VEKİL<br />Bakanlar-VÜKELA<br />Bakanlar Kurulu-KABİNE<br />Bakımlı küçük orman-KORU<br />Bakırdan,çift dilli ve nefesli bir çalgı-SARÜSOFON<br />Bakırdan yapılmış nefesli bir çalgı-TUBA<br />Bakırın simgesi-CU<br />Bakır,nikel ve çinkodan oluşan gümüş görünüşünde bir alaşım-FAKFON<br />Bakırtaşı-MALAKİT<br />Bakış-NAZAR<br />Baklagil ürünü-BAKLİYAT<br />Baklava benzeri tatlı-SAMSA<br />Baklavaya benzer bir hamur tatlısı-SAMSA<br />Bal-ASEL<br />Bala benzeyen usare-ASEL<br />Balçık-MİL<br />Balçıktan yapılan ve dikine duran,sandık biçimindeki tahıl ambarı-PETEK<br />“Baldaki Tuz” kitabının yazarı-YAŞARKEMAL<br />Baldır-İNCİK<br />Bale adımı-EŞAPE<br />Balerinlerin geleneksel kostümü-TÜTÜ<br />Bale yapan erkek sanatçı-BALET<br />Balgamtaşı-ONİKS<br />Balı alınmış petek-KAVARA<br />Balık ağlarının alt ve üst yanlarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip-FARİL<br />Balık akını-CORUM<br />Balık avlamada kullanılan küçük kıyı teknesi-ÇEKTİRME<br />Balık avlamakta kullanılan araç-OLTA<br />Balık avlamakta ya da yük taşımakta kullanılan büyük kayık-ALAMANA<br />Balık avlama takımı-OLTA<br />Balıkçı kayıklarının balıkları çevirmek için denize fırdolayı ağsalmaları-VOLİ<br />Balıkçılıkta yemsiz kullanılan olta-SEĞİRTME<br />Balıkesir’de ilçe-EDREMİT<br />Balıkesir ilinde bir kaplıca-EMENDERE<br />Balıkesir’in bir ilçesi-EDREMİT<br />Balıkesir’in eski adı-KARESİ<br />Balık pastırması-LİKORİNOZ<br />Balık tutma aracı-OLTA<br />Balık yakalama aracı-AĞ-OLTA<br />Balık yumurtasıyla yapılan bir tür meze-TARAMA<br />Balkabağından çıngırak-MARAKAS<br />Balkanlar’da bir dağ sırası-RODOP<br />Balkanlar’ın fethinde ve Türkleşmesinde büyük emeği geçen Bektaşi şeyhi-OTMANBABA<br />Bal konulan ufak tekne-ŞAFUL<br />Bal koymaya yarayan küçük tekne-LAZA<br />Balmumu görünümünde doğal hidrokarbür-OZOKERİT<br />Balmumuna batmış fitil-ŞAMA<br />Bal peteği-DALAK<br />Bal renkli bir çeşit kumaş-ASELİ<br />Balta-TEBER<br />Bal teknesi-LAZA<br />Bal yapan böcek-ARI<br />“Bana derler … yükünü sen götür/Benim yük götürür dermanım mı var”(Karacaoğlan)-GAM<br />Bandırma Vapuru’nun ilk adı-TROVADERO<br />Bangladeş’in başkenti-DAKKA<br />Bangladeş’in para birimi-TAKA<br />Bangladeş parası-TAKA<br />Bankada hesabı olanlara gönderilen,ödeme ya da çekme bildirir mektup-AVİ<br />Banka otomatik veznesi-ATM<br />Banka ödeme makbuzu-AVİ<br />Banka ve postayla gönderilen para-HAVALE<br />Barajın fazla suyunu akıtan düzen-SAVAK<br />Barbaros’un bir deniz zaferi-PREVEZE<br />Barbunyaya benzer bir balık-TEKİR<br />Barındırma-İBATE<br />Barok tavan resmi geleneğinin bir uzantısı sayılan ışıltılı ve şiirsel freskleriyle tanınmış,XVIII. yüzyılın en önemli İtalyan ressamı-TİEPOLO<br />Bartın’ın bir ilçesi-AMASRA-ULUS<br />Baryum elementinin simgesi-BA<br />Baryum simgesi-BA<br />Baryumun simgesi-BA<br />Basık,loş ve nemli yer-İZBE<br />Basında haber kaçırma-ATLAMA<br />Basında haber kaçırmak-ATLATMAK<br />Basit,derinliği olmayan,üstünkörü-YALINKAT<br />Basit şekerler-OZ<br />Basit şekerlerin ortak adı-OZ<br />Basketbolda rakibe yüklenip aniden geri çekilerek ve dönerken zıplayarak atılan şut-CEMŞAT<br />Bask örgütü-ETA<br />Baskül-KANTAR<br />Baston-ASA<br />Baş-SER<br />Başa kakma,serzeniş-TAKAZA<br />Başa örtülen bir cins şal-ALAVURA<br />Başarısız kimse-RATE<br />Başarısızlık,sonuçsuzluk-AKAMET<br />Başa takılan elmas ya da altın iğne-GELGEL<br />Baş çoban-EKE<br />Başıboş gezen hayvan sürüsü-ÖREK<br />Başıboş hayvan-YONT<br />Başıboş hayvanların salındığı çayırlık-HAYMANA<br />Başına geldiği sözcüğe olumsuz anlam veren bir ek-Bİ<br />Başında ok biçiminde bir tel demeti bulunan balıkçıl kuşu-OKAR<br />Başında saç olmayan-KEL<br />“Başını taştan taşa urup gezer avare ..”(Fuzuli)-SU<br />Başka bir dinde iken Müslüman olan kimse-MÜHTEDİ<br />Başka birinin kullandığı söz ya da tümceleri anlamsız olarak yankı gibi yinelemeEKOLALİ<br />Baş,kafa-SER<br />Başkalarının sırtından geçinen kimse-ASALAK<br />Başkaldırma-İSYAN<br />Başkanlar-RÜESA<br />Başka,öteki-SAİR<br />Başkasına ait mal ya da hak üzerinde belirli bir kişi ya da taşınmaz yararına getirilen yükümlülük-İRTİFAK<br />Başkasının yardımı olmaksızın-TEKBAŞINA<br />Başkentimiz-ANKARA<br />Başkenti “Yaren” olan ülke-NAURU<br />Başkomutan,serdar-NOYAN<br />Baş,kumandan-MİR<br />Başlangıcı olmayan,öncesiz-EZELİ<br />Başlangıçta yer alan-İLK<br />Başlıca,esasi-ASAL<br />Başlıca içeceğimiz-SU<br />Başlıca içecek-SU<br />Başlıca,temel niteliğinde olan-ASAL<br />Başlık-ANTET<br />Başlıklı spor ceket-ANORAK<br />Başörtüsü-EŞARP<br />Başörtüsü,başa örtülen peştamal-ÜSLÜK<br />Başörtüsü olarak kullanılan bir tür ipekli dokuma-VALA<br />Baş sağlığı dileme-TAZİYE-TAZİYET<br />Başta,kaslarda,eklemlerde ağrılar yapan ateşli ve salgın bir hastalık-DANG<br />Baştaki kıllar-SAÇ<br />Baştan ayağa kadar bütün vücudu saran örtü-LAME<br />Baştan savma yazmak-ÇİZİKTIRMAK<br />Başta olan kepek-KEMRE<br />Bataklık-AYNAZ<br />Bataklık baykuşu-İSHAKKUŞU<br />Bataklık gazı-METAN<br />Bateri çalan kimse-BATERİST<br />Batı Avrupa’da bir ırmak-REN<br />Batı Karadeniz Bölgesi’nde,bir bölümü “ulusal park” kapsamına alınan dağ sırası-KÜRE<br />Batı Samoa’nın başkenti-APİA<br />Batı şiiri türü-BALAT<br />Batı Trakya Türkleri arasında yaygın bir halk oyunu-ALİPAŞA<br />Batı ve Orta Anadolu’da yaygın olarak yetişen bir adaçayı türü-KUTNU<br />Batman’ın bir ilçesi-SASON<br />Batman’ın Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak olan baraj-ILISU<br />Batmış olan nesnenin yerini ve durumunu akustik dalgalarla belirleyen sistem-SONAR<br />Bayağı,sıradan-ADİ<br />Bayan-BANU<br />Bayındır-ABADAN-ABAT<br />Bayındır duruma getirme-İMAR<br />Bayındırlık-İMAR<br />Bayındır,mamur-ABAT<br />Bayrak-ALEM<br />Bayram-İD<br />Bazen geceleri ufukta çakan parıltı-BALK<br />Bazı bitkilerde sapı kucaklayan yaprak dibi-KIM<br />Bazı dillerde numaranın kısa yazılışı-NU<br />Bazı eylemlerin yapılmasına ya da yapılmamasına yol açan içgüdüsel eğilim-İTİM<br />Bazı giyeceklere sertlik vermek için kullanılan bir tür kumaş-TARLATAN<br />Bazı işlere karşılık ödenen ücret-TER<br />Bazısı-KİMİ<br />Bazı Türk topluluklarında ve İran’da kullanılan bir soyluluk sanı-MİRZA<br />Bazı varlıklı Arapların giydiği ipekten pelerin-MAŞLAH<br />Bazı yörelerde dokumaya verilen ad-AZARAK<br />Bazı yörelerde mart ayına verilen ad-AKARAY<br />Beatles’ın bir şarkısı-LOVEMEDO<br />Beatles’ın ünlü bir şarkısı-LOVEMEDO<br />Bebek arabası-PUSET<br />Bebek yiyeceği-MAMA<br />Beceriksiz,güçsüz,görgüsüz kimse-CUDAM<br />Beddua-AH-İLENÇ-LANET<br />Beddua etmek-İLENMEK<br />Beddua,ilenme-AH<br />Bedendeki kesik-YARA<br />Bedenden sızan tuzlu sıvı-TER<br />Bedene eziyeti ruhun kurtuluşu ve mutluluğu için gerekli gören Hint çileciliği-FAKİRİZM<br />Bedenin yaşama gücü-RUH<br />Bedeni saran elbise-AJÜSTE<br />Bedeni saran enerji halkası-AURA<br />Beden yapısı-ANATOMİ<br />Bedir-DOLUNAY<br />“Beethoven’de Aydınlığa Uyanmak”,”Evrenin Düşünde Gezgin”,”Kıyamet Günü Gözlemcileri” gibi şiir kitaplarıyla tanınmış Kıbrıslı Türk şair ve yazar-OSMANTÜRKAY<br />Beğeni-ZEVK<br />Beğenilen,zevk veren-HOŞ<br />Beğenme belirten bir sözcük-AFERİN<br />Beklegör politikası-ATANTİZM<br />Beklenmedik bir olay karşısında ne yapacağını bilemez duruma düşmek-AFALLAMAK<br />Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen,güldürücü öyküler anlatan kimse-NEKRE<br />Bektaşiliğin en üst aşamasındaki kişiye verilen ad-DEDEBABA<br />Belarus 1.liginde mücadele eden bir futbol kulübü-FCBATE<br />Belde taşınan,üzeri aba ya da deri kaplı su kabı-MATARA<br />Belediye-URAY<br />Belediyece yaptırılan temizlik işleri-TANZİFAT<br />Bele kadar göğsü sıkıca saran bir kadın giysisi-BİSTÜYER<br />Bele sarılan uzun ve enli kumaş-KUŞAK<br />Bele ya da boyna asılı olarak taşınan su kabı-MATARA<br />Belge-VESİKA<br />Beline kuşak,kılıç,kemer gibi şeyler bağlamak-KUŞANMAK<br />Belirli bir iş için ayrılan para-FON<br />Belirli bir işi yerine getirmek için manyetizma ile kendisine çeşitli işler yaptırılabilen otomatik araç-ROBOT<br />Belirli bir iş ya da hizmeti başarabilecek güçteki en küçük askeri birlik-TİM<br />Belirteç-ZARF<br />Belirteç olarak kullanılan eylem soylu sözcük-ULAÇ<br />Belirti-ALAMET-EMARE-İŞARET-İZ<br />Belirti,ipucu-EMARE<br />Belirti,işaret-EMARE-İM<br />Belirti,iz-NİŞAN<br />Belirti,iz,ipucu-EMARE<br />Belirtiler-ARAZ<br />Belirti,nişan-İZ<br />Belkemiği-OMA<br />Bellek yitimi-AMNEZİ<br />Belli,açık-AYAN<br />Belli bir bölgede yaşayan hayvanların tümü-FAUNA<br />Belli bir işkolunda usta,kalfa ve çırakları içine alan dernek-LONCA<br />Belli bir süreyi aşmış,ötesine geçmiş-AŞKIN<br />Belli bir topluluğa özgü olan işaret-KOKART<br />Belli bir varlık ve biçim kazanma-TEŞEKKÜL<br />Belli iki yer arasında gidip gelebilme-ERİŞİM<br />Bellini’nin tanınmış bir operası-NORMA<br />Belli oranlarda yüksek fırın cürufu katılmış çimento-LETİYE<br />Bencil-EGOİST<br />Bencil sözcüğünün karşıtı-ÖZGECİL<br />“Benden gayrısına gönül verirsen/… ola yolların bağlana dostum”(Pir Sultan Abdal)-KIŞ<br />“Beni görüp yönün … dönersin”(Karacaoğlan)-ÖTE<br />“Beni kara diye yerme/Mevlam yaratmış … görme”(Karacaoğlan)-HOR<br />“Beni … kuyularda merdivensiz bıraktın”(Ü.Y.Oğuzcan)-KÖR<br />“Benim adım dertli dolap/Suyum akar yalap yalap/Böyle emreylemiş …../Derdim vardır inilerim” (Yunus Emre)-ÇALAP<br />“Benim … olmuş dilim/Be desem yâr incinir”(Türkü)-LAL<br />“Ben toprak oldum yoluna/sen aşırı gözetirsin/Şu karşıma göğüs geren/… bağırlı dağlar mısın”(Yunus Emre)-TAŞ<br />Benzenden türeyen amin-ANİLİN<br />Benzenden türeyen bir amin-ANİLİN<br />Benzer-EŞ<br />“Benzer,eş,aynı” anlamında eski sözcük-NİD<br />Benzer,örnek-MODEL<br />Benzeşme,eş-ANALOG<br />Berbat,sinir bozucu,çok kötü-LANET<br />Bere,çürük-EZİK<br />Beri karşıtı-ÖTE<br />Berilyum elementinin simgesi-BE<br />Berilyum simgesi-BE<br />Berilyum’un simgesi-BE<br />Berkelyumun simgesi-BK<br />Berraklık-DURULUK<br />Bertolucci filmi-AY<br />Bestecimiz-NECİLKÂZIMAKSES <br />Bestecinin,besteleniş sırasına göre numaralanmış müzik yapıtı-OPUS<br />Beş on evli küçük köy-OBA<br />Beş telli ve yaylı bir halk çalgısı-KEMANE<br />532 yılında İstanbul’da ortaya çıkan büyük bir ayaklanmaya verilen ad-NİKA<br />Beyaz-AK<br />Beyazca-AKÇA<br />Beyaz,eflatun renkte güzel kokulu çiçekler açan,ağaççık durumunda bitki-LEYLAK<br />Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği-PAMUKAKİ<br />Beyaz,kırmızı ya da pembe çiçekler açan ve reçinesi hekimlikte kullanılan bir ağaççık-LADEN<br />Beyaz mermerde bulunan sert kısım-EMERİL<br />Beyaz mermerdeki sert kısım-EMERİL<br />Beyaz mermerin sert kısmı-EMERİL<br />Beyazperde-SİNEMA<br />Beyaz Rusya başkenti-MİNSK<br />Beyaz,toz madde-ALÇI<br />“Bey” denilen bir dişi arıyla kovandan çıkan arı-OĞUL<br />Beygir-AT<br />Beyin-DİMAĞ<br />Beyin dalgalarının ölçülmesi yöntemi-EEG<br />Beyin dokularında bulunan ve morfin kadar güçlü ağrı kesici özelliği olan bir grup proteinin ortak adı-ENDORFİN<br />Beyoğlu’nun eski adı-PERA<br />Beyoğlu semtinin eski adı-PERA<br />Beyşehir Gölü’nde bir ada-MADA<br />Bez dokuma tezgâhı-ALAT<br />Bezginlik anlatan bir ünlem-ELAMAN<br />Bezik,tavla gibi oyunlarda ortaya konan parayı iki misline çıkarma-VİDO<br />Bez parçalarından dokunan basit kilim-PALA<br />Bıçak bileme aracı-MASAT<br />Bıçak,kılıç gibi kesici araçların kabı-KIN<br />Bıldırcına benzer bir kuş-TURAÇ<br />Bıldırcın sökünü-CURNATA<br />Bırakıt,miras-TEREKE<br />Bibere acılığını veren madde-KAPSAİSİN<br />Biçimler,şekiller,kılık-EŞKAL<br />Biçim,şekil-FORM<br />Bilardo sopası-İSTEKA<br />Bildik-AŞİNA<br />Bildik,aşina-TANIDIK<br />Bildiri-MANİFESTO<br />Bildirme yazısı-İLETİ<br />Bildirme yazısı,mesaj-İLETİ<br />Bilecik iline özgü,yumurta,ceviz ve pekmezle yapılan bir tür tatlı-LİNKA<br />Bileşmiş,bileşik-MÜREKKEP<br />Bilet alınan yer-GİŞE<br />Bilge Olgaç’ın,hiç kadın oyuncu kullanmadığı bir filmi-LİNÇ<br />Bilgiçlik taslayan-UKALA<br />Bilgiçlik taslayan kimse-UKALA<br />Bilgilerin saklanması ve iletilmesini konu alan akademik ve mesleki disiplin-BİLİŞİM<br />Bilgili,haberli-AGAH<br />Bilgili insanlara yakışır biçimde-ARİFANE<br />Bilgin-ALİM<br />Bilginin gözlem,deneme ya da duyular yoluyla elde edilebileceğini ileri süren öğreti-AMPİRİZM<br />Bilginin saklanması,işlenmesi,denetlenmesi,yeniden kullanılması ve iletilmesine ilişkin konuları ele alan bilim dalı-BİLİŞİM<br />“Bilginlerimiz sağolsunlar/Bir vitamin buldular/Çalışınca azıcık/. ……../Ulusalcılık!”(Cemal Süreya)-ĞVİTAMİNİ<br />Bilgisayarda,bir kurum ya da kişiye ait internet kurulumu-SİTE<br />Bilgisayarda silme tuşu-DELETE<br />Bilgisiz,kültürsüz kimse-OT<br />Bilim adamı-ALİM<br />Bilimde dal,kol-BRANŞ<br />Bilimsel-İLMİ<br />Bilimsel bir gerçeği doğrulamak amacıyla yapılan işlem-DENEY<br />Bilimsel bir gerçeği göstermek,bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem-DENEY<br />Bilinç-ES<br />Bilinen en hafif element-LİTYUM<br />“Bilinir ne …. olduğum içlenmek zanaatında”(Cemal Süreya)-USTA<br />Billur-KRİSTAL<br />Bilyeli yatak-RULMAN<br />1502-1736 yılları arasında İran’da hüküm süren hanedan-SAFEVİLER<br />1576’da İstanbul’daki ilk gözlemevini kuran,ancak kurduğu bu gözlemevi uğursuzluk getirdiği savıyla yıktırılan,özellikle yeni gözlem araçları geliştirmesiyle tanınan XVI. yüzyıl Türk astronomi bilgini-TAKİYEDDİN<br />1961 yılında ilk insanlı uzay yolculuğunu gerçekleştiren ve bir eğitim uçuşu sırasında 1968’de düşerek ölen ünlü Rus kozmonotu-YURİGAGARİN<br />1960’larda Brezilya’dan tüm dünyaya yayılan bir dans ve müzik-BOSSANOVA<br />1960’lı yıllarda İstanbul’da yayımlanmış bir mizah dergisi-USTURA<br />1901-1993 yılları arasında yaşamış,dilimize de çevrilen “Eşlik Eden”,”Astaçev Paris’te”,”Uşak ile Yosma” gibi romanlarıyla tanınmış Rus kadın yazar-NİNABERBEROVA<br />1901-1959 yılları arasında yaşayan ve Türkiye’de modern resmin gelişmesine önemli katkılarda bulunan ünlü ressamımız-ZEKİKOCAMEMİ<br />1990’lı yıllarda 2 sayı yayımlanmış olan bir şiir-sanat seçkisi-ESKİZ<br />1959 yılında Ay’a ilk inen SSCB uzay sondasının adı-LUNİK<br />1954’te İstanbul’da yayımlanan haftalık mizah dergisi-TEF<br />1954’te Metin Toker tarafından çıkarılan haftalık haber dergisi-AKİS<br />1954’te Metin Toker tarafından yayımlanan haftalık haber dergisi-AKİS<br />1950’li yıllarda İngiltere’de ortaya çıkan ve işlevselci kaynaklara dönüşü amaçlayan mimarlık akımı-BRÜTALİZM<br />1902-1974 yılları arasında yaşayan ve geometrik soyut anlayıştaki yapıtlarıyla tanınan ressamımız-REFİKEPİKMAN<br />1902 yılında elektrikli süpürgeyi yapan mucit-HCOBOOTH<br />1949’da Walter Baade’nin bulduğu 1566 no’lu Apollo tipi küçük gezegen-İKAR<br />1944’te Bandırma açıklarında batan Türk yolcu gemisi-TRAK<br />1912 yılında batan transatlantik-TİTANİC<br />1912 yılında bir buzdağına çarparak batan transatlantik-TİTANİC<br />1931-1983 yılları arasında yaşamış bilinç akışı tekniğinin ve gerçeküstücülük akımının egemen olduğu “Yanık Saraylar”,”Afrika Dansı”,”Sahibinin Sesi” gibi yapıtlarıyla tanınmış kadın yazarımız-SEVİMBURAK<br />1930’da doğmuş,doğayı figüratif bir anlayışla işleyen yapıtlarıyla tanınmış ressamımız-İHSANŞURDUM<br />1932 yılında Dünya Güzeli seçilen ve soyadı ulu önderimiz Atatürk tarafından verilen 1913 doğumlu güzelimiz-KERİMANHALİSECE<br />1930’lu yılların seks simgesi sayılan ABD’li aktris-MAEWEST<br />1938’de denize indirilen en büyük yolcu gemisi-QUEENELİZABETH<br />1938’de Liverpool’dan denize indirilen dünyanın en büyük transatlantiği-QUEENELİZABETH<br />1908-1984 yılları arasında yaşamış,figür,renk ve leke ustalığıyla tanınmış ressamımız-SALİHURALLI<br />1986’da silahlı bir saldırı sonucunda öldürülen ünlü İsveçli siyaset adamı-OLOFPALME<br />1982’de Avusturya yurttaşlığına geçen,Tatar asıllı Sovyet dansçı-RUDOLFNUREYEV<br />1927’de,New York’tan Paris’e ilk kez uçakla uçmayı başaran Amerikalı havacı-CHARLESLİNDBERGH<br />Binek hayvanı-AT<br />Binek hayvanlarının sırtındaki oturmalık-EYER<br />Bin gram(kısa)-KG<br />Binicilikte atın en yavaş yürüyüşüne verilen ad-ADETA<br />Biniciyi sarsmayan at yürüyüşlerinden biri-YORGA<br />1283 gramlık eski ağırlık ölçüsü-OKKA<br />Bin kilogram-TON<br />Bin metre(kısa)-KM<br />1890-1935 yılları arasında yaşayan,gerçekçi figürleri ve izlenimcilikten dışavurumculuğa uzanan manzara resimleriyle tanınan ressamımız-NAMIKİSMAİL<br />1885’te Gaziantep’te inşa edilen,Güneydoğu Anadolu’nun en büyük kervansarayı-ŞİREHAN<br />1889-1969 yılları arasında yaşamış,I.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda pilot olarak birçok çarpışmaya katılmış,1950’li yıllarda yurdumuzdaki ilk özel havayolunu kurmuş ünlü havacımız-VECİHİHÜRKUŞ<br />1888’de Paris’te bir araya gelen artizlenimci bir grup sanatçıya verilen ad-NABİLER<br />1875-1964 yılları arasında yaşayan ünlü Meksikalı duvar ressamı-ATL<br />1879’da ortaya atılmış yapay bir dil-VOLAPÜK<br />1878-1945 yılları arasında yaşayan ve izlenimci anlayıştaki manzara resimleriyle tanınan ressamımız-SAMİYETİK<br />1827’de Osmanlı donanmasının yenilgisiyle sonuçlanan deniz savaşı-NAVARİN<br />1779-1925 yılları arasında İran’da hüküm süren bir Türkmen boyu-KAÇARLAR<br />1192-1867 arasında,Japonya’nın askeri diktatörü-ŞOGUN<br />Bir adın ya da sözcüğün baş harfi-İNİSİYAL<br />Bir Afrika zebrası-DAV<br />Bir ağaç-ÇAM<br />Bir ağaç türü-ÇAM-KÖKNAR-LADİN<br />Bir ağ atılışında çıkan balık-FOROZ<br />Bir ağ atılışında çıkarılan balık miktarı-FOROZ<br />Bir ağırlık birimi-ONS-TON<br />Bir akademik unvanın kısa yazılışı-DR<br />Bir akarsuyun herhangi bir kesiminden saniyede geçen suyun hacmi-DEBİ<br />Bir aktörümüz-TARIKAKAN<br />Bir aktrisimiz-PERİHANSAVAŞ<br />Bir alan ölçüsü birimi-DEKAR<br />Bir alay işareti-NANİK<br />Biralık bir arpa cinsi-ZAFER<br />Bir Alman TV kanalı-SAT<br />Bir anlatımı oluşturan sözcük ya da tümcelerin topu-İBARE<br />Bir anlatıyı,bir söylevi bitiren özlü söz-EPİFONEMA<br />Bir Arap yemeği-ARABAŞI<br />Bir araya getirme-TERKİP<br />Bir armut cinsi-TÜRKYEMEZ<br />Bir aruz ölçüsü-REMEL<br />Bir asitteki hidrojenin yerini bir bazın almasıyla oluşan bileşim-TUZ<br />Bir Asya ülkesinin başkenti-ŞAM<br />Bir at hastalığı-RUAM<br />Bir Avrupa ülkesinin başkenti-ATİNA-ROMA<br />Bir Avrupa ülkesinin para birimi-MARK<br />Bir Avrupa ülkesi vatandaşı-ALMAN<br />Bir ay-ARALIK-EKİM<br />Bir ay adı-ARALIK-EKİM-ŞUBAT<br />Bir aydınlık aracı-MUM<br />Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu-AYAR<br />Bir aygıtın ya da bir biçimin ana çizgilerini gösteren çizim-ŞEMA<br />Bir ayva cinsi-KARAKAYA<br />Bir bağlaç-AMMA-İLE-Kİ-VE<br />Bir bakla türü-FUL<br />Bir balık-HAMSİ-İZMARİT-LİPSOS-PALAMUT<br />Bir balık ağı-APOŞİ<br />Bir balık ağı türü-IRIP<br />Bir balık cinsi-İSPARİ<br />Bir balık oltası-ÇAPARİ-PARAKA<br />Bir balık türü-HANİ-KARAGÖZ-KUPES-MAGRİ-SARPA-SOM-TON<br />Bir bankanın elinde bulundurduğu,ödeme sırası henüz gelmemiş senetleri bir başka bankaya iskonto ettirmesi-REESKONT<br />Bir barajın fazla suyunu akıtmak için yapılan düzen-SAVAK<br />Bir barajın fazla suyunu akıtmak için yapılmış düzen-SAVAK<br />Bir besin-ET<br />Bir besin maddesi-ET<br />Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi-SKALA<br />Bir bilgisayar oyunu-ATARİ<br />Bir bilgisayar sistemini oluşturan fiziksel öğe-DONANIM<br />Bir bilimin kuruluşunda temel görevi yapan ve tanımlanmayan ilkel gerçek-POSTULAT<br />Bir bilim ya da sanat kolunda özel ve belirgin yöntem-EKOL<br />Bir binek hayvanı-AT<br />Birbirinden ayrı düşünce,inanış veya öğretileri kaynaştırmaya çalışan felsefe sistemi-SENKRETİZM<br />Birbirinden gittikçe uzaklaşan ışınlar ya da çizgiler için kullanılan sözcük-IRAKSAK<br />Birbirinden hiç ayrılmayan sıkı arkadaşlar-EKÜRİ<br />Birbirine ekli parçalardan oluşan ve kendi kendine salınan soyut heykel-MOBİL<br />Birbirine geçme küçük ve düzgün ahşap parçalarla yapılan bezeme tekniği ve bu teknikle elde edilen aygıt-KÜNDEKARİ<br />Birbirine yakın adalar topluluğu-ARAL<br />Birbirini tutar renk ve yapıda olan-ASORTİ<br />Birbiriyle ilgili sözcük ya da kavramları dizelerde toplama sanatı-TENASÜP<br />Birbirlerini tamamlayan şeylerin tümü-TAKIM<br />“Bir bitmeyecek …. verirken beste/Bir tel kopar ahenk ebediyyen kesilir”(Y.K.Beyatlı)-ŞEVK<br />Bir borca karşılık güvence olarak alıkonulan şey-REHİN<br />Bir borcu azar azar ödeyerek kapatma-İTFA<br />Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli parçalarından her biri-TAKSİT<br />Bir borsa görevlisi-DEALER<br />Bir boya türü-PASTEL<br />Bir bölgedeki bitki örtüsü-FLORA<br />Bir briç terimi-ŞİLEM<br />“Bir …. bulamadım gün akşam oldu”(Kul Himmet)-DOST<br />Bir bulmaca türü-SUDOKU<br />Bir buluştan,bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge-BERAT<br />Bir burç-ASLAN-TERAZİ-YAY<br />Bir burç adı-BAŞAK-KOÇ-TERAZİ-YAY<br />Bir buzulun parçalanmasıyla oluşan buz kütlesi-SERAK<br />Bir bütünden kesilmiş ince ve yassı parça-DİLİM<br />Bir büyük su kabı-GALON<br />Bir büyük yetke sahibini perde arkasından yöneten kimse-KAMARİLLA<br />Bir cetvel-TE<br />Bir cetvel adı-TE<br />Bir cetvel türü-TE<br />Bir cins antibiyotik ilaç-TERAMİSİN<br />Bir cins av köpeği-ZAĞAR<br />Bir cins bezelye-ARAKA<br />Bir cins doğan kuşu-ZAĞANOS<br />Bir cins fasulye-ANAPA<br />Bir cins güvercin-PAL<br />Bir cins ince ve sık dokunmuş patiska-NANSUK<br />Bir cins iri at-KADANA-KATANA<br />Bir cins küçük taneli muşmula-EZGİL<br />Bir cins pasta-PAY<br />Bir cins salata-SEZAR<br />Bir cins termometre-REOMÜR<br />Bir cins tuzlu turta-KİŞ<br />Bir cins yaban kedisi-GAPAR<br />Bir cismin düşey kesiti-YANAY<br />Bir çabuk yazı yazma yöntemi-STENO<br />Bir çalgı-REBAP-UT<br />Bir çalgıyı ayarlama-AKORT<br />Bir çalgıyı doğru ses vermesi için ayarlama-AKORT<br />“Bir … çanı gibi gecenin içinde/Ta gün ışıyıncaya kadar/Vakur metin sade/Çalacaksın”(M.C.Anday)-SİS<br />Bir çay demleme aracı-SEMAVER<br />Bir çay demleme kabı-SEMAVER<br />Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası-DAİRE<br />Bir çeşit börülce-MAŞ<br />Bir çeşit çörek-KETE<br />Bir çeşit ırmak kayığı-PELEME<br />Bir çeşit İngiliz birası-ALE<br />Bir çeşit küçük salkımlı üzüm-NEFERİYE<br />Bir çeşit Leh dansı-MAZURKA<br />Bir çeşit papağan-LORİ<br />Bir çeşit pembe boya-GÜLBAHAR<br />Bir çeşit peynir-KEŞ-LOR<br />Bir çeşit testere-MUŞER<br />Bir çeşit Venedik altını-DUKA<br />Bir çeşit yapay mermer-BREŞ<br />Bir çeşit yumurtalı süt tatlısı-KREMA<br />Bir çeşit yumurtalı ve hafif hamur tatlısı-MAFİŞ<br />Bir çeşit zamklı ve mat suluboya ile yapılan resim-GUVAŞ<br />“Bir .. çıkarmaya başlar bohçamızdan/Lavanta çiçeği kokan kederleri”(A.M.Dıranas)-EL<br />Bir çiçek-LALE<br />Bir çiçek adı-LALE<br />Bir çiçek türü-KÜPEÇİÇEĞİ<br />Bir çifti oluşturan şeylerden her biri-EŞ<br />Bir Çin uzunluk ölçüsü-Rİ<br />Bir çocuğun her türlü durumundan sorumlu olan kimse-VELİ<br />Bir çoğul eki-LAR-LER<br />Birçok bin;pek çok-BİNLERCE<br />Birçok bitkisel yağda,özellikle zeytinyağında bulunan asit-OLEİKASİT<br />Birçok efsaneye konu olmuş ünlü Frigya kralı-MİDAS<br />Birçok İrlandalı ve İskoç soyadının önünde kullanılan ve “oğlu” anlamına gelen sözcük-MAC<br />Birçok kemikli balığın ortak adı-BRAMA<br />Birçok kişinin yaptığı işlerde gayret vermek için söylenen söz-YİSA<br />Bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri-ÜNİTE<br />Birçok üflemeli çalgıda,gövdenin son kısmındaki huniyi andıran genişlik-KALAK<br />Bir çok ülkede kuruntu,stres ve uykusuzluk ilacı olarak kullanılan bir cins karabiber-KAVA<br />Bir çöl sürüngeni-SKİNK<br />Bir çöp oyunu-MİKADO<br />Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri-AKLAN<br />Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası-OK<br />Bir dakikanın altmışta biri-SANİYE<br />Bir davete gitme-İCABET<br />Birdenbire-ANİ<br />Birdenbire ortaya çıkan ruhsal darbe-ŞOK<br />Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum-BADİRE<br />Bir denek hayvanı-KOBAY<br />Birden fazla terimi olan cebirsel ifade-POLİNOM<br />Bir deniz adı-EGE<br />Bir deniz kuşu-KARABATAK<br />Bir deniz memelisi-OTARİ<br />Bir deniz taşımacılığı-RORO<br />Bir deniz ya da liman manzarasını betimleyen tablo-MARİN<br />Bir derebeyin himayesine girip kendini onun hizmetine adayan kimse-VASAL<br />Bir dernek ya da kuruluşun üyelerinin buluşması için ayrılmış yer-LOKAL<br />“Bir de …. şişesinde balık olsam”(Orhan Veli)-RAKI<br />Bir devletin başka bir devlet üzerindeki siyasi üstünlüğü ve baskısı-HEGEMONYA<br />Bir devletin,bir şirketin yönetimini birlikte yürüten üç kişilik topluluk-TROYKA<br />Bir devletin temel kanunu-ANAYASA<br />Bir dilde,var olan sözcüklere benzetilerek yapılmış yeni sözcük-NEOLOJİZM<br />Bir dileği yerine getirme-İSAF<br />Bir dinin içindeki inanış yollarından her biri-TARİKAT<br />Bir divan edebiyatı manzumesi-KASİDE<br />Bir dizi çelik dilden oluşan vurmalı çalgı-VİBRAFON<br />Bir doğa sporu-KİTESURF<br />“Bir dost bulamadım … akşam oldu”(Pir Sultan Abdal)-TEZ<br />Bir durumun anlaşılmasına yardım eden şey-KARİNE<br />Bir duygu ya da düşünceyi başkasına benimsetmek-AŞILAMAK<br />Bir düşüncenin yazıya dökülmesi-LAYİHA<br />Bir düşünce yazısı türü-DENEME<br />Bir düşünceyi,duyguyu ya da olayı doğrudan doğruya anlatma yerine başka sözcükler kullanarak anlatma-DOLAYLAMA<br />Bir eğrinin iki noktasını birleştiren doğru parçası-KİRİŞ<br />Bir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada değen doğru-TEĞET<br />Bire karşı bir-TEKETEK<br />Bir ekin zararlısı-SÜNE<br />“Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan/……. çiçeği kokan kederlerin”(A.M.Dıranas)-LAVANTA<br />Bir elektrik devresindeki akımı,başka bir devreden geçen akımdaki değişiklikler aracılığıyla denetleyen aygıt-RÖLE<br />Bir elektrolitteki artıuç-ANOT<br />Bir elektroliz aygıtındaki artı kutup-ANOT<br />Bir element adı-TANTAL<br />Bir el işini ya da mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne-ALET<br />Bir engeli sıçrayarak aşmak-ATLAMAK<br />Bir entegre devrenin,boyutu çoğu kez 1 milimetre kareden küçük olan parçası-ÇİP<br />Bir erkeğin eşi-KARI<br />Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı cariye-ODALIK<br />Bir erkek sesi-BARİTON-TENOR<br />Bir erkek şarkıcı-TEOMAN<br />Bir erkek şarkıcımız-RAFETELROMAN-YALIN<br />Bireşimsel olarak elde edilen ve ağrı kesici etkisi morfine benzeyen güçlü bir uyuşturucu-METADON<br />Bir etkinliğin geçici olarak durdurulduğu süre-ARA<br />Bir et yemeği-ELBASANTAVASI-ROSTO<br />Bir ev hayvanı-KEDİ<br />Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan-NESNEL<br />Bireyler arasında ortak simgeler sistemiyle gerçekleştirilen anlam ve bilgi alışverişi-İLETİŞİM<br />Bir fakültede araştırma ve öğretim birimi-KÜRSÜ<br />Bir fal türü-TAROT<br />Bir fasulye cinsi-ANAPA<br />Bir federasyonun üyesi olan-FEDERE<br />Bir fındık cinsi-LEVANT<br />Bir film yönetmenimiz-SERDARAKAR<br />Bir fiske-TUTAM<br />Bir futbolcumuz-ALİGÜNEŞ<br />Bir futbolcunun topa vuramaması-ISKA<br />Bir garip ölmüş diyeler/.. günden sonra duyalar/Soğuk su ile yuyalar/Şöyle garip bencileyin”(Yunus Emre)-ÜÇ<br />Bir gemi halkası-ANELE<br />Bir gemi ya da uçağın izlediği yol-ROTA<br />Bir gemiye yükleme ya da boşaltma yapması için tanınan süre-ASTARYA<br />Bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama-İTİRAF<br />Bir geyik cinsi-REN<br />Bir gezegen-URANUS<br />Bir gezegen adı-URANUS<br />Bir gezegenin çekiminde bulunarak onun çevresinde dolanan daha küçük gökcismi-UYDU<br />Bir gezi arabası-TALİKA<br />Bir gezi teknesi-KATAMARAN-KOTRA<br />Bir gıda maddesi-ET<br />Bir gömleğin ya da giysinin göğüs kısmına konulan dantel süsleme-JABO<br />Bir görevden başka bir göreve atanma-NAKİL<br />Bir göreve kalıcı olarak atanan kimse-ASİL<br />Bir görevin yürütülebilmesi için merkez olarak seçilen yer-ÜS<br />Bir gösteri sanatı-MİMİK<br />Bir gösterme sıfatı-BU-ŞU<br />Bir göz hastalığı,katarakt-AKSU<br />Bir göz rengi-ELA<br />Bir gün-CUMA-SALI<br />Bir gün adı-PAZAR<br />Bir haber ajansı-AA-AP<br />Bir haber ajansının kısa yazılışı-AA<br />Bir halk adı-SLAV<br />Bir halk çalgısı-CURA<br />Bir halkın tüm dünyaya yayılması-DİASPORA<br />Bir halkın üzerinde yaşadığı,kültürünü oluşturduğu toprak parçası,yurt-VATAN<br />Bir halk oyunu-LORKE<br />Bir hamur yemeği-KREP<br />Bir hareketi bir mekanizmaya aktaran ya da makinelerde hareketin hızını düzgün tutmaya yarayan tekerlek-VOLAN<br />Bir harfin okunuşu-ZE<br />Bir haritayla ilgili çeşitli açıklamaları içeren küçük çerçeve-LEJAND<br />Bir hastalık-GUATR-KABAKULAK<br />Bir hastalık adı-KABAKULAK-TİFO<br />Bir hastanın dinlenmesi gerektiğini bildiren doktor yazısı-RAPOR<br />Bir hava taşıtı-BALON<br />Bir hava taşıtını yönetme-PİLOTAJ<br />Bir hayvan-AT-ÇAKAL-İT-TİLKİ<br />Bir hayvan hastalığı-RUAM<br />Bir hikâyede epizot-OLUNTU<br />Bir Hint felsefesi-YOGA<br />Bir Hıristiyan tarikatı-SİON<br />Bir hitap ünlemi-EY<br />Bir hizmeti başarabilecek güçteki en küçük askeri birlik-TİM<br />Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk-RAİYE-REAYA<br />Bir ırk-ARİ<br />Bir ışık demetinin ışınlarının toplandığı küçük doğru parçası-FOKAL<br />Bir ışık kaynağından çıkan ışınların toplandığı nokta-ODAK<br />Biricik-TEK<br />Bir içecek-ÇAY<br />Bir iç giysisi-FANİLA<br />Bir içki-CİN-SHERRY<br />Bir iç organı kaplayan ya da ayıran ince deri-ZAR<br />Bir iç organımız-DALAK<br />Bir ildeki en yüksek hükümet görevlisi-VALİ<br />Bir ile iki yaş arasındaki koyun-ŞİŞEK<br />Bir ilimiz-ADANA-BİLECİK-BOLU-BURSA-ÇANAKKALE-EDİRNE-GÜMÜŞHANE-HATAY-KARAMAN-KARS-MANİSA-ORDU-RİZE-SİNOP-SİVAS-TOKAT-UŞAK-VAN-YALOVA<br />Birim-ÜNİTE<br />Birim kabul edilen bir ölçü miktarı-ÖLÇEK<br />Bir inceleme sonucunu içeren yazı-RAPOR<br />I.Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da moda olan bir dans-ÇARLİSTON<br />I.Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunda kullanılan bir tür başlık-KABALAK<br />I.Dünya Savaşı öncesinde “Rubap” dergisi çevresinde toplanan genç şair ve yazarların oluşturduğu edebiyat topluluğu-NAYİLER<br />Birinci gezegen,Merkür-UTARİT<br />Birinci olarak,en başta-İLK<br />Birine dokunsun diye söylenen söz-TAŞ<br />Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma-İLTİMAS<br />Birine saldırmak için saklanarak beklenen yer-PUSU<br />Bir İngiliz soul şarkıcısı-SEAL<br />Bir İngiliz şair-KEATS<br />Bir İngiliz uzunluk ölçüsü-FUT<br />Bir İngiliz uzunluk ölçüsü birimi-İNÇ<br />Birini aldatmak için yapılan düzen-HİLE<br />Birini başkasına karşı kışkırtma-FİT<br />Birini,bir şeyi ayrıntılarıyla anlatma-TASVİR<br />Birinin adına sunma-İTHAF<br />Birinin buyruğu altında olan görevli-AST<br />Birinin ölümünden duyulan üzüntüyü anlatan lirik şiir-ELEJİ<br />Birinin payına düşen şey-NASİP<br />Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etme veya onu düşünme,hatırlama-ANMA<br />Birini ya da bir yeri görmeye gitme-ZİYARET<br />Bir iskambil oyunu-BLUM-OHEL-REMİ<br />Bir İspanyol yemeği-PAELLA<br />Bir İsrail silahı-UZİ<br />Bir işaret sıfatı-BU-ŞU<br />Bir iş günü süresi(iki sözcük)-TAMGÜN<br />Bir işi bir kez daha yapmak-YENİLEMEK<br />Bir işi doğru ve uygun bulmak-ONAMAK<br />Bir iş için gereken para tutarı-PORTE<br />Bir işi devretme-HAVALE<br />Bir işin sonu-ENCAM<br />Bir işin ustası olan-EHİL<br />Bir işin yapıldığı an-ESNA<br />Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü-EMEK<br />Bir işi ustalıkla yapan kimse-SANATKAR<br />Bir işi ya da bir malı birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene bırakma-İHALE<br />Bir işi yapmak,bir eyleme geçmek için duyulan güçlü istek-İTKİ<br />Bir işi yapmaya hazır-AMADE<br />Bir işi yaptırabilme gücü-ERK<br />Bir işletmenin ani batışı-KRAK<br />Bir işletmenin batışı-KRAK<br />Bir işte bir kimse ya da şeyin üstüne düşen görev-ROL<br />Bir işteki engelleri yenmede kesin karar-AZİM<br />Bir işteki engelleri yenme kararı-AZİM<br />Bir işteki engelleri yıkma kararı-AZİM<br />Bir işte öncü,işi yürüten(kimse)-ÖNAYAK<br />Bir işte yardımcı olarak çalışan erkek-YAMAK<br />Bir İtalyan makarnası-LAZANYA<br />Biriyle alay etmek-GÜLMEK<br />Biriyle eğlenme ve onu küçümseme-ALAY<br />Biriyle ya da bir şeyle alay etmek-TİYEALMAK<br />Biriyle ya da bir şeyle eğlenme ve onu küçümseme-ALAY<br />Bir Japon güreşi-JİUJİTSU<br />Bir Japon tiyatrosu-KABUKİ-NO<br />Bir Japon yönetmen-AKİRAKUROSAVA<br />Bir kabartmanın ya da yazıtın örneğini çıkararak çoğaltma yöntemi-ESTAMPAJ<br />Bir kabilenin bölündüğü iki ve daha çok parçadan her biri-ANAR<br />Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma-ALACA<br />Bir kadeh içki-TEK<br />Bir kadın giysisi-ETEK-ROP<br />Bir kadının eşi-KOCA<br />Bir kadın pop şarkıcısı-NALAN<br />Bir kadın şarkıcı-NİLÜFER<br />Bir kadın yazarımız-LATİFETEKİN<br />Bir kandil gecesi-MİRAÇ<br />Bir kan grubu-AB<br />Bir karayolunun yokuş bölümü-RAMPA<br />Bir kara yumuşakçası-ENA<br />Bir karides türü-TEKE<br />Bir kavun türü-ŞAMAMA<br />Bir kaya balığı-LAPİNA<br />Bir kayısı cinsi-ALYANAK<br />Bir keçi derisi-MAROKEN<br />Bir kelebek türü-ADELA<br />Bir kelimeden,bir sözden,bir davranış ya da olgudan anlaşılan şey,bunların hatırlattığı düşünce ya da nesne,mana-ANLAM<br />Bir keman sanatçımız-SUNAKAN<br />Bir kenara atılmış,uzaklaştırılmış-EKARTE<br />Bir kent avukatlarını içinde toplayan birlik-BARO<br />Bir kesme aracı-MAKAS<br />“Bir kez gönül yıktın ise/Bu kıldığın ….. değil”(Yunus Emre)-NAMAZ<br />Bir kır sebzesi-EFELEK<br />Bir kıta-ASYA<br />Bir kıta adı-AMERİKA<br />Bir kızartma aracı-TAVA<br />Bir kimseden yana olma-LEH<br />Bir kimsenin davranışlarına temel olan ahlak ilkelerinin tümü-ETİK<br />Bir kimsenin dış görünüş özellikleri-ŞEMAİL<br />Bir kimsenin doğup büyüdüğü ve özlediği yer-SILA<br />Bir kimsenin kendi eliyle yaptığı portresi-OTOPORTRE<br />Bir kimsenin,özellikle de yeni ölmüş bir kimsenin yüzünden çıkarılan ve gerektiğinde çoğaltılan kalıp-MASK<br />Bir kimsenin ya da bir yerin güvenliğini sağlamakla görevli kimse-GORİL<br />Bir kimsenin ya da grubun duygularını kamçılayarak ve gerçek dışı sözler söyleyerek onları kazanmaya çalışma-DEMAGOJİ<br />Bir kimse ya da bir şey için ayrılmış-MÜNHASIR<br />Bir kimse ya da topluluğun başkalarında bıraktığı izlenim-İMAJ<br />Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil-İZİN<br />Bir kimseye özgü belirgin nitelik-KİŞİLİK<br />Bir kimseyi kötüleme,yerme-ZEM<br />Bir kimseyi olduğundan büyük gösterme-İZAM<br />Bir kimseyle eğlenme-ALAY<br />Bir kişinin ya da bir ailenin en uzak atasından başlayarak bütün bireylerini gösteren çizelge-ŞECERE<br />Bir kişinin ya da toplumun yaşamındaki yüce bir olayı anmak üzere yazılan lirik şiir türü-OD<br />Bir kitabın sayfalarını süslemeye yarayan küçük motif-VİNYET<br />Bir kitabın sayfalarını süsleyen süslü harfler ve desenler-VİNYET<br />Bir konuda inat etme-DİRENME<br />Bir konunun bütün yönlerini tek tek incelemek-İRDELEMEK<br />Bir konunun incelenmesi ve eleştirilmesi gereken bütün yönlerini birer birer inceleme, araştırma-İRDELEME<br />Bir konu ya da nesnenin başlıca özelliklerini yansıtacak biçimde hazırlanmış taslağı-KROKİ<br />Bir koyun türü-İVESİ-MERİNOS<br />Bir köleyi azat ederek özgürlüğe kavuşturma-İTAK<br />Bir kömür cinsi-KOK<br />Bir kömür türü-KOK<br />Bir köpek duruşu-SUSTA<br />Bir köpek türü-SETER<br />Bir köşeden karşı köşeye doğru katlanmış,kesilmiş olan-VEREV<br />Bir köşeden karşı köşeye doğru katlanmış ya da kesilmiş olan-VEREV<br />Bir köşeden karşı köşeye doğru kesilmiş ya da katlanmış olan-VEREV<br />Bir köşeden karşı köşeye kesilmiş olan-VEREV<br />Bir kullanımcıya,işlevsel olarak daha büyük bir bütün içine yerleştirilmek üzere verilen her tür bilişim altsistemi-DEM<br />Bir kumar aracı-RULET-ZAR<br />Bir kumaş-ETAMİN<br />Bir kurum ya da kuruluşu simgeleyen yazı ya da şekil-LOGO<br />Bir kuş türü-BECET<br />Bir kuvvetin,uygulandığı kütleyi bir eksen etrafında döndürme eğilimi-TORK<br />Bir kuzu eti yemeği-KAPAMA<br />Bir kümes hayvanı-KAZ<br />Bir küre ya da yuvarlağın üstünde döndüğü eksen-MİL<br />Bir kürk hayvanı-AS-KOKARCA<br />Bir lagünü denizden ayıran kıyı kordonu-LİDO<br />Birleşmiş Milletler adına yönetmek üzere kimi büyük devletlere verilen vekillik-MANDA<br />Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu’nun kısa yazılışı-UNİCEF<br />Birleşmiş Milletler(kısa)-UN<br />Birleşmiş Milletler Örgütü-UNO<br />Birli-AS<br />Birlikte-BERABER<br />Birlikte iş yapan,ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı olan kimselerden her biri,şerik hissedar, partner-ORTAK<br />Birlikten yoksun,anlaşamayan gemi mürettebatı için kullanılan sözcük-ALABABULA<br />Birlikte yolculuk eden topluluk-KAFİLE<br />Bir maçtaki sayılar-SKOR<br />Bir mağazanın yalnız tek tür eşya satılan bölümü-REYON<br />Bir makamı ya da kurumu simgeleyen bayrak-FORS<br />Bir malın cinsini ve fiyatını gösteren küçük kâğıt-ETİKET<br />Bir malın fiyatını gösteren küçük kâğıt-ETİKET<br />Bir malın sahipliği-RAKABE<br />Bir malın yapımının,tek bir kuruluşun elinde bulunduğu durum-TEKEL<br />Bir mal ya da hizmetin piyasaya sürülmesi-ARZ<br />Bir mal ya da paranın,emek verilmeden sağladığı gelir-RANT<br />Bir mantarla bir suyosununun ortak yaşamıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı-LİKEN<br />Bir masaj türü-SPA<br />Bir masal kahramanı-ALİBABA<br />Bir mastar eki-MAK-MEK<br />Bir maymun türü-MAKAK-MAKİ-ORANGUTAN<br />Bir mersin balığı türü-ŞİP<br />Bir meslekte uzun süre başarılı olanlar için düzenlenen tören-JÜBİLE<br />Bir mevsim-YAZ<br />Bir mevsim adı-YAZ<br />Bir meyve-ANANAS-ARMUT-AYVA-DUT-ERİK-İNCİR-KİRAZ-KİVİ-MANDALİNA-NAR-ÜZÜM<br />Bir meyve adı-AYVA<br />Bir motorda bilyelerin almaşık devinimini dairesel devinime çeviren mil-KRANK<br />Bir motor parçası-BUJİ<br />Bir motorun güç birimi-VAT<br />Bir müziğin sözlere ya da sözlerin müziğe uygulanması-PROZODİ<br />Bir müzik parçasının derin bir duygu verilerek çalınması-ANİMA<br />Bir müzik parçasının,dinleyicilerin isteği üzerine bir kez daha çalınması-BİS<br />Bir müzik parçasının hangi hızla çalınması gerektiğini gösteren alet-METRONOM<br />Bir müzik parçasının son bölümü-FİNAL<br />Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret-NOTA<br />Bir müzik terimi-AMABİLE<br />Bir müzik türü-ARABESK-CAZ<br />Bir müzik yapıtında kullanılmaya elverişli tüm seslerin oluşturduğu dizi-SKALA<br />Bir müzik yapıtını oluşturan notaları sese çevirme-İCRA<br />Bir nesnenin uzayda kapladığı yer-UZAM<br />Bir nesnenin uzayda kapsadığı yer-UZAM<br />Bir nesneye zorunlu olarak bağlı olmayan ve onun özünde bulunmayan nitelik-İLİNEK<br />1.44 bit’e denk bilgi-NİT<br />Bir noktanın uzaydaki yerini belirtmeye yarayan çizgilerden biri-ORDİNAT<br />Bir nota-DO-FA-LA-Mİ-RE-Sİ<br />Bir odun,kömür ölçüsü-ÇEKİ<br />Bir olaydan ders almak-USLANMAK<br />Bir olayı belli bir görüşe göre açıklama-YORUM<br />Bir olumsuzluk öneki-NA<br />Bir organımız-EL<br />Bir orkide türü-ADA<br />Bir orman ağacı-ÇAM-LADİN<br />Bir Orta Amerika ülkesinin başkenti-TEGUCİGALPA<br />Bir Osmanlı tarihçisi-NAİMA<br />Bir oto parçası-ROT<br />Bir oyun-SOLİTER<br />Bir oyunda,bir eğlencede eşlik eden kimse-PARTNER<br />Bir ödeme aracı-ÇEK<br />Bir öğretim kurumu-LİSE<br />Bir ördek cinsi-TARAKDİŞ<br />Bir örgüt içindeki farklı görüş ve yaklaşımların ideolojik düzeyde bir kimlik kazanması sonucu ortaya çıkan gruplardan her biri-FRAKSİYON<br />Bir özel kişi,bir işletme,bir yatırım ortaklığı ya da bir bankanın elinde bulunan menkul değerlerin tümü-PORTFÖY<br />Bir pamuk cinsi-AKALA<br />Bir pamuk türü-AKALA<br />Bir papağan türü-ARA<br />Bir parçanın ağır çalınacağını anlatan müzik terimi-LENTO<br />Bir parçanın sevimli ve cana yakın çalınacağını anlatan müzik terimi-AMABİLE<br />Bir parça üzerine paralel çizgiler çizmek için kullanılan alet-MİHENGİR<br />Bir pasta cinsi-ROKOKO<br />Bir peygamber-İSA-LUT-NUH<br />Bir peynir-LOR<br />Bir peynir çeşidi-TELEME<br />Bir peynir türü-EDAM-LOR<br />Bir pirinç yemeği-PİLAV<br />Bir pompada,bir körükte,bir motorda,bazı müzik araçlarında vb de bir akışkanın geçmesini sağlamak ya da engellemek üzere bir eksen etrafında yaptığı açval hareketle açılıp kapanan bir kapak-KLAPE<br />Bir pop şarkıcısı-İZEL<br />Bir portakal türü-YAFA<br />Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi-TON<br />Bir renk-AK-AL-BEJ-GRİ-MAVİ-MOR-SARI<br />Bir resmi,sulandırılmış renklerle boyama ya da gölgeleme biçimi-LAVİ<br />Bir ruh hastalığı-MANİ<br />Bir Rus uçağı-MİG<br />Bir sahne gösterisi-REVÜ<br />Bir sanat-EDEBİYAT<br />Bir sanat yapıtında işlenen ana konu-TEMA<br />Bir sanat yapıtında işlenen konu-TEMA<br />Bir sanat yapıtının çizilerek ya da boyanarak yapılmış kopyası-RÖLÖVE<br />Bir sanat yapıtının ilk taslağı-EBOŞ<br />Bir sanat yapıtının konusu-REPLİKA<br />Bir sanat yapıtının ya da yazılı bir metnin taklidi-KOPYA<br />Bir sanayi kuruluşumuzun kısa yazılışı-MKE<br />Bir saniye içinde olan-SANİYELİK<br />Bir savaşı yönetme sanatı-OPERATİF<br />Bir savaş taşıtı-TANK<br />Bir savaş uçağı tipi-MİG<br />Bir sayı-BİR-İKİ-ON-ÜÇ<br />Bir sebze-BAKLA<br />Bir seçimde adaylardan hiçbirinin gerekli oyu sağlayamaması nedeniyle seçimin sonuçsuz kalması-BALOTAJ<br />“Bir …. sesi duymaya göreyim/İki gözüm iki çeşme”(Orhan Veli)-TREN<br />Bir ses sanatçımız-KAMURANAKKOR<br />Bir sığ su teknesi-ŞAT<br />Bir sınırdan geçebilmek için verilen yazılı izin-LESEPASE<br />Bir sıvıdaki alkol derecesi-GRADO<br />Bir sıvının içindeki alkol derecesi-GRADO<br />Bir sıvıyı ağzı dar bir kaba aktarmakta kullanılan,bir yanı geniş,bir yanı dar araç-HUNİ<br />Bir sigorta ortaklığının,sigorta ettiği paranın bir bölümünü,olabilecek zarara karşı başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi-REASÜRANS<br />Bir sinir hastalığı-SARA<br />Bir soru eki-MI-Mİ<br />Bir sorunu ele alış,ona bakış biçimi-YAKLAŞIM<br />Bir sorunun çözümünü bulmaya yönelik felsefe yöntemi-ZETETİK<br />Bir soru sözcüğü-ACABA<br />Bir soru sözü-NE<br />Bir sözcüğün gerçek anlamının dışında kullanılması-MECAZ<br />Bir sözcüğün içindeki harflerin yerini değiştirerek yeni bir sözcük elde etme-ANAGRAM<br />Bir sözleşmeyi yok sayma-NAKZ<br />Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlama gelecek biçimde kullanma sanatı-KİNAYE<br />Bir sözün fonetik ve morfolojik yapısında yapılan yanlışlık-BARBARİZM<br />Bir sözü ya da davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme,çevri-TEVİL<br />Bir spor aracı-RAKET<br />Bir spor dalı-KARATE<br />Bir spor karşılaşmasını yöneten kimse-HAKEM<br />Bir spor kulübümüzün kısa yazılışı-GS<br />Bir spor takımının gözde oyuncusu-AS<br />Bir spor türü-KARATE-VOLEYBOL<br />Bir spor ya da iş dalında birbirine geçmek isteyen kimselerden her biri-RAKİP<br />Bir su kuşu-MEKE<br />Bir süre etkin olan toplumsal beğeni-MODA<br />Bir süs bitkisi-MİMOZA<br />Bir süs köpeği-FİNO-LULU<br />Bir süs ve gölge ağacı-AKASYA<br />Bir şans oyunu-KUMAR<br />Bir şarkıcıya,müzik yapıtının belli yerlerinde eşlik eden şarkıcı-VOKALİST<br />Bir şarkıda her kıtadan sonra yinelenen ve bestesi değişmeyen parça-NAKARAT<br />Bir şarkının ya da bir filmin deneme kaydı-DEMO<br />Bir şekerleme türü-MACUN<br />Bir şeyden kalan kötü iz-ŞAİBE<br />Bir şeyden soğumak-OCUMAK<br />Bir şeye inanarak bağlanış-AKİDE<br />Bir şeye işaret koyma-İŞARETLEME<br />Bir şeye karşı aşırı ilgi duymak-ENEZİMEK<br />Bir şeye karşı tepki göstermeyen,etkinliği olmayan-PASİF<br />Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiği zaman ortaya çıkan yüzey-KESİT<br />Bir şeye yalnız bir noktada değen-TANJANT<br />Bir şeyi anlamak ya da öğrenmek için duyulan istek-MERAK<br />Bir şeyi belli etmek amacıyla üzerine konulan işaret-NİŞAN<br />Bir şeyi bir kimseye ya da nedene bağlama-İZAFE<br />Bir şeyi bir yere bırakmak-KOMAK<br />Bir şey icat eden kimse-MUCİT<br />Bir şeyi düşünmeye gerek duymadan hep aynı biçimde yapma alışkanlığı-RUTİN<br />Bir şeyin aslını bozma-TAHRİFAT<br />Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı-NUMARA<br />Bir şeyin,bir olayın yol açtığı çıkar kaybı ya da olumsuz sonuç,dokunca,zarar,mazarrat-ZİYAN<br />Bir şeyin bitim noktası-UÇ<br />Bir şeyin doğru olduğunu belirtmek için yapılan işaret-SAH<br />Bir şeyin elden ele geçmesi-ALAVERE<br />Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası-DİN<br />Bir şeyin erebileceği uzaklık-ERİM<br />Bir şeyin erebileceği uzaklık;menzil-ERİM<br />Bir şeyin esas tutulan yüzü-ÖN<br />Bir şeyin fiyatını artırma-ZAM<br />Bir şeyin içindeki öz-EVİN<br />Bir şeyin ilerisi-ÖTE<br />Bir şeyin iyi ya da kötü oluşu-NİTELİK<br />Bir şeyin kenarı-UÇ<br />Bir şeyin niteliklerini övme-NAAT<br />Bir şeyin niteliklerini sınamak için yapılan işlem-DENEME<br />Bir şeyin olmasına az kaldığını belirtmekte kullanılan deyim sözü-RAMAK<br />Bir şeyin ön tarafı;cephe-ALNAÇ<br />Bir şeyin özü-EVİN<br />Bir şeyin özü,maya-CEVHER<br />Bir şeyin özünü oluşturan ana öğe-ESAS<br />Bir şeyin temelini oluşturan ilkeler-AMENTÜ<br />Bir şeyin tepe kısmı-ÜST<br />Bir şeyin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü-EMEK<br />Bir şeyin yapılmasını,gönderilmesini,getirilmesini isteme,ısmarlama-SİPARİŞ<br />Bir şeyin yapılmasını yasaklama-MEN<br />Bir şeyin yere bakan yanı-ALT<br />Bir şeyin yokluğunu hissetme-ARAMA<br />Bir şeyi sevmeye,istemeye ya da yapmaya içten yönelme-EĞİLİM<br />Bir şeyi sıkmak,ezmek gibi işlerde kullanılan düzenek-CENDERE<br />Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü-İRADE<br />Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü,istenç-İRADE<br />Bir şiiri,yüksek sesle ve gerektiği gibi okuma-İNŞAT<br />Bir şiir türü-OD-SONE<br />Bir şirket türü-LİMİTET<br />Bir tahıl ölçeği-SA<br />“…. bir tahta kaşıktır/Sapı ortasına denk düşen”(Can Yücel)-ŞİİR<br />Birtakım alıştırma ve çağrışımlardan yararlanarak belleği geliştirme yöntemi-MNEMOTEKNİ<br />Bir takımın gözde oyuncusu-AS<br />Bir takvim türü-RUMİ<br />Bir tane-TEK<br />Bir tarım aracı-ORAK<br />Bir tarikata giriş,kabul töreni-TELETE<br />Bir tarikat ya da sanatın kurucusu-PİR<br />Bir tasarının planı-ŞEMA<br />Bir tatlı-REVANİ-TİRAMİSU<br />Bir tatlı su balığı-LOTA-PLATİKA<br />Bir tatlı türü-KAZANDİBİ-LALANGA<br />Bir,tek-YEK<br />Bir tembih sözü-EMİ<br />Bir temsilde rol alma-OYNAMA<br />Bir ticaret gemisinin içindeki yükü,bordasına yanaşan başka bir gemiye aktarma işlemi-LİMBO<br />Bir ticaret malının satılır olması-SÜRÜM<br />Bir ticaret senedinin üstüne yazılan kefillik-AVAL<br />Bir ticari şirketin kısa yazılışı-LTD<br />Bir tiyatro oyununda,ana olayın daha iyi belirmesi için gerekli ikinci derecede olay-EPİZOT<br />Bir toplantıyı düzenleyen kişi-MODERATÖR<br />Bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri-ÜYE<br />Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası-MARŞ<br />Bir topluluk içinde bir kimsenin durumu ya da kazandığı saygınlık-STATÜ<br />Bir toplulukta çalışan insanların her biri-ELEMAN<br />Bir toplum içinde ahlak kurallarına karşı beslenen bağlılık-NAMUS<br />Bir toprakta biriken suların çeşitli yollarla boşaltılması-AKAÇLAMA<br />Bir topu raketle belli bir yere atmaya dayanan oyun-POM<br />Bir topu raketle ya da sopayla belli bir yere atmaya dayanan oyun-POM<br />Bir tuzla ürününün satıldığı bölgeler-OROS<br />Bir tüberküloz türü-SIRACA<br />Bir tümceyi oluşturan birimlerden her biri-ÖĞE<br />Bir tür ağ-DOLAMIK<br />Bir tür antilop-UREBİ<br />Bir tür ayakkabı-MOKASEN-SABO<br />Bir tür ayrık otu-İDRİSOTU<br />Bir tür bağımsız büyük il-EYALET<br />Bir tür bağımsızlığı olan büyük il-EYALET<br />Bir tür bahçe koltuğu-ŞEZLONG<br />Bir tür balık ağı-TRATA<br />Bir tür balık oltası-PARAKETE<br />Bir tür başlık-KEP<br />Bir tür başörtüsü-YAZMA<br />Bir tür bisküvi-KRAKER<br />Bir tür börülce-MAŞ<br />Bir tür büyük eşekarısı-ELMABAŞ<br />Bir tür cetvel-TE<br />Bir tür çok ince ve ipekli kumaş-PAPAZİ<br />Bir tür deniz taşımacılığı-RORO<br />Bir tür deri-NAPA-NUBUK<br />Bir türde ya da bireyde bulunan,aynı cinsten başka hiçbir türde ya da bireyde rastlanılmayan-ÖZE<br />Bir tür dokuma tezgâhına ve bu tezgâhta dokunan çok karmaşık desenli kumaşa verilen ad-JAKAR<br />Bir tür domates-BANADURA<br />Bir tür domino oyunu-AZNİF<br />Bir tür dövme-DAK<br />Bir tür erkek deve-LÖK<br />Bir tür etli ve büyük zeytin-KALAMATA<br />Bir tür fal-TAROT<br />Bir tür füze-ROKET<br />Bir tür geçirimsiz toprak-KİL<br />Bir tür gemici düğümü-ALABORİNA<br />Bir tür gemi halatı-YOMA<br />Bir tür hafif makineli tüfek-STEN<br />Bir tür hafif ve kaba ayakkabı-YEMENİ<br />Bir tür halk türküsü-MAYA<br />Bir tür hamur tatlısı-LOKMA-ŞAMBABA<br />Bir tür heykel-BÜST<br />Bir tür hıyar-ACUR<br />Bir tür iç giysisi-FANİLA<br />Bir tür ince ekmek-LAVAŞ<br />Bir tür ince meşin-VAKETA<br />Bir tür ince ve çoğu çiçekli,pamuklu bir kumaş-MARKİZET<br />Bir tür İngiliz birası-ALE<br />Bir tür ipekli-OTOMAN<br />Bir tür ipekli kumaş-OTOMAN<br />Bir tür iskambil oyunu-KONKEN-REMİ<br />Bir tür iskemle-TABURE<br />Bir tür Japon tiyatrosu-NO<br />Bir tür jelatin-AGARAGAR-JELOZ<br />Bir tür kadın dövmesi-DAK<br />Bir tür kâğıt süslemeciliği-EBRU<br />Bir tür kalın ve ağır çizmi-TOMAK<br />Bir tür karides-NİKA<br />Bir tür keçe çadır-GEDEME<br />Bir Türk güreşi-ABA<br />Bir tür kiraz likörü-MARASKİNO<br />Bir tür klasör-KALAMAZO<br />Bir tür kumar-PASATA<br />Bir tür kumar oyunu-PASATA<br />Bir tür küçük zurna-ARAKIYE<br />Bir tür makineli tüfek-STEN<br />Bir tür mürekkepbalığı-KALAMAR<br />Bir tür nakış-SÜZENİ<br />Bir tür nişasta helvası-SABUNİYE<br />Bir tür otomobil yarışı-RALLİ<br />Bir tür palmiye-AREKA-LATANYA<br />Bir tür palto-SAKO<br />Bir tür pasta-PAY<br />Bir tür pekmez-NARDENK<br />Bir tür pembe elmas-ROZA<br />Bir tür pencere kapama düzeni-JALUZİ<br />Bir tür perde-STOR<br />Bir tür petrol lambası-LÜKS<br />Bir tür peynir-EDAM<br />Bir tür pomat-GLİSERİN<br />Bir tür portakal-YAFA<br />Bir tür rakı-ARAK<br />Bir tür saç tokası-FİRKETE<br />Bir tür sağlam öküz derisi-TELATİN<br />Bir tür sağlam ve yumuşak dana ya da öküz derisi-TELATİN<br />Bir tür sağlam,yumuşak dana ya da öküz derisi-TELATİN<br />Bir tür savaş gazı-İPERİT<br />Bir tür sıçan-SARİG<br />Bir tür simit-AÇMA<br />Bir tür sürüngen-KELER<br />Bir tür şarap-MALAGA<br />Bir tür tahta cilası-LAK<br />Bir tür takoz-BAT<br />Bir tür tatlı-SÜTLAÇ<br />Bir tür tatlı su balığı-LOTA<br />Bir tür tavla oyunu-GÜLBAHAR<br />Bir tür taze ve tuzsuz beyaz peynir-LOR<br />Bir tür termometre-REOMÜR<br />Bir tür toprak-LATERİT<br />Bir tür tuğla-BRİKET<br />Bir tür tuzlu turta-KİŞ<br />Bir tür tuzsuz ve yumuşak peynir-TELEME<br />Bir tür ufak ve hafif motosiklet-VEMPA<br />Bir tür un çorbası-BULAMAÇ<br />Bir tür uzun tüylü av köpeği-BARAK<br />Bir türün temel özelliklerini kendinde toplayan kalıplaşmış örnek-TİP<br />Bir tür yaban mersini-ENİR<br />Bir tür yabanturpu-TERME<br />Bir tür yağmurkuşu-KALİNİS<br />Bir tür yangın bombası-NAPALM<br />Bir tür yapay reçine-BAKALİT<br />Bir tür yarış teknesi-DRAGON<br />Bir tür yumuşak hasır şapka-PANAMA<br />Bir tür yün-MOHER<br />Bir tür zamklı cila-LAK<br />Bir uçağın izleyeceği yol-ROTA<br />Bir uçak hareketi-PİKE<br />Bir uyaktan sonra yinelenen,aynı anlamdaki sözcük ve eklere verilen ad-REDİF<br />Bir uyarıyı,bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret-ALARM<br />Bir Uzakdoğu sporu-KARATE<br />Bir uzaklık ölçüsü-MİL<br />Bir uzay aracı-MEKİK<br />Bir ülkenin temel yasası ile ilgili-ANAYASAL<br />Bir ülkeye yayılma-İSTİLA<br />Bir ürünün kalitesini garanti eden işaret-LABEL<br />Bir üzüm türü-EMİRALİ-NEFERİYE-RAZAKI<br />Bir vadi ya da ırmak üzerine kurulan yüksek ve uzun köprü-VİYADÜK<br />“Bir vicdan/Bana ….. ediyor işte bitip gittiğimi.”(Tevfik Fikret)-İHSAS<br />Bir vidada iki diş arasında kalan çukur bölüm-YİV<br />Bir yabancı yapıtı,kişi ve yer adlarını değiştirerek yerli bir yapıt durumuna getirmek-UYARLAMAK<br />Bir yaban kedisi-OSELOT<br />Bir ya da birden çok organını kullanamaz durumda olan kimse-SAKAT<br />Bir yağış-KAR<br />Bir yağış şekli-KAR<br />Bir yağış türü-KAR<br />“Bir … yağmuru gibi geçiverdi aşkımız”(Şarkı)-YAZ<br />Bir yanardağ patlaması sonucunda ortaya çıkan küçük krater-MAAR<br />Bir yangın bombası-NAPALM<br />Bir yapının damında çevresi ve üstü açık yer-TERAS<br />Bir yapının giriş yeri-DALAN<br />Bir yapının ortasında kalan üstü açık ve duvarla çevrili alan-AVLU<br />Bir yapıştırıcı-ZAMK<br />Bir yapıt-ETİKA<br />Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri-ETAP<br />Bir yarış kayığı-KİK<br />Bir yasanın,bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı-VETO<br />Bir yaşını geçmiş dişi sığır-DÜVE<br />Bir tür yatak örtüsü-PİKE<br />Bir yayın kurumu-TRT<br />Bir yazarın bütün yapıtlarını içeren dizi-KÜLLİYAT<br />Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça-İKTİBAS<br />Bir yemek yeme kabı-TABAK<br />Bir yerde biriken sıvıları dışarıya akıtmakta kullanılan oluk ya da boru-AKAÇ<br />Bir yerden alıp başka bir yere iletme-NAKİL<br />Bir yerden sıçrayarak geçme-ATLAMA<br />Bir yerde oturan-SAKİN<br />Bir yerde oturan kimse-SAKİN<br />Bir yerde oturma-İKAMET<br />Bir yerde oturma,eğleşme-İKAMET<br />Bir yerde toplanan kalabalık-AHALİ<br />Bir yere sunulan bildiri özeti-EKSPOZE<br />Bir yerin en kenarda bulunan bölümü-UÇ<br />Bir yerin pusula kertelerine göre bulunduğu yön-KERTERİZ<br />Bir yetkinin ya da bir yasanın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı-VETO<br />Bir yolculuk sırasında mola verilen yer-DİNEK<br />Bir yumurta yemeği-MENEMEN<br />Bir yükün yukarıya kaldırılmasını sağlayan araç-MAKARA<br />Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm-ÇIKINTI<br />Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık-MENEVİŞ<br />Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık,hare-MENEVİŞ<br />Bir yüzeyin eğiklik derecesini anlamaya yarayan araç-NİVO<br />Bir yüzeyin,özellikle yamaçların güneş,rüzgâr,yağış getiren hava kütleleri gibi dış etkenlere göre yönü-BAKI<br />Bir yüzey ölçüsü-AR<br />Bir yüzey ölçüsü birimi-AR<br />Bir yüzü içbükey,öbür yüzü dışbükey olan mercek-MENİSK<br />Bir yüzü uzun tüylü,kalın yünden dokunarak yapılmış yağmurluk-YAMÇI<br />Bir zaman birimi-AY-SAAT-YIL<br />Bir zamk türü-LAK-LAKA<br />Bir zehir-SİYANÜR<br />Bir zeka oyunu-DAMA<br />Bir zinciri oluşturan halkalardan her biri-BAKLA<br />Bisikletin atası olan binek aracı-SELERİFER<br />Bisikletin atası sayılan binek aracı-SELERİFER<br />Bisikletin atası sayılan taşıt-SELERİFER<br />Bisikletin en eski şekli olan,iki tekerlekli taşıt aracı-SELERİFER<br />Bisikletin oturulacak yeri-SELE<br />Bisikletin oturulan yeri-SELE<br />Bisiklette ayaklık-PEDAL<br />Bisiklette metal bölüm-KADRO<br />Bisiklet ve motosiklette iskeleti oluşturan metal bölüm-KADRO<br />Bisküvili pasta-MOZAİK<br />Bitim noktası-UÇ<br />Bitki-NEBAT<br />Bitkibilim-NEBATAT<br />Bitkilerde,döllenme sonunda çiçeği meyve yapraklarından oluşan ve tohumu taşıyan organ, meyve-YEMİŞ<br />Bitkilerde gaz alışverişine yarayan aralıklar-STOMA<br />Bitkilerde kökün ucunu örten koruyucu bölüm-KALENSOVE<br />Bitkilerden elde edilen ilaçlarla bir hastalığı iyileştirmek-OTAMAK<br />Bitkilerden ilaç yaparak hastalıkları iyileştiren kimse-OTACI<br />Bitkilerde suyun ya da besinlerin aşağıdan yukarıya doğru taşınması-İLETİM<br />Bitkilerin kökünü keserek zarar veren bir böcek-DANABURNU<br />Bitki örtüsü-BİTEY<br />Bitki örtüsü,flora-BİTEY<br />Bitkisel kökenli bir yiyecek ya da içeceğin damakta algılanan hoş kokusu-AROMA<br />Bitkisel tellerden yapılmış,kaba örgülü büyük çuval-TELİS<br />Bitkisel ya da hayvansal bir maddenin etkili özü-ÖZÜT<br />Bizans döneminde,İstanbul’da siyasal suçluların kapatıldığı ünlü zindan-ANEMAS<br />Bizans kilisesinde kadın bölümü-YİNEKE<br />Bizans kilisesinde kadınlara ayrılan bölüm-YİNEKE<br />Bizanslılarda vali aşamasında olan yöneticilerle Anadolu ve Rumeli’deki Hıristiyan beylerine verilen ad-TEKFUR<br />“Bize bol bol …. kucakla getir/Düşmek etrafı görmemektendir”(Tevfik Fikret)-ZİYA<br />Bizim Köy yazarı-MAHMUTMAKAL<br />“….. bizi tân eyleme/Hak ismin okur dilimiz”(Muhyi)-ZAHİT<br />“Biz kimseye kin tutmayız/…. âlem birdir bize”(Yunus Emre)-KİN<br />“Biz kimseye … tutmayız/Kamu âlem birdir bize”(Yunus Emre)-KİN<br />Bizmut elementinin simgesi-Bİ<br />Bizmutun simgesi-Bİ<br />Blake Edwards filmi-ON<br />Bloke etmek-BLOKAJ<br />BM Çocuk Fonu-UNİCEF<br />BM Eğitim Kültür Örgütü-UNESCO<br />Bodrum’da bir koy-BİTEZ<br />Bodrum’da turistik bir koy-BİTEZ<br />Bodrum ilçesi yakınında,otel ve eğlence yerlerinin yoğun olduğu bir yöre-GÜMBET<br />Bodrum ilçesi yakınlarında turistik bir yöre-AKYARLAR<br />Bodrum’un koylarından biri-BİTEZ<br />Bodur bitki-MAKİ<br />Boğa güreşçisi-MOTEDOR-TORERO<br />Boğa güreşçisi,toredor-MATADOR<br />Boğa güreşi alanı-ARENA<br />Boğa güreşinde matadorun kullandığı kırmızı kumaş parçası-MULETA<br />Boğa güreşi yapılan alan-ARENA<br />Boğanotundan çıkan zehir-AKONİTİN<br />Boğa,tosun-KELE<br />Boğaz,gırtlak-İMİK<br />Boğaz ya da bademciklere yerleşen ve anjin türü hastalıklara neden olan mikrop-BETA<br />(boks)Dövüşme süresi-RAUNT<br />Bol,çok-ZİYADE<br />Bolivya başkenti-LAPAZ<br />Bolivya’nın başkenti-LAPAZ<br />Bolu ilinde turistik bir göl-ABANT<br />Bolu’nun bir ilçesi-GEREDE<br />Bolu’nun Gerede ilçesinde,kayak merkezi olan bir dağ-ARKUT<br />Bol ve güçlü olarak çıkan-GÜR<br />Bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper-KAZAMAT<br />Borcu geri vermek-ÖDEMEK<br />Borç-KREDİ<br />Borneo Adası’nda yaşayan bir halk-DAYAKLAR<br />Borsada belli miktardaki hisse senedini belirtmekte kullanılan işlem birimi-LOT<br />Boru biçiminde verilmiş deri,kağıt-RULO<br />Boru içindeki bir akışkanın akışını durdurmaya ya da serbest bırakmaya yarar aygıt-VANA<br />Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası-RAKOR<br />Boru sesi-Tİ<br />Bosna Hersek internet ülke alan kodu-BA<br />Bostanlarda her cins sebze için ayrılmış toprak parçası-OCAK<br />Boşa gitme-HEBA<br />Boşa gitme,ziyan olma-HEDER<br />Boşluktaki elektromanyetik dalgaları alan,yayımlayan iletken tel ya da çubuk-ANTEN<br />Boşlukta 300.000 km/sn’lik bir hızla yayılan ışık taneciği-FOTON<br />Boş,temelsiz,asılsız söz-SAFSATA<br />Boş ve yararsız,saçma-MALAYANİ<br />Botanik-NEBATAT<br />(botanik)Mastı çiçeği-ARNİKA<br />Bowlingde yıkılan sopalar-KUKA<br />Boyacılıkta kullanılan zehirli bir madde-ANİLİN<br />Boya inceltici sıvı-TİNER<br />Boyaların inceltilmesinde kullanılan sıvı-TİNER<br />Boyaların yoğunluğunu azaltmakta kullanılan kimyasal bileşim-TİNER<br />Boyalı,renkli,parlak-RENGİN<br />Boya ve badana yapmakta kullanılan silindir biçimli fırça-RULO<br />Boylu boyunca yatmak-UZANMAK<br />Boynun arkası-ENSE<br />Boyu büyüme-UZAMA<br />Boyun atkısı-DOLAK<br />Boyuna,uzunluğuna-TULANİ<br />Boyunbağı-KRAVAT<br />Boyun eğen-RAM<br />Boyun eğen,kendini başkasının buyruğuna bırakan-RAM<br />Boyun eğen,kendisini başkasının buyruğuna bırakan-RAM<br />Boyun eğme-BİAT-İTAAT<br />Boyun eğme,uyma-İTAAT<br />Boyun örtüsü-ATKI<br />Boyutlar-EBAT<br />Boyutları olağandan küçük olan-UFAK<br />“Bozbakkal” da denilen ardıç kuşu-TOPKARIN<br />Bozcaada’da yetişen ve “karasakız” da denilen şaraplık siyah üzüm cinsi-KUNTRA<br />Bozcaada’ya özgü,şaraplık bir üzüm cinsi-VASİLAKİ<br />Bozkır-STEP<br />Bozma,kaldırma-FEK<br />Bozma,kırma,çözme-NAKZ<br />Bozukluk-FESAT<br />Böbürlenme-TAFRA<br />Böcek ısırmasıyla meydana gelen yumru-TİMİ<br />“Böcekkapan,güneşgülü” gibi adlar da verilen küçük bitki-DROSERA<br />Böğürtlen-BÜK<br />Bölmeli göçebe çadırı-OBA<br />Bölüm,kesim-SEKTÖR<br />Böreği,çiçeği ve terazisi vardır-SU<br />Branş,dal-KOL<br />Bravo-AFERİN<br />Brezilya kökenli bir dans ve müzik-LAMBADA<br />Brezilya’nın para birimi-REAL<br />Brezilya’nın plaka imi-BR<br />Briç,poker gibi oyunlarda,oyunu oynayan dört kişilik grup-KARE<br />Briçte,atılan bir kâğıtla eşine oynamasını istediği kâğıdı belirtme-APEL<br />Briçte,bir oyuncunun elinde bir renkten hiç kâğıt olmaması-ŞİKAN<br />Briçte,bir roberi oluşturan iki bölümden her biri-ZON<br />Briçte iki manştan oluşan bölüm-ROBER<br />Briçte roberi oluşturan iki bölümden her biri-ZON<br />Briçte sanzatu-NT<br />Briçte sanzatunun kısa yazılışı-NT<br />Britannica Ansiklopedisi’ni simgeleyen harfler-EB<br />Brom elementinin simgesi-BR<br />Bromun simgesi-BR<br />Bronşları genişletici ilaç olarak kullanılan alkaloit-EFEDRİN<br />Bronzlaşma takıntısı-TANOREKSİA<br />Broşür-RİSALE<br />Budala,alık-EBLEH<br />Budala,aptal-ENİT<br />“Buddenbrook Ailesi”nin yaratıcısı-THOMASMANN<br />Budizm’de ruhun ulaştığı en yüksek mertebeye verilen ad-NİRVANA<br />Budizm’in en yüksek ruhani önderi-DALAYLAMA<br />Budizm kutsal hecesi-OM<br />Budun-KAVİM<br />Budun ön kısmından elde edilen dana eti-NUAR<br />“Bu dünyayı kuran …../Ne hoş sağlam temel atmış/İnsanlığa ibret için/Kısım kısım kul yaratmış”(Âşık Veysel)-MİMAR<br />Bugünden bir önceki gün-DÜN<br />Buğday tanesinin olgunlaşmış içi-EVİN<br />Buhara’da ve Semerkand’da güzel medreseler yaptıran,döneminin tanınmış bilginlerini Semerkand’a getirerek,burayı İslam uygarlığının merkezlerinden biri haline dönüştüren,Semerkand’da 1420’de kurduğu gözlemevinde yapılan gözlemler sonucu hazırladığı ve “Zic-i Cedid-i Sultani” adıyla anılan gökbilim cetvelleriyle bilim tarihinde önemli bir yer alan Timurlu hükümdarı ve gökbilimci-ULUĞBEY<br />Buhar banyosu-SAUNA<br />Bukalemun-KAYAKELERİ<br />Bulanık olmayan-NET<br />Bulaşıcı,geçici-SARİ<br />Bulaşıcı ve öldürücü bir hastalık-VEBA<br />Bulgaristan’da bir dağ-RİLA<br />Bulgaristan’da bir kent-VARNA<br />Bulgaristan’da yaşayan bir Türk topluluğu-ÇITAKLAR<br />Bulgaristan’da yaşayan Müslüman bir Türk boyu-GACALLAR<br />Bulgar parası-LEVA<br />Bulgur,biber,soğan,domates,maydanozla yapılan ve asma yaprağına sarılıp çiğ olarak yenen bir yiyecek-BAT<br />Bulmaya çalışma-ARAMA<br />Bulunulan yer,çevre-ORTALIK<br />Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük-SET<br />Buluş-İCAT<br />Buluşma,kavuşma-TELAKİ<br />Bulutlarla ilgili işlere baktığına inanılan melek-KUZAH<br />Bulutsu-NEBULA<br />Bunama-ATEH<br />Bunama,bunaklık-ATEH<br />Bura karşıtı-ORA<br />Burdur’un bir ilçesi-TEFENNİ<br />Burdur,Isparta ve Mersin yöresine özgü,şaraplık bir üzüm cinsi-DİMİTRİ<br />Burdur ilinde,MÖ 5700 yılına tarihlenen ünlü höyük-HACILAR<br />Burdur ve Isparta’ya özgü,pekmezle yapılan cevizli un helvası-TOSMANKARA<br />Burma başkenti-RANGOON<br />Burmalı çivi-VİDA<br />Burma’nın başkenti-RANGOON<br />Bursa’nın bir ilçesi-İZNİK<br />Bursa’nın İnegöl ilçesinde bir kaplıca-OYLAT<br />Bursa’nın Orhangazi ve Yıldırım ilçelerini birbirine bağlayan,Türkiye’nin tek çarşılı köprüsü-IRGANDI<br />Burulmuş erkek sığır-ÖKÜZ-TOSUN<br />Burun boşluğu ile orta kulağı birleştiren boru biçimindeki yol-ÖSTAKİ<br />Burun hastalıklarını konu alan hekimlik dalı-RİNOLOJİ<br />Burun iltihabı-RİNİT<br />Buruşuk yüzlü bir köpek cinsi-BULDOG<br />“Bu satırları hangimiz yazıyoruz,ben mi,o mu bilmiyorum” diye sonlanan Borges yapıtı-BORGESVEBEN<br />Buyruk-EMİR<br />Buyurucu-AMİR<br />Buzulların taşıyıp biriktirdikleri taşlar-MOREN<br />Bücür,kısa boylu ve sıska kimse-CİMCİRİK<br />Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası-TOYAKA<br />Bürümcük görünüşlü bir tür kumaş-JORJET<br />Büsbütün,toptan-KAMİLEN<br />Bütün-TAM-TÜM<br />Bütüncül yönetim-TOTALİTER<br />Bütün kutsal Hint metinlerinin başında ve sonunda yinelenen mistik hece-OM<br />Bütün maymun türlerini içine alan memeliler takımı-PRİMAT<br />Bütün olarak,büsbütün-TAMAMEN<br />“Bütün ….’ler aynı hızla kirleniyordu/Birinciliği beyaza verdiler”(Özdemir Asaf)-<br />Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu,saadet-MUTLULUK<br />Bütünsel-TOTAL<br />Bütün,tüm-TEKMİL<br />“Büve” de denilen,kan emici bir sinek-İVEZ<br />Büveleğin neden olduğu,daha çok davar ve sığırlarda rastlanan,ortası delik şişkinliklerle tanınan hastalık-NOKRA<br />Büveleğin sebep olduğu,daha çok davar ve sığırlarda seyrek olarak da insanlarda rastlanan ortası delik şişkinliklerle tanınan hastalık-NOKRA<br />Büyü-SİHİR<br />Büyücü kadın-CADI<br />Büyükanne-EBE-NİNE<br />Büyük atardamar-AORT<br />Büyükbaba-DEDE<br />Büyük bakraç-SİTİL<br />Büyük balık ağı-IRIP<br />Büyük balıkçı kayığı-ALAMANA<br />Büyük balıkların göğsüne yapışık olarak yaşayan küçük balıklara verilen ad-RAMORA<br />Büyük balıkları tutmakta kullanılan,küçük balık biçiminde,ucu iğneli kurşun parçası-ZOKA<br />Büyük balıkları tutmakta kullanılan,ucu iğneli kurşun parçası-ZOKA<br />Büyükbaş hayvanlara verilen ad-MAL<br />Büyük bıçkı-HIZAR<br />Büyük bira bardağı-ARJANTİN<br />Büyük bir heyecan duygusu yaratmaya yönelik edebiyat üslubu-PATETİK<br />Büyük bir şişe-DAMACANA<br />Büyük bir yapının zengin biçimde süslenmiş anıtsal kapısı-PORTAL<br />Büyük bir zeytin-KALAMATA<br />Büyük boydaki kertenkelelerin derilerinin sepilenmesiyle elde edilen deri-LEZAR<br />Büyük boy yazı kağıdı-ESERİCEDİT<br />Büyük çadır-OTAK<br />Büyük çağlayan-ŞELALE<br />Büyük çivi-EKSER-MIH<br />Büyük çuval-TELİS<br />Büyük delikli kalbur-SARAT<br />Büyük demiryolu durağı-GAR<br />Büyük,derin kap-KAZAN<br />Büyük dükkan-MAĞAZA<br />Büyük elçi uygunluğu-AGREMAN<br />Büyük erkek kardeş-ABİ-EDE<br />Büyük ev-KONAK<br />Büyük fare-GELENİ-RATE<br />Büyük iplik çilesi-KELEP<br />Büyük kadın şarkıcı-DİVA<br />Büyük kardeş,ağabey-AKA<br />Büyük,katmerli ve gösterişli çiçekler açan bir süs bitkisi-SARDUNYA<br />Büyük kent serserisi-APAŞ<br />Büyük korku-PANİK<br />Büyük kuş tüyü-TELEK<br />“Büyük kuvvetlerin itaat halinde görünüşü ruha ne ağır bir … veriyor.”(Ahmet Haşim)-EZA<br />Büyükler,üstler-EKABİR<br />Büyüklük hastalığı-MEGALOMANİ<br />Büyüklük,irilik-CESAMET<br />Büyüklük,irilik bakımında şaşılacak durumda olan şey-ALAMET<br />Büyük mağaza-BONMARŞE<br />Büyük makamdaki kimseleri hoş sözlerle,fıkra ve öykülerle,fıkra ve öykülerle eğlendiren kimse-NEDİM<br />Büyük Menderes deltasında,zengin bir kuş yapısına sahip olan göl-KARİNE<br />Büyük Menderes Irmağı deltasında,birçok kuş türünü barındıran bir göl-KARİNE<br />Büyük Menderes Irmağı deltasında,birçok kuş türünü barındıran göl-KARİNE<br />Büyük Menderes Irmağı deltasında,zengin bir kuş yapısına sahip olan göl-KARİNE<br />Büyük Okyanus-PASİFİK<br />Büyük Okyanus’ta bağımsız bir cumhuriyet-PALAU<br />Büyük Okyanus’ta bir ülke-TUVALU<br />Büyük Okyanus’un güneydoğusunda zaman zaman görülen akıntı-ELNİNO<br />Büyük panayır-FUAR<br />Büyük Rus kentlerinin yakınındaki tatil evlerine verilen ad-DAÇA<br />Büyük Sahra’da göçebe olarak yaşayan bir halk-TUAREG<br />Büyük Sahra’da kumullarla örtülü bölge-ERG<br />Büyük savaş davulu-KÖS<br />Büyük sergi-FUAR<br />Büyük sıçan-KEME<br />Büyük sopa-SÖVEN<br />Büyük sözlük-KAMUS<br />Büyük su birikintisi-GÖL<br />Büyük su kabı-SÜRAHİ<br />Büyük,süslü çadır-OTAĞ<br />Büyük Taarruz sırasında,emredilen süre içinde alamadığı için Reşat Bey’in intiharına yol açan, Afyonkarahisar ilindeki tepenin adı-ÇİĞİLTEPE<br />Büyük takımlar veya aynı şehrin takımları arasında oynanan oyun-DERBİ<br />Büyük tepsi-SİNİ<br />Büyük tren istasyonu-GAR<br />Büyük ün kazanmış sinema ya da müzik sanatçısı-STAR<br />Büyük ve derin karavana-KERES<br />Büyük ve görkemli ev-KONAK<br />Büyük ve gösterişli köşk-MALİKANE<br />Büyük ve sert taş kütlesi-KAYA<br />Büyük ve süslü balıkçı kayığı-ALAMANA<br />Büyük ve süslü çadır-OTAĞ-OTAK<br />Büyük ve süslü köşk-KAŞANE<br />Büyük ve zehirli bir örümcek-KUNDA<br />Büyük yerleşim merkezlerinin üzerinde toplanan kirli hava-SMOG<br />Büyük,yetişkin,yaşlı,kart-EKE<br />Büyük yük kayığı-ALAMANA<br />Büyük zoka-SİNARA<br />Büyüme,gelişme-NEMA<br />Büyümemiş karpuz-ŞALAK<br />Büyüteç-LUP<br />Büyüyüp gelişme-NEMA<br />Cahil,kaba,anlayışsız-NADAN<br />Cambaz-AKROBAT<br />Camdan ilaç tüpü-AMPUL<br />Camdan su kabı-ŞİŞE<br />Camekan-VİTRİN<br />Cami,mescit gibi yerlerde yapılan dinsel konuşma-VAAZ<br />Cam üretimi ve sanayide kullanılan soda külü-TRONA<br />Can-RUH<br />Cana kıyan yaban hayvanı-CANAVAR<br />Cana yakın,sevimli-SEMPATİK<br />Cana yakın,uysal,sevimli-MUNİS<br />Canlı bir organizmanın oluşturduğu,ona özel bir renk veren kimyasal madde-PİGMENT<br />Canlı,dinç-ZİYAHAT<br />Canlı kemik hücreleri tarafından salgılanan ara maddeye verilen ad-OSEİN<br />Canlıların dışında,yer kabuğunu oluşturan,bütün kimyasal maddeleri inceleyen kimya dalı-İNORGANİK<br />Can ya da mal kaybına neden olan kötü olay-KAZA<br />Carcur-FERMUAR<br />Carol Reed’in bir filmi-OLİVER<br />Cazibe-ALIM<br />Cehennem-TAMU<br />Cehennemde olduğuna inanılan kuyunun adı-GAYYA<br />Celse-OTURUM<br />Cemaate namaz kıldıran kimse-İMAM<br />Cemal Süreya’nın bir şiiri-ĞVİTAMİNİ<br />Cenaze olduğunu haber vermek için minareden okunan dua-SALA<br />Cengiz Han’ın annesi-ULUNEKE<br />Cennet-İREM-UÇMAK<br />Cennet bahçesi-İREM<br />Cennet Cehennem arası-ARAF<br />Cennet ile cehennem arasında bulunduğuna inanılan yer-ARAF<br />Cennet kızı-HURİ<br />Cepken altına giyilen kolsuz bir giysi-GAZEKİ<br />Cerahat-İRİN<br />Cermen soyu-ALMAN<br />Ceset-NAAŞ<br />Cet-ATA<br />Ceviz-KOZ<br />Ceviz büyüklüğünde bir domates cinsi-ÇERİ<br />Ceviz ya da badem içi-CİĞE<br />Ceylan-AHU-MARAL<br />Ceylan derisi-RAK<br />Cezayir’de bir ırmak-ZA<br />Cezayir’de bir kent-ORAN<br />Cezayir’de doğan bir müzik türü-RAİ<br />Cezayir’de doğan ve Arap müziğiyle Batı müziğinin karışımı olan müzik türü-RAİ<br />Cezayir’in para birimi-DİNAR<br />“Cezayir menekşesi” de denilen,pembe ya da beyaz renkte çiçekler açan süs bitkisi-ROZET<br />“Cezayir menekşesi” de denilen ve pembe ya da beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi-ROZET<br />Cezayir müziği-RAİ<br />Cılız-ZAYIF<br />Cılız,güçsüz-İNEZE<br />Cılız,sıska-ZAYIF<br />Cılız,zayıf-HIRA<br />Cılız,zayıf,güçsüz-İNEZE<br />Cıva ile bir başka metalin oluşturduğu alaşım-AMALGAM<br />Cıvanın simgesi-HG<br />Cıva sülfür bileşimli bir mineral-ZİNOBER<br />Cıvata ve somunlardaki yiv-USKURU<br />Cilacılıkta kullanılan bir tür vernik-LAK<br />Cilt-TEN<br />Ciltçilikte,kitap yapraklarını düzgün tutmaya yarayan ince örülmüş şerit-ŞİRAZE<br />Cilve-NAZ<br />Cimri-ELİSIKI-HASİS-NEKES<br />Cimri,eli sıkı-NEKES<br />Cin fikirli-HİN<br />Cinsel gücü olmayan erkek-PULUÇ<br />Cinsel güçsüzlük-ANANET<br />Cinsel içgüdü-LİBİDO<br />Cinsel organlarını başkalarına göstermek şeklinde ortaya çıkan ruhsal hastalık;teşhircilik-EGZİBİSYONİZM<br />Cinsiyet-EŞEY<br />Cisimlerin üç halinden biri-GAZ<br />Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum-RENK<br />CL elementi-KLOR<br />Coğrafyadaki kıyı tiplerinden biri-RİA<br />(coğrafya)Engebe-ARIZA<br />Coğrafya haritaları derlemesi-ATLAS<br />Coşkulu-ATEŞLİ<br />Coşkunluk,coşma-CUŞUŞ<br />Coşun,esinle dolu-LİRİK<br />Cömert-ELİSELEK<br />Cömert,eli açık-SELEK<br />Cömertlik-AHİLİK<br />Cömert,yiğit-AKI<br />Cüretkâr-ATAK<br />Cüruf-DIŞIK<br />Cüzamlı kimse-ALATEN<br />Cüzi,kısmi-TİKEL<br />Cyrano de Bergerac adlı oyunu yaratan Fransız yazar-EDMONDROSTAND<br />Çaba-EFOR<br />Çabuk kurumasını sağlamak amacıyla,yağlıboyaya az miktarda katılan bir madde-SİKATİF<br />Çabuk olan,süratli-TEZ<br />Çabuk ve kolay kavrayan-ZEKİ<br />Çadır,baraka gibi eğreti yapılardan oluşturulan konak yeri-KAMP<br />Çadıruşağı,şeytantersi ağacı gibi bitkilerden elde edilen bir tür zamk-KASNI<br />Çakala benzeyen yabani bir hayvan-KARAKULAK<br />Çalgı-SAZ<br />Çalgıcıların topladığı para-ALATURA<br />Çalgıç,mızrap-PENA<br />Çalgıyı ayarlama-AKORT<br />Çalılık,ormanlık-GÜR<br />Çalım,süs-ŞATAF<br />Çalışır durumda,faal-ETKİN<br />Çalışma-MESAİ<br />Çalışma,emek-MESAİ<br />Çalışmayı özendirmek ve iş verimini artırmak için işçilere ücret dışında yapılan ek ödeme-PRİM<br />Çalışmayı sevmeyen-TEMBEL<br />Çalıştığı sanat alanında başarı gösteremeyen,yeteneksiz sanatçı-RATE<br />Çalıştırıcı-ANTRENÖR<br />“Çalma,hırsızlık” anlamında argo sözcük-ARAK<br />“Çalmak,aşırmak” anlamında argo sözcük-ARAKLAMAK<br />Çalyaka götürme-YAKAPAÇA<br />Çam ağacından su testisi-SENEK<br />Çam ağacından yapılmış su testisi-SENEK<br />Çam ağacının çiğnenip emilen iç kabuğu-YALAMUK<br />Çam ağacının iğne gibi ince yapraklarına verilen ad-PÜR<br />Çam,ardıç,sedir gibi ağaçların yaprağı-İBRE<br />“Çamaşırcı ayı” da denilen ve Amerika’da yaşayan kürkü değerli bir hayvan-RAKUN<br />Çamaşırın az kirli ve köpüklü son suyu-EPRİK<br />Çamaşırın son suyu-EPRİK<br />Çamaşır kıskacı-MANDAL<br />Çam gibi reçineli ağaçların yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü-ÇIRA<br />Çam’ın reçineli kabuğu-YALAMUK<br />Çamın yağlı kısmı-ÇIRA<br />Çamsakızının damıtılmasıyla elde edilen reçine-KOLOFAN<br />Çanakkale Boğazı’nda,pek çok deniz kazasının meydana geldiği bir burun-NARA<br />Çanakkale Boğazı’nda,pek çok deniz kazasının meydana geldiği burun-NARA<br />Çanakkale ilçesi-EZİNE<br />Çanakkale’nin bir ilçesi-BİGA-ÇAN-EZİNE<br />Çanakkale’nin Gelibolu ilçesine bağlı,Namık Kemal’in mezarının da bulunduğu belde-BOLAYIR<br />Çanakkale’nin,peyniriyle tanınmış ilçesi-EZİNE<br />Çanakkale savaşlarında döktüğü mayınlarla üç düşman zırhlısının batmasını sağlamış gemimiz-NUSRAT<br />Çanakkale yöresine özgü,çeşitli sebzelerle hazırlanan türlü yemeği-ŞARAŞURA<br />“…. çanakta cacık/Peynirli pide getirdiler/İstanbul’dayım sanki”(Nâzım Hikmet)-MAVİ<br />Çankırı’nın bir ilçesi-ELDİVAN<br />Çankırı’nın Çerkeş ilçesinde bir kaplıca-KÖS<br />Çanta ve ayakkabı yapılan sepilenmiş dana derisi-VİDALA<br />Çare-UMAR<br />Çare,çıkar yol-UMAR<br />Çaresiz-BİÇARE-NAÇAR<br />Çarlık Rusyasında prenslere verilen unvan-GRANDÜK<br />Çarlık Rusyası’nda yüksek soylulara verilen ad-BOYAR<br />Çarlık Rusyası’nda zengin köylülere verilen ad-KULAK<br />Çarpan balığı-BARSAM<br />Çarpışma-MÜSADEME<br />Çatı kirişi olarak kullanılan ve kiremitlerin altına döşenen ince tahta-BALAR<br />Çavuşkuşu-İBİBİK<br />Çavuşkuşu,hüthüt-İBİBİK<br />“Çavuşkuşu,ibibik” gibi adlar da verilen bir kuş-TARAKÇIN<br />Çaydanlık,demlik,ibrik gibi kapların içi delik uzantısı-İBİK<br />Çay demlemekte kullanılan kömür ve yakacak ocağı kendi içinde bulunan,elektrikle de çalışabilen bakır,pirinç gibi metallerden yapılmış musluklu kap-SEMAVER<br />Çayın etkin maddesi-TEİN<br />Çayırlarda yetişen ve hayvanlara yedirilen küçük bir bitki-NARDİN<br />Çayırlarda yetişen ve hayvanlara yedirilen otsu bir bitki-NARDİN<br />Çekememe-HASET<br />Çekilerek balık avlamakta kullanılan daire şeklinde el ağı-TRATA<br />Çekilerek balık avlamaya yarayan daire şeklinde el ağı-TRATA<br />Çekilme-RİCAT<br />Çekingen-ÜRKEK<br />“Çekinme,razı olmama” anlamında eski sözcük-İBA<br />Çekirdek-NÜVE<br />Çekirdekli portakal türü-YAFA<br />Çekişme,kavga-NİZA<br />Çekmecelerine çamaşır konulan dolap-ŞİFONİYER<br />Çektiri türünden bir savaş gemisi-KALİTE<br />Çelik çomak değneği-MET<br />Çelik çomak oyunu-MET<br />Çelikçomak oyununa ve bu oyunda kullanılan değneğe verilen ad-MET<br />Çelik’in ünlü bir şarkısı-MEYHANECİ<br />Çelik ya da pirinçten yapılmış ok-ZEMBEREK<br />Çemberin çevresinin çapına oranını gösteren sayı-Pİ<br />Çemberin merkezinden geçen doğru parçası-ÇAP<br />Çenedeki kıllar-SAKAL<br />Çentik hesabı-ÇETELE<br />Çerkezler-ADİGELER<br />Çerkezlere verilen bir başka ad-ADİGELER<br />Çerkezlerin ulusal destanı-NART<br />Çeşit-TÜR<br />Çeşit,kalem-TİP<br />Çeşitli ağaçlardan elde edilerek cilacılıkta kullanılan bir tür zamk-LAK<br />Çeşitli akrobasi ve eğlence gösterilerinin yapıldığı yer-SİRK<br />Çeşitli av ve süs ırkları bulunan uzun tüylü bir köpek cinsi-EPANGÖL<br />Çeşitli dans ve oyunlardan oluşmuş sahne gösterisi-REVÜ<br />Çeşitli dans ve oyunlardan oluşmuş,zengin görünümlü sahne gösterisi-REVÜ<br />Çeşitli işleri kendi kendine yapabilen aygıtların ortak adı-MAKİNE<br />Çeşitli konularda yazılmış yapıt-KİTAP<br />Çeşme zıvanası-MASURA<br />Çevik-ATİK<br />Çevirmen-DRAGOMAN<br />Çevrebilim-EKOLOJİ<br />Çevresindeki inciten-KIRICI<br />Çevresinde olup bitenlerin farkına varamayan,sezinlemeyen kimse,gafil-AYMAZ<br />Çevresi suyla kaplı kara-ADA<br />Çıkar sağlamak için dürüst olmayan yollara sapan-MADRABAZ<br />Çıkar yol,çare-UMAR<br />Çıkılması güç kayalık yer-LAÇİN<br />“… çıkınca ortaya mazi silinmeli”(Tevfik Fikret)-ATİ<br />“Çıkış” anlamında kullanılan spor terimi-START<br />Çıkış karşıtı-İNİŞ<br />“Çılbır” da denilen,yoğurtlu yumurta yemeği-ŞIRLOP<br />Çılgın bir Roma imparatoru-NERON<br />“Çılgınca,hayal ürünü,ilginç” anlamında kullanılan sözcük-UÇUK<br />Çıngırak-ZİL<br />Çıplak-ARİ-NÜ<br />Çıplak doğa-KEL<br />Çıplak resim-NÜ<br />Çıplak toprak-DAZ<br />Çıplak vücut resmi-NÜ<br />Çiçeği,böreği ve terazisi vardır-SU<br />Çiçek koymak için kullanılan kap-VAZO<br />Çiçekleri beyaz ya da mor renkte,meyveleri dikenli bir bitki-TATULA<br />Çiçekleri güzel kokulu ve sarı renkli bir kır bitkisi-MANTIVAR<br />Çiçektozu-POLEN-TAL<br />Çift direkli yelkenli bir gemi-KEÇ<br />Çiftlik uşağı-AZAP<br />Çift yıldızlarda,yoldaşın başyıldıza göre çizdiği bağlı yörüngenin,başyıldıza en yakın noktası-ENÖTE<br />Çikolata ile yapılan bir tür tatlı-SUP<br />Çikolatalı sıcak bir içecek-ŞOKOLA<br />Çikolata yapımında kullanılan temel madde-KAKAO<br />“Çilbalığı” da denilen,kırmızı benekli bir balık-LAPİNA<br />Çilli,çopur yüzlü,açık renk gözlü,çapar-ARBAŞ<br />Çimlenmiş buğdayın kaynatılmasıyla yapılan bir yemek ve tatlı-UĞUT<br />Çinakoptan biraz büyük lüfer-SARIKANAT<br />Çin’de bir ırmak-İLİ<br />Çin’de Buda’ya verilen ad-FO<br />Çin’de dişi ilke-YİN<br />Çin’de yaşayan,ayı iriliğinde,siyah beyaz renkli otçul bir hayvan-PANDA<br />Çingene-ROMAN<br />Çingene çocuğu-ŞOPAR<br />Çini-FAYANS<br />Çin’i Batı’ya bağlayan eski ticaret yolu-İPEKYOLU<br />Çin’in başkenti-PEKİN<br />Çin’in para birimi-YUAN<br />Çin’in son imparatoru-PUYİ<br />Çinko-TUTYA<br />Çinko elementinin simgesi-ZN<br />Çin motoruyla çalışan,tek kişilik küçük yarış arabası-GOKART<br />Çin müziğine özgü bir tür flüt-Dİ<br />Çin müziğine özgü bir tür lavta-PİPA<br />Çin müziğine özgü,yedi telli bir çalgı-KİN<br />Çin plakası-RC<br />Çin ve Japonya’dan tüm dünyaya yayılmış bir strateji oyunu-GO<br />Çin ve Kazakistan’da akan bir ırmak-İLİ<br />Çipura balığının yavrusuna verilen ad-LİDAKİ<br />Çipuranın küçüğü-LİDAKİ<br />“Çirkin” aktör-ELİWALLACH<br />Çirozluktan sonra yağlanmaya başlayan uskumru-LİPARİ<br />Çit,perde-ÖR<br />Çivi çakmak,maden dövmek gibi işlerde kullanılan araç-ÇEKİÇ<br />Çivit rengi-NİLİ<br />Çiy-JALE<br />Çiy,şebnem-JALE<br />Çizgi-HAT<br />Çizgi film kahramanı Temel Reis’in sevgilisinin adı-SAFİNAZ<br />Çizgi roman kahramanı-REDKİT<br />Çizgiyle mizah-KARİKATÜR<br />Çoban-RAİ<br />“Çobanaldatan” da denilen,uzun kuyruklu bir kuş-KEÇİSAĞAN<br />Çoban köpeği-ÇOMAR<br />Çobanların giydiği keçeden üstlük-KEPENEK<br />Çoban türküsü-EGLOG<br />Çoban üstlüğü-KEPENEK<br />Çocuğun eğitim ve öğretimiyle ilgili erkek bakıcı-LALA<br />Çocuk-SABİ-VELET<br />Çocuk ayakkabısı-PATİK<br />Çocuk felci aşısı-SALK<br />Çocuk öyküsü-MASAL<br />Çocuk sahibi erkek-BABA<br />Çoğalma-ARTMA<br />Çoğalma özelliği olan-ARTIMLI<br />Çoğul eki-LAR<br />Çoğul sözcüğünün karşıtı-TEKİL<br />Çoğunlukla boyacılıkta kullanılan,petrol türevlerinden bir tür mineral yağ-NEFT<br />Çoğunlukla mor kadife üzerine sırma ile kabartma dal,yaprak ve çiçek işlenmiş giysi ya da örtü-BİNDALLI<br />Çoğunlukla tek direkli,ince gövdesi olan yelkenli-KOTRA<br />Çoğunlukla yürüyüş bandolarında kullanılan bir tür bakır nefesli çalgı-MELOFON<br />Çok anlamlı bir kelimeye,her defasında başka bir anlam yükleyerek birbirine yakın birkaç yerde kullanma-CİNAS<br />Çok anlamlı bir sözcüğü her seferinde başka bir anlamını öngörerek birbirine yakın birkaç yerde kullanma-CİNAS<br />Çok anlayışlı ve sezgili kimse-ARİF<br />Çok aşağı,alt düzeyde-EDNA<br />Çok az kalma-RAMAK<br />Çok bağnaz bir Musevi topluluğu-HASİDLER<br />Çok bilmişçe-UKALACA<br />Çok bilmiş geçinen-UKALA<br />Çok bilmişlik-UKALALIK<br />Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir çeşit ince kumaş-KREP<br />Çok büyük bir yılan-PİTON<br />Çok büyük,ulu-AZAM<br />Çok cefa görmüş kişi-EZGİN<br />Çok çirkin ve kaba-SAKİL<br />Çok dayanıklı ve değerli bir element-PLATİN<br />Çok eski bir Türk kavmi-AVAR<br />Çok eski tarih anlatan deyim sözü-Fİ<br />Çok eski tarih anlatan söz-Fİ<br />Çok eski tarih sözü-Fİ<br />Çok güçlü bir ışık kaynağı-LASER<br />“Çok güzel,çok hoş” anlamında argo sözcük-BİTİRİM<br />Çok güzel,çok mükemmel-ŞAHANE<br />Çok hafif malzemeden yapılan ve kendi kendine salınan soyut heykel-MOBİL<br />Çok hızlı koşan hayvan-ÇİTA<br />“Çok hoş” anlamında argo sözcük-BİTİRİM<br />Çok iğneli olta-ÇAPARİ<br />Çok ince gözenekli dokuma-TÜL<br />Çok iri bir kertenkele cinsi-VARAN<br />Çok iri bir kertenkele türü-VARAN<br />Çok iri bir yılan-PİTON<br />Çok iri ve zehirsiz bir yılan-PİTON<br />Çok işleyen,canlı,hareketli-İŞLEK<br />Çok iyi bir duruma getirme,geliştirme-İHYA<br />Çok kokulu bir tür kahve-MOKA<br />“Çok konuşan,geveze” anlamında eski sözcük-RAAD<br />Çok kullanılmaktan yıpranmış olan-ESKİ<br />Çok mükemmel-ŞAHANE<br />Çok olmayan-AZ<br />“Çok önemli kişi” anlamında uluslar arası kısaltma-VİP<br />Çok pahalı-FAHİŞ<br />Çok renkli-ALA<br />“Çok sarhoş” anlamında argo sözcük-MATİZ<br />Çok sert bir kayaç türü-GRANİT<br />Çok sert ve tutarsız hareketlerde bulunan akıl hastası-AJİTE<br />Çok seslilik-POLİFONİ<br />Çok sevilen kimse ya da şey-İDOL<br />Çok sıcak rüzgâr-SİROKO<br />Çok sık yinelenen ve bundan dolayı usanç vererek önemini yitiren söz-NAKARAT<br />Çok tehlikeli bir köpekbalığı cinsi-HARHARYAS<br />Çok temiz-APAK<br />Çok uğranan yer-UĞRAK<br />Çok uzun boylu kimse-MİNAREKIRMASI<br />Çok üreten-ÜRETKEN<br />Çok üşümek-TİTREMEK<br />Çok verimli olan-ONGUN<br />Çok yakışıklı,çok güzel-KELEŞ<br />Çok yinelendiğinden usanç verici bir durum alan söz-TERANE<br />Çok yiyen,obur-HIRA<br />Çok zayıf kimse-TİRİT<br />Çok zayıflamak-ERİMEK<br />Çorak,verimsiz toprak-KEPİR<br />Çorum ilinde,Anadolu’nun tam bir kronolojisini göstermesi bakımından büyük önem taşıyan höyük-ALİŞAR<br />Çorum yöresine özgü,baklavaya benzer bir hamur tatlısı-GÜLBURMA<br />Çökelek,ekşimik-KESİK<br />Çökelti,rüsup-TORTU<br />Çöl Arapları-URBAN<br />Çöl bölgelerinde bazı çukurların tabanını kaplayan,çoğunlukla tuzlu ve killi toprak-TAKIR<br />Çöl bölgelerinde yaşayan bir sürüngen türü-SKİNK<br />Çöldeki sulak alan-VAHA<br />Çölden esen rüzgâr-SAM<br />Çölde saat olarak dikilen taşlar-ARAM<br />Çölde sulak yer-VAHA<br />Çöl hayali-SERAP<br />Çöl rüzgârı-SAM<br />Çömlek-DAĞAR<br />“Çöplüğün Generali” adlı romanın yazarı-OYABAYDAR<br />Çözgü ya da atkının kumaş yüzeyi üzerinde kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaşa verilen ad-FASONE<br />Çözümleme-ANALİZ<br />Çözümlemeli-ANALİTİK<br />Çuhadan yapılmış kalın kumaş-ABA<br />Çukur yer-ESİK<br />“Çulara” da denilen bir balık-KOBAR<br />Çünkü-ZİRA<br />Çürük,temelsiz-FOS<br />Dadacılığa bağlı sanatçı-DADAİST<br />Dağ aslanı-PUMA<br />Dağcılıkta,bir halkaya bağlanmış iki katlı bir ip sayesinde dik bir kayadan inme tekniği-RAPEL<br />“Dağçayı” da denilen ve halk hekimliğinde kullanılan ıtırlı bir bitki-KARABAŞ<br />Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan kimse-ÇITAK<br />Dağın bir noktasından kopup yuvarlanan kar kümesi-ÇIĞ<br />Dağın herhangi bir yanı-YAMAÇ<br />Dağkeçisi-ELİK<br />Dağ kırlangıcı-EBABİL<br />“Dağkırlangıcı” da denilen bir kuş-EBABİL<br />Dağlalesi-ANEMON<br />Dağların oluşumunu inceleyen bilim dalı-OROJENİ<br />Dağ servisi-ARAR<br />“Dağservisi” de denilen büyük bir orman ağacı-SEDİR<br />“Dağtavuğu” da denilen bir kuş-ÇİL<br />Dağ,tepe gibi yamaçlı şeylerin alt bölümü-ETEK<br />Dağ ya da tepenin alt bölümü-ETEK<br />Daha çok Ege Bölgesi’nde yetişen güzel bir kavun cinsi-ALTINBAŞ<br />Daha çok gençlerin gittiği bir tür çayevi-KAFE<br />Daha çok Hıdrellez’de genç kızların ve kadınların baktığı bir tür fal-MANTIVAR<br />Daha çok Karadeniz Bölgesi’nde giyilen bir tür erkek ayakkabısı-ÇAPULA<br />Daha çok Türkmenler arasında rastlanan bir tür kukla oyunu-KARAÇÖR<br />Daha iyi ürün elde etmek için bir ağaçtan başka bir ağaca dal nakletme işi-AŞI<br />Dâhi-ÖKE<br />Dahil-İÇ<br />Dâhili-İÇ<br />Dalan-LOBİ<br />Dalaşma,kavga-HIR<br />Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş-MUARE<br />Dalgır,hare-MENEVİŞ<br />Dalgır,meneviş-HARE<br />Dalkavukluk etme,birinin her dediğini ve yaptığını onaylama-TEKAPU<br />Dalkavukluk etmek-ETEKLEMEK<br />Dalyan’daki antik kent-KAUNOS<br />Damalı,satrançlı-KARELİ<br />Damarlı ve yarı saydam bir taş-ONİKS<br />Damar sıvısı-KAN<br />Damdan dama atlarken düşüp ölen,Lale Devri şairi-NEDİM<br />Damga-ISTAMPA-KAŞE<br />Damıtılarak elde edilen uçucu ve kokulu maddelere verilen ad-RUH<br />Damızlık erkek koyun-KOÇ<br />Damların üzerinde biriken kartları atmakta kullanılan büyük tahta kürek-AYALAMA<br />Damların üzerine döşenen kalın ve büyük ağaç-HEZEN<br />Dana ya da tavuk etiyle yapılan bir yemek-ŞNİTZEL<br />Danışıklı dövüş-ŞİKE<br />Danimarka’nın plaka imi-DK<br />Danimarka’nın resmi dili-DANCA<br />Danimarka plakası-DK<br />Dans etme-RAKSETME<br />Dansta erkeğe eşlik eden kadın-DAM<br />Dantel ya da nakış ipliği yumağı-KUKA<br />Dar,uzun ve hafif bir yarış kayığı-KİK<br />Dar ve ince metal parçası-LAM<br />Dar ve kalınca tahta-LATA<br />Dar ve kalın tahta-LATA<br />Dar ve uzun kavkılı bir deniz yumuşakçası-SÜLİNE<br />Dar yarış kayığı-KİK<br />Datça’daki antik kent-KNİDOS<br />Datça ilçesine özgü,papatya ile yapılan bir tür salata-DALLAMA<br />Datça Yarımadası’na verilen bir başka ad-REŞADİYE<br />Datça Yarımadası’ndaki ünlü antik kent-KNİDOS<br />David Bowie ile evli olan topmodel-İMAN<br />David Lynch’in bir filmi-İKİZTEPELER<br />Davranış biçimi-TAVIR<br />Davranışları yemek olan-AĞIR<br />Davul zurna eşliğinde ve toplu olarak oynanan bir halk oyunu-HALAY<br />Davut peygambere gönderildiğine inanılan kutsal kitap-ZEBUR<br />Dayak-KÖTEK<br />Dayanıklı ambalaj kâğıdı-KRAFT<br />Dayanıklı,güçlü-KAVİ<br />Dayanıklı,güçlü,sağlam-KAVİ<br />Dayanıklılık-MUKAVEMET<br />Dayanaksız söz-AFAKİ<br />“… dediğin demir kale/Ya alınır ya alınmaz”(Karacaoğlan)-YAR<br />Define-GÖMÜ<br />Defter,kağıt,kalem,mürekkep gibi yazı araç ve gereçlerinin bütünü-KIRTASİYE<br />Değer,derece,kıymet-GRADO<br />Değeri düşük mal-TAPON<br />Değerini,önemini yitirmiş-KADÜK<br />Değerli bir çiçek-ORKİDE<br />Değerli bir kumaş-İPEK<br />Değerli bir süs taşı-ELMASI<br />Değerli bir taş-AKİK-ELMAS-LAL-OPAL-TOPAZ<br />Değerli maden derecesi-AYAR<br />Değerli madenlerin saflık derecesi-AYAR<br />Değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası-KUYUM<br />Değerli taşlarla süslenmiş olan-MURASSA<br />Değersiz,bayağı-KITIPİYOS<br />Değersiz,önemi olmayan-HOR<br />Değersiz,sıradan-ADİ<br />“Değildim ben sana …. sen ettin aklımı zail/Bana tan eyleyen gafil seni görgeç utanmaz mı”(Fuzuli)-MAİL<br />“… değil gökyüzünden yağan beyaz ölümdü”(F.N.Çamlıbel)-KAR<br />Değirmen taşının ekseni-SEPEK<br />Değişik biçim-VERSİYON<br />Değişiklik-TADİL-TADİLAT<br />Değişik türden öğelerden oluşan-KARMA<br />Değişik ve şaşırtıcı nitelikte olan-ORİJİNAL<br />Değişmez,kati-KESİN<br />Değiştokuş-TROK<br />Değiştokuşta üste verilen şey-ABRA<br />Değme,dokunma-MES-TEMAS<br />Değnek-ÇOMAK<br />Deha sahibi-ÖKE<br />Deha sahibi,dahi-ÖKE<br />Deha sahibi kimse-ÖKE<br />Dejenere-YOZ<br />“Delice” de denilen,taneleri zehirli olan ve ekin tarlalarını saran bir ot-EREZ<br />“Delice” de denilen ve ekin tarlalarını saran zehirli bir ot-EREZ<br />Delik açma aracı-ECENE<br />Delikanlı,yiğit kimse-DADAŞ<br />Delikli bir kumaş-ETAMİN<br />Delikli bir tür kumaş-ETAMİN<br />Delikli kumaş-ETAMİN<br />Delikli örgü,gözenek-AJUR<br />Demek,şu demek ki-YANİ<br />Demet,deste-BAŞ<br />Demet durumundaki çiçekleri hekimlikte kullanılan ve meyvesi zeytine benzeyen bir bitki-MÜRVER<br />Demir çelik karışımı levha-SAC<br />Demir çubuk-BARA<br />Demir elementinin simgesi-FE<br />Demirin simgesi-FE<br />Demir kiri-PAS<br />Demirli betonla yapılmış yapı-KARKAS<br />Demir saplı kazı aracı-ÇAPA<br />Demiryollarına ve toprak yollara döşenen taş kırıkları-BALAST<br />Demiryolu-RAY<br />Demiryolu küçük arabası-DREZİN<br />Deneme niteliğinde olan-PİLOT<br />Denetleme,teftiş-BAKI<br />Deneysel ruhbilimin Fransa’daki en önemli öncülerinden olan,Fransız filozof ve ruhbilimci-THEODULERİBOT<br />Deniz altı radarı-SONAR<br />Denizanası-MEDÜZ<br />Deniz araştırmacısı-JACQUESYVESCOUSTEAU<br />“Denizayısı” da denilen bir fok cinsi-OTARİ<br />“Denizayısı” da denilen fok cinsi-OTARİ<br />Denizcilerin peksimet kırıklarını bir kap içinde ıslatıp üzerine yağda kavrulmuş soğan dökerek yaptıkları yemek-PAÇAMORA<br />Denizcilikte bir halatı gergin durumda tutma-KASKA<br />Denizcilikte bir tona verilen ad-TONİLATO<br />Denizcilikte,hep birlikte yapılan işlerde gayret vermek için kullanılan söz-YİSA<br />Denizcilikte yelkenleri direğe bağlamakta kullanılan ip-KARULA<br />Denizcilikte,yelkenleri yerlerine çekmekte kullanılan halatların genel adı-KANDİLİSA<br />Denizcilik ve havacılıkta kullanıla radyoseyir sistemi-LORAN<br />Denizfilinin dişlerinden yapılan değerli bir tespih-NAKA<br />Deniz generali-AMİRAL<br />Deniz kabarması-MET<br />Deniz kenarında salaş ve dam gibi barınılacak yer-KAVALA<br />Deniz kıyısında dalga aşındırmasıyla oluşmuş sarp ve yüksek yer-FALEZ<br />Denizkızı-SİRER<br />Deniz kuvvetlerinde bir rütbe-AMİRAL<br />Denizlerin çekilmesiyle oluşan ve yurtlanmaya elverişli bölge-NERİTEL<br />Denizli ilçesi-ÇAL<br />Denizli ilinde,travertenleriyle ünlü turizm merkezi-PAMUKKALE<br />Denizli’nin Acıpayam ilçesine bağlı Dodurgalar beldesinde,sarkıt ve dikitleriyle ünlü bir mağara-KELOĞLAN<br />Denizli’nin bir ilçesi-ÇAL-TAVAS<br />Denizli’nin Buldan ilçesinde antik bir kent-TRİPOLİS<br />Denizli yöresinde,kına gecesinde gelin için okunan mâniye verilen ad-OKŞAMA<br />Deniz taşıtı-TEKNE<br />Deniz teknelerini karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç-FİLENK<br />Deniz teknelerinin arka tarafı-KIÇ<br />“Deniz ufkunda bu sesleri … sesleri nerden geliyor/Barbaros belki donanmayla seferden geliyor”(Y.K. Beyatlı)-TOP<br />Deniz ve hava taşıtlarını yönlendirmede kullanılan aygıt-DÜMEN<br />Deniz yeli-İMBAT<br />Denk,eşit-TAY<br />Deprembilim-SİSMOLOJİ<br />Depremle ilgili-SİSMİK<br />Depresyon tedavisinde kullanılan ve yapay olarak elde edilen ilaç-NİALAMİT<br />Derdest etme-YAKALAMA<br />“.. derdim var birbirinden seçilmez/Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm”(Karacaoğlan)-ÜÇ<br />Derebeyi konağı-ŞATO<br />Derebeylik-FEODALİTE<br />Derebeylik Japonyası’nda en aşağı sınıfı oluşturan halk-ETA<br />Derebeylik toplum düzeninde toprakla birlikte alınıp satılan köle-SERF<br />Dereden tepeden-AFAKİ<br />Dereden tepeden konuşma-AFAKİ<br />Dergideki broşür-İNSERT<br />Deride geniş leke-YAMA<br />Deriden sızan tuzlu sıvı-TER<br />Deride pürtüklü küçük ur-SİĞİL<br />Deride sinirler boyunca birtakım ağrılı fiskelerin dökülmesiyle beliren bir hastalık-ZONA<br />Deride sinirler boyunca birtakım ağrılı fiskelerin dökülmesiyle beliren hastalık-ZONA<br />Deri,göz ve kulak-burun-boğaz enfeksiyonlarında kullanılan bir antibiyotik-NEOMİSİN<br />Derin-AMİK<br />Derince çanak-KASE<br />Derin deniz-BATYAL<br />Derinliğin bittiği yer-DİP<br />Derinlik ölçen alet-SONAR<br />Derin üzüntü ya da acı-KAHIR<br />Deri üzerine uygulamaya özgü hamur kıvamında ilaç-PAT<br />Deriye sürme ya da ovma yoluyla uygulanan sıvı ilaç-LİNİMENT<br />Deriyi işlenir duruma getirme-SEPİ<br />Deriyle kaplı bir çeşit Eskimo kayığı-UMİAK<br />“Derli toplu,çok şık” anlamında argo sözcük-APİKO<br />“Derli toplu,ufak tefek” örneklerinde olduğu gibi,anlatımı güçlendirmek için sesçe benzer sözcüklerin üst üste kullanılmasına verilen ad-İKİLEME<br />Derman-TAKAT<br />Dernek üyelerinin toplandığı yer-LOKAL<br />Ders alınacak olay veya öykü-İBRET<br />Dertlenmek,üzülmek-GÖYNÜMEK<br />Derviş-ALPEREN<br />Dervişlerin giydikleri,tiftikten yapılmış ince külah-ARAKIYE<br />Derviş selamı-HU<br />Derya-DENİZ<br />Destansı-EPİK<br />Deterjanlara belirli oranda katılan bir madde-LAB<br />Dev boyutlu-DEVASA<br />Devekuşu tüyü-OTRİŞ<br />Deve yavrusu-BATALAK<br />Dev gibi,çok büyük-DEVASA<br />Devinim-HAREKET<br />Devinim halindeki makine parçalarını yabancı cisimlerin girmesine karşı koruyan zarf-KARTER<br />Devinimi olmayan,duruk-STATİK<br />Devinim olaylarını inceleyen bilim dalı-KİNETİK<br />Devir-PERİYOT<br />Devlet adamları-RİCAL<br />Devlet büyükleri-EKABİR<br />Devlet büyükleri,ileri gelenler-EKABİR<br />Devletçe saptanan ekmek fiyatı-NARH<br />Devlete ait,devletle ilgili-RESMİ<br />Devlet gelir ve giderlerini yöneten kuruluş-MALİYE<br />Devletler hukukunda bir ulusun hangi devlete bağlanacağıyla ilgili oylama-PLEBİSİT<br />Devlet Malzeme Ofisi(kısa)-DMO<br />Devlet yönetiminde akrabalara ve özellikle yeğenlere yapılan iltimas-NEPOTİZM<br />(deyim)Alay etmek,eğlenmek-MATRAKGEÇMEK<br />(deyim)Dolap çevirmek-MADİKATMAK<br />(deyim)Kavga çıkarmak-MARAZAÇIKARMAK<br />(deyim)Üzüntüyle donakalmak-BUZKESMEK<br />Dışa vuran sevinç-NEŞE<br />Dış işleri-HARİCİYE<br />Diğer,öbür,sair-ÖTEKİ<br />“Dikburun” da denilen bir cins köpekbalığı-MAKO<br />Dik durma-AMUT<br />Dikilitaş-OBELİSK<br />Dikişte kullanılan pamuk ipliği-TİRE<br />“Dikkat et,savul,destur!” anlamında denizcilik ünlemi-VARDA<br />Dikme,dik-AMUDİ<br />Dikme,dikine,dik-AMUDİ-AMUT<br />Dik yokuş,uçurum-KABAN<br />Dilbilgisi-GRAMER<br />Dilbilgisindeki sözcük türlerinden biri-AD-SIFAT<br />Dilbilim-LİSANİYAT<br />Dil devriminin ilk yıllarında “belediye” anlamında kullanılan sözcük-URAY<br />Dil devriminin ilk yıllarında belediye başkanı anlamında kullanılan sözcük-ŞARBAY<br />Dil devriminin ilk yıllarında “vali” anlamında sözcük-İLBAY<br />Dilekçe-İSTİDA<br />Dilemma-İKİLEM<br />Dilenciye verilen para-SADAKA<br />Dilenciye verilir-SADAKA<br />Dilimize de çevrilen “Gülün Adı”,”Foucault Sarkacı”,”Baudolino” gibi romanlarıyla tanınmış İtalyan yazar-UMBERTOECO<br />Dilinmiş-DİLİM<br />Dili tutuk-KEKEME<br />Dili tutulmuş,konuşamaz hale gelmiş-LAL<br />Dilsiz-LAL-TAT<br />Din-DİYANET<br />Din adamlarının simgesi sayılan başlık-İMAME<br />Dinamidin mucidi-NOBEL<br />Dince aziz tanınan kimi kadınlara verilen saygı sanı-ANA<br />Dince kutsal sayılan bir yerin ziyareti-HAC<br />Dinç-ZİNDE<br />Dinç,canlı-ZİNDE<br />Dingil-AKS<br />Dini içerikli resim-İKONA<br />Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan-LAİK<br />Dini yanı güçlü-SOFU<br />Dinleme salonu-ODİTORYUM<br />Dinlence-TATİL<br />Dinlenmek için çalışmaya ara verme-MOLA<br />Dinlenmek ve sağlık kazanmak için gidilen orman,dağ,göl kıyısı gibi yerleri kapsayan turizm etkinliği-KLİMATİZM<br />“Dinle sana bir ……. edeyim/Hatırdan gönülden geçici olma”(Karacaoğlan)-NASİHAT<br />Dinsel bayramlardan bir önceki gün-ARİFE<br />Dinsel bir sözü sürekli yineleme-VİRT<br />Dinsel düşüncede,dünya tarihinin sonunda Tanrısal bir görevi yerine getirerek insanlığı kötülük ve günahlardan kurtaracak kişi-MESİH<br />Dinsel tören-AYİN<br />Dinsel tören ve kuralları-RİT<br />Diploma-İCAZET<br />Dipten dallanan bir süs bitkisi-MAZI<br />Direktif,yönerge-TALİMAT<br />Dirgen-ANADUT-YABA<br />Dirsek-MAKAS<br />Diskotek-DİSKO<br />Disprosyum simgesi-DY<br />Dişi çocuk-KIZ<br />Dişi deve-ARVANA-MAYA-NAKA<br />Dişi geyik-MARAL<br />Dişin ön yüzüne estetik amaçlı yapılan kaplama-FASET<br />Diş kökünü kaplayan sert madde-SEMAN<br />Dişlerin diplerinde ve kaplarda oluşan kireç tabakası-KEFEKİ<br />Dişlerini batıran-ISIRICI<br />Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku-MİNE<br />Diş tacının yüzeyini örten ve koruyan doku-MİNE<br />Dişte bir tabaka-MİNE<br />Divan edebiyatında dizeleri Türkçe,Arapça,Farsça,Rumca gibi farklı dillerden olan şiir yazma sanatı-TELMİ<br />Divan edebiyatında dört dizede tam bir anlam ifade eden,kendine özgü vezni olan nazım biçimi-RUBAİ<br />Divan edebiyatında,iki şairin birbirinden habersiz aynı dizeleri ya da beyitleri söylemesi-TEVARÜT<br />Divan edebiyatında kasidenin giriş bölümüne verilen ad-NESİB<br />Divan edebiyatında zıt varlıklar ve kavramlar arasındaki karşıtlığı anlatan yazı türü-MÜNAZARA<br />Divan edebiyatının en büyük hiciv şairi-NEFİ<br />Divan şiirinde meyhaneci,tasavvufta ise tarikat şeyhi anlamında kullanılan sözcük-PİRİMUGAN<br />Divan şiirinde sevgilinin kirpiği için kullanılan mazmun-TİR<br />Divan şiirinin ölçüsü-ARUZ<br />Divit,yazı hokkası-AME<br />Diyarbakır’a özgü,bir tür yoğurt çorbası-LEBENİ<br />Diyarbakır’ın bir ilçesi-KULP-SİLVAN<br />Diyarbakır’ın eski adı-AMİD<br />Diyarbakır ilinde bir dizi mağaranın ortak adı-HASSUNU<br />Diyarbakır ve Gaziantep yöresinde dokunan bir tür kumaş-MEYDANİ<br />Diyarbakır yöresine özgü,sütle yapılan bir hamur tatlısı-NURİYE<br />“Diyorlar ki” adlı yapıtı,sanatçılarla konuşmalar türünün ilk tanınmış kitabı olan,Yeni Mecmua’da 1918’de yayımlanan “Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal’le Mülakat” da Türk basınında Mustafa Kemal Paşa ile yapılan ilk ayrıntılı konuşma olan,”Boğaziçi Yakından” ve “Atatürk’ü Özleyiş” adlı kitapları da yaratan yazar-RUŞENEŞREFÜNAYDIN<br />Diyotlu aydınlatma yönteminin kısa yazılışı-LED<br />Dizem,tartım-RİTİM<br />Dizemli,tartımlı-RİTMİK<br />Dizginleri koyuverilmiş atın dörtnala koşması-ILGAR<br />Dizi,sıra-SAF<br />Dizüstü bilgisayar-LAPTOP<br />Dogma-İNAK-NAS<br />Dogma,nas-İNAK<br />Doğa-TABİAT<br />Doğadan elde edilen şey-ÜRÜN<br />Doğal bakır sülfürü-PİRİT<br />Doğalgazın önemli bir bileşeni-ETAN<br />Doğalgazın önemli bir bileşeni olan gaz-ETAN<br />Doğal kuyu-DÜDEN<br />Doğal ve tarihsel özelliklerinden dolayı koruma altına alınan alan-SİT<br />Doğal vücut sıcaklığı-ISI<br />Doğanın neden olduğu yıkım-AFET<br />Doğan kuşunun erkeği-BAZ<br />Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan hayali dişi varlık-PERİ<br />Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı-KABALA<br />Doğaya yönelik turizm etkinliği-EKOTURİZM<br />Doğa yıkımı-AFET<br />Doğranmış ekmeği yağ ve et suyuyla sahanda pişirerek yapılan bir yemek-ISLAMA<br />Doğru-RAST<br />Doğru,gerçek-ÇIN<br />Doğruluğu belirten işaret-SAH<br />Doğruluğu kesin olarak bilinmeyen haber,istihbarat-DUYUM<br />Doğu-ŞARK<br />Doğu Anadolu’da bir dağ ve bu dağda bulunan Türkiye’nin en büyük krater gölü-NEMRUT<br />Doğu Anadolu’da bir dağ ve geçit-KOP<br />Doğu Anadolu’da bir göl-ARİN-NAZİK<br />Doğu Anadolu’da bir ırmak-ARAS-ZAP<br />Doğu Anadolu’da kullanılan bir tür küçük zurna-MEY<br />Doğu Anadolu’da yetişen ve otlu peynirin içine konulan yabani sarmısak türü-SİRMO<br />Doğu Anadolu’nun Irak sınırı yakınında yüksek bir dağ-SAT<br />Doğu Anadolu’ya özgü bir halk oyunu-MEYROKİ-TAMZARA<br />Doğu Anadolu yöresine özgü,tek kişi tarafından oynanan bir halk oyunu-ALMADERE<br />Doğu’dan esen bir rüzgâr-LEVANT<br />Doğu Hindistan’da yetişen bir bitki-HALİLE<br />Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi-TAKA<br />Doğu Karadeniz dağlarının yüksek kesimlerinde yaygın geçici kırsal yerleşme tipi-OBA<br />Doğu Karadeniz’de yetişen,turşusu v salatası yapılan bir bitki-TOMARA<br />Doğu Karadeniz’in dağlık kesimlerinde yaşayanların giydiği,bacağı çorap gibi saran bir tür çizme-SABUK<br />Doğu Karadeniz ünlemi-UY<br />Doğu Karadeniz yelkenlisi-TAKA<br />Doğu Karadeniz yöresinde patlamış mısıra verilen ad-PAFULİ<br />Doğu Karadeniz yöresinde tulum eşliğinde horon oynayarak yapılan geleneksel eğlence-VARTAVAR<br />Doğu Karadeniz yöresinde yetişen ve “kara ağu” da denilen ormangülü-KOMAR<br />Doğu Karadeniz yöresine özgü,”laloto” da denilen ve mısır ununa çeşitli sebzeler karıştırılarak yapılan bir tür ekmek-LAMES<br />Doğu Karadeniz yöresine özgü,üzüm suyu ve mısır unuyla yapılan bir tür pelte-PEPEÇURA<br />Doğum hemşiresi-EBE<br />Doğup çoğalma-ÜREME<br />Doğu Slav halkı-RUS<br />Doğuştan meme ucu yokluğu-ATELİ<br />Doğu Timor’un başkenti-DİLİ<br />Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da konar-göçerlerin kıl çadırlarından oluşan yayla yerleşmesi-ZOMA<br />Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya özgü bir halk oyunu-DELİLO<br />Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya özgü bir tür köfte-KİTEL<br />Doğu ve İç Anadolu’da yaygın bar türü bir halk oyunu-TEMİLAV<br />Doktor(kısa)-DR<br />Doktorlar,hekimler-ETIBBA<br />Doktor sözcüğünün kısaltılmışı-DR<br />Dokumacılıkta atkı ipliğini sıkıştırmakta kullanılan dişli araç-KİRKİT<br />Dokumacılıkta atkıların geçirildiği uzunlamasına dizilmiş ipler-İRİŞ<br />Dokuma tezgâhında tarağı tutan ağaç ya da metal parça-TEFE<br />Dokunmak,değmek-İLMEK<br />Dokunum,duyarga-LAMİSE<br />Doku teli-LİF<br />Dolambaçlı,eğri büğrü,çapraşık-LAMELİF<br />Dolandırıcı-ŞARLATAN<br />Dolaşma-TUR<br />Dolaylı anlatım-İMA<br />Dolaylı anlatma-İMA<br />Dolaylı ve alaylı anlatım-İRONİ<br />Dolgun ve kısa boylu olan-TIKIZ<br />Dolgun,yağlı,tıknaz-TIKIZ<br />Dolmakalem-STİLO<br />Dolma yapmak için hazırlanan karışım-İÇ<br />Domates,baharat gibi şeylerle hazırlanan ve kimi yemeklerin üzerine dökülen terbiye-SOS<br />Domates,soğan,maydanoz ve salçayla yapılan bir tür salata-BOSTANA<br />Domuz yavrusu-BURTLAK-MOZAK<br />Donanma-ARMADA<br />Donatılmış birlik-MEKANİZE<br />Dondurmayla yenilen bisküvi-KEDİDİLİ<br />Dondurulmuş krema-FRİGO<br />Dondurulmuş meyve suyundan yapılan bir tür pelte-ELMASİYE<br />Don Kişot’un atı-ROSİNANTE<br />Donmuş lav akıntılarıyla kaplı alan-LEÇE<br />Donmuş su-BUZ<br />Don,şalvar-TUMAN<br />Donuk,parlak olmayan-MAT<br />Donuk renk-MAT<br />Donuk renkli-MAT<br />Donuk renkli otomobil boyaları için kullanılan sözcük-OPAK<br />Doruk-ŞAHİKA-ZİRVE<br />“Doruklarda buzulların salkımı/Firari güvercinler .. başlarında”(Ahmed Arif)-SU<br />Dostça konuşma,yarenlik-MUHABBET<br />“Dost,metres” anlamında argo sözcük-ZAMKİNOS<br />Dostoyevski’nin bir romanı-BUDALA-KUMARBAZ-SUÇVECEZA<br />Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” adlı romanının temel karakteri-RASKOLNİKOV<br />Dökme demir-PİK<br />Dökme demir,font-PİK<br />Dökülen tohumlarla ertesi yıl çıkan tahıl-ALAZA<br />Döl verme yetkinliğine gelmiş olan-ERİN<br />“Dönbaba,turnagagası” gibi adlar da verilen ve yapraklı dalları Ege Bölgesi’nde sebze olarak kullanılan otsu bitki-İĞNELİK<br />Dönemeç-VİRAJ<br />Dönerek ya da ileri geri hareket ederek,kendine dayanan bir parçanın belli bir hareketi yapmasını sağlayan mil-KAM<br />Dönerek ya da ileri geri hareket ederek,kendine dayanan bir parçanın önceden belirlenmiş bir hareketi yapmasını sağlayan parça-KAM<br />Dönümün dörtte biri kadar olan alan ölçüsü-EVLEK<br />Dörderli iki takım arasında bir top ve sopa ile yapılan atlı spor-POLO<br />4 erkek ve 4 kız oyuncudan oluşan sekizer kişilik iki takım arasında oynanan ve basketbol ile hentbolun karışımı olan bir spor dalı-KORFBOL<br />Dört Halife’nin sonuncusu-ALİ<br />Dört İncil’den birincisinin yazarı olan aziz-MATTA<br />Dört kenarı eşit dörtgen-KARE<br />Dört kişi arasında domino benzeri taşlarla oynanan bir Çin oyunu-MAHJONG<br />Dört köşe döşeme taşı-KARO<br />Dört köşe kesilmiş küçük hamur parçalarıyla yapılan yoğurtlu çorba-TUTMAÇ<br />Dört köşe yelkenlerin yakalarına bağlanan halat-BORİNA<br />“Dörtte bir” anlamında eski sözcük-RUBU<br />Dörtte bir,çeyrek-RUBU<br />Dört tekerlekli bir at arabası-KUPA<br />Dört tekerlekli bir binek arabası-LANDON<br />Dört tekerlekli ve yaylı bir at arabası-BRİK<br />Dört yanı suyla çevrili bulunan kara parçası-ADA<br />Dört yaşına kadar olan dişi manda-EVERE<br />Dört yılda bir düzenlenen büyük spor etkinliği-OLİMPİYAT<br />4 yıllık yüksek öğrenim-LİSANS<br />Dövülmüş buğday,mercimek ve nohutla yapılan bir tür çorba-ALACA<br />Dövülmüş buğday ve etle yapılan bir yemek-GENDİME-KEŞKEK<br />Dövülmüş et,bulgur ve soğanla yapılan ızgara köfte-ORUK<br />Dua-YAKARI<br />Dudak-LEB<br />Dudak boyası-RUJ<br />Dudakların büzülerek ya da parmağın dil üzerine getirilmesiyle çıkarılan ince ve tiz ses-ISLIK<br />Duman’ın bir şarkısı-OJE<br />Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol-BACA<br />Duman karası-İS<br />Duman kiri-İS<br />Duman lekesi-İS<br />Dumanrengi-FÜME<br />Durağan yıldız-SABİTE<br />Duruk-STATİK<br />Duruk,sabit-STATİK<br />Durum-HALET<br />Durum,derece,kerte-PERESE<br />“Durur …. gibi dallarda kanlı bülbüller”(Ahmet Haşim)-ALEV<br />Duvara ya da tavana püskürtülerek yapılan bir tür sıva-FASARİT<br />Duvarcıların doğrultu bulmakta kullandıkları çekül ipi-PERESE<br />Duvarcı ve dülgerlerin yaptığı her tür yapı-ÖREK<br />Duvarda açılan bir deliğe,vidanın daha sağlam tutması için yerleştirilen plastik yuva-DÜBEL<br />Duvarda taş sırası-REDE<br />Duvar içinde bırakılan girinti-NİŞ<br />Duvar içinde bırakılan oyuk-NİŞ<br />Duvar içinde bırakılan oyuk bölüm-NİŞ<br />Duvar lambası-APLİK<br />Duvar ve tavanlara bezek yapan sanatçı-NAKKAŞ<br />Duygu Asena’nın bir romanı-KADININADIYOK<br />Duygu yanılması,yanılsama-GALATIHİS<br />Duyumsamazlık-APATİ<br />Duyu organlarının dıştan algıladığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri-İMGE<br />Duyuru-İLAN<br />Duyusal,ruhsal ya da harekete ilişkin çok çeşitli rahatsızlıklarla ortaya çıkan sinir bozukluğu-İSTERİ<br />Düalist-İKİCİ<br />Düdenden daha geniş olan çukurluklara verilen ad-UVALA<br />Düğme deliği-İLİK<br />Düğme ve süs eşyası yapımında kullanılan bir deniz kabuklusu-ABALON<br />Düğünün ertesi günü-PAÇAGÜNÜ<br />Dümbelek-DARBUKA<br />Dünya-ACUN-YER<br />Dünya işlerinden vazgeçip bir yere kapanma-İTİKAF<br />Dünya işlerini hoş gören,kalender kimse-RİNT<br />Dünyamızın damı-TİBET<br />Dünyamızın uydusu-AY<br />Dünyanın birçok su kaynağını elinde bulunduran şirket-DANONE<br />Dünyanın bütün denizlerinde yaşayan bir yumuşakça türü-ERATO<br />Dünyanın en hızlı koşan canlısı olan yırtıcı hayvan-ÇİTA<br />Dünyanın en kalabalık ülkesi-ÇİN<br />Dünyanın tek kuyruksuz kedi cinsinin adı-MAN<br />Dünyanın uydusu-AY<br />Dünyayı gezen bir denizci-SADUNBORO<br />“Dünyayı saran boşluğu hissetmeyelim/Peymâneyi boş bırakma doldur ….”(Yahya Kemal)-SAKİ<br />Dürüst,iyi ahlaklı-ONAT<br />Düş-RÜYA<br />Düşkünlük-ZAAF<br />Düşmanın kafa derisini,savaş ganimeti olarak kesip alma eylemi-SKALP<br />Düşmanlık-ADAVET<br />Düşman siperlerine doğru yer altından açılan dar yol-LAĞIM<br />Düşman topraklarına yağma amacıyla yapılan süvari akını-ILGAR<br />Düşmekte olan yağmur damlacıklarından güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli,kemer biçimindeki görüntü,gökkuşağı,eleğimsağma,yağmur kuşağı,alaimisema-ALKIM<br />Düşük sıcaklıklı bir yanardağ patlaması sonucunda ortaya çıkan,huni biçimli küçük krater-MAAR<br />Düşünce-FİKİR-İDE<br />Düşüncesizce her işe atılan-ATAK<br />Düşüncesizce her işe atılan;cüretkâr-ATAK<br />Düşünen Adam’ın yontucusu-RODİN<br />Düşünmeden yapılan-MEKANİK<br />Düşünme gücü-KARİHAS<br />Düşünülenin tersini söyleyerek yapılan ince alay-İRONİ<br />Düz beyaz dokuma-AMERİKAN<br />Düzce ilinde bir göl-MELEN<br />Düzce ilinde bir şelale-SAMANDERE<br />Düzce’nin Gölyaka ilçesinde bir şelaleGÜZELDERE<br />Düz dam,taraça-ŞATU<br />Düz dokunmuş,açık saman renginde bir tür ipek kumaş-SADAKOR<br />Düzelme,iyileşme-SALAH<br />Düzen-NİZAM<br />Düzen,hile-DALAVERE<br />Düz,enlice,uzun ve az kalın biçilmiş ağaç-TAHTA<br />Düzenli olarak ekim yapılan arazi-EKENEK<br />Düzenli yükseklik kaybı-İNİŞ<br />Düzey-SEVİYE<br />Düzgü-NORM<br />Düzgün biçilmiş uzun ve ensiz tahta-ÇITA<br />Düzgün,güzel ve kolaylıkla söz söyleyen-NATUK<br />Düzgün konuşma-İRAP<br />Düzgün sarılmış halat yumağı-RODA<br />Düzgün sıralar durumunda art arda dizilmiş insan topluluğu-TABUR<br />Düzgün ve iyi konuşma yetisi-NATIKA<br />Düzlük,yazı-OVA<br />Düz ve geniş arazi-OVA<br />Düzyazı-NESİR<br />Ebeveyn-ANABABA<br />Edebi eserde işlenen düşünce-TEMA<br />Edebi eser veren kimse-EDİP<br />Edebiyat-YAZIN<br />Edebiyat eleştirmeni-FETHİNACİ<br />Edebiyatın bir dalı-ROMAN<br />Edebiyatla ilgili-EDEBİ<br />Eder-FİYAT<br />Edip-YAZAR<br />Edirne ilçesi-ENEZ<br />Edirne’nin bir ilçesi-ENEZ-İPSALA-KEŞAN-LALAPAŞA-MERİÇ<br />Edirne’nin Enez ilçesinde bir göl-PASO<br />Edremit ilçesine bağlı,kaplıcasıyla da tanınmış turistik bir belde-GÜRE<br />Edremit Körfezi kıyısında turistik bir yöre-ÖREN<br />Efelek-LABADA<br />“Efelek” de denilen bir sebze-LABADA<br />“Efelek” de denilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bitki-LABADA<br />Eflatun da denen eski Yunan filozofu-PLATON<br />Efor,çaba-EMEK<br />“Efresyab’ın kılıcı” ya da “şarap bardağının pırıltısı” anlamındaki deyim-TİGİEFRASYAB<br />Efsane-MİT<br />Efsanevi Babil kraliçesi-SEMİRAMİS<br />Efsanevi bir güreşçi-ADALIHALİL<br />Efsanevi Türk illüzyonisti-ZATİSUNGUR<br />Ege Bölgesi’nde bir dağ-YUNT<br />Ege Bölgesi’nde,salatası yapılan lahana filizine verilen ad-CİBEZ<br />Ege Bölgesi’nde taze sarı incire verilen ad-LAP<br />Ege Bölgesi’ne özgü bir zeytin cinsi-GÜLÜMBE<br />Ege Bölgesi’nin en büyük gölü-BAFA<br />Ege’deki antik bir kent-EFES<br />Ege Denizi’ndeki tanköy adasının Yunanca adı-KOS<br />Ege kıyılarında,özellikle İzmir kentinde etkili yerel deniz meltemi-İMBAT<br />Egemenlik-HAKİMİYET<br />Ege yöresine özgü,patlıcanla yapılan bir yemek-PABUCAKİ<br />Egzama-MAYASIL<br />Eğer-ŞAYET<br />Eğik kenar-PAH<br />Eğik olarak kesilmiş kenar-PAH<br />Eğik olmayan-DİK<br />“Eğil bir … öpeyim/Ay karanlık görmezler”(Türkü)-YOL<br />Eğilimi olan-MAİL<br />Eğilip bükülmez,katı-RİJİT<br />Eğirmen-İĞ<br />Eğirmen,kirmen-İĞ<br />Eğitici öykü ya da masal-MESEL<br />Eğitim sistemi-MAARİF<br />Eğitim ve öğretim sistemi-MAARİF<br />“Eğlenceli,gülünç,hoş” anlamında argo sözcük-MATRAK<br />Eğlenceli,hafif konulu,içinde bestesiz konuşmalar da bulunan müzikli sahne yapıtı-OPERET<br />Eğlendirici uğraş-OYUN<br />“Eğlenecek … bulaman/Gönlümdeki köşk olmasa”(Âşık Veysel)-YER<br />Eğreti,ödünç-ARİYET<br />Eğrilmekte olan yün,keten gibi şeylerin tutturulduğu bir ucu çatal değnek-ÖREKE<br />Ehemmiyet-ÖNEM<br />Ejderha-DRAGON-EVREN<br />“Ejder meyvesi” de denilen ve Güney Amerika’da yetişen bir kaktüsten elde edilen meyve-PİTAHAYA<br />Ek çizgisi-YİV<br />Ekilen yer-EKENEK<br />Ekilen yer,mezraa-EKENEK<br />Ekin biçildikten sonra toprakta kalan köklü sap-ANIZ<br />Ekin biçme aracı-ORAK<br />Ekin saplarının harmanda parçalanmışı-SAMAN<br />Ekip-TİM<br />Eklembacaklılarda bulunan özel solunum kanalları-TRAKE<br />Eklembacaklıların ve kabukluların örteneğini oluşturan organik madde-KİTİN<br />Ekleme-ZAM<br />Eklem romatizması-ARTRİT<br />Ekmeği süt,ayran ya da yoğurt içine doğrayarak yapılan yiyecek-DOĞRAMAÇ<br />Ekmek-NAN<br />Ekmek maddesi-UN<br />Ekmek,peynir ve et suyuyla yapılan bir yemek-PAPARA<br />Ekmek yapmak için çeşitli tahılların yasaca gerekli olan karışımı-PAÇAL<br />Ek olarak-İLAVETEN<br />Ekolojide,bir canlının varlığını sürdürebildiği yaşama ortamının en küçük birimi-NİŞ<br />Ekonomide çöküntü-KRİZ<br />Ekonomide “değiştokuş,takas” anlamında kullanılan sözcük-TROK<br />(ekonomi)Faiz-NEMA<br />Ekonomik alanda kendi kendine yeterli olmaya yönelen bir ülkenin rejimi-OTARSİ<br />Ekonomist-SADUNAREN<br />Eksiği olmayan-TAM<br />Eksi işareti-NAKIS<br />Eksi işareti,negatif-NAKIS<br />Eksik,bitmemiş-NATAMAM<br />Eksikliği duyulma-ARANMA<br />Eksiklik,kusur-NAKİSA<br />Eksiksiz-TAM-TEKMİL<br />Eksiksiz,bütün-TAM<br />Eksiuç-KATOT<br />Ekskavatör-KAZARATAR<br />Ekşi meyve-LİMON<br />Ekti-ASALAK<br />Ekvator bölgelerinde yetişen bir meyve ağacı-ANONA<br />Ekvator kuşağındaki geniş tropikal çayırlara verilen ad-SAVAN-SAVANA<br />Elazığ’ın bir ilçesi-KEBAN-PALU<br />Elazığ’ın eski adı-ELAZİZ<br />Elazığ ilinde,MÖ V. bin yıla tarihlenen bir höyük-TÜLİNTEPE<br />Elazığ yöresine özgü,yufka içine ceviz konularak yapılan bir tatlı-DOLANGER<br />Elçilik görevlisi-KAVAS<br />Elçilik uzmanı-ATAŞE<br />Elde taşınabilir küçük çanta-VALİZ<br />Eldiven ve giysi yapımında kullanılan bir tür yumuşak deri-NAPA<br />Ele avuca sığmaz çocuk-AFACAN<br />Elek,kalbur-GIRBAL<br />Elekten geçirmek-ELEMEK<br />Elektrik arkını bulan,elektroliz yoluyla alkalin metalleri ayıran ve madenciler için güvenli lambayı bulan İngiliz fizikçisi-SİRHUMPHRYDAVY<br />Elektrik direnç birimi-OHM<br />Elektrik donatımında,bağlantıların yerleştirilmesine yarayan yuva-BUAT<br />Elektrik enerjisinin pille kullanılmasını sağlayan İtalyan fizikçisi-ALESSANDROVOLTA<br />Elektrik motorunu bulan İngiliz fizikçi-FARADAY<br />Elektrik şiddet birimi-AMPER<br />Elektromotor gücün ya da gerilimin birimi-VOLT<br />El ele tutuşarak oynanan bir halk oyunu-HORA<br />Element ya da bileşikleri oluşturan ve onların özgül niteliklerini gösteren en küçük birim, madde-MOLEKÜL<br />Elezer-SADİST<br />El,göz ya da baş ile yapılan işaret-İŞMAR<br />El gün-ELALEM<br />Eliaçık,cömert,yiğit-AKI<br />“Elif dedim .. dedim/Kız ben sana ne dedim”(Türkü)-BE<br />“Elifim noktalandı/.. derdim çokçalandı”(Türkü)-AZ<br />Eli işe yatkın,becerikli-UZ<br />Elinde olanla yetinen,doygun-MÜSTAĞNİ<br />Eline ayağına çabuk,çevik-ÇALAK<br />Eli ya da ayağı sakat olan kimse-ÇOT<br />El konulmuş-BLOKE<br />Elleri soğuktan korumak için kullanılan astarlanmış kürk-MANŞON<br />Elli şiniklik tahıl ölçeği-MUT<br />Elma,armut,ayva gibi meyvelerin yenmeyen iç bölümü-EŞELEK<br />Elma,armut,kayısı gibi meyvelerin kurutulmuşu-KAK<br />Elma,armut kurusu-KAK<br />Elmas gerdanlık-AKARSU<br />El sıkışma-TOKA<br />Elvis Castello şarkısı-SHE<br />El ya da yüz hareketleriyle gösterme-İŞARET<br />Emanet-İNAM<br />Embriyon-RÜŞEYM<br />Emekçi-PROLETER<br />E.Mısır’da bir tanrı-AMON<br />Emile Zola’nın bir romanı-EMEK-NANA-RÜYA<br />Emirber-EMİRERİ<br />Emir eri-EMİRBER<br />Emirler,beyler-ÜMERA<br />Emirlik,beylik-EMARET<br />Emir subayı-YAVER<br />Emme-MAS<br />En arkada bulunan-SON<br />Enayi-AVANAK<br />En az beş kişinin oluşturduğu sermaye ortaklığına verilen ad-ANONİM<br />En büyük gölümüz-VAN<br />“En Büyük Ortak Bölen”(kısaltma)-EBOB<br />En çok-AZAMİ<br />En çok el ve ayakların sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri-NASIR<br />En çok,en büyük-AZAMİ<br />Ender,seyrek-AZ<br />Endonezya başkenti-CAKARTA<br />Endonezya’da bir ada-BALİ<br />Endonezya’nın plaka imi-Rİ<br />Endonezya’nın plaka işareti-Rİ<br />Endonezya’nın plakası-RI<br />Endonezya plakası-RI-Rİ<br />Endonezya ve Güney Hindistan’a özgü bir gölge oyunu-YALAMANDAPİKA<br />Endonezya ve Malezya’ya özgü bir tür deniz taşıtı-KOLEK<br />Endüstri-SANAYİ<br />Enerji-ERKE<br />Enerjinin simgesi-E<br />Enfiye-BURUNOTU<br />Engel-KET-MANİ-MANİA<br />Engel oluşturan şey-HAİL<br />En ince erkek sesi-TENOR<br />Enine boyuna-ARİZAMİK<br />Enine boyuna,her yönü ile-ARİZAMİK<br />Enis Batur’un bir romanı-ELMA<br />Enis Batur’un bir şiir kitabı-NİL<br />En iyi-DANİSKA<br />En kalın erkek sesi-BAS<br />En kısa zaman-AN<br />En kısa zaman süresi-AN<br />En küçük birlik-TİM<br />En küçük izci kuruluşu-OBA<br />En küçük sosyolojik birim-AİLE<br />Enli bilezik-AKITMA<br />Enli kılıç-PALA<br />“En sinsi bir … gibidir geçmeyen zaman”(Y.K.Beyatlı)-EZA<br />Ensiz-DAR<br />Ensiz olarak dokunmuş parçaların yan yana eklenmesiyle oluşan nakışlı ince kilim-CİCİM<br />En tiz erkek sesi-TENOR<br />Entrika,desise-HİLE<br />En uygun zaman ya da durum-TAV<br />En ünlü kompleks-OİDİPUS<br />En ünlü osmanlı tarih yazarı-NAİMA<br />Erbap-EHİL<br />Erbiyum elementinin simgesi-ER<br />Ercişli lakabıyla anılan halk ozanımız-EMRAH<br />Erdem-FAZİLET<br />Erden-BAKİR<br />Erden çavuşa kadar olan askerlere verilen ad-ERAT<br />Erden Kıral’ın bir filmi-KANAL-VİCDAN<br />Erdişi-ERSELİK<br />Erganun-ORG<br />Ergenekon’dan çıkışlarında Göktürklere yol gösterdiğine inanılan dişi kurt-ASENA<br />Ergenlik sivilcesi-AKNE<br />Eric Clapton şarkısı-LAİLA<br />Erimekte olan buzun sıcaklığı ile kaynar suyun buhar sıcaklığı arası seksene bölünerek derecelenmiş olan sıcakölçer-REOMÜR<br />Erime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı-LEHİM<br />Erişmiş,ulaşmış-NAİL<br />Erkek-ER<br />Erkek balığın tohumu-SÜT<br />Erkek cinsten sözcük-ERİL<br />Erkek eşin karısına yanaşmaması için yemin etmesi-İLA<br />Erkek hizmetçi-UŞAK<br />Erkek hükümdar,kral,padişah,sultan-MELİK<br />Erkek insan-ADAM<br />Erkek kardeş-BİRADER<br />Erkek keçi-TEKE<br />“Erkekler” anlamında eski sözcük-RİCAL<br />Erkekliğini gidermek,iğdiş etmek-ENEMEK<br />Erkek ördek-SUNA<br />Erkek sığır-HONA<br />Erkekte cinsel güçsüzlük-ANANET<br />Erkekte üreme sisteminin gelişmesini yönlendiren bir dizi hormonun ortak adı-ANDROJEN<br />Erkek ve dişi gametin birleşmesiyle oluşan döllenmiş hücre-ZİGOT<br />Ermeni-HAY<br />Ermenistan’ın başkenti-ERİVAN<br />Ermenistan’ın kendi dilindeki adı-HAYASTAN<br />Ermenistan’ın para birimi-DRAM<br />Ermiş-VELİ<br />Erzak odası-KİLER<br />Erzincan’ın bir ilçesi-İLİÇ<br />Erzincan’ın Kemaliye ilçesinin eski adı-EĞİN<br />Erzincan yöresine özgü,”karaerik” de denilen üzüm cinsi-CİMİN<br />Erzurum ilçesi-OLUR<br />Erzurumlu lakabıyla anılan halk ozanımız-EMRAH<br />Erzurum’un bir ilçesi-HORASAN-ILICA-OLTU-OLUR-TORTUM<br />Erzurum yöresinde yetişen,gövdesi yenilen ya da turşu yapılan otsu bir bitki-KİMİ<br />Erzurum yöresine özgü,yarma ve yoğurtla yapılan çorba-DEN<br />Erzurum yöresine özgü,yoğurt ve yarmayla yapılan bir çorba-DEN<br />Esans-KOKU<br />Esasi,temel-ASAL<br />Esas olarak,gerçekte,aslında-ESASEN<br />Esenleme-SELAM<br />Esenlik dileme-VEDA<br />Esen,sağlam-SALİM<br />Esir-TUTSAK<br />Esir,kul-KÖLE<br />Eski Albay-MİRALAY<br />Eski Arabistan’da garip bir kavim-AMALİKALAR<br />Eski ayakkabı-KELİK<br />Eski başkanı şair olan siyasal parti-DSP<br />Eski bir ağırlık ölçüsü birimi-BATMAN<br />Eski bir Anadolu uygarlığı-ETİ<br />Eski bir anı tekrar yaşama-DEJAVU<br />Eski bir Güney Amerika uygarlığı-İNKA<br />Eski bir Hint tanrısı-RAMA<br />Eski bir İslam hanedanı-EMEVİ<br />Eski bir Mısır tanrısı-NU-RA<br />Eski bir tahıl ölçüsü-KİLE<br />Eski bir Türk güreşi-ABA<br />Eski bir Türk sanatı olan kâğıt oymacılığına verilen ad-KAAT<br />Eski Çin felsefesinde,evrenin birliğini yapan düzen ilkesi-TAO<br />Eskiden ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka-LALE<br />Eskiden albaya verilen ad-MİRALAY<br />Eskiden çocukların mahalle mektebine başladıkları gün yapılan tören-AMİNALAYI<br />Eskiden çocuklar okula başlarken yapılan tören-AMİNALAYI<br />Eskiden haberleşme işlerinde kullanılan hızlı ve hafif gemi-AVİZO<br />Eskiden harman ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi-AŞAR<br />Eskiden Japonların kullandığı 3,927 m değerinde çizgisel ölçü-Rİ<br />Eskiden Karagöz oynatılan kahvelere verilen ad-TATU<br />Eskiden kimi devlet dairelerine verilen ad-EMANET<br />Eskiden kökboya bitkisinden,bugün ise bireşim yoluyla elde edilen kırmız boyarmadde-ALİZARİN<br />(eskiden)Mahkeme başkanı-KADI<br />Eskiden mürekkebi kurutmakta kullanılan ince kum-RIH<br />Eskiden ortaokul düzeyindeki okullara verilen ad-RÜŞTİYE<br />Eskiden polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçimindeki üstü yazılı metal arma-FERAHİ<br />Eskiden tekel idaresi-REJİ<br />Eskiden Türk erkeklerinin giydiği bir tür ceket ya da yelek-DOLAMAN<br />Eskiden Türk’e yabancı olan kimse ve topluluklara verilen ad-TAT<br />Eskiden uğur getirmesi için mektup zarflarının üzerine yazılan sözcük-BEDUH<br />Eskiden uzay boşluğunu doldurduğu varsayılan esnek madde-ESİR<br />Eskiden Viyana’ya ve genellikle de Avusturya’ya verilen ad-BEC<br />Eskiden Yahudilerin ayırt edebilmek için omuzlarına taktıkları sarı renkli kumaş-ASELİ<br />Eski dilde akşam ve yatsı namazına verilen ad-İŞA<br />Eski dilde altın-ZER<br />Eski dilde aslan-ŞİR<br />Eski dilde ay-KAMER-MAH<br />Eski dilde ayak-PA<br />Eski dilde baba-EB<br />Eski dilde boy,endam-KAD<br />Eski dilde bulut-EBR<br />Eski dilde dudak-LEB<br />Eski dilde ekmek-NAN<br />Eski dilde gemi-SEFİNE<br />Eski dilde gün-RUZ<br />Eski dilde insan-İNS<br />Eski dilde kılıç-TİG<br />Eski dilde kış-ŞİTA<br />Eski dilde mavi-MAİ<br />Eski dilde “pastoral” anlamında kullanılan sözcük-RAİYE<br />Eski dilde su-AB-MA<br />Eski dilde tuz-NEMEK<br />Eski dilde yedi sayısı-SEB<br />Eski dilde yılan-MAR<br />Eski dilde yüz,çehre-RU<br />Eski dilde yüz,surat-RU<br />Eski Hicaz kervanı-SÜRRE<br />Eski İskandinav mitolojisinde,baştanrı-ODİN<br />Eski İstanbul adlarından-ASİTANE<br />Eski İtalyan parası-LİRET<br />Eski kitap satan sanatçı-SAHAF<br />Eski mahkemelerde hakimlere verilen ad-KADI<br />Eski Maliye Bakanı-ZEKERİYATEMİZEL<br />Eski Mezopotamya’da,basamaklı piramit biçiminde büyük tapınak kulesi-ZİGGURAT<br />Eski Mezopotamya halklarının en önemli bayramı-AKİTU<br />Eski Mısır’da güneş tanrısı-RA<br />Eski Mısır’da ölülerin koruyucusu olan tanrı-OSİRİS<br />Eski Mısır’da ölüler ülkesi-İALU<br />Eski Mısır’da üretici güç-KA<br />Eski Mısır hükümdarlarına verilen san-FİRAVUN<br />Eski Mısır’ın üç büyük piramidinden biri-MİKERİNOS<br />Eski Mısır İmparatorluğu’nun en parlak dönemindeki başkenti-TEB<br />Eski Mısır inancında ana tanrıça-İSİS<br />Eski Mısır inancında baştanrı-OSİRİS<br />Eski Mısır inanışında ana tanrıça-İSİS<br />Eski Mısır inanışında gökyüzü tanrıçası-NUT<br />Eski Mısır inanışında insan ruhu-KA<br />Eski Mısır inanışında ölülerin koruyucusu olan tanrı-OSİRİS<br />Eski Mısır inanışında ölüler tanrısı-ANUBİS<br />Eski Mısır inanışında yılantanrıça-UTO<br />Eski Mısır tanrısı-RA<br />Eskimiş giyecek-ALIK<br />Eskimo kulübesi-İGLU<br />Eskimolar’ın kendilerine verdikleri ad-İNUİT<br />(eski)Öte-MAVERA<br />Eski Roma aşk tanrısı-AMOR<br />Eski Sovyetler Birliği’nde Gulag Takımadaları’ndaki mahkumlara verilen ad-ZEK<br />Eskişehir’e özgü,çubuk biçiminde yapılan bir tür helva-MET<br />Eskişehir ilinde bir kaplıca-HASIRCA<br />Eskişehir’in bir ilçesi-İNÖNÜ<br />Eskişehir yöresine özgü,çubuk biçiminde bir tür helva-MET<br />Eskişehir yöresine özgü,çubuk biçiminde yapılan bir cins helva-MET<br />Eskişehir yöresine özgü,çubuk biçiminde yapılan bir tür helva-MET<br />Eski Türk güreşlerinden biri-ABA<br />Eski Türk güreşlerinden birisi-ABA<br />Eski Türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğul-TEKİN<br />Eski Türklerde bir tanrıça-AKANA<br />Eski Türklerde çocukları koruyan tanrıça-UMAY<br />Eski Türklerde doğum tanrıçası-AYZIT<br />Eski Türklerde evcil hayvanların mumyalarına verilen ad-KİP<br />Eski Türklerde kutsal sayılan hekim-ATASAGUN<br />Eski Türklerde soylular sınıfı-AKSÜYEK<br />Eski Türklerde “şaman,baksı,kam,ozan” gibi adlar da verilen büyücü-şairler için kullanılan bir başka sözcük-OYUN<br />Eski Türklerde,toplumsal ve örgütsel içerikli büyük ziyafet-TOY<br />Eski Türklerde yağmur yağdırıp yel estirdiğine inanılan büyü taşı-YADA<br />Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözü-Fİ<br />Eski Yahudi-İBRANİ<br />Eski yapı ya da kent kalıntısı-ÖREN<br />Eski Yunan’da barış tanrıçası-EİRENE<br />Eski Yunan’da küçük süvari birliğine verilen ad-İLE<br />Eski Yunan’da lir eşliğinde söylenen şiir-LİRİK<br />Eski Yunan’da,masrafları ortaklaşa karşılanan dostlar arası yemeğe verilen ad-ERANOS<br />Eski Yunan’da,masrafları ortaklaşa karşılanan dostlar arası yemek-ERANOS<br />Eski Yunan’da tanınmış ünlü masalcı-EZOP<br />Eski Yunan kentlerinde pazaryeri-AGORA<br />Eski Yunanlı-GREK<br />Eski Yunan mimarlığında müzik ve tiyatro gösterilerinin sunulduğu yapı-ODEON<br />Eski Yunan mitinde savaş tanrısı-ARES<br />Eski Yunan mitolojisinde,çobanların tanrısı-PAN<br />Eski Yunan mitolojisinde,ölüler ülkesinin bekçisi olan yüz başlı köpek-KERBEROS<br />Eski Yunan savaş tanrısı-ARES<br />Eskrimde bir dal-EPE<br />Eskrimde kullanılan üç silahtan biri-EPE-FLÖRE<br />Eskrim ve boksta rakibin hamlelerini önleme eylemi-PARAD<br />Esnek-ELASTİK<br />Esnek nesne-SÜNEK<br />Esrar içenlerin kullandığı bir tür nargile-KABAK<br />Eş-AYAL<br />Eşanlamlı-SİNONİM<br />Eş basınç-İZOBAR<br />Eş,benzer-İKİZ<br />Eşek-KARAKAÇAN-MARSIVAN<br />Eşek eyeri-PALAN<br />Eşek yavrusu-SIPA<br />Eşi ölmüş kimse-DUL<br />Eşi ölmüş ya da eşinden boşanmış kimse-DUL<br />Eşitliğe uygun olan-ADİL<br />Eşlik etme-REFAKAT<br />Eş örnek-STANDART<br />Eşya üzerindeki mikrop ya da ufak böcekleri basınçlı buharla öldürmeye yarayan büyük kazan-ETÜV<br />Eşyaya vurulan damga-EN<br />Etek ceketten oluşan iki parçalı kadın giysisi-DÖPİYES<br />Etek ucuna doğru genişleyen giysi-EVAZE<br />Etek ucuna doğru genişleyen giysiler için kullanılan sözcük-EVAZE<br />Eti beğenilen bir deniz balığı-MURANA<br />Eti beğenilen mürekkepbalığı türü-KALAMAR<br />Eti beyaz ve lezzetli,on kilodan 50 kiloya kadar ağırlığı olan bir balık türü-ORFOZ<br />Etiket-YAFTA<br />Etilalkol-ETANOL<br />Eti lezzetli bir balık-DUBAR-MAZAK-ORFOZ<br />Eti yenen bir tür mürekkepbalığı-KALAMAR<br />Etiyopya’da yetişen,ekşimsi ve hoş bir çeşit ekmeğin yapımında kullanılan tahıl-TEF<br />Etiyopya kökenli siyah derili Yahudilere verilen ad-FALAŞALAR<br />Etiyopyalı maratoncu-ABEBEBİKİLA<br />Etken-AMİL<br />Etki-TESİR<br />Etki eden şey,faktör-ETKEN<br />Et konulan yer-ETLİK<br />Etli lahana yemeği-KAPUSKA<br />Etli ve zeytinyağlı bir yemek-SARMA<br />Etli,yuvarlak ve şişkin olan sap kısmı yenen bir cins lahana-ALABAŞ<br />Et pişirme gereci-MANGAL<br />Etraf-ÇEVRE<br />Et,üzüm ve soğanla yapılan pirinç ya da bulgur pilavı-KABUNE<br />Et ve bulgurla yapılan bir tür çömlek kebabı-EKE<br />Et ve sebzeleri,kapak kenarı hamurla iyice kapatılmış tencere içinde pişirme yöntemi-USTUFATO<br />Evcil bir geyik-REN<br />Evcil bir geyik cinsi-REN<br />Evcil bir hayvan-KEDİ<br />Evcil geyik-REN<br />Evde kalmış kız-KALIK<br />Evde ya da odada saygıdeğer kişilerin oturduğu baş köşe-TÖR<br />“Eve ekmekle … götürmeyi/Böyle havalarda unuttum”(Orhan Veli)-TUZ<br />“Evet” anlamında bir ünlem-YA<br />“Evet” anlamında kullanılan bir söz-HI<br />“Evet” anlamında kullanılan bir sözcük-HE<br />Evet ünlemi-YA<br />Ev giysileri ve sabahlık yapımında kullanılan bir kumaş-ZENANA<br />Ev giysileri ve sabahlık yapımında kullanılan dökümlü bir kumaş-ZENANA<br />Ev giysileri ve sabahlık yapımında kullanılan dökümlü kumaş-ZENANA<br />Evin bir bölümü-ODA<br />Evin bölümü-ODA<br />Evin tepesi-DAM<br />Evlenmemiş kimse-BEKAR<br />Evler arasındaki yollar-SOKAK<br />Evlerde oda kapılarının açıldığı genişçe yer-SOFA<br />Evlerde şilte,yatak,yorgan gibi eşyaların konulduğu büyük gömme dolap-MUSANDIRA<br />Evlerde yatak yorgan konulan yer-MUSANDIRA<br />Evlerinin önündeki set-SEKİ<br />Evlerin önüne oturmak için yapılan yüksek set-SEKİ<br />Evlilik korkusu-AGAMAFOBİ<br />Evlilikten aşırı derecede korkma-GAMOFOBİ<br />Evliya-VELİ-YATIR<br />Evre-FAZ<br />Evren-KAİNAT<br />Evrenpulu-MİKA<br />Evrensel-ÜNİVERSAL<br />“Evrensel hayat enerjisi” anlamına gelen,çok eski bir Japon sağlık tekniği-REİKİ<br />“Ey benim … memesinde cüceler emziren acayip memleketim”(B.R.Eyüboğlu)-DEV<br />Eyeri hayvana bağlamakta kullanılan kolan-KAYASA<br />Eyerin arka bölümü-TERKİ<br />“…. eyledim zevâlime ağlar neşideler”(Tevfik Fikret)-NAZM<br />Eylemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek-ME<br />“…. eylen bizden evvel gelene/Kim var imiş biz burada yoğ iken”(Karacaoğlan)-SUAL<br />Eylül adlı romanıyla tanınmış yazarımız-MEHMETRAUF<br />Eylül romanıyla ünlü yazarımz-MEHMETRAUF<br />Eytişim-DİYALEKTİK<br />“Eyvan gerek oturmaya yaz ile/Bir de …. mey doldura naz ile”(Köroğlu)-SAKİ<br />“Eyvan gerek oturmaya yaz ile/Bir de sâki mey doldura … ile”(Köroğlu)-NAZ<br />Eza-EZİYET<br />Ezan okunan yer-MİNARE<br />Ezgi-IR-MELODİ<br />Ezilmiş olan-EZİK<br />Eziyet-EZA<br />Eziyet,cefa-EZA<br />Fabrikasınca yapılmış olan,taklit olmayan-ORİJİNAL<br />Faiz-RİBA-ÜREM<br />Faizcilik-TEFECİLİK<br />Faiz,ürem-NEMA<br />Fakat-AMA-LAKİN<br />Fakat,lakin-AMA<br />“Fakat,lakin” anlamında kullanılan bağlaç-AMA<br />“Fakat,lakin” anlamında kullanılan bir bağlaç-AMA<br />Fakir Baykurt’un bir romanı-IRAZCANINDİRLİĞİ-YILANLARINÖCÜ<br />Falez-YALIYAR<br />Familya-AİLE<br />Fani-ÖLÜMLÜ<br />“Fani …. biter bir uzun sonbahar olur”(Y.K.Beyatlı)-ÖMÜR<br />Fanila türü-ATLET<br />Farazi,tahmini-SANAL<br />(farsça)Rütbe-PAYE<br />Fasıla-ARA<br />Fas’ın başkenti-RABAT<br />Fas’ın plaka imi-MA<br />Fas’ın plaka işareti-MA<br />Fas’ın plakası-MA<br />Fas plakası-MA<br />Fas’ta işlenen bir deri-MAROKEN<br />Fas’ta sultanı devirmek isteyen kimseye verilen ad-RUGİ<br />Fatih Sultan Mehmet’in şiirlerinde kullandığı mahlas-AVNİ<br />Fayda-YARAR<br />Fayda,çıkar-YARAR<br />Faydalar-MENAFİ<br />Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın bir şiir kitabı-ASU<br />Fazladan kılınan namaz ya da tutulan oruç-NAFİLE<br />Federico Garcia Lorca oyunu-YERMA<br />Felaket,yıkım-AFET<br />Felç-İNME<br />(felsefe)Ben-EGO<br />Felsefeci-AUGUSTECOMTE-JEANPAULSARTRE<br />Felsefede,bilgi ile varlık arasında ilişki kurduğu düşünülen kavram-İDEA<br />Felsefede bir durumdan başka bir duruma geçişe verilen ad-OLU<br />Felsefede,nesnel gerçekliğin temel özelliklerini yansıtan kavramların her biri-ULAM<br />(felsefe)Fikir-İDEA<br />(felsefe)Tanrıtanımaz(kimse)-ATE<br />(felsefe)Temel öge-ATOM<br />Felsefe ve edebiyatta şeytanı ve kötülüğü yücelten anlayış-SATANİZM<br />(felsefe)Vusat-UZAM<br />Fena değil-EH<br />“Fena değil” örneğinde olduğu gibi,bilinçli hafifsemeye dayanan söz sanatı-LİTOT<br />Fenerbahçe(Kısaca)-FB<br />Fenike mitolojisinde en büyük tanrı-EL<br />Feodal dönemde ordu-OST<br />Feraset,zeyreklik-ZEKAVET<br />Feridüttin Attar’ın,Mesnevi tarzındaki bir yapıtı-KUŞDİLİ<br />Ferit Edgü’nün bir öykü kitabı-AV<br />“Fesleğen” de denilen,yaprakları güzel kokulu bitki-REYHAN<br />Fethiye ilçesi yakınlarında,doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy ve ada-KATRANCI<br />Fetiş-SANEM<br />Feza-UZAY<br />F.H.Dağlarca’nın bir şiir kitabı-ASU<br />Fırat Irmağı’ndan Kızıldeniz’e kadar uzanan topraklarda yaşamış eski bir Arap halkı-NEBATİLER<br />Fırat Irmağı’nın iki kolundan biri-MURAT<br />Fırında ekmek,börek,çörek çevirmeye yarayan bir tür kürek-ISIRAN<br />Fırka-PARTİ<br />Fidan,taze sürgün-NİHAL<br />Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü-TAVA<br />Fihrist-KATALOG<br />Fiil-EYLEM<br />Fiil,eylem-EDİM<br />Fiiller-EFAL<br />“Fiiller,eylemler” anlamında eski sözcük-EFAL<br />Fikir-İDE<br />Filipinler başkenti-MANİLA<br />Filipinler’in başkenti-MANİLA<br />Filistin’in plaka imi-PAL<br />Film-ZÜĞÜRTAĞA<br />Finansal kiralama-LEASİNG<br />Fincanın dibine çöken kahve tortusu-TELVE<br />Fin hamamı-SAUNA<br />Finlandiya’nın plaka işareti-SF<br />Finlandiya’nın resmi adı-SUOMİ<br />Finlandiya plakası-SF<br />Fin ulusunun ünlü destanı-KALEVALA<br />Firari-KAÇAK<br />Fiyaka-CAKA<br />Fiyat-EDER<br />Fiyat çizelgesi-TARİFE<br />Fiyatı fazla olan-PAHALI<br />Fiyatların genel artışı ile tanımlanan ekonomik dengesizlik-ENFLASYON<br />Fiyatta indirim-İSKONTO<br />Fizik biliminin ışık olaylarını inceleyen kolu-OPTİK<br />(fizik)Bir iş birimi-ERG<br />Fizik,kimya,matematik ve biyolojiye verilen ortak ad-FEN<br />(fizik)Motor güç birimi-VAT<br />Fiziksel etkili medyumların gerçekleştirdiği öne sürülen olaylardan biri olan,nesnelerin dokunulmaksızın hareket edişi-UZADEVİM<br />Fizikte kullanılan bir güç birimi-DİN-VAT<br />Fizikte kullanılan bir iş birimi-ERG<br />Fizikte kullanılan iş ya da enerji birimi-JUL<br />“Flurcun” da denilen bir kuş-KOCABAŞ<br />“Flurya” da denilen güzel ötüşlü bir kuş-YELVE<br />Fotoğraf-RESİM<br />Fotoğrafçı-İSAÇELİK<br />Fotoğrafçılıkta bir terim-ASA<br />Fotoğrafçılıkta resimleri basmadan önce cam üzerinde düzeltme işi-RÖTUŞ<br />Fotoğraf sanatçısı-NİHATODABAŞI<br />Fotokopi makinelerinde renk tonunu veren kimyasal madde-TONER<br />Fransa’da bir kent-LYON<br />Fransa’nın başkenti-PARİS<br />Fransızca yayımlanan ilk Türk romanı olan “Ankara Mahpusu”nun yazarı-SUATDERVİŞ<br />Fransız faşizmi-PUJADİZM<br />Fransiyum’un simgesi-FR<br />Franz Kafka’nın bir romanı-AMERİKA<br />Franz Kafka romanı-ŞATO<br />Frengi hastalığı-SİFİLİS<br />Frengiye benzer bulaşıcı bir hastalık-PİAN<br />Futbol adamı-RIDVANDİLMEN<br />Futbolcu-CRİSTİANORONALDO-HAKANŞÜKÜR<br />Futbolda çok sert oynayan oyuncu-KASAP<br />Futbolda hedefe doğru yapılan sert vuruş-ŞUT<br />Futbolda kaleye yapılan sert vuruş-ŞUT<br />Futbolda savunma oyuncusu-LİBERO<br />Futbolda topa vuramama-ISKA<br />Futbolda topa yapılan sert vuruş-ŞUT<br />Futbolda topu havadan kale önüne yollama-ORTA<br />Futbolda topun kaleden ya da kale çizgisinden uzağa yollanması-DEGAJMAN<br />Futbol sahası-STAT<br />Fütüvvet şeyhi-AHİ<br />Füze-ROKET<br />Gaetano Donizetti’nin bir operası-RİTA<br />G.Afrika’da bir il-NATAL<br />G.Afrika plakası-ZA<br />Galatasaray’ın kurucusu-ALİSAMİYEN<br />Galatasaray’ın stadyumu-ALİSAMİYEN<br />Galeriyi ağaçla pekiştirme-KABALLAMA<br />Galyum elementinin simgesi-GA<br />Galyumun simgesi-GA<br />G.Amerika hayvanı-LAMA<br />“Gamzedeyim …. bulmam/Garibim bir yuva kurmam”(Tatyos Efendi)-DEVA<br />Ganj Irmağı’nda kullanılan bir kayık-DAK<br />Garaj-ARABALIK<br />Garajlarda otobüslerin hareket edeceği bölümlerden her biri-PERON<br />Garez-KİN<br />Garnitür ya da kapama parçası olarak kullanılan deri ya da kumaş bant-PAT<br />Gasparyan’ın çaldığı çalgı-DUDUK<br />Gayrimenkul-EMLAK<br />Gazelin iki dizesi arasına aynı ölçü ve uyakla dizeler ekleyerek yazılan şiir türü-TAŞTİR<br />Gazeteci-ARDAUSKAN-RUHATMENGİ<br />Gazetecilik dilinde bir çeşit uydura habere verilen ad-ASPARAGAS<br />Gazetecilikte haber kaçırmak-ATLAMAK<br />Gazeteci ve yazarımız-NADİRNADİ-NEZİHEARAZ<br />Gazete,dergi gibi yayınlarda sayfa düzeni-MİZANPAJ<br />Gazete,dergi,kitap yayımlayan,çıkaran,yayımcı,editör-NAŞİR<br />Gazete ve dergilerde baskı sayısı-TİRAJ<br />Gazete ve derginin baskı sayısı-TİRAJ<br />Gaziantep ilçesi-ARABAN<br />Gaziantep’in bir ilçesi-ARABAN-NİZİP<br />Gaziantep’in Yavuzeli ilçesinde,ünlü bir kale ve kent kalıntısı-RUMKALE<br />Gaziantep ve Hatay yöresine özgü bir tür su muhallebisi-HAYTALYA<br />Gaziantep ve Şanlıurfa yöresinde yetişen beyaz bir üzüm cinsi-KABARCIK<br />Gaziantep yöresinde yetişen beyaz bir üzüm cinsi-RUMİ<br />Gaziantep yöresine özgü,koyunun en değerli etiyle yapılan kebap-KÜŞNEME<br />Gaziantep yöresine özgü,simit biçiminde bir cins çörek-KAHKE<br />Gaziantep yöresine özgü,simit biçiminde bir tür çörek-KAHKE<br />Gaziantep yöresine özgü,taze sarımsak ya da soğan ve etle yapılan bir yemek-ŞİVEYDİZ<br />Gebe deveye verilen ad-KAYGIN<br />Gebreotu-KAPARİ<br />Gece-TÜN<br />Gece bekçisi-ASES<br />Gece denizde balıkların ya da küreklerin kımıldanışıyla oluşan parıltı-YAKAMOZ<br />Gece(eski dil)-ŞEB<br />Gece gösterisi-SUARE<br />Geceleyin,açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aletiyle verilen küçük konser-SERENAT<br />Geceleyin açık havada sevgi duyulan biri için müzik aracıyla verilen küçük konser-SERENAT<br />Gecenin ilk saatleri-AKŞAM<br />Gece yapılan sinema ya da tiyatro gösterisi-SUARE<br />Gecikme-RÖTAR<br />Geciktirilmiş borçlar için kullanılan sözcük-ARİYERE<br />Geçerli-MERİ<br />Geçici yenilik-MODA<br />Geçimi yaşlı ve zengin bir kadın tarafından sağlanan genç erkek sevgili-JİGOLO<br />Geçim parası-NAFAKA<br />Geçimsizlik,anlaşmazlık-NİFAK<br />Geçimsizlik,kargaşa-FİTNE<br />Geçirimsiz bir toprak cinsi-KİL<br />“Geçme namert köprüsünden .. aparsın su seni”(Diyarbakırlı Sait Paşa)-KO<br />Geçmiş-MAZİ<br />Geçmiş ya da bilinmeyen bir tarihi anlatan sözcük-Fİ<br />Geçmiş zaman bilimi-TARİH<br />Gediz Irmağı’nın deltasında,205 kuş türünü barındıran bir lagün-ÇİLAZMAK<br />Geleceği öğrenmek için çeşitli şeylere bakarak anlam çıkarma-FAL<br />Gelecek-ATİ<br />Gelenek-ANANE<br />Geleneksel-ANANEVİ<br />Geleneksel Japon şarkılarına verilen ad-UTA<br />Gelgit olayında denizin kabarması-MET<br />Gelgitte denizin kabarması-MET<br />Gelibolu Yarımadası’nda,Çanakkale savaşlarının önemli çarpışmalarına sahne olmuş bir burun-ARIBURNU<br />Gelin başlığı-TAYLASAN<br />Gelin olacak kıza erkeğin verdiği para ya da armağan-KALIN<br />Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan,ağırlık-KALIN<br />Gelin tacı-KALAK<br />Gelir-İRAT<br />Gelir getiren mülk-AKAR<br />Gelirler-VARİDAT<br />Gelişigüzel,rastgele-LALETTAYİN<br />Gemi-SEFİNE<br />Gemi bağlama halatı-PALAMAR<br />Gemi barınağı-LİMAN<br />Gemicilerin gittiği içkili,danslı yer-BALOZ<br />Gemicilikte,zinciri kısa bir süre tut emri-AGANTA<br />Gemide bir güverte türü-KASARA<br />Gemide bulundurulan sandal-FİLİKA<br />Gemide demir zincirin geçtiği delik-LOÇA<br />Gemide en alt bölüm-SİNTİNE<br />Gemide’nin yönetmeni-SERDARAKAR<br />Gemide sancağı,yelkeni ya da sereni direkten aşağı alma-ARİYA<br />Gemide taşınan yük için ödenen ücret-NAVLUN<br />Gemide yelkenlerin açılması-AMORA<br />Gemide yelkenlerin açılması için verilen komut-FORA<br />Gemi donanımındaki bütün hareketli ip ve halatlara verilen genel ad-SELVİÇE<br />Gemi havalandırma bacası-MANİKA<br />(gemi)Karaya bağlama-ABAŞO<br />Gemilerde bir direk-MİZANA<br />Gemilerde borda kaplamalarının en üstü-KÜPEŞTE<br />Gemilerde bulundurulan sandal-FİLİKA<br />Gemilerde korkuluk olarak kullanılan kalın halat-VARDAMANA<br />Gemilerde mizana direğinin gerisindeki yelken-RANDA<br />Gemilerde oda-KAMARA<br />Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka-ANELE<br />Gemilerde üzerine çanaklık oturtulan kalın ve sağlam ağaç-MAUNA<br />Gemilerde ya da rıhtımlarda ağır yükleri kaldırmakta kullanılan araç-MAÇUNA<br />Gemileri bağlamada kullanılan,üç ya da dört kollu halat-YOMA<br />Gemileri,farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz-LOK<br />Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken-RANDA<br />Gemilerin onarıldığı üstü örtülü havuz-DOK<br />Geminin baş bölümü,ön tarafı-PRUVA<br />Geminin baş ve kıç tarafında,asıl güverteden yüksek olan kısa güverte-KASARA<br />Geminin çektiği suyu belirtmek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konan işaretler-KANA<br />Geminin içinde en alt bölüm-SİNTİNE<br />Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi-KALAFAT<br />Geminin mizana direğinin gerisindeki yelken-RANDA<br />Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan aygıt-PARAKETE<br />Geminin sol yanı-İSKELE<br />Geminin ya da kayığın yanı-BORDA<br />Geminin yan yatması-ALABORA<br />Geminin zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır bulunması-APİKO<br />Gemi odası-KAMARA<br />Gemi omurgası-KARİNA<br />Gemi safrası-SABURA<br />Gemi sandalı-FİLİKA<br />Gemi tahtalarını ziftleme-KALAFAT<br />Gemi tahtalarını ziftleme işi-KALAFAT<br />Gemi teknesinin su içinde kalan bölümü-KARİNA<br />Gemi ya da iskelede halatın takıldığı iri dikme-BABA<br />Gemi ya da uçak yolu-ROTA<br />Gemi yanaşma yeri-İSKELE<br />Gemi yapılan ya da onarılan,üstü örtülü havuz-DOK<br />Gemiyi baştan ya da kıçtan halatla karaya bağlama-ABAŞO<br />Gemiyi düz götürme-VİYA<br />(gemi)Zinciri tut emri-AGANTA<br />Genç irisi-TORAMAN<br />Genç sürgünleri ıspanak gibi pişirilerek yenen ya da turşusu yapılan otsu bir bitki-KAZAYAĞI<br />Genel-UMUMİ<br />Genel binalarda erkeklere ayrılmış tuvaletlere yerleştirilen ve işemeye yarayan yer-PİSUAR<br />Genelde ağaç üzerinde yaşamlarını geçiren,gece avlanan,Kangurular gibi sıçrayarak hareket eden ve ağaç dalları arasında atlama yaparak yaşayan bir hayvan-LEMUR<br />Genelev işleten kadın-MAMA<br />Genelge-TAMİM<br />Genellikle 6-8 Nisan tarihleri arasında meydana gelen bir fırtına-KIRLANGIÇ<br />Genellikle birbirine ekli metal levhalardan oluşan soyut heykel-STABİL<br />Genellikle bir çiftçinin yanında çalışan işçi-YANAŞMA<br />Genellikle çiğ ot ve sebzelerle hazırlanan ve yemeklerle birlikte yenen yiyecek-SALATA<br />Genellikle dört dizeden oluşan,halk edebiyatı nazım şekli-MANİ<br />Genellikle eski kitap satan kitapçı-SAHAF<br />Genellikle içine sulu şeyler konulan kap-TAS<br />Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.’den yapılmış kap-TAS<br />Genellikle kıldan yapılmış kaba dokuma-ÇUL<br />Genellikle kibrit çöpleriyle oynanan bir oyun-NİM<br />Genellikle müzikli bir sahne yapıtının orkestrayla çalınan giriş bölümü-UVERTÜR<br />Genellikle 15 Ekim’de meydana gelen fırtına-MERYEMANA<br />Genellikle 31 Ağustos’ta meydana gelen fırtına-MİRCAN<br />Genellikle ölülerin ardından söylenen,ağıt niteliğindeki türkü-YAKIM<br />Genellikle polyester ya da fiberglastan yapılan gazete satış kabini-MOBO<br />Genellikle şeker hastalarının şeker yerine kullandıkları bir cins tatlandırıcı-SAKARİN<br />Genellikle uluslar arası bir serginin yapımcılığını üstlenen kişi-KÜRATÖR<br />Genellikle üstü kapalı pazaryeri-HAL<br />Genellikle yakmak için kullanılan iri saman-KES<br />Genellikle 21 Kasım’da meydana gelen bir fırtına-KOÇKATIMI<br />Genellikle 29 Temmuz’da görülen bir fırtına-KIZILERİK<br />General-PAŞA<br />Geniş ağızlı büyük testi-ENEZ<br />Geniş ağızlı su kabı-KANATA<br />Geniş ağızlı ve derin mağara-KUYLUÇ<br />Geniş,düz kap-TEPSİ<br />Geniş kollu sabahlık-KİMONO<br />Geniş koltuk-KANEPE<br />Genişlik-EN<br />Geniş ve etli yaprakları olan bir bitki-KABALAK<br />Geometrik bir şekil-KARE<br />Geometrik cisimlerin nitelikleriyle ilgili özelliklerini ve bağıl konumlarını,biçim ve büyüklüklerinden ayrı olarak alıp inceleyen geometri dalı-TOPOLOJİ<br />Georges Perec’in bir romanı-UYUYANADAM<br />Gerçek-HAKİKAT-HAKİKİ-REEL<br />Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği-BASİRET<br />Gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması,duygu ve davranış alanlarında önemli bozulmaların ortaya çıkması ile beliren ruh hastalığı-ŞİZOFRENİ<br />Gerçekleşmesi olanaksız düşünce-ÜTOPİ<br />Gerçekleştirilmesi zamana bağlı güçlü istek-EMEL<br />Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek-EMEL<br />Gerçeklik-REALİTE<br />Gerçeklikte ayrılamaz olanı düşüncede ayırma-SOYUTLAMA<br />Gerçek olan-SAHİCİ<br />Gerçek olmayan-HAYALİ<br />Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan-SANAL<br />Gerçek ve karmaşık sayıların dikdörtgen biçimindeki tablosu-MATRİS<br />Gerçek ve karmaşık sayıların dikdörtgen biçiminde tablosu-MATRİS<br />“.. gerdan üstüne bir de ben gerek”(Karacaoğlan)-AK<br />Gereğinden çok yemek yiyen-OBUR<br />Gerekenden eksik-AZ<br />Gerek,gereklik-LÜZUM<br />Gereksinmeye yetmeyecek kadar az-KIT<br />Gerektirici sebep,esbabımucibe-GEREKÇE<br />Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında verdiği konserlerle uluslar arası bir üne sahip olan kadın kemancımız-SUNAKAN<br />Geri-ART<br />Geri çekilme-RİCAT<br />Geri çevirme-İADE<br />Geri gelme-AVDET<br />Geri verme-İADE<br />Germanyum simgesi-GE<br />Germanyum’un simgesi-GE<br />Germinal romanının yazarı-EMİLEZOLA<br />Germinal romanı yazarı-EMİLEZOLA<br />Geveze-ÇENEBAZ<br />Geviş getiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak-BAKANAK<br />Gevşek karşıtı-SIK<br />Gevşemiş,iş göremez-LAÇKA<br />Gezegen-PLANET<br />Gezgin derviş-ABDAL<br />Gezinti yeri-MESİRE<br />“.. gıcırtısından kalkan sesinden/Dağlar seda verip seslenmelidir”(Köroğlu)-OK<br />Giden,yürüyen-REVAN<br />Gine’nin plaka imi-RG<br />Girdap-ANAFOR<br />Girdap,burgaç-ANAFOR<br />Giresun kentinin,kiraza da adını veren antik dönemlerdeki adı-KERASOS<br />Giresun ve Trabzon yöresinde yetiştirilen bir fındık cinsi-CAVCAVA<br />Giriş-ANTRE<br />Gişe-ŞALTER<br />“Git,defol” anlamında argo sözcük-NAŞ-OKSİ<br />“Gitgel Dolap”,”İhanet”,”Yuvaya Dönüş” gibi oyunlarıyla tanınan ve 78 yaşındayken ölen İngiliz yazar-HAROLDPİNTER<br />Giyimde,eşyada,harcamada aşırı gitme-LÜKS<br />Giyime ve süse çok düşkün kadın-KOKET<br />Giysi-ROBA-URBA<br />Giysi altına giyilen etek-JÜPON<br />Giysi kolu-YEN<br />Giysilerin kol,yaka,etek kenarlarına dikilen şerit ya da kaytan-ZIH<br />Giysilerin üstüne giyilen bir tür yelek ya da ceket-DOLAMA<br />Giysilerin üstüne giyilen,önü açık bir tür üstlük-DOLAMA<br />Giysileri vitrinde sergilemek amacıyla kullanılan insan örneği-MANKEN<br />Giysinin belden aşağıda kalan bölümü-ETEK<br />Giysinin buruşukluklarını gidermeye yarayan el aracı-ÜTÜ<br />Giysi vb. işlemek için kullanılan küçük,pırıltılı pul-PAYET<br />Giz-SIR<br />Giz,gizem-SIR<br />Gizli-NİHAN<br />Gizli Bask örgütü-ETA<br />Gizli bir tehlikesi olduğu sanılan-NETAMELİ<br />Gizlice görülen kötü iş-DALAVERE<br />Gizli,saklı-NİHAN<br />“Gizli sırrım memlekete duyurdu/….. benim bir ettiğim var gibi”(Âşık Veysel)-SANKİ<br />Gizli söz,fısıltı-ÇİMİL<br />Gizli ve ince bir anlam taşıyan-MANİDAR<br />Gizli yer,köşe bucak-TUN<br />Godard filmi-SERSERİAŞIKLAR<br />Godard’ın filmi-SERSERİAŞIKLAR<br />Gondola benzeyen bir tür kayık-PEREME<br />Gorki romanı-ANA<br />Goscinny-Uderzo ikilisi tarafından yaratılan ünlü çizgi roman-ASTERİKS<br />Gotlarla ilgili-GOTİK<br />Göçebe çadırı-OBA<br />Göçebe konak yeri-OBA<br />Göçebelerin konak yeri-OBA<br />Göçüşme,yer değiştirme-METATEZ<br />Göğe çıkma-MİRAÇ<br />Göğüs-DÖŞ<br />Göğüs kafesini oluşturan kemiklerden her biri-EĞE<br />Gök adası-GALAKSİ<br />Gök cismi doğumu-MATLA<br />Gökçeada’da yer alan ve yurdumuzun batıdaki en uç noktası olan burun-AVLAKA<br />Gökkuşağı-ALAİMİSEMA-TİRAJE<br />Gökle yerin birleşir gibi göründüğü çizgi-UFUK<br />Gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer-UFUK<br />Gök rengi-MAVİ<br />Gökteki ay-MAH<br />“Gökten …… indi Siham-ı Kaza’sına/Nefi diliyle uğradı Hakk’ın belasına”-NAZİRE<br />Gökyüzü-ASUMAN<br />Gölge-SAYE<br />Gölgede kalan yan-KUZ<br />Gömü-DEFİNE<br />“Göl sanırdık ne zaman dalsak … gözlerine”(F.N.Çamlıbel)-ELA<br />Gönderme-İRSAL<br />Gönderme belgesi-İRSALİYE<br />“Gönlüme teselli kendimde buldum/….. ile teskin ettim özümü”(Âşık Veysel)-SABIR<br />Gönül alıcı davranış-CEMİLE<br />Gönül okşayıcı söz-KOMPLİMAN<br />Gördek balığına verilen bir başka ad-İLİK<br />Gördükleri önemli işlerden dolayı kişileri onurlandırmak için devletçe verilen anmalık-NİŞAN<br />“Gördüm deniz dedikleri … başlı ejderi”(Yahya Kemal)-BİN<br />Görece-İZAFİ<br />Göreceli-İZAFİ<br />Görevden alma-AZİL<br />Görevden çıkarılma-AF<br />Görevinden ötürü-RESEN<br />Görevi yerine getirme-İFA<br />Görkem,heybet-AZAMET<br />Görkem,şaşaa-TANTANA<br />Görsel bir aygıt-TV<br />Görünmez alem-GAİP<br />Görünüşe göre olacağı sanılan-OLASI<br />Göstergebilim-SEMİYOTİK<br />Gösteri-NÜMAYİŞ<br />Gösteriş-AFİ-ALAYİŞ<br />Gösteriş,caka-AFİ-FİYAKA<br />Gösteriş,çalım-AFİ<br />Gösteriş,fiyaka-AFİ<br />“Gösteriş,fiyaka” anlamında argo sözcük-AFİ-TIRAKA<br />Gösteriş,ilgi çekecek durum-SÜKSE<br />Gösterişi seven varlıklı kimse-KALANTOR<br />Gösterişli-AFİLİ<br />Gösterişli çiçekleri nedeniyle süs bitkisi olarak yetiştirilen ve “sarayçiçeği” de denilen otsu bitki-HEZAREN<br />Gösterişsiz,sade yaşamaktan yana olan alçakgönüllü kimse-KALENDER<br />Gösterişsiz yaşamaktan yana olan alçakgönüllü kimse-KALENDER<br />Götürme,ulaştırma-İLETME<br />Götürü,toptan-KABALA<br />Gövde heykeli-TORS<br />Gövdesi kızıl,ayakları ve yelesi kara olan at-DORU<br />Gövdesi kızıl,ayakları ve yelesi koyu renkli at-DORU<br />Gövdesi kızıl,ayakları ve yelesi siyah olan at-DORU<br />Gövdesi üç köşeli ve üç telli Rus halk sazı-BALALAYKA<br />Gövde yapısı-ANATOMİ<br />Göz-AYN<br />Gözalıcı-FRAPAN<br />Göz,alın ve yanak arasında yer alan çukurumsu bölge-ŞAKAK<br />Gözbebeğinin doğuştan yokluğu-AKORİ<br />Göz değmesi-NAZAR<br />Gözdeki canlılık-FER<br />Gözde sarıya çalar kestanerengi-ELA<br />Göz erimi-UFUK<br />Göz ışığı-FER<br />Gözkapaklarına sürülen boya-FAR<br />Gözle ilgili-BASARİ<br />Gözlem-RASAT<br />Gözleri görmeyen-AMA<br />“Gözlerin,dişlerin ve ak gerdanınla/Ne ….. komşumuzdun sen Fahriye Abla”(A.M.Dıranas)-ŞİRİN<br />“… gözlü benli dilber/Koma beni el yerine”(Karacaoğlan)-ALA-ELA<br />Gözlükçü-OPTİK<br />Göz rengi-ELA<br />Gözü kapalı inanılan düşünce;dogma-İNAK-İNAL<br />“Gözümüze kara toprak/Dolmadan bir … sürelim”(Karacaoğlan)-DEM<br />“Gözümüze …. toprak/Dolmadan bir dem sürelim”(Karacaoğlan)-KARA<br />Gözün ağ tabakası-RETİNA<br />Gözün renkli bölümü-İRİS<br />Gözün renkli kısmı-İRİS<br />Gözü pek,atılgan,yılmaz-ACAR<br />Gram(kısa)-GR<br />Grek alfabesinin son harfi-OMEGA<br />Gres-MAKİNEYAĞI<br />Grup Bulutsuzluk Özlemi şarkısı-ACİLDEMOKRASİ<br />Gurbet karşıtı-SILA<br />Gurbette yaşayan,yabancı-ELGİN<br />“Gübreliğe inip konan kargalar/… bahçede gül kadrini ne bilir”(Karacaoğlan)-HAS<br />Gübre,tezek-KEMRE<br />“Gücü” de denilen ve bez tezgâhında ipliği ayarlayan tarak-NİRE<br />Güç-ERK<br />Güçlük,korkulacak tehlikeli durum-VAHAMET<br />Güçlünün güçsüzü koruması-PATRONAJ<br />Güç,takat-DERMAN<br />Güldürü türünde kısa oyun-SKEÇ<br />Gülle atan silah-TOP<br />Gülme duygusu uyandıran,güldürücü-KOMİK<br />Gülmek,eğlenmek amacıyla söylenen söz ya da yapılan hareket-ŞAKA<br />Gülünç-MATRAK<br />Gülünç bir biçimde giyinip süslenen kadın-RÜKÜŞ<br />Gümüş-SİM<br />Gümüşbalığı-ATERİNA<br />Gümüşbalığının küçüğü-AFİS-İLARYA<br />Gümüş beyazlığında bir element-KADMİYUM<br />Gümüş elementinin simgesi-AG<br />Gümüşhane ilinde bir yayla-KADIRGA<br />Gümüşhane ilinde,kayak merkezi olan bir dağ-ZİGANA<br />Gümüşhane’nin bir ilçesi-ŞİRAN<br />Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde bir şelale-TOMARA<br />Gümüşhane’nin Torul ilçesinde,doğal güzelliğiyle tanınmış bir göl-LİMNİ<br />Gümüşhane’nin Torul ilçesinde,”tabiat parkı” kapsamına alınan 18 krater gölünün ortak adı-ARTABEL<br />Gümüşlü-LAME<br />“Gümüş sepet” de denilen,pembe ya da beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi-ARABİS<br />“Gümüş sepet” de denilen ve pembe ya da beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi-ARABİS<br />Gümüşün simgesi-AG<br />Gümüş üstüne kara kalemle işlenen nakış-SAVAT<br />Günah-VEBAL<br />Gündelikle çalışan işçi-AMELE<br />Gündüz-RUZ<br />Gündüz gösterisi-MATİNE<br />Gündüz yapılan sinema ya da tiyatro gösterisi-MATİNE<br />Güneş-AFİTAP<br />Güneş doğmadan önceki alaca karanlık-TAN<br />Güneşin batışı ile doğuşu arasında geçen süre-GECE<br />Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yaşayan bir halk-ZULULAR<br />Güney Afrika Cumhuriyeti’nin bir eyaleti-NATAL<br />Güney Afrika Cumhuriyeti’nin para birimi-RAND<br />Güney Afrika Cumhuriyeti’nin plaka imi-ZA<br />Güney Afrika Cumhuriyeti’nin plaka işareti-ZA<br />Güney Afrika’da bir çöl-KALAHARİ<br />Güney Afrika’da yaşayan bir maymun cinsi-ŞAKMA<br />Güney Amerika’da bir nehir-AMAZON<br />Güney Amerika’da bir ülke-BREZİLYA-PERU-ŞİLİ<br />Güney Amerika’daki bir ırmak-AMAZON<br />Güney Amerika’daki dağ sırası-AND<br />Güney Amerika’da sıradağlar-AND<br />Güney Amerika’da yaban hayvanlarını yakalamakta kullanılan kement-LASO<br />Güney Amerika’da yaşayan bir kuş-TİNAMU<br />Güney Amerika’da yaşayan bir yük hayvanı-LAMA<br />Güney Amerika’da yaşayan büyük bir su yılanı-MUSURANA<br />Güney Amerika’da yaşayan büyük örümcek-TARANTULA<br />Güney Amerika’da yaşayan kemirgen bir hayvan-AGUTİ<br />Güney Amerika’da yaşayan ve “Patagonya tavşanı” da denilen hayvan-MARA<br />Güney Amerika’da yaşayan ve yünü dokumacılıkta kullanılan bir hayvan-ALPAKA<br />Güney Amerika’da yaşayan yeşil renkli bir kuş-AMETİST<br />Güney Amerika’nın çöl bölgelerinde yaşayan ve “Patagonya tavşanı” da denilen hayvan-MARA<br />Güney Amerika’nın tropik bölgelerinde yetişen,armut büyüklüğünde ve lezzetli bir meyve-ÇERİMOYA<br />Güney Amerika’ya özgü,fırında ya da ızgarada pişirilen sığır eti yemeği-ASADO<br />Güney Amerika yerlilerinin oklarının ucuna sürdükleri çok güçlü bitkisel zehir-KÜRAR<br />Güney Anadolu’da bir dağ-AMANOS<br />Güney Anadolu’da bir ırmak-ASİ<br />Güney Anadolu’da yaşayan Türkmenler arasında yaygın olan ve “ırızva” da denilen telli çalgı-KARADÜZEN<br />Güney Anadolu’ya özgü,buz kırıkları ve şerbetle yapılan serin içecek-ŞİŞERTME<br />Güney Anadolu’ya özgü,tahin,limon,zeytinyağı,kimyon ve sarmısakla yapılan bir tür meze-HİBEŞ<br />Güneyden esen yel-LODOS<br />Güneydoğu Anadolu’da bir akarsu-SACUR<br />Güneydoğu Anadolu’da bir çay-BOTAN<br />Güneydoğu Anadolu’da bir ırmak-ZAP<br />Güneydoğu Anadolu’da daha çok kadınların çeşitli yerlerine yaptırdıkları bir tür dövme-DAK<br />Güneydoğu Anadolu’ya özgü bir halk oyunu-LORKE<br />Güneydoğu Anadolu’ya özgü işkembe dolması-KİBE<br />Güneydoğu Asya’da tapınılan kutsal ruh-NAT<br />Güneydoğu Asya’da yaşayan bir halk-MON<br />Güneydoğu Asya’da yetişen ve mobilya yapımında kullanılan bir cins kamış-RATAN<br />Güneydoğu Asya’da yetişen ve mobilya yapımında kullanılan bir kamış cinsi-RATAN<br />Güneydoğu Asya müziğinde kullanılan bir tür org-HEN<br />Güneydoğudan esen rüzgâr-KEŞİŞLEME<br />Güney Kafkasyalı bir halk veya bu halktan olan kimse-LAZ<br />Güney Yemen’in başkenti-ADEN<br />Gün gece eşitliği-EKİNOKS<br />“Gün gördüm günler gördüm/Seni gördüm … oldum”(Türkü)-ŞAD<br />Gün,gündüz-RUZ<br />Günlük karikatürlerinin yanı sıra “Abdülcanbaz” adlı çizgi romanıyla da tanınmış karikatür sanatçımız-TURHANSELÇUK<br />Günlük yaşama ait küçük ve geçici belgeleri toplama şeklindeki koleksiyonculuk-EFEMERA<br />Günün başlangıcı-SABAH<br />Günün ilk saatleri-SABAH<br />Gürbüz kundak çocuğu-APALAK<br />Gürcistan’ın para birimi-LARİ<br />Güreşte bir oyun-KLE<br />Güreşte erkek deve-TÜLÜ<br />Güreşte yenilgiyi kabul etme-PES<br />Gür,uzun bıyık-POG<br />Gürültülü,kavga,patırtı-ARBEDE<br />Gürültü,patırtı-KAVARA-TAKATUKA<br />Güveden koruyucu madde-NAFTALİN<br />Güven-İTİMAT<br />Güvence-TEMİNAT<br />Güvence parası-PEY<br />Güvenli-EMİN<br />Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu konut-KARAKOL<br />Güvenlik-EMNİYET<br />Güvercin büyüklüğünde bir kuş-KEKLİK<br />Güzel çiçekli bir ağaççık-AYIT<br />“Güzeldir öğle …….. efendim”(Mehmed Kemal)-RAKILARI<br />Güzel,hoş görünen-RANA<br />Güzel,hoş,latif-RANA<br />Güzelin ve güzel sanatların doğasını inceleyen felsefe dalı-ESTETİK<br />Güzel kadın-ECE<br />Güzel koku-ITIR-RAYİHA<br />Güzel kokulu bir kavun cinsi-ŞAMAMA<br />Güzel kokulu bir tür kavun-ŞAMAMA<br />Güzel kokulu çiçekler açan bir ağaççık-YASEMİN<br />Güzel kokulu kavun türü-ŞAMAMA<br />Güzel kokulu madde-MİS<br />Güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen,yuvarlak kara yemişleri ilaç olarak kullanılan bir ağaççık-ARDIÇ<br />“Güzelliğin .. par’etmez/Bu bendeki aşk olmasa”(Âşık Veysel)-ON<br />Güzellik,özellikle yüz güzelliği-CEMAL<br />Güzel,modaya uygun-ŞIK<br />Güzel,pekiyi-RANA<br />Güzel rastlantı-İSABET<br />Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi-AÇALYA<br />Güzel sanat-AR<br />Güzel sanatların bir dalı-EDEBİYAT<br />Güzel söz söyleme sanatı-RETORİK<br />Güzel,şık-ZARİF<br />Güzel yazı yazma sanatı-KALİGRAFİ<br />Haberci-ULAK<br />Haberleşme-İLETİŞİM<br />Haberleşme hizmetlerinde kullanılan,hızlı ve hafif bir gemi-AVİZO<br />Haber spikeri-GÜLGUNFEYMAN<br />Haber toplama ve yayma işiyle uğraşan kuruluş-AJANS<br />Habeş soylusu-RAS<br />Hac dışında Kâbe’yi ziyaret etme-UMRE<br />Hacim-OYLUM<br />Hadım etme-ENEME<br />Hadım etmek-ENEMEK<br />Hadise-OLAY-VAKA<br />“Hadi ver ellerini/Ufkumdan esen … yellerine”(Behçet Necatigil)-SAM<br />Hafifçe yaralamak-ZEDELEMEK<br />Hafif ıslaklık,rutubet-NEM<br />Hafif ışık-IŞILTI<br />Hafif konulu müzikli oyun-OPERET<br />Hafif sis-PUS<br />Hafniyum’un simgesi-HF<br />Hahnyum’un simgesi-HA<br />Hainlik-İHANET<br />Haiti kökenli bir dans ve müzik-MAMBO<br />Hakan-KAAN<br />Hakem-YARGICI<br />Hâkim-EGEMEN<br />Hâkimiyet-EGEMENLİK<br />Hakkâri ilinde,kaya resimleriyle tanınmış vadi-GEVARUK<br />Hakkâri’nin eski adı-ÇÖLEMERİK<br />Hakkâri-Van sınırında,kaya resimleriyle tanınmış bir yayla-TİRİŞİN<br />Hakkâri yöresinde yetişen ve yemeği yapılan,maydanoza benzer bir ot-ALO<br />Hakkında(kısa)-HK<br />Hakkı olmayan bir şeyi kendine mal edip cebine indirme anlamında argo sözcük-CEBELLEZİ<br />“Hak söyleyen evvel dahi menfur idi gerçi/Hainlere amma ki …… yeni çıktı”(Ziya Paşa)-RİAYET<br />Hak ve hukuka uygunluk-ADALET<br />Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi,mahkemelerde,devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı,korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse-AVUKAT<br />Halat-YOMA<br />Halat tellerinden saç gibi örülmüş ip-SALMASTRA<br />Halat ucu-ÇIMA<br />Halat yumağı-RODA<br />Halayık,odalık-CARİYE<br />Haldun Taner’in bir öykü kitabı-TUŞ<br />Hale,ayla-AYEVİ<br />Halı dokurken düğümleri bağlamak-İLMEK<br />Halı,kilim ya da bez dokuma tezgâhı-HANA<br />Halı ya a kilim dokunan tezgâh-ISDAR<br />Halife Ali yanlısı olma durumu-ALEVİLİK<br />Halk-AHALİ<br />Halk ağzında yaşayan ermişler topluluğu-ÜÇLERYEDİLERKIRKLAR<br />Halk arasında depreme verilen ad-HAREKET<br />Halk arasında yağmura verilen ad-RAHMET<br />Halkbilim-FOLKLOR<br />(halk dili)Ağabey-AKA<br />(halk dili)Amca-EMMİ<br />(halk dili)Azar-PAPARA<br />(halk dili)Balı alınmış petek-KAVARA<br />(halk dili)Bataklık-AZMA<br />(halk dili)Erkek sığır-HONA<br />(halk dili)Gizli yer-TUN<br />(halk dili)Hastalık-MARAZA<br />(halk dili)İlaç-EM<br />(halk dili)Kalça kemiği-OMA<br />(halk dili)Kayınbirader-İNİ<br />(halk dili)Kir-PASAK<br />(halk dili)Kuytu yer-AŞIT<br />(halk dili)Nadaslı tarla<br />Halk dilinde ayçiçeğine verilen ad-ŞEMŞAMER<br />Halk dilinde ayrana verilen ad-AK<br />Halk dilinde “bilmece,bulmaca” anlamında kullanılan sözcük-TAPMACA<br />Halk dilinde bulgur pilavına verilen ad-AŞ<br />Halk dilinde cevizli sucuğa verilen bir başka ad-ORCİK<br />Halk dilinde dam saçağına verilen ad-SİVİK<br />Halk dilinde “geveze,sözünü bilmez” anlamında kullanılan sözcük-VAZALAK<br />Halk dilinde gürgen ağacına verilen ad-İSİRİN<br />Halk dilinde “haberci” anlamında kullanıl sözcük-AYTAR<br />Halk dilinde hala-EME-EMETİ<br />Halk dilinde “huysuz,aptal” anlamında kullanılan sözcük-ŞALAK<br />Halk dilinde kertenkeleye verilen ad-ELÖPEN<br />Halk dilinde kırmızı pul bibere verilen ad-İSOT<br />Halk dilinde makaraya verilen ad-TAKMAK<br />Halk dilinde mart ayına verilen ad-AKARAY<br />Halk dilinde mısıra verilen bir ad-LAZOT<br />Halk dilinde mutfağa verilen ad-TAKANA<br />Halk dilinde nisan ayına verilen ad-AÇARAY<br />Halk dilinde salep otuna verilen ad-İLETİR<br />Halk dilinde sansara verilen ad-DELE<br />Halk dilinde semizotuna verilen ad-PİRPİRİM<br />Halk dilinde soğuk algınlığına verilen ad-ÜŞÜK<br />Halk dilinde tarladaki sebzeye verilen ad-AVAR<br />Halk dilinde yabani elmaya verilen ad-ACUK<br />Halk dilinde yağ tavasına verilen ad-ELİCE<br />(halk dili)Nine-EBE<br />(halk dili)Nisan-ABRİL<br />(halk dili)Sabah yeli-ESİN<br />(halk dili)Sebze çukuru-EMEN<br />(halk dili)Şaşma sözü-ABU<br />(halk dili)Uğur-YOM<br />(halk dili)Zatürre-BATAR<br />Halk edebiyatına özgü,dört dizeden oluşan bir şiir türü-MANİ<br />Halk edebiyatına özgü,genellikle dört dizeden oluşan şiir türü-MANİ<br />Halk edebiyatına özgü,sekizli hece ölçüsüyle yazılan bir şiir türü-SEMAİ<br />Halk edebiyatında aruz ölçüsüyle yazılan şiir türlerinden biri-SELİS<br />Halk edebiyatında dört dizeden oluşan şiir türü-MANİ<br />Halk edebiyatında mahlasa verilen ad-TAPŞIRMA<br />Halk edebiyatında nakarata verilen ad-KAVUŞTAK<br />Halk edebiyatında,sekizli hece ölçüsüyle yazılan bir şiir türü-SEMAİ<br />Halk edebiyatında uyağa verilen ad-AYAK<br />Halk edebiyatının en uzun şiir türü-DESTAN<br />Halk hekimliğinde iştah açıcı olarak kullanılan otsu bir bitki-KANTARON<br />Halk hikâyelerinin başında,asıl konuya girmeden önceki giriş bölümü-DÖŞEME<br />Halkın aşağı tabakası-AVAM<br />Halkın sadakalarıyla geçinen gezici Katolik tarikatların üyelerine verilen ad-FRER<br />Halk müziğinde kullanılan dokuz telli bir saz-BOZUK<br />Halk müziğinde kullanılan telli bir çalgı-SAZ<br />Halk müziğine özgü telli bir çalgı-TAR<br />Halk müziği ustamız-YAVUZTOP<br />Halk oyunu-BAR<br />Halk şairi-OZAN<br />Halojenler grubunun dördüncü ametali olan yalın cisim-İYOT<br />Hamam-ISIDAM<br />Hamamböceği-KAKALAK<br />Hamam görevlisi-TELLAK<br />Hamız-ASİT<br />Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş-SOF<br />Hamle-ATILIM<br />Hammadde işlenerek yapılan her tür mal-İMALAT<br />Ham petrolün bitmiş ürünlere dönüştürüldüğü fabrika-RAFİNERİ<br />Hamsigillerden bir balık-TİRSİ<br />Hamur açmakta kullanılan silindir biçiminde uzunca değnek-OKLAVA<br />Hamurlu bir yiyecek-KREP<br />Hamur tahtası-SENİT<br />Hamurun,fırına verilmeden önce dinlenmesi için üzerinde bekletildiği tahta-PASA<br />Hane,konut-EV<br />“Hanende Nedim Bey ki,gençliğinde Boğaziçi’nin ……. en sevgili kulu iken artık onun da ihtiyarlamaya,sesinin bozulmaya başladığı söylenirdi.”(Abdülhak Şinasi Hisar)-BÜLBÜLÜ<br />Hangi şey-NE<br />Hapishane-DAM<br />Hapishanede volta atılan koridor ya da avlu-MALTA<br />Harabe-ÖREN<br />Harekete hazır-ALESTA<br />“Harami var diye korku verirler/Benim …. yüklü kervanım mı var”(Karacaoğlan)-İPEK<br />Hararet-ISI<br />Harcanan para,gider-MASRAF<br />Hardalgazı da denilen bir savaş gazı-İPERİT<br />Hard rock müzik grubu-LEDZEPPELİN<br />Harekât merkezi-ÜS<br />Hareket-DEVİM<br />Harekete hazır,tetikte-APİKO<br />Hareketli,eğlenceli bir konuya dayanan ve şarkılara da yer verilen hafif güldürü-VODVİL<br />Hareketli ilgili-KİNETİK<br />Hareli,kareli kumaş-MUARE<br />Hariç-DIŞ<br />Haris-AÇ<br />Harman döküntüsü-AFARA<br />Harman savurmakta kullanılan,çatal biçiminde tarım aracı-YABA<br />Harman yerinde kalan toz ve samanla karışık taneler-AYALAMA<br />Harman yerindeki tahılın taş ve toprakla karışık kalıntısı-AFARA<br />Harp-SAVAŞ<br />Harran Ovası’nda tanınmış bir ören yeri-SOĞMATAR<br />Hasan Sabbah’ın kalesi-ALAMUT<br />Hasırdan saplı torba-ZEMBİL<br />Hasret-ÖZLEM<br />Hasretini çekmek-ÖZLEMEK<br />Hastalığın ya da bir durumun en zor anı-AKABE<br />Hastalık,afet vb. sebeplerle hayvanların toplu ölümü-TELEFAT<br />Hastalık derecesinde yalan söyleme eğilimi-MİTOMANİ<br />Hastalık,dert-ÇOR<br />Hastalık,illet-MARAZ<br />Hastalık korkusu-NOZOFOBİ<br />Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen hekimlik dalı-SEMİYOLOJİ<br />Hastalıklı-MARAZİ<br />Hastalıklı,sakat-ALİL<br />Hastalık nöbeti-AKSE<br />Hastalıktan kurtulma-ŞİFA<br />Hastalıktan kurtulma,iyileşme-İFAKAT<br />Hastanede hastayla kalan-REFAKATÇİ<br />“Hastane”nin kısa yazılışı-HST<br />Hasta olmaktan duyulan korku-NOZOFOBİ<br />Hasta taşınan nesne-SEDYE<br />Hastayı sakinleştirmeye yarayan ilaç-SEDATİF<br />Haşlanmış mısır unu üzerine kızartılmış yağ dökülerek yapılan bir yemek-KAÇAMAK<br />Hatalı basılmış pullar-ERÖR<br />Hatalı basılmış pullara verilen ad-ERÖR<br />Hatay’da bir ova-AMİK<br />Hatay’daki sıradağlar-AMANOS<br />Hatay ilinde bir ırmak-ASİ<br />Hatay ilinde bir ova-AMİK<br />Hatay ilinde,şelaleleriyle ünlü mesire yeri-HARBİYE<br />Hatay ilinde,Türkiye’nin en güney noktası olan köy-BEYSUN<br />Hatay iline özgü,bir tür yoğurtlu pilav-SİRESİL<br />Hatay ve Gaziantep yörelerinde görülen eski Türk güreşlerinden biri-ABA<br />Hatay yöresinde görülen,eski Türk güreşlerinden biri-ABA<br />Hatay yöresine özgü,bulgur,et ve cevizle yapılan bir tür köfte-DEVEGÖZÜ<br />Hatay yöresine özgü,kıyma ve soğanla yapılan bir börek-KAYTAZ<br />Hatıra-ANI<br />Hatırlama-ANMA<br />Hatırlama yazısı-NOT<br />Hattat cilası-AHAR<br />Hattatların kâğıt cilalamakta kullandıkları,nişasta ve yumurta akından yapılan bileşim-AHAR<br />Hattatların kâğıt cilalamakta kullandıkları özel bir bileşim-AHAR<br />Hava akımlarından aşırı derecede korkma-AEROFOBİ<br />Havaalanlarında bulunan ve çevredeki uçuşları denetlemeye yarayan sistem-NAVAR<br />Hava basıncı birimi-BAR<br />Havacı bülteni-NOTAM<br />Havada Arama Teçhizatı(kısa)-ASE<br />Havada asılı giden taşıt-TELEFERİK<br />Havada beşte dört oranında bulunan element-AZOT<br />Havada buğu durumundayken akşamın ve gecenin serinliğiyle yerde ya da bitkilerde toplanan küçük su damlaları-ÇİY<br />Havadaki su buharı-NEM<br />Havadan elde edilerek aydınlatma araçlarında kullanılan bir gaz-NEON<br />Havada on milyonda bir oranında bulunan renksiz,kokusuz asal gaz-KSENON<br />Havadar,aydınlık-FERAH<br />Havagazı lambasının ucu-BEK<br />Hava gazı saati-SAYAÇ<br />Hava kirliliği-SMOG<br />Havalandırma aracı-FAN<br />Havanla sahra topu arasında bir top çeşidi-OBÜS<br />Hava ve gaz akımları oluşturmakta kullanılan aygıt-FAN<br />Havaya fırlatılan bir plakanın vurulması ilkesine dayalı atıcılık dalı-TRAP<br />Havayuvarı içinde oluşan sıcaklık değişmeleri,yel,yıldırım,yağmur,dolu gibi olaylara verilen genel ad-METEOR<br />Havlu ya da halı kenarındaki püskül-SAÇAK<br />Havuç-YEREGEÇEN<br />Havva’nın Batı dillerindeki adı-EVE<br />Hawaii Adaları’na özgü,gitara benzer dört telli çalgı-UKULELE<br />Hawaii Adaları’nda yaşayan,ispinoza benzer bir kuş-PALİLA<br />Hawaii çalgısı-UKULELE<br />Hawaii’de karşılama ya da uğurlama anısı olarak verilen,çiçekten yapılmış kolye-LEY<br />Hayat arkadaşı-EŞ<br />Hayat dolu,neşeli,keyifli-ŞATIR<br />“Haydi Abbas ….. tamam/Akşam diyordun,işte oldu akşam/Kur bakalım çilingir soframızı” (C.S.Tarancı)-VAKİT<br />Haydut-ŞAKİ<br />Haydut,eşkıya-ŞAKİ<br />Hayır-YO<br />“Hayır” anlamında bir ünlem-YO<br />“Hayır” anlamında kullanılan bir söz-YO<br />“Hayır” anlamında kullanılan söz-YO<br />“Hayır” anlamında kullanılan sözcük-YO<br />Hayır ünlemi-YO<br />Haykırma-NARA<br />Haylaz,serseri,başıboş-NABEKAR<br />Haylaz,serseri,hayta-İPSİZ<br />Hayli,çok-EPEY<br />Hayret ünlemi-YA<br />“Hayriyye” ve “Hayrabâd” adlı mesnevileriyle tanınmış XVII. yüzyıl divan şairi-NABİ<br />Hayta-SERSERİ<br />Hayvan ağılı-TOKAT<br />Hayvana yem vermek,beslemek-YEMLEMEK<br />Hayvan,balık,sebze,meyve gibi yiyecekleri yerinden getirterek toptan satan kimse-MADRABAZ<br />Hayvanın bir yanındaki yük-TAY<br />Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek-DUŞAK<br />Hayvanın sırtına konulan belleme-YUNA<br />Hayvanı otlatmak-OTARMAK<br />Hayvanlara ve kimi eşyaya vurulan damga-EN<br />Hayvanlara vurulan damga-EN<br />Hayvanlarda burun ucu-KALAK<br />Hayvanlardan aşırı derecede korkma-ZOOFOBİ<br />Hayvanların bağlandığı gölgelik-LAPAS<br />Hayvanların beğenmeyerek yemedikleri iri saman-İRİNTİ<br />Hayvanların doku ve salgılarından yararlanılarak insanda eksik olan maddelerin tamamlanması şeklindeki tedavi-OPOTERAPİ<br />Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi-KAYAR<br />Hayvanların girmemesi için,tarla ya da bahçe kenarın çalı çırpı ile yapılan çit-AĞLA<br />Hayvanların kışlık yemi-ALAF<br />Hayvanların su içtikleri taş ya da ağaçtan oyma kap-YALAK<br />Hayvanları otlatmak-OTARMAK<br />Hayvansal ve bitkisel asalakların bitkilerde oluşturduğu ur-MAZI<br />Hayvan sırtında taşınabilen küçük top-ZEMBEREK<br />Hayvan vurma işi-AV<br />Hayvan yakalama ipi-KEMENT<br />Hayvan yemi bitkisi-YULAF<br />Hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki-FİĞ<br />Hayvan yiyeceği-YEM<br />Hazır-AMADE<br />Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu-DEM<br />Hazır mutfağın olmadığı dönemlerde duvara monte edilmiş önü açık raf-TEREK<br />Hazır para-NAKİT<br />Hazır yiyeceklerin satıldığı dükkân-ŞARKÜTERİ<br />Hedefi vurma-İSABET<br />Hekim dilinde ülser-ULKUS<br />Hekimin hastanedeki hastaları dolaşıp yoklaması-VİZİTE<br />Hekimlerin akciğeri dinlerken duyduğu patolojik ses-RAL<br />Hekimlik-TABABET<br />Hekimlik taslayan kimse-OLÇUM<br />Helyum elementinin simgesi-HE<br />Helyumun simgesi-HE<br />Hemen hemen,sanki-ADETA<br />Hem erkek hem dişi gametleri bulunan birey-ERSELİK<br />Hem ısıtmaya,hem de üzerinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası-KUZİNE<br />Hem ruhtan,hem de organizmadan ayrı olan ve tüm organik etkinliklerin temelinde bulunan bir yaşam ilkesinin var olduğunu öne süren öğreti-VİTALİZM<br />Hemşire başlığı-KEP<br />Henrik Ibsen’in bir oyunu-NORA<br />Hep aynı doğrultuda hareket ettirme-SALLAMA<br />Her birine üç-ÜÇER<br />Her çeşit bitki yaprağı-TELEK<br />Her çeşit şekerleme-NOKUL<br />“Her çiçekten … eyledik/Arıya saydılar bizi”(Pir Sultan Abdal)-BAL<br />Her halde,mutlaka-BEHEMEHAL<br />Herhangi bir alanda başarıyı saptamak için gerekli olan sınır-BARAJ<br />Herhangi bir alanda başkalarından üstün olan kimse-KRAL<br />Herhangi bir durumu gösterebilme yeteneği-ÖZELİK<br />Herhangi bir kas kümesinin istenç dışı devinmesi-TİK<br />Herhangi bir konuda çok ileri gitme,aşırıya kaçma,ölçüyü aşma-İFRAT<br />Herhangi bir konuda ilgili kişilere soru yönelterek bilgi toplama işi-ANKET<br />Herhangi bir nedenle armağan kabul edenin vermek zorunda olduğu karşılık-AVİYET<br />Herhangi bir şeyden,örneğin yiyecekten artmış bulunan-ARTIK<br />Herhangi bir şeyin en önde olanı-İLK<br />Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan,onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse-SAHİP<br />Herhangi bir törende ya da gösteride yer alan kalabalık-ALAY<br />Herhangi bir törende yer alan topluluk-ALAY<br />Herhangi bir yere yanaşmış filikanın kürek çekmeden ilerlemesi için verilen komut-LAVA<br />Her … içinde seyredilir başka bir cihan”(Yahya Kemal)-CAM<br />“Her … içinde seyredilir başka bir cihan”(Y.K.Beyatlı)-CAM<br />Her iki Kore’nin de para birimi-VON<br />Her iki küreği bir kişi tarafından çekilen,birden üç çifteye kadar sandal-PATALYA<br />Herkesçe bilinen,tanınan-MARUF<br />Herkesin gözü önünde yapılan-ALENİ<br />“Herkesin Keyfi Yerinde”,”Kötü Kız”,”Tehlikeli İlişkiler” adlı çizgi bantlarıyla tanınmış kadın karikatürcümüz-RAMİZEERER<br />Herkes,yabancılar-ELALEM<br />Her türlü çalışmalarda,özellikle sporda yetiştirici-MONİTÖR<br />Her türlü organik yağ-LİPİT<br />Her türlü siyasal düzeni yadsıyan ve toplumun birey üzerinde hiçbir baskısını kabul etmeyen görüş-NİHİLİZM<br />Her tür organik yağa verilen ad-LİPİT<br />Her tür ticari malda dökülme,bozulma gibi nedenlerle eksilme-FİRE<br />Her yeri aynı özelliği gösteren;bağdaşık-HOMOJEN<br />Her yiyeceği canı çeken-EKTİ<br />Hesap-ARİTMETİK<br />Hesaplı,iktisadi-EKONOMİK<br />“Hey efendi … ver de gideyim/Arkam sıra ah çekip de ağlar var”(Karacaoğlan)-İZİN<br />“Heykel,abide” anlamında yerel bir sözcük-ANAK<br />Heykeltıraş-KUZGUNACAR<br />Heykeltıraşlıkta başı,göğsü,bazen de omuzları içine alan sanat ürünü-BÜST<br />Hıristiyan-İSEVİ-NASRANİ<br />Hıristiyan ermişlerine verilen san-AYA<br />Hıristiyanlar’ın en büyük bayramı-NOEL<br />Hıristiyanların,İsa’nın doğum gününü kutladıkları yortu-NOEL<br />Hıristiyanlık-İSEVİLİK<br />Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen “cemaatten kovma” cezası”-AFOROZ<br />Hırsızlık-ÇALMA<br />Hıyar-SALATALIK<br />Hızla,öfke ile ya da korkutmak için yaklaştırma,uzatma-DAYAMA<br />Hızlı bir trafik akımı sağlamak amacıyla yapılan,çift yönlü geniş yol-OTOBAN<br />Hızlı olmayan-YAVAŞ<br />Hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç-PALET<br />Hicap-AR<br />Hicri takvimde 22 Aralık’tan 31 Ocak’a kadar süren 40 günlük kış dönemi-ERBAİN<br />Hiç beklenmeyen,olağan karşıtı-OLMADIK<br />Hiçbir denemeye dayanmayan ve akıl yordamıyla bulunup ortaya konan,önsel-APRİORİ<br />Hiçbir tehlike olmamasına karşın,kişiyi saran ani dehşet duygusu-PANİKATAK<br />Hiçbir üretici çalışmada bulunmadan,yalnızca mülkünün geliriyle yaşayan kimse-RANTİYE<br />Hiçbir zaman-ASLA<br />Hiç doğurmamış hayvan-EREMİK<br />Hiç emek vermeden ele geçirilen şey-LÜP<br />“Hiç şaşmayan …. gibi işler durur kader”(Yahya Kemal)-SAAT<br />“Hiç şaşmayan …. gibi işler durur kader”(Y.K.Beyatlı)-SAAT<br />Hile-AL<br />“Hile,dolap” anlamında argo sözcük-MADİK<br />“Hile,dümen” anlamında argo sözcük-AYAK<br />Hile,düzen-AL-DEK-HUDA-NUMARA<br />“Hile,düzen” anlamında argo sözcük-DÜMEN<br />Hile,entrika-AL<br />“Hile,tuzak” anlamında argo sözcük-KETENPERE<br />Himalayalarda yaşadığına inanılan “Kar Adam”a verilen ad-YETİ<br />Himalayalar’ın en yüksek tepesi-EVEREST<br />Hindiba-RADİKA<br />Hindistan cevizi kabuğundan ya da abanozdan yapılmış dilenci çanağı-KEŞKÜL<br />Hindistan’da kast dışı sınıf-PARYA<br />Hindistan’da kral ve prenslere verilen san-RACA<br />Hindistan’da,ölen kocasının yakıldığı ateşe atlayarak yanan ve ermiş sayılan kadınlara verilen ad-SATİ<br />Hindistan’da piramit damlı tapınaklara verilen ad-VİMANA<br />Hindistan’da yaygın olan bir din-SİH<br />Hindistan’da yetişen bir ağaç-RİTA<br />Hindistan’da yetişen büyük bir ağaç-RİTA<br />Hindistan’da yetişen ve “sabunağacı” da denilen bir ağaç-RİTA<br />Hindistan’da yumuşak buğdaydan yapılarak fırında pişirilen kalın kurabiye-NAN<br />Hindistan’ın iki büyük destanından biri-RAMAYANA<br />Hindistan’ın para birimi-RUPİ<br />Hindistan sanatında sıkça betimlenen timsah, yunus ve fil karması efsanevi su canavarı-MAKARA<br />Hindu inanışında,Tanrısal bir varlığın dünyadaki bir kötülüğe karşı koymak üzere insan ya da hayvan bedenine bürünmesi-AVATARA<br />Hindu inanışında,Tanrısal bir varlığın dünyadaki bir kötülüğü önlemek üzere insan ya da hayvan denine bürünmesi-AVATAR<br />Hindular’ın kutsal kitabı-VEDA<br />Hindu mitolojisinde Rama’nın karısı-SİTA<br />Hint felsefesinde,bireyin geçmiş eylemlerinin gelecek yaşamları üzerindeki etkisine verilen ad-KARMA<br />Hint felsefe sistemi-YOGA<br />Hint inanışında aşk tanrısı-KAMA<br />Hint-İran dil grubuna verilen ad-ARİ<br />Hint kadını alın süsü-TİLAKA<br />Hint kadınlarına özgü bir giysi-SARİ<br />Hint klasikleri arasında yer alan erotizm kitabı-KAMASUTRA<br />Hintli bir topluluk-SİH<br />Hintli kadınların ulusal giysisi-SARİ<br />Hint mitolojisine göre ilk dişi insan-YAMİ<br />Hint mutfağına özgü bir tür omlet-AKURİ<br />Hint mutfağında kullanılan,çeşitli baharatların karışımına verilen ad-MASALA<br />Hint müziğine özgü yaylı bir çalgı-SARANGİ<br />“Hint safranı” da denilen ve yemeklere lezzet vermek için kullanılan bir ot-ZERDEÇAL<br />Hint sanatında sıkça betimlenen,timsah,yunus ve fil karması efsanevi su canavarı-MAKARA<br />Hiperaktif çocukları sakinleştirmede kullanılan ilaç-RİTALİN<br />Hiperaktif çocukları sakinleştirmekte kullanılan ilaç-RİTALİN<br />Hıristiyanlarda cenaze taşımak için tutulan kimse-MORTOCU<br />Hisse-PAY<br />Hisse,pay-ÜLEŞ<br />Hitabet sanatı-RETORİK<br />Hitchcock filmi-İP<br />Hitchcock’un bir filmi-İP<br />Hitit-ETİ<br />Hititler-ETİLER<br />Hititlerin Anadolu’da yerleştikleri ilk kent olan ve günümüzde “Kültepe” olarak adlandırılan yer-NEŞA<br />Hitler yanlısı-NAZİ<br />Hizmetçi,evlatlık-BESLENGİ<br />Hizmet hayvanlarının ayağına çakılan demir-NAL<br />Hollanda’da bir kent-LAHEY-ROTTERDAM<br />Hollanda’nın plaka imi-NL<br />Hollanda’nın plaka işareti-NL<br />Hollanda plakası-NL<br />Hollanda’ya özgü bir cins peynir-GUDA<br />Hollanda’ya özgü,üzeri kırmızı parafinle kaplanan bir peynir-EDAM<br />Holmiyum elementinin simgesi-HO<br />Holmiyum’un simgesi-HO<br />Homosapiens’ten önce yaşamış insan türü-NEANDERTAL<br />Horoz,hindi gibi hayvanların tepesinde bulunan kırmızı deri-İBİK<br />Horoz,hindi gibi hayvanların tepesinde bulunan kırmızı deri uzantısı-İBİK<br />Horoz ve hindinin tepesinde bulunan kırmızı deri uzantısı-İBİK<br />Hoşa giden duygulanım-HAZ<br />Hoşgörü-TOLERANS<br />Hoş koku-ITIR<br />Hoş kokulu ve baharlı meyveleri kimi yiyeceklerde kullanılan otsu bir bitki-REZENE<br />Hoşlanarak bakma-TEMAŞA<br />Hoşlanma-HAZ<br />Hoş ve ince bir güzelliği olan-LATİF<br />Hristiyanlığın sembolü-HAÇ<br />Huni biçiminde çukur yer-OBRUK<br />Huysuz atları yola getirmek için dudaklarına takılan tahta kıskaç-YAVAŞA<br />Huysuz,vahşi at-ALAŞA<br />Huzur-ERİNÇ-RAHAT<br />Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapıya verilen ad-LİNİN<br />Hücre yapısında bulunan ve proteinlerin oluşturulmasında önemli rol oynayan asit grubunun kısa yazılışı-RNA<br />Hücum-ATAK<br />Hücum,saldırı-ATAK<br />Hükümdar başlığı-TAÇ<br />Hükümdar buyruğu-YARLIK<br />Hükümdarın halkı-REAYA<br />Hükümdar makamı-TAHT<br />Hülasa-ÖZET<br />Hüngür hüngür-ZARİZARİ<br />Hünnap bitkisinin bir türü-ÇILAN<br />Hürriyet Kahramanı-RESNELİNİYAZİ<br />Hüseyin Cahit Yalçın’ın çıkardığı gazete-TANİN<br />Hüseyin Cahit Yalçın tarafından İstanbul’da yayımlanan günlük gazete-TANİN<br />Hz.Ali’ye bağlı olan kimse-ALEVİ<br />Hz.İsa’nın,öğretisini yaymak işiyle görevlendirdiği on iki yardımcısından her birine verilen ad-HAVARİ<br />Hz.İsa’yı ele vermesiyle tanınan havari-YAHUDA<br />Hz.Muhammed’in annesinin adı-AMİNE<br />Hz.Muhammed’in bayraklarından birinin adı-UKAB<br />Hz.Muhammed’in siyah renkli sancağının adı-UKAB<br />Hz.Muhammed’in söz ve davranışlarının genel kural niteliğinde yorumu-HADİS<br />Hz.Muhammed’i övmek ve ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside-NAAT<br />Hz.Musa’ya indirilen kutsal kitap-TEVRAT<br />Hz.Musa’yı büyüten kadın-ASİYE<br />Hz.Süleyman ile Sebâ Melikesi Belkıs’ın efsanevi oğlu-MENELİK<br />Iğdır’ın bir ilçesi-ARALIK<br />Ilgım,yalgın,pusarık-SERAP<br />Ilık duruma getirmek-ILITMAK<br />Ilıkla soğuk arası-SERİN<br />Ilım-İTİDAL<br />Ilımlı,itidalli-MUTEDİL<br />Irk-SOY<br />Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal-KELEK<br />Irmakları geçmek için kullanılan sal-POT<br />Isı ile ilgili-ISIL<br />Isın-KALORİ<br />Isırgın-İSİLİK<br />Iskarta mal-MARDA<br />Islak-YAŞ<br />Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak-KİL<br />“Islıkçı ördek” de denilen ve yurdumuzun sulak alanlarında da yaşayan ördek cinsi-FİYU<br />Ismarlama-SİPARİŞ<br />Ispanağa benzer bir bitki-PAZI<br />Ispanak,semizotu gibi sebzeleri pirinç ya da bulgurla pişirerek yapılan yemek-BORANİ<br />Isparta ilinde,doğal güzelliğinden dolayı “ulusal park” kapsamına alınmış bir göl-KOVADA<br />Isparta ilinde,”ulusal park” kapsamına alınmış bir dağ-KIZILDAĞ<br />Isparta’nın bir ilçesi-AKSU-ATABEY<br />Isparta’nın Eğirdir ilçesinde bir mağara-İNÖNÜ<br />Issız yer-UCA<br />Istırap-ACI<br />Işığın önemli bir yer tuttuğu dramatik anlatımlı “İsa’nın Son Yemeği”,”Mısır’a Kaçış”,”İsa’nın Çarmıha Gerilişi” gibi yapıtlarıyla tanınmış XVI. yüzyıl İtalyan ressamı-TİNTORETTO<br />Işık kaynağının 1 saniyede çevresine yaydığı ışık enerjisi-AKI<br />Işıklandırma,aydınlatma-TENVİRAT<br />Işık şiddeti birimi-MUM<br />Işık yayma-IŞIMA<br />Işın-ŞUA<br />Işınım dozu birimi-REM<br />Işınım yeğinlik düzeyini algılayıp ölçen aygıt-MONİTÖR<br />Itırlı bir bitki-NANE<br />Itırlı bir ot-KEKİK<br />Izgara-GRİL<br />İ.Bergman’ın bir filmi-SESSİZLİK<br />“İbis” de denilen,uzun bacaklı bir kuş-AYNAK<br />İbni Battuta’nın,gezdiği ülkelerdeki gözlem ve anlamını anlattığı kitabı-TUHFETUNNUZZARFİARAİBİLEMSAR<br />İbni Rüşd’ün Batı dillerindeki adı-AVERROES<br />İbni Sina’nın Batı dillerindeki adı-AVİCENNA<br />İbrahim Tatlıses’in lakabı-İBO<br />İcar-KİRA<br />İç-DAHİL<br />İç bulantısı,kusma-GASEYAN<br />İçbükey-OBRUK<br />İçe dert olan şey-UKDE<br />İçe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu-ESİN<br />İçgüdü durumunu almış alışkanlık-HUY<br />İç hastalıkları uzmanı-DAHİLİYECİ<br />İçi çukur kap-TAS<br />İçi küflü bir Fransız peyniri-ROKFOR<br />“İç imdi iç şarabını/.. bir yana hicabını”(Recaizade Ekrem)-KO<br />“….. içinde akıp geçti ömr-ü derbederim”(Şarkı)-HAYAL<br />İçinde bir su canavarı yaşadığına ilişkin söylentilerle tanınmış İskoçya’daki göl-NESS<br />İçinde bulaşık yıkanan musluk teknesi-EVİYE<br />İçinde diri balık saklanan,denizden ayrılmış havuz-LİVAR<br />İçinde hiçbir şey bulunmayan-BOŞ<br />İçinde insan,hayvan ve doğa öğeleri bulunan resim ya da heykel için kullanılan sözcük-FİGÜRATİF<br />İçinde kanın dolaştığı organik borular-DAMAR<br />İçindeki katı bir madde erimiş bulunan sıvı-ERİYİK<br />İçinde küçük taneler bulunan ve vurmalı çalgı olarak kullanılan boş kabak-MARAKAS<br />İçinde madde bulunmayan boş ortam-VAKUM<br />İçinden çıkılması güç durum-BATAK<br />İçinden çürümeye yüz tutmuş ağaç-ARDAK<br />İçinde tohum ya da krizalit bulunan koruncak-KOZA<br />İçinde yabancı bir öğe bulunmayan-SALT<br />İçinde yer alan kimi niceliklere ancak uygun bir değer verildiği zaman sağlanabilen eşitlik-DENKLEM<br />İçinde zerk edilecek sıvı durumda ilaç bulunan cam tüp-AMPUL<br />İçine almak-KAPSAMAK<br />İçine başka bir sıvı karıştırılmamış içki-SEK<br />İçine kapanık,psikolojik sorunları olan kimse-OTİST<br />İçine para ya da jeton atılarak bir aygıtın çalışmasını sağlayan kumbara-ANKESÖR<br />İçine sulu şeyler koymaya yarayan kap-TAS<br />İçine türlü katıklar konarak sarılmış yufka ekmeği veya ince pide-DÜRÜM<br />İçki bardağı-PİYALE<br />İçki içilirken yenilen yiyecek-MEZE<br />İçkili eğlence-İŞRET<br />İçkili eğlence yeri-BAR<br />İçki mahzeni-KAV<br />İçkiye katılan bir sıvı madde-TONİK<br />İçler acısı-TRAJİK<br />İçrek karşıtı-DIŞRAK<br />İçten-SAMİMİ<br />İçten bağlılık-SADAKAT<br />İçyağı-ŞAHIM<br />İç yan-İÇERİ<br />İçyüz-ZAMİR<br />İdare lambası-İLİKMEN-ŞİNANAY<br />İdrardaki madde-ÜRE<br />İdrarın kesilmesi-ANÜRİ<br />İdrarla dışarı atılan azotlu madde-ÜRE<br />İffet-NAMUS<br />İffetli(erkek)-AFİF<br />İflah olmak-ONMAK<br />İğdiş edilmiş hayvan-ENENİK<br />İğdiş etmek-ENEMEK<br />İhanet-HAİNLİK<br />İhanet eden-HAİN<br />İhanet eden kimse-HAİN<br />İhanet etmek-ALDATMA<br />İhtilal-DEVRİM<br />İhtimal-OLASILIK<br />İhtiyacı karşılayacak kadar olan,kâfi-YETER<br />İhtiyarlama-KARIMA<br />İkaz-UYARI<br />İkaz etmek-UYARMAK<br />İki ağzı keskin,uzunca bıçak-KAMA<br />İki anı ayıran zaman dilimi-ARA<br />İki atlı kızak-ZANKA<br />İki ayrı ülke parasının birbiriyle değiştirilmesi-KAMBİYO<br />İki büyüklük arasındaki bağıntı-ORAN<br />İkiçenetli yumuşakçalara verilen ortak ad-TARAK<br />İki çift öküzle çekilen ağır saban-PAPURA<br />İki ince ekmek dilimi arasına tereyağı,peynir veya salam gibi şeyler konularak hazırlanan yiyecek-SANDVİÇ<br />İki kişinin oturabileceği genişlikte ve alçak arkalıklı bir tür kanepe-MARKİZ<br />İki kulplu ve dibi sivri antik testi-AMFORA<br />İki kulplu ve küfe biçiminde büyük sepet-KELETER<br />İki kuzulu koyun-MELEŞ<br />İkiliğe düşme-İKİLEM<br />İkinci-SANİ<br />II. Abdülhamit’in sürgüne gönderildiği Selanik’te ikamet ettiği köşkün adı-ALATİNİ<br />2.Abdülhamit’in sürgün köşkü-ALATİNİ<br />İkinci Abdülhamit’in sürgün köşkü-ALATİNİ<br />II.Dünya Savaşı yıllarında Japonlar tarafından kullanılan avcı uçağı tipi-ZERO<br />“II.James Bond” aktörü-ROGERMOORE<br />İkinci kez evlenen kadının beraberinde götürdüğü çocuk ya da çocuklar-TAYGELDİ<br />İkincil-TALİ<br />İki nicelik arasındaki bağıntı-ORAN<br />İki nicelik arası var olan bağıntı-ORAN<br />İki nokta arasındaki uzaklığı ölçmeye yarayan aygıt-TELEMETRE<br />İki öneki-Dİ<br />İki paranın karşılıklı değeri-PARİTE<br />İki parçalı kadın mayosu-BİKİNİ<br />İkisi bir arada-İKİLİK<br />İki takım arasında top ve sopayla geniş bir çim alanda oynanan oyun-KRİKET<br />İki tarafı ağaçlıklı geniş kent yolu-AVENÜ<br />İki tarla arasındaki sınır-AN<br />İki tona yakın bir ağırlıkta gemi yük birimi-LASTA<br />İki üç yaşındaki erkek koyun-ÖVEÇ<br />İki ülke parasının karşılıklı değeri-PARİTE<br />İki yıl sürülmeyen boş tarla-GELEME<br />İkiyüzlü,düzenbaz-SAHTEKAR<br />İkiyüzlülük-RİYA<br />İki yüzü testereyle düzeltilmiş tahta-BUL<br />İklim-ABUHAVA<br />İklimleme aygıtı-KLİMA<br />İkrar olunmuş,onaylanmış-MUKAR<br />İktisadi durgunluk-RESESYON<br />İktisat-EKONOMİ<br />İktisatçı-EKONOMİST<br />İl-VİLAYET<br />İlacın alınmasını sağlamak için içine katılan nötr madde-SIVAĞ<br />İlâç-EM<br />İlaç,deva-EM<br />İlah-TANRI<br />İlahi Komedya’nın yazarı-DANTE<br />İlave-EK<br />İlave etme-ULAMA<br />İlbay-VALİ<br />İlçe-KAZA<br />İlenme,beddua-AH<br />İleri gelenler-RİCAL<br />İleri gelme,çıkma-NEŞET<br />İleri sürülerek savunulan düşünce-SAV<br />İleri sürülerek savunulan fikir ve düşüncelerin en belli başlı olanı-ANATEMA<br />İletişim ve bilişim kurumlarında,olanaklı iki seçenek arasında yapılan seçime dayalı bilgi birimi-İKİL<br />İletken nesnelerden ısı ya da elektriğin geçmesi-İLETİM<br />İletmek işi-İLETİM<br />İlgi-ALAKA<br />İlgi çekici ve değişik kimse-TİP<br />İlgi eki-Kİ<br />İlgili-ALAKADAR<br />İlginç-ENTERESAN<br />İlgisiz-BİGANE<br />İlişiğini kesmek-ARADANÇEKİLMEK<br />İlişik,ilişkin-AİT<br />İlişkin-AİT <br />İlk büyük Hun hükümdarı-TEOMAN<br />İlk daktiloyu 1867’de tasarlayan Amerikalı gazeteci ve politikacı-CHRİSTOPHERSHOLES<br />İlkel-PRİMİTİF<br />İlkel benlik-İD<br />İlkel bir silah-OK<br />İlkel silah-OK<br />İlkel su taşıtı-SAL<br />İlk hareketli film kamerası olan sinematografi bulan Fransız mucitler-LUMİEREKARDEŞLER<br />İlk içten yanmalı motorun tasarımını yapan,Belçikalı mühendis-ETİENNELENOİR<br />İlk James Bond filmi-DOKTORNO<br />İlk örnek-PROTOTİP<br />İlk Rus devleti Kiev’in kurucusu sayılan efsanevi Viking önderi-OLEG<br />“İlk sevgilimin gülüşüne benzer/Bir ….. havası değil mi esen”(C.S.Tarancı)-NİSAN<br />İlk yazılı kanunların hazırlayıcısı-HAMURABİ<br />İl yöneticisi-VALİ<br />İmal-YAPIM<br />“İmbatla Dol Kalbim” ve “Ona Sevdiğini Söyle” adlı öykü kitaplarını da yaratan yazar-TARIKDURSUNKAKINÇ<br />İmge,hayal-İMAJ<br />İmkân-OLANAK<br />İMKB’de bin hisse-LOT<br />İmparator karısı-İMPARATORİÇE<br />İmtihan-SINAV<br />İnam,vedia-EMANET<br />İnanç-AKİDE<br />İnanç,iman-İTİKAT<br />İnanç ve bilgiyi kiliseyle,özellikle Aristoteles’in bilimsel sistemini uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan Ortaçağ felsefesi-SKOLASTİK<br />İnandırma-İKNA<br />İnanılır,güvenilir-EMİN<br />İnanışa göre cin,şeytan çarpmasıyla herhangi bir organı eğrilen ya da tutmayan kimse-ERİŞİKLİ<br />İnanma,güvenme-İNAN<br />İnanmış,aklı yatmış-KAİL<br />İnatçı-ANUT<br />İnatçı,huysuz-AKSİ<br />İnce alay-İRONİ<br />İnce alay,dalga geçme-HUMOR<br />İnce anlamlı,düşündürücü ve şakalı söz-NÜKTE<br />İnce anlamlı,düşündürücü ve şakalı söz,nükte-ESPRİ<br />İnce bir kumaş cinsi-KREP<br />İnce bir zincirle boyna takılan değerli takı-PANDANTİF<br />İnce bulgur-SİMİT<br />İnce bulgur,maydanoz,nane ve domatesle yapılan bir tür meze-TABULE<br />İnce bükülmüş urgan-İP<br />İnce deri ya da ince kabuk-ZAR<br />İnce kabuk-ZAR<br />İnce kamış-SAZ<br />İnce kamış,hasırotu-SAZ<br />İnce kesilip galeta ununa ve yumurtaya bulanarak kızartılmış dana ya da tavuk eti-ŞNİTZEL<br />İnce,keskin ses-TİZ<br />İnce,kısa değnek-BAGET<br />İnceleme,araştırma yazısı-RAPOR<br />İncelik,naziklik-RİKKAT<br />İnce,nazik-KİBAR<br />İnce perde-ZAR<br />İnce pide halinde ekmek-LAVAŞ<br />İnce sözcüğünün karşıtı-KALIN<br />İnce sac-TENEKE<br />İnce saç örgüsü-BELİK<br />İnce talaş-REZE<br />İnce urgan-İP<br />İnce uzun gövdeli ve dört kanatlı bir tür sinek-İĞNELİK<br />İnce ve düzgün dokunmuş pamuklu bir kumaş-OPAL<br />İnce ve düzgün dokunmuş pamuklu kumaş-OPAL<br />İnce ve keskin ses-TİZ<br />İnce ve tiz ses-ISLIK<br />İnce ve yassı elması-KARAVANA<br />İnce yapılı-NARİN<br />İnce yapılı,narin-NAZENİN-YEPELEK<br />İnci Aral’ın bir romanı-MOR<br />İncir ağaçlarında döllenmeyi sağlayan sinek-İLEK<br />İncirden sızan sıvı-BAL<br />İncirsineği-İLEK<br />İncir ve cevizle yapılan bir tatlı-MİRİVAN<br />İncir ve sütle yapılan bir tatlı-UYUTMA<br />İndiyum elementinin simgesi-İN<br />İnek antilobu-KAAMA<br />İnek sütünden yapılan bir peynir-ÇEDAR<br />İnek ya da dana budunun orta bölümü-TRANŞ<br />İngilizce göz-EYE<br />İngilizce kedi-CAT<br />İngilizce “roman”-NOVEL<br />İngiliz futbolcu-MİCHAELOWEN<br />İngiliz kilisesinin tuttuğu inanç yolu-ANGLİKANİZM<br />İngiliz müzik grubu-BEEGEES<br />İngiliz şair Eliot’ın önadlarını simgeleyen harfler-TS<br />İngiltere’de çok sevilen bir cins bira-ALE<br />İngiltere’nin plaka imi-GB<br />“İn” karşıtı-OUT<br />İnleyen-NALAN<br />İnleyen,sızlayan,feryat eden-NALAN<br />İnsan-İN<br />İnsan beyni-EMİK<br />“İnsan bir …. misali/Seni eken biçer bir gün”(Karacaoğlan)-EKİN<br />İnsanda hayvanlarla cinsel ilişki kurma isteğiyle ortaya çıkan cinsel davranış bozukluğu-ZOOFİLİ<br />İnsan dışkısı-GAİTA<br />İnsan,hayvan ve bitkilerin yapısını inceleyen bilim dalı-ANATOMİ<br />İnsanın kavrama ve akıl yürütme yeteneklerinin tümü-ZEKA<br />İnsanın kendine karşı duyduğu saygı-ONUR<br />İnsanın yaradılış özelliği-NATURA<br />İnsanların kanını emdiğine inanılan hortlak-VAMPİR<br />İnsan sesiyle ezgili sesler çıkarma,müzik yapıtlarını seslendirme sanatı-ŞAN<br />İnsan soyunun genetik yardımıyla geliştirilmesini amaçlayan bilim dalı-ÖJENİK<br />İnsan vücudunun dış yüzü-TEN<br />İnternette,aynı amaçlı web sitelerini tek bir adreste toplayan site-PORTAL<br />İnternette,bir kullanıcı adının altında yer alan grafik ya da resim-AVATAR<br />İnternette sitelere ulaşma-ERİŞİM<br />İntihar-ÖZKIYIM<br />İntihar girişiminin en sık görüldüğü ağır ruhsal çöküntü durumu-MELANKOLİ<br />İntikam-ÖÇ<br />İp cambazlarının dengeyi sağlamak için kullandıkları uzun sırık-TERAZİ<br />İpek gibi düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik-TARAZ<br />İpek gibi düz ve parlak dokumaların yüzeyinde oluşan tel tel iplik-TARAZ<br />İpekli peştamal-FUTA<br />İpliklerin boyanmak istenmeyen bölümlerinin sarılarak boyaya batırılması yoluyla uygulanan bir tür boyama tekniği-İKAT<br />İpliklerin boyanmak istenmeyen bölümlerinin sarılarak boyaya batırılması yoluyla uygulanan boyama tekniği-İKAT<br />İpotek-TUTU<br />İpten düğümlü saçaklarla oluşturulan bir el sanatı-MAKRAME<br />İpucu-EMARE<br />İpucu,belirti-EMARE<br />İradenin yitirilmesi-KATALEPSİ<br />İran asıllı bir kavim-FARS<br />İran’da Alevilere verilen ad-GÖRANLAR<br />İran’da etkili olan bir eskiçağ dini-ZERDÜŞT<br />İran’da,Hasan Sabbah’ın karargâhı olan ünlü kale-ALAMUT<br />İran’da tarihi bir kent-REY<br />İran dili-FARSÇA<br />İran’ın başkenti-TAHRAN<br />İran’ın para birimi-RİYAL<br />İran’ın plaka imi-İR<br />İran’ın plaka işareti-İR<br />İri bir at cinsi-KATANA<br />İri bir hıyar cinsi-ACUR<br />İri bir hıyar türü-ACUR<br />İri çoban köpeği-ÇOMAR<br />İri delikli kalbur-SARAT<br />İri dişli törpü-RASPA<br />İridyum simgesi-İR<br />İridyumun simgesi-İR<br />İri gövdeli bir hayvan-AYI<br />İri,gürbüz bebek-APALAK<br />İri,kart-ANAÇ<br />İri kemik-OMA<br />İri kıyılmış dana ya da domuz etinden yapılan bir tür sucuk-SALAM<br />İrin birikimi-APSE<br />İri saman-KES<br />İris Murdoch’un bir romanı-AĞ<br />İri taneli bezelye-ARAKA<br />İri taneli bir kiraz cinsi-NAPOLYON<br />İri taneli bir üzüm-İRİKARA<br />İri taneli bir üzüm cinsi-İRİKARA<br />İri taneli bir zeytin cinsi-KALAMATA<br />İri taneli misket üzümü-MALAGA<br />İri ve boru biçiminde beyaz ya da sarı renkli çiçeği olan bir süs bitkisi-KALA<br />İri ve siyah taneli bir üzüm cinsi-İRİKARA<br />İri ve uzun taneli bir üzüm cinsi-RAZAKI-RAZAKİ<br />İri ve yuvarlak taneli siyah üzüm cinsi-DEVEGÖZÜ<br />İri yapılı-İRİYARI<br />İri yapraklı palmiye türü-AREKA<br />İri yarı,güçlü kuvvetli ve erkeksi kadın-AMAZON<br />İri yarı,kaba kimse-AYIBOĞAN<br />“İrlanda Cumhuriyet Ordusu”-İRA<br />İrlanda’nın plaka işareti-İRL<br />İsa,Meryem ve Vaftizci Yahya’nın doğum yıldönümüne Hıristiyanlıkta verilen ad-NATİVİTAS<br />İsim-AD<br />İsimler-ESAMİ<br />“İsimler” anlamında eski sözcük-ESAME-ESAMİ-ESMA<br />İskambilde bir grup-SİNEK<br />İskambilde bir kâğıt-AS-DAM-RUA<br />İskambilde birli-AS<br />İskambilde bir renk-MAÇA<br />İskambilde ikiliden altılıya kadar olan kâğıtlara verilen ad-KONÇİNA<br />İskambilde karo-ORYA<br />İskambilde karo işaretine verilen bir başka ad-DİNERİ<br />İskambildeki dört renkten biri-KARO-MAÇA-SİNEK<br />İskambildeki karo rengine verilen bir başka ad-DİNERİ<br />İskambildeki maça rengine verilen bir başka ad-PİK<br />İskambilde koz-ATU<br />İskambilde papaz-RUA<br />İskambilde renk-SİNEK<br />İskambilde ‘vale,bacak’-OĞLAN<br />İskambilin atası sayılan 78’lik desteye ve bu kartlarla bakılan falcılık yöntemine verilen ad-TAROT<br />İskambillerle oynanan bir tür oyun-REMİ<br />İskambil oyunlarında öteki üç grup kâğıttan daha üstün tutulan ve onları alabilen renk grubu-KOZ<br />İskan-YERLEŞİM<br />İskandinav mitolojisinde,denizcileri kapıp kaçırdığına inanılan tanrıça-RAN<br />İskandinav ülkelerinin,”şnaps” da denilen ulusal içkisi-AKVAVİT<br />İskenderiyeli Heron’un bulduğu,subuharının hareket ettirici gücünü göstermeye yarayan cihaz-EOLİPİL<br />İskoç erkeklerinin giydiği kısa etek-KİLT<br />İskoç erkeklerinin giydiği kısa eteklik-KİLT<br />İslam bilginlerine verilen ad-ULEMA<br />İslamda geçici evlilik-MÜTA<br />İslamda,hiçbir kuşku duymadan inanılması gereken temel inançlar-AKAİT<br />İslam devleti uyruklu Müslüman olmayan kişi-ZİMMİ<br />İslam dinine göre haram sayılan faiz-RİBA<br />İslam dinini korumak ya da yaymak amacıyla yapılan savaş-GAZA<br />İslam hukukuna göre dul bir kadının yeniden evlenmesi için beklemesi gereken süre-İDDET<br />İslam’ın bir şartı-HAC-ZEKAT<br />İslam inancına göre bütün ölülerin dirilerek toplanacağı yerin adı-ARASAT<br />İslam inancına göre,ölüleri mezarda sorguya çekecek olan iki melekten biri-NEKİR<br />İslamiyetin beş şartından biri-NAMAZ<br />İslamiyette kutsal ayların birincisi-RECEP<br />İslamlıktan önce Arapların taptıkları bir put-TAGUT<br />İslamlıktan önce Kâbe’de duran üç puttan biri-LAT<br />İslamlıktan önceki Türk edebiyatında ağıta verilen ad-SAĞU<br />İslamlıktan önceki Türk edebiyatında “atasözü” anlamında kullanılan sözcük-SAV<br />İslamlıktan yola çıkan ve Hıristiyan öğeleri de içeren bir mezhep-SARLİYE<br />İslam ülkelerinde kullanılan bir tür tahıl ölçüsü-SA<br />İspanya’da bir kent-TOLEDO<br />İspanya’da,tarih öncesi dönemlere ait duvar resimleriyle ünlü mağara-ALTAMİRA<br />İspanya diktatörü Franco’nun unvanı-CAUDİLLO<br />İspanya’nın plakası-E<br />İspanya ve Portekiz’in yer aldığı yarımadanın adı-İBER<br />İspanya’ya bağlı bir ada-İBİZA<br />İspanyolların sevinç ünlemi-OLE<br />İspanyol parası-PESETA<br />İspanyol ressam-SALVADORDALİ<br />İspanyol sevinç nidası-OLE<br />İspanyol sevinç ünlemi-OLE<br />İspanyol ünlemi-OLE<br />İspit-JANT<br />İsrail’in bir liman kenti-AŞDOD<br />İsrail’in kuruluş gününe,Filistinlilerin “felaket günü” anlamında verdikleri ad-NAKBA<br />İsrail’in plaka imi-İL<br />İsrail’in plaka işareti-IL<br />İsrail’in plakası-IL-İL<br />İsrail plakası-IL<br />İstanbul Boğazı ağzında yer alan adalar-ÖREKE<br />İstanbul’da bir baraj-ELMALI<br />İstanbul’da bir ilçe-BEŞİKTAŞ<br />İstanbul’da bir kule-GALATAKULESİ<br />İstanbul’da,Bizans mozaik sanatının en güzel örneklerini barındıran yapı-KARİYE<br />“İstanbul’da Boğaziçi’nde/Bir ….. Orhan Veli’yim”-FAKİR<br />İstanbul’daki Beyoğlu’nun eski adı-PERA<br />İstanbul’daki bir üniversitenin kısa yazılışı-İTÜ<br />İstanbul Sanayi Odası-İSO<br />İstanbul Şile’de turistik yer-AĞVA<br />İstanbul’un bir ilçesi-EMİNÖNÜ<br />İstanbul’un bir semti-RAMİ-SUADİYE<br />İstanbul’un Çatalca ilçesinde ormanlık bir bölge ve koy-ÇİLİNGOZ<br />İstanbul’un eski adlarından biri-ASİTANE<br />İstanbul’un orta yeri ……/Garipliğim mahzunluğum duyurmayın anama”(Orhan Veli)-SİNEMA<br />İstanbul’un Saraçhanebaşı semtinde,”Bozdoğan” de denilen su kemeri-VALENS<br />İstanbul’un tanınmış bir içme suyu-HAMİDİYE<br />İstatistikte,bir grup veri içinde en sık görülen değer-MOD<br />İstatistikte,bir grup veri içinde en sık görülen değere verilen ad-MOD<br />İstavritin küçüğü-KIRAÇA<br />İstek-ARZU<br />İstek,arzu-RİCA-UMU<br />İstek,dilek-MURAT<br />İstek,eğilim,şevk-HEVES<br />İstek,maksat-MERAM<br />İsteksiz gibi görünerek yalvartmak amacıyla yapılan davranış-NAZ<br />İstem dışı yapılan hareket-TİK<br />İstemeye istemeye-ZORAKİ<br />İstemez görünme cilvesi-NAZ<br />İstenç-İRADE<br />İstençsiz kas devinimi-TİK<br />İstenç yitimi-ABULİ<br />İstenç zayıflığı-ZAAF<br />İstenen,beğenilen-MAKBUL<br />İstenen özellikleri taşıyan bir bitki parçasını anaç üzerine uygulayarak yeni bir bitki elde etmek-AŞILAMAK<br />İstenilen nitelikleri taşıyan-İYİ<br />İstenilen sonuç,verim-SEMERE<br />İstif-STOK<br />İstihlak-TÜKETİM<br />İstihsal-ÜRETİM<br />İstimbot-ÇATANA<br />İsveç işçi sendikası-LO<br />İsveç plakası-S<br />İsviçre’de,Beznau nükleer santralının bulunduğu komün-DÖTTİNGEN<br />İsviçre’ de bir ırmak-AAR-AARE<br />İsviçre’de bir kanton-URİ<br />İsviçre’de bir kent-LUZERN-SİON<br />İsviçre’de bir nehir-AAR<br />İsviçre’de turistik bir göl-LEMAN<br />İsviçre’ye özgü,ağaç kütüklerinden yapılma dağ evi-ŞALE<br />İsviçre’ye özgü ünlü bir peynir-EMMENTAL<br />İsyancı-ASİ<br />İsyankâr-ASİ<br />İşaret-İM-İZ-SİM<br />İşaret,belirti-İZ<br />İşaretler,belirtiler-ALAİM<br />İşbilim-ERGONOMİ<br />İşçi-AMELE<br />İşçi,emekçi-AMELE<br />İşçi sınıfı ile işverenleri kontrol altına alabilmek için partiye bağlı sendikalardan yararlanan ve adını,bu modelin uygulayıcısı olan Arjantinli devlet adamından alan siyasal akım-PERONİZM<br />İşe yaramayan,boşa giden-NAFİLE<br />“İşe yaramaz,bozuk,kötü” anlamında argo sözcük-HAŞAT<br />İşe yaramaz,eskimiş,bozulmuş eşya-KURADA<br />İşe yaramaz,kötü-AVARA-NABEKAR<br />İşe yaramaz,yaşlı hayvan-KAÇIRGA<br />İş göremez durumda olan-AMELİMANDA<br />İşitme taşı-OTOLİT<br />“İşkine” de denilen bir balık-MAVROŞKİL<br />İşlemeli bir tür ipekli kumaş-BROKAR<br />İşlemeli mendil ya da peşkir-ULAMA<br />İşlenerek yapılan üretim-İMALAT<br />İşlenilen,yapılan,görülen iş-SANİ<br />İşlenmemiş,ekilmemiş toprak-BOR<br />İşlenmemiş madde-HAM<br />İşlenmiş deri-MEŞİN<br />“İşler,eylemler” anlamında eski sözcük-UMUR<br />İşlerinde yalnızca kazanç elde etme düşüncesiyle hareket eden kimse-MERKANTİL<br />İşlev-FONKSİYON<br />İşsiz,aylak-ATIL-AVARE<br />İşsizlik,işsiz kalma-ATALET<br />İştah açmak için yemekten önce alınan içki-APERİTİF<br />İştah açmak için yemekten önce içilen içki-APERİTİF<br />“İşte burada” anlamında bir ünlem-AHA<br />“İşte geldik gidiyoruz,… olasın Halep şehri”(Atasözü)-ŞEN<br />İşten isteyerek ayrılma-İSTİFA<br />İş ve hizmet buyruğu-YUMUŞ<br />İş ya da hizmet buyruğu-YUMUŞ<br />İşyeri-OFİS<br />İşyeri olarak kullanılan birkaç katlı yapı-HAN<br />İtalya başkenti-ROMA<br />İtalya’da bir ırmak-PO-RONCO<br />İtalya’da bir kent-MİLANO-PARMA-RİMİNİ-TREVİSO-UDİNE-VENEDİK-VERONA<br />İtalya’daki eğik bir kule-PİSA<br />İtalya’da Po’nun kolu olan bir ırmak-LAMBRO<br />İtalya’da yaşamış antik bir halk-LATİN<br />İtalya’da yaşamış antik halk-LATİN<br />İtalya mutfağına özgü,domatesli ve beyaz şaraplı bir sos içinde ilikli kemiklerle birlikte pişirilen dana inciği yahnisi-OSSOBUCO<br />İtalya’nın,Avro’dan önceki para birimi-LİRET<br />İtalya’nın başkenti-ROMA<br />İtalya’nın en uzun ırmağı-PO<br />İtalyan TV’si-RAI<br />İterbiyum elementinin simgesi-Y-YB<br />İterbiyumun simgesi-Y<br />İthal edilecek malların listesi-KOTA<br />İtici neden,güdü-İTİ<br />İtmek işini yapma-İTME<br />İvedi-ACELE-ACİL<br />İyi-ALA<br />İyi atan-ATICI<br />İyi bir şeye işaret olan durum-ERİM<br />İyice dövülmüş et ve buğdayla yapılan bir yemek-KEŞKEK<br />İyice olgunlaşmamış ekin-ALACATEK<br />İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür ya da odun parçası-KOR<br />İyiden iyiye,iyice-ENİKONU<br />İyi duyulan(ses)-NET<br />İyi,güzel-OFLAZ-UZ<br />İyi,hoş-NİK<br />İyi,hoş,güzel-NİK<br />“İyi,hoş,güzel” anlamında eski sözcük-NİK<br />İyi huylu kimse-OĞUZ<br />İyileşme-İFAKAT-ŞİFA<br />İyilik-İNAYET<br />İyilik,bilmez-NANKÖR<br />İyilik,ihsan-NİMET<br />İyilik,yardım-İNAYET<br />İyi yaşamak için gerekli her şey-NİMET<br />İyi yetişmiş,değerli kimse-ADAM<br />İyon-YÜKÜN<br />İzin almış,izinli-MEZUN<br />İzin,onay-İCAZET<br />İzlenecek uygun bir program aramak amacıyla televizyon kanallarını tarama,zaping-GEÇGEÇ<br />İzlenim-İNTİBA<br />İzler,belirtiler-ALAM<br />İzmarit kabı-TABLA<br />İzmir-Aydın otoyolunda,Türkiye’nin en uzun tünellerinden biri-SELATİN<br />İzmir’deki tarihi kale-KADİFEKALE<br />“İzmir’den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi …………… uzaklaşamazdım.” (Atatürk)-MÜNASEBETLERDEN<br />İzmir ilçesi-DİKİLİ<br />İzmir’in bir ilçesi-ALİAĞA-DİKİLİ-MENEMEN-ÖDEMİŞ-SELÇUK-TİRE-URLA<br />İzmir’in Çeşme ilçesinde turistik bir yöre-ILICA<br />İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı turistik bir belde-ALAÇATI<br />İzmir’in Dikili ilçesinde bir kaplıca-NEBİLER<br />İzmir’in Karaburun ilçesinde bir mağara-ÇÖKELEK<br />İzmir’in Kemalpaşa ilçesinin eski adı-NİF<br />İzmir’in Menderes ilçesinde antik bir kent-KLAROS-NOTİON<br />İzmir’in Menderes ilçesine bağlı turistik bir belde-GÜMÜLDÜR<br />İzmir’in önemli bir mesire yeri olan dağ-YAMANLAR<br />İzmir’in Seferihisar ilçesinde antik bir kent-TEOS<br />İzmir’in Seferihisar ilçesinde bir kaplıca-KARAKOÇ<br />İzmir’in Selçuk ilçesindeki ünlü antik kent-EFES<br />İzmir’in Selçuk ilçesinin turistik sahili-PAMUCAK<br />İzmir’in Tire ilçesine özgü,ısırgan otu ve peynirle yapılan zeytinyağlı bir yemek-OKMA<br />İzmir’in Tire ve Ödemiş ilçelerine özgü bir tür bilye oyunu-LEK<br />İzmir ve Ayvalık yöresinde çokça bulunan,lezzetli bir midye cinsi-AKİVADES<br />İzmir yöresinde,daha çok sabah kahvaltısında yenen bir cins börek-BOYOZ<br />İzmir yöresine özgü bir üzüm cinsi-MİSKET<br />İzolatör-YALITICI<br />Jamaika’nın plakası-JA<br />Jamaika plakası-JA<br />”Jamanak gazetesi çıktı mıydı/yaşlı kadınlarla sütyeşili martılar/hanendelere şiir yazan pek eski her kuşak/ve ……. …… odunlukta tutsak”(Serdar Koçak’ın Pervazda adlı şiir yapıtından)-RESNELİNİYAZİ<br />James Cameron’un bir filmi-TİTANİC<br />Japon Buda rahibi-AMA<br />Japon Buddha rahibi-AMA<br />Japon çiçek düzeni-İKEBANA<br />Japon çiçek düzenlemesi-İKEBANA<br />Japon güreşi-SUMO<br />Japon halk türkülerine verilen ad-UTA<br />Japon halk türküsü-UTA<br />Japon imparatorlarına verilen san-MİKADO<br />Japon imparatorlarına verilen unvan-MİKADO<br />Japon imparatorunun unvanı-MİKADO<br />Japon intiharı-HARAKİRİ<br />Japonlara özgü bir tür güreş-SUMO<br />Japonlara özgü çiçek düzenleme sanatı-İKEBANA<br />Japonlarda,karnını deşme yoluyla kendini ödürme-HARAKİRİ<br />Japonların yemek yerken kullandıkları çubuklara verilen ad-HAŞİ<br />Japon lirik dramı-NO<br />Japon mafyasına verilen ad-YAKUZA<br />Japon parası-YEN<br />Japon pirinç tanrıçası-İNARİ<br />Japon savaşçı sınıfı-SAMURAY<br />Japon tiyatrosunun bir türü-NO<br />Japonya’da atom bombası atan uçak-ENOLAGAY<br />Japonya’da 1100’lerde ortaya çıkan tüccar ya da zanaatçı loncalarına verilen ad-ZA<br />Japonya’da bir ada-OKİNAVA<br />Japonya’da bir kent-OSAKA<br />Japonya’da bir liman kenti-OSAKA<br />Japonya’da Buda rahibelerine verilen ad-AMA<br />Japonya’da,dinsel törenlerde okunan dua-NORİTO<br />Japonya’daki başlıca dört çiçek düzenleme okulundan biri-KO<br />Japonya’da kullanılmış eski bir uzunluk ölçüsü birimi-ÇO<br />Japonya’da toplumdan dışlanmışlar sınıfı-ETA<br />Japonya’da toplum dışı sınıf-ETA<br />Japonya’da yolcu taşımakta kullanılan iki tekerlekli çekçek-CİNRİKİŞA<br />Japonya’nın eski adı-YAMATO<br />Japonya’nın Hokkaido Adası’nda etkin bir yanardağ-USU<br />Japonya’nın,pirinçten yapılan ulusal içkisi-SAKİ<br />Japonya’nın ulusal dini Şintoizm’in güneş tanrıçası-AMATERASU<br />Japonya para birimi-YEN<br />Japonya’ya özgü bir halk dansı-ODORİ<br />Japonya’ya özgü kâğıt katlama sanatı-ORİGAMİ<br />Jean Paul Sartre’ın bir romanı-BULANTI<br />Jeneratör-ÜRETEÇ<br />(jeoloji)Toprak-KARA<br />Johann Strauss’ın üç perdelik hafif operası-YARASA<br />John Huston’ın son filmi-ÖLÜLER<br />John Le Carre’in bir romanı-RUSEVİ<br />Jokeylerin giydiği kenarsız başlık-TOK<br />J.S.Mill’in adlandırdığı ruhbilim dalı-IRABİLİM<br />Judoda kesin yenilgi-İPON<br />Judoda saldırıya uğrayan ve teknik bakımdan zayıf kalan taraf-UKE<br />Judoda,teknik olarak rakibinden zayıf kalan taraf-UKE<br />Judoda yere düşüş-UKEMİ<br />Judoda zayıf taraf-UKE<br />Judo minderi-TATAMİ<br />Judo ve karatede,hareketleri çabuklaştırmak için yapılan bir dizi egzersize verilen ad-KATA<br />Judo ve karatedeki en üst derecelere verilen ad-DAN<br />Judo ve karate gibi sporlarda,teknik bir gösteriyi oluşturan kurallara bağlı hareketler dizisi-KATA<br />Jules Romains’ın başlıca temsilcisi olduğu edebiyat akımı-ÜNANİMİZM<br />Jung’un terminolojisinde,insanın kadınsı bölümünü belirten ilkörnek-ANİMA<br />Jüpiter gezegeninin bir uydusu-ELARA<br />Jüpiter’in bir uydusu-ELARA<br />Jüpiter’in uydularından biri-ELARA<br />Jüpiter’in,uzayın en kızgın kayası olan uydusu-İO<br />Kaba,biçimsiz-KUBAT<br />Kaba bir mizah anlayışına dayanan oyun türü-FARS<br />Kabaca dokunmuş,dayanıklı bir çeşit yün kumaş-ŞAYAK<br />Kabaca dokunmuş,dayanıklı bir yün kumaş-ŞAYAK<br />Kabaca evet-HA-HE<br />Kabadayı-EFE<br />Kabadayı Rum delikanlısı-PALİKARYA<br />Kaba dikiş-LEKENDE<br />Kabahat-KUSUR<br />Kabak kemaneye benzer bir Orta Asya çalgısı-GİZEK<br />Kaba,kötü-NADAN<br />Kaba,kültürsüz ve incelikten yoksun kimseler için kullanılan bir sözcük-HAM<br />Kabak yapraklarını andıran geniş ve etli yaprakları olan,kırda ya da su kıyılarında yetişen bir bitki-KABALAK<br />Kabare-MEYHANE<br />Kabartma-RÖLYEF<br />Kabile bölümü-ANAR<br />Kabiliyet-YETENEK<br />Kabuğu ayıklanmamış pirinç-ÇELTİK<br />Kabuğu yelpaze biçiminde bir deniz yumuşakçası-TARAK<br />Kabuklu bir deniz hayvanı-ABALON<br />Kabul etmeyerek geri çevirme-RET<br />Kabul ettirmek amacıyla öne sürülen görüş-ÖNERİ<br />Kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer-ZULA<br />Kaçma,kurtulma-FİRAR<br />Kadastro haritalarında parseller topluluğu-ADA<br />Kadem-AYAK<br />“Kader kedere .. oldu/Ağladım gözüm yaş oldu”(Âşık Veysel)-EŞ<br />Kadın-AVRAT<br />Kadın baş süslemesinde kullanılan,genellikle gümüşten yapılmış takı-TOMAKA<br />Kadın cezaevi-İMAMEVİ<br />Kadında cinsel isteğin hastalık derecesinde artması-UTEROMANİ<br />Kadın hapishanesi-İMAMEVİ<br />Kadın kılığına girip çengi gibi oynayan erkeklere verilen ad-KÖÇEK<br />Kadınlar-NİSA<br />“Kadınlar” anlamında eski sözcük-NİSA<br />Kadınların başlarına bağladıkları bir tür tülbent-YEMENİ<br />Kadınların genellikle başlarının arkasına taktıkları ek saç-POSTİŞ<br />Kadınların giydiği kolsuz üstlük-KAP<br />Kadınların omuzlarını örtmek için kullandıkları geniş atkı-ŞAL<br />Kadınların oynadığı hareketli bir Fransız dansı-KANKAN<br />Kadınların saçlarını ve kaşlarını boyadıkları bir toz-RASTIK<br />Kadınların takındıkları süs iğnesi-BROŞ<br />Kadınların ziynet eşyası-TAKI<br />Kadınlar örtündükleri çarşaf-ZAR<br />Kadın paltosu-MANTO<br />Kadın rahip-RAHİBE<br />Kadın rakip-RAKİBE<br />Kadın saç tuvaleti-MİZANPLİ<br />Kadın savaşçı-AMAZON<br />Kadınsı davranışları olan erkek-EFEMİNE<br />Kadın şapkalarına konulan ve yüzü örten ince tül-VUALET<br />Kadın üzerinde tam bir egemenlik hakkına sahip olduğuna inanan erkek-MAÇO<br />Kadın yazman-KATİBE<br />Kadife,çuha,yün vb.nin üzerindeki ince tüy-HAV<br />Kadife,şeftali vb. üstünde bulunan ince tüyler-ÜLGER<br />Kadifeye benzer bir kumaş-PELÜŞ<br />Kafa dengi-KAFADAR<br />Kafasız,aptal-AHMAK<br />Kafatasının biçimine bakarak insanın karakterini ve zihinsel yeteneğini inceleme-FRENOLOJİ<br />Kafka romanı-ŞATO<br />Kafkas dağ köyü-AUL<br />Kafkasya’da bir halk-ACARA<br />Kafkasya’lı bir halk-ABAZA<br />Kağıdın pürüzleri-GREN<br />Kâğıdı perdahlamada kullanılan makine-KALENDER<br />Kâğıtları bir arada tutmakta kullanılan çengel-ATAŞ<br />Kâğıtları bir arada tutmaya yarar çengel-ATAŞ<br />Kâğıtları bir arada tutmaya yarayan çengel-ATAŞ<br />Kâğıt ya da bez yapıştırmakta kullanılan,kaynatılmış nişasta bulamacı-KOLA<br />Kâğıt ya da zarf üzerine basılmış ad ve adres-ANTET<br />Kâğıt,yazılı kâğıt-VARAKA<br />Kâhin-BİLİCİ<br />Kahinlik-KEHANET<br />Kahramanmaraş ilinin Elbistan ilçesinde,”Yağlak” da denilen bir mağara-DÖNGEL<br />Kahramanmaraş yöresine özgü,kuşbaşı et ve bulgurla yapılan bir yemek-CIVIKLAMA<br />Kahraman,yiğit-AKÇURA<br />Kahvede bulunan uyarıcı madde-KAFEİN<br />Kahve kreması-MATE<br />Kahverengi kabuklu ve yeşil etli bir meyve-KİVİ<br />Kahverengi ya da soluk sarı renkte değerli bir taş-TOPAZ<br />Kahve türü-MOKA<br />Kaide-KURAL<br />Kâinat-EVREN<br />Kakılarak yapılan süs-KAKMA<br />“Kakım” da denilen kürk hayvanı-AS<br />Kakül-PERÇEM<br />Kalabalıktan aşırı derecede korkma-OKLOFOBİ<br />“…. kalan bu kubbede bir hoş sada imiş”-BAKİ<br />Kalay elementinin simgesi-SN<br />Kalayın simgesi-SN<br />Kalay kaplı sac-TENEKE<br />Kalay oksit katılarak donuklaştırılmış ya da kemik tozu katılarak donuklaştırılmış ya da kemik tozu katılarak yarı donuk hale getirilmiş cama verilen ad-OPALİN<br />Kalbi besleyen atardamarlar-KORONER<br />Kalbur-ELEK<br />Kalçadan dize kadar olan bacak bölümü-UYLUK<br />Kalça kemiği-OMA<br />Kalçayla diz arası-BUT<br />Kaldıraç-MANİVELA<br />Kaldırıcı-KRİKO<br />Kaldırılacak bir şeyin üzerine geçirmek için halattan yapılmış çember-SAPAN<br />Kale-HİSAR<br />Kale bekçisi-DİZDAR<br />Kale duvarı-SUR<br />Kale duvarlarında düşmana ok atmak için açılmış deliklere verilen ad-BARBAKAN<br />Kale hendeği-UR<br />Kalın bağırsak iltihabı-KOLİT<br />Kalın biçilmiş uzun tahta-KALAS<br />Kalın bükülmüş sicim-İP<br />Kalın değnek,sopa-TOYAKA<br />Kalın,kaba baston-ASA<br />Kalın kaba kumaş-ABA<br />Kalın kabuklu olgun kavuk-DİVLEK<br />Kalın kabuklu portakal-YAFA<br />Kalın kabuklu ve çekirdekli bir portakal cinsi-YAFA<br />Kalın kabuklu ve çekirdekli bir portakal türü-YAFA<br />Kalın su buğusu-SİS<br />Kalın ve gür ses-TOK<br />Kalıpla basılıp elle boyanan,kadınların başlarına bağladıkları tülbent-YEMENİ<br />Kalıpta pişen bir tür meyveli pasta-TART<br />Kalıt-MİRAS<br />Kalıtım-İRS-VERASET<br />Kalıtım asidi-DNA<br />Kalıtımın maddi temeli olan ve kromozomları oluşturan maddenin kısa yazılışı-DNA<br />Kalıtımın maddi temeli sayılan asit türü-DNA<br />Kalıtımsal öğe-GEN<br />Kaliforniya’da yetişen çok büyük bir orman ağacı-SEKOYA<br />Kaliforniyum’un simgesi-CF<br />Kalite-NİTELİK<br />Kaliteli bir kahve cinsi-ARABİKA<br />Kaliteli bir kırmızı şarap veren üzüm cinsi-ŞİRAZ<br />Kalkan ve zırh gibi korunma aracı-YAT<br />Kalori-ISIN<br />Kalp cerrahı-CHRİSTİANBARNARD<br />Kalp doktoru-MEHMETÖZ<br />Kalsiyum elementinin simgesi-CA<br />Kalsiyum(Simge)-CA<br />Kalsiyumun simgesi-CA<br />Kamboçya’nın para birimi-RİEL<br />Kamer-AY<br />Kamera yönetmeni-KAMERAMAN<br />Kamış,saz-KARGI<br />Kamıştan örülmüş,iki kulplu meyve sepeti-KAVSARA<br />Kamıştan yapılmış elek-TEPİR<br />Kamıştan yapılmış,iki kulplu meyve sepeti-KAVSARA<br />“Kâmildir o insan ki yaşar hatıralarla/Bir başka ….. beklemez artık gelecekten”(Y.K.Beyatlı)-KEREM<br />Kampana-ÇAN<br />Kamu-AMME<br />Kamufle etmek-ALALAMAK<br />Kamyonet-PİKAP<br />Kan-DEM<br />Kanaat-KANI<br />Kanada’nın kuzeyindeki topraklara,Eskimoların “bizim ülkemiz” anlamına verdikleri ad-NUNAVUT<br />Kanal,ark,su yolu-AKAÇ<br />Kanama,Yeni Kuşbakışı ve Ölü Kitap adlı şiir kitaplarını da yaratan şair-İZZETYASAR<br />Kanaryasever-SERİNOFİL<br />Kanatlarının üstü ve boynu kırmızı renkli küçük bir kuş-ALAMECEK<br />Kanbilimci-HEMATOLOG<br />Kan emici bir sinek-İVEZ<br />Kanın hemoglobinle renklenmiş kırmızı yuvarı-HEMATİ<br />Kanıt-DELİL<br />Kan kanseri-LÖSEMİ<br />Kankurutan-ADAMOTU<br />Kan pıhtısı-ALEKA<br />Kansız-ANEMİK<br />Kansızlık-ANEMİ<br />Kanun-YASA<br />Kaolin minerallerinden biri-NAKRİT<br />Kaonun simgesi-KA<br />Kap ağırlığı-DARA<br />Kapalı bir yerin ısısını ayarlayan aygıt-KLİMA<br />Kapan,tuzak-FAK<br />Kapı boşluğunun alt bölümü-EŞİK<br />Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak-EŞİK<br />“… kapılı bir handa/Gidiyorum gündüz gece”(Âşık Veysel)-İKİ<br />Kapı,pencere gibi yerlere takılan dövme demir-FERFORJE<br />Kapı,pencere ya da evin iç bölümüne süsleme amacıyla takılan dövme demir-FERFORJE<br />Kapı,pencere ya da kapak kenarlarına açılan,genellikle dik açılı girinti-LAMBA<br />Kapı ve pencerelerin ağaç,taş ya da betondan üst eşiği,boyunduruk-LENTO<br />Kapı ve pencerelerin üst eşiği-LENTO<br />Kapital-ANAMAL-ANAPARA<br />Kaplamacılıkta kullanılan ince tahta-ŞENDERE<br />Kaplarda su nedeniyle oluşan tortu-BAR<br />Kaplıca-ILICA<br />Kaplumbağa kabuğu-BAĞA<br />Kaptanın ya da tayfaların gemi sahibine ya da sigorta ortaklığına bilerek verdikleri zarar-BARATARYA<br />Kaputbezi-AMERİKAN<br />Kara batmamak için ayağa takılan bir çeşit örgülü ayaklık-LEKEN<br />Karabiber ağacı-AVA<br />Karabük ilinde,Türkiye’nin en uzun mağaralarından biri-MENCİLİS<br />Karabük’ün bir ilçesi-YENİCE<br />Karaciğerin salgıladığı acı sıvı-ÖD<br />Karaciğer sıvısı-ÖD<br />Karadan havaya fırlatılan güdümlü bir füze-SAM<br />Karadan havaya güdümlü füze-SAM<br />Karadeniz Ereğlisi’ne özgü,ketenle dokunan bir bez-ELPEK<br />Karadeniz’in kuzeyindeki iç deniz-AZAK<br />Karadeniz kıyılarımızda da üretilen,eti lezzetli bir balık-SOMON<br />Karadeniz teknesi-TAKA<br />Karadeniz yöresinde yetişen,yaprakları ve ince dalları sebze olarak kullanılan dikenli bir ot-MELOCAN<br />Karadeniz yöresine özgü,aynı adlı taş üzerinde pişirilen bir tür mısır ekmeği-BİLEKİ<br />Karadeniz yöresine özgü,aynı adlı taş üzerinde pişirilen mısır ekmeği-BİLEKİ<br />Karadeniz yöresine özgü,mısır unuyla yapılan lapamsı bir yemek-LEPSİ<br />Karadeniz yöresine özgü,peştamal ya da başörtüsü yapımında kullanılan dokuma-KEŞAN<br />Karadeniz yöresine özgü,yufkalar arasına fındık konularak yapılan bir hamur tatlısı-YUFAKA<br />Karagöz düdüğü-NAREKE<br />“Kara gözlüm efkârlanma gül gayrı/……… …. ötmez ordayım”(Bekir Sıtkı Erdoğan)-İBİBİKLERÖTER<br />Karagöz oynatan kimse-HAYALİ<br />Karagöz oynatılan kahve-TATU<br />Karagöz oynatılan perde-AYNA<br />Karagöz oyunundaki kambur cücenin adı-BEBERUHİ<br />Karagöz oyununda kullanılan kamış düdük-NAREKE<br />Karagöz oyununda perde-AYNA<br />Karagöz perdesi-AYNA<br />Karagöz’ün başlığının adı-IŞKIRLAK<br />Karagöz ve ortaoyununda Rum tiplemesine verilen ad-BALAMA<br />Karahindibanın sebze olarak yenen yaprakları-RADİKA<br />“Karaimler” de denilen,Türk soylu Musevi topluluğu-KARAYLAR<br />Karakter-IRA<br />Karakteristik-TİPİK<br />Karakteroloji-IRABİLİM<br />Karaları çevreleyen ve karalardan sayılan,200 metre derinliğe kadar olan sığ deniz dipleri-ŞELF<br />Karaman’ın bir ilçesi-ERMENEK<br />Karaman’ın Taşkale beldesinde,dik bir kaya kütlesine kat kat odacıklar biçiminde oyulmuş mağaralara verilen ad-MANAZAN<br />Karaman ilinin Taşkale beldesinde,dik bir kaya kitlesine kat kat odacıklar biçiminde oyulmuş mağaralara verilen ad-MANAZAN<br />Karamsarlık-YEİS<br />“…… karanlıkta gelse şiirin hası/Ayak seslerinden tanırım”(B.R.Eyuboğlu)-ZİFİRİ<br />Kara ordusu-NİZAMİYE<br />Kararsız-BİKARAR<br />Kara sakız-ZİFT<br />Karasevda-MALİHULYA<br />Karatede selam-REİ<br />Kar ayaklığı-LEKEN<br />Kara yemişleri olan bir ağaç-ARDIÇ<br />Karayollarının kenarında,yol düzeyinden aşağıda kalan bölüm-ŞARAMPOL<br />Kareli-DAMALI<br />Kareli kumaş-EKOSE<br />Kare ya da silindir biçimli yüksek yapı-KULE<br />Kar fırtınası-TİPİ<br />Kar fırtınasına çevirmek-TİPİLEMEK<br />Kargış-LANET<br />Karın-MİDE<br />Karınca yuvası-KÖRE<br />Karın zarı iltihabı-PERİTONİT<br />Karışıklık-KEŞMEKEŞ<br />Karışık renkli-ALA<br />Kari-OKUR<br />Karikatürcümüz-TANORAL<br />Karikatürist-BEHİÇAK-KAMİLMASARACI-LATİFDEMİRCİ-SEMİHPOROY<br />Kârlılık-RANTABİLİTE<br />Karl Marx ve Friedrich Engels’in bir ortak yapıtı-DOĞUSORUNU<br />Karmakarışık,allak bullak-ALANTALAN<br />Kar romanındaki esas çocuk-KA<br />Kar romanındaki temel tip-KA<br />Kars,Ağrı,Iğdır yöresine özgü,”bozbaş” adı da verilen,et ve nohutla yapılan bir yemek-PİTİ<br />Kars’ın bir ilçesi-DİGOR<br />Kars’ın doğusundaki ünlü eskiçağ kenti-ANİ<br />Kars yakınındaki harabe-ANİ<br />Kars yakınlarındaki ünlü eskiçağ kenti-ANİ<br />Kars yöresine özgü bir halk oyunu-ARZUMANİ<br />Karşı cinse yapılan iltifat-KUR<br />Karşı cinsin kılığına girmiş eşcinsel-TRAVESTİ<br />Karşılık davranış-NAZİRE<br />Karşılıklı alıp verme-TEATİ<br />Karşılıklı direşmek-İNATLAŞMAK<br />Karşılıklı etkileme-ETKİLEŞİM<br />Karşılıklı olma,karşılama-TEKABÜL<br />Karşılıklı yer değiştirme-BECAYİŞ<br />Karşılık olma,karşılama-TEKABÜL<br />Karşılıksız yardım-İYİLİK<br />Karşısındakini susturacak biçimde ve çok konuşan,çenesi kuvvetli-ÇAÇARON<br />Karşıt-ZIT<br />Kartal,atmaca,çaylak gibi yırtıcı kuşlara verilen ad-ÇALAŞAN<br />Kartalgillerden,leşle beslenen,kızılımsı tüyleri olan bir kuş-KERKENEZ<br />Kart dişi hayvan-ANAÇ<br />Kar ve pekmezle,bazen de şerbetle yapılan kar helvası-KARSAMBAÇ<br />Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması-KARIK<br />Kas-ADALE<br />Kasabın sattığı-ET<br />Kas dokusunda gelişen ur-MİYOM<br />Kasık-ANE<br />Kasık uru-MİYOM<br />Kasımpatı çiçeğine verilen bir başka ad-KRİZANTEM<br />Kasımpatına benzeyen bir çiçek-PAT<br />Kasidenin ilk beyti-MATLA<br />Kasla ilgili olan-ADALİ<br />Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne ya da tığla yapılan bir tür nakış-SÜZENİ<br />Kasnaklı bir çalgı-TEF<br />Kas seğirmesi-TİK<br />Kastamonu ilçesi-İNEBOLU<br />Kastamonu ilinde,Türkiye’nin en derin mağaralarından biri-ILGARİNİ<br />Kastamonu’nun bir ilçesi-ABANA-ARAÇ-İNEBOLU-KÜRE<br />Kastamonu’nun Cide ilçesinde,doğal güzelliğiyle tanınan bir koy-GİDEROS<br />Kastamonu’nun Cide ilçesinde,sarkıt ve dikitleriyle tanınmış bir mağara-KILIÇLI<br />Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde bir mağara-MUŞKULU<br />Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesindeki ünlü kanyon-VALLA<br />Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde ünlü bir kanyon-VALLA<br />Kastamonu’ya özgü bir cins bulgur-SİYEZ<br />Kastamonu yöresine özgü bir çorba-ECEVİT<br />Kastamonu yöresine özgü bir tür çorba-ECEVİT<br />Kaş-EBRU<br />Kaşa sıkıştırılarak kullanılan gözlük camı-MONOKL<br />Kaşgar kentinde dokunan bir tür nakışlı keçe-KİMİŞKE<br />Kaşındırıcı bir deri hastalığı-UYUZ<br />Kâşif-BULUCU<br />Kaş ilçesinin karşısındaki Yunan adası-MEİS<br />Kaş-Kalkan arasında,Mavi Mağarası ve doğal güzelliğiyle tanınmış kumsal-KAPITAŞ<br />“…. kaşlarını çatar/Gamzesi sineme batar”(Karacaoğlan)-ELİF<br />Kaş’taki ada-KEKOVA<br />Katarakt hastalığına verilen bir başka ad-AKSU<br />Katar’ın başkenti-DOHA<br />Kategori,grup-ULAM<br />Katı,eğilip bükülmez-RİJİT<br />Katı,hoşgörüsüz düşünce-SEKTER<br />Katışıksız,saf-ARI<br />Katibiadil-NOTER<br />“Katil balina” da denilen bir balina türü-ORKA<br />Kat kat çakıl ve kumdan oluşmuş yer kıvrımı-OS<br />Kat,katman-TABAKA<br />Katkı-EK<br />Katma-ULAMA<br />Katma,ekleme-İLAVE<br />Katma,ilave etme-ULAMA<br />Katma işi-KATIM<br />Katman-TABAKA<br />Katolik mezhebinde kendini dine adayan ve manastırda yaşayan kadın-SÖR<br />Katranla kıldan yapılan ve kalafat işlerinde kullanılan bir tür macun-BİLAR<br />Kavalyenin eşi-DAM<br />Kavga,dalaş-HIR<br />Kavrama,anlama-İDRAK<br />Kavuklu’nun arkadaşı-PİŞEKAR<br />“Kavunağacı” da denilen ve vatanı Orta Amerika olan bir meyve ağacı-PAPAYA<br />Kayak-SKİ<br />Kayakeleri-BUKALEMUN<br />Kayak sporundaki yarışma dallarından biri-SLALOM<br />Kayakta bayraklarla işaretlenmiş birtakım dönemeçlerden oluşan pist üzerinde yapılan bir yarış-SLALOM<br />Kayakta bir dal-SLALOM<br />Kaygı-TASA<br />Kaygı,gam-TASA<br />Kaygısız-UMURSUZ<br />Kaygı,üzüntü-GAM<br />Kayık küreğinin toparlakça yeri-TOPAÇ<br />Kayık,mavna ve küçük gemilerin kalafata çekildikleri yer-ÇEKEK<br />Kayıkta dümen kolu-YEKE<br />Kayınbirader-İNİ<br />Kayıp-YİTİK-ZAYİ<br />Kayısı,erik gibi meyvelerin kurutulmuşu-ÇİR<br />Kayısı,erik,zerdali gibi meyvelerin kurusu-ÇİR<br />Kayısıya benzer bir meyve-MIŞMIŞ-ZERDALİ<br />Kaymak-KREMA<br />Kaynağı antik çağlara dayanan kirişli bir çalgı-LİR<br />Kaynağı antik dönemlere dayanan kirişli bir çalgı-LİR<br />Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı-LİR<br />Kaynak,pınar-EŞME<br />Kaynana ve kayın babaya göre oğullarının karısı-GELİN<br />Kaynar suda haşlanıp üzerine yağ gezdirilen mısır unu yemeği-MAMALİGA<br />Kayseri ilçesi-BÜNYAN<br />Kayseri ilinde,birçok kuş türünü barındıran bir göl-YAY<br />Kayseri’nin bir ilçesi-TALAS<br />Kayseri ve Gaziantep yörelerine özgü,yoğurt tatlısına benzer bir tür hamur tatlısı-NEVZİNE<br />Kazak başkanı-ATAMAN<br />Kazak başkanlarına verilen ad-ATAMAN<br />Kazakistan’ın,Astana’dan önceki başkenti-ALMATI<br />Kazakistan’ın başkenti-ASTANA<br />Kazaklarda başkan-ATAMAN<br />Kazak reisi-ATAMAN<br />Kazanç-GETİRİ<br />Kaz Dağı’nda yaşadığına ve ermiş olduğuna inanılan efsanevi kişi-SARIKIZ<br />Kaz Dağı’nın antik dönemlerdeki adı-İDA<br />Kaz dağının mitolojik adı-İDA<br />Kaz Dağları’nın eski adı-İDA<br />Kazıklıhumma-TETANOS<br />Keçiboynuzu-HARNUP<br />Keçisi,kedisi,tavşanı ve armudu vardır-ANKARA<br />Keçi tüyü-KIL<br />Keçiyolu,patika-YOLAK<br />“….. kedere eş oldu/Ağladım gözüm yaş oldu”(Âşık Veysel)-KADER<br />Kedigillerden,çakala benzer vahşi bir hayvan-KARAKULAK<br />Kedi,köpek yavrusu-ENİK<br />Kedi,köpek yiyeceği-MANCA<br />Kedi ya da köpek yavrusu-ENİK<br />Kehanette bulunan-KAHİN<br />Kekemelik-REKAKET<br />Kekeme ya da dilsiz kimse-TAT<br />Kekliğin boynundaki siyah halka-ALA<br />Kelem-LAHANA<br />“Kelle peyniri” de denilen,İzmir ve Balıkesir yöresinde üretilen bir peynir cinsi-MİHALIÇ<br />Kemancı-SUNAKAN<br />Kemancımız-SUNAKAN<br />Keman çalan çalgıcı-KEMANİ<br />Keman gibi omza dayanarak çalınan yaylı bir çalgı-REBEK<br />Keman yayı-ARŞE-KEMANE<br />“Keme” de denilen,yenebilir bir mantar-DOMALAN<br />Kement-LASO<br />Kemiklerin içindeki yağlı madde-İLİK<br />Kemiklerin toparlak ucu-OM<br />Kemiklerin yuvarlak ucu-OM<br />Kemik veremi-AKARCA<br />Kemirgen bir hayvan-FARE<br />Kenarına oya yapılmış veya geçirilmiş-OYALI<br />“Kenarın dilberi ….. de olsa nazenin olmaz”(Nâbi)-NAZİK<br />“Kenarın dilberi nazik de olsa ……. olmaz”(Nabi)-NAZENİN<br />Kenarları saçaklı bir tür başörtüsü-POŞU<br />Kenar süsü-SU<br />Kendi alanında en önde gelen kimse ya da nesne-İKON<br />Kendi değerlerine yapancılaşmış kimse-MANKURT<br />“Kendi kendine” anlamı veren bir önek-OTO<br />Kendi kendini yönetemeyen bir ülkenin,gelişmiş bir ülke tarafından yönetilmesi biçimi-MANDA<br />Kendinden geçmiş olan,sarhoş-MEST<br />Kendini akıllı sanan-UKALA<br />Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış-NAZ<br />Kendini beğenme,bencillik-ENANİYET<br />Kendini beğenmiş kimseler için kullanılan bir alay sözü-EKABİR<br />Kendini bir konuya verme-İTİKAF<br />Kendir tohumu-ÇEDENE<br />Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş kimse-TÜREDİ<br />Kendisine inanılan-İNAL<br />Kendisine inanılan kimse-İNAL<br />Kendisine inanılan,sır verilen kimse-İNAL<br />Kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmeyen-NANKÖR<br />Kenevir-KENDİR<br />Kent-ŞAR<br />Kent elektrik akımını sağlayan kuruluş-TRAFO<br />Kentin dışındaki boş yer-KIR<br />Kent serserisi-APAŞ<br />Kenya’nın başkenti-NAİROBİ<br />Kenya’ya özgü,sazdan yapılan ve üzeri samanla örtülen yuvarlak kulübe-ŞAMBA<br />Kepazelik-REZALET<br />Kerata-ÇEKECEK<br />Kerestesi dayanıklı bir orman ağacı-MEŞE<br />Kerestesi sert ve kokulu bir ağaç-SANDAL<br />Kerestesi ve reçinesi beğenilen bir orman ağacı-LADİN<br />Kerevet-PEYKE<br />“Keseli ayı” da denilen ve Avustralya’da yaşayan bir hayvan-KOALA<br />Kesici bir silah-KAMA-PALA<br />Kesilen ağacın yerde kalan kütük dibi-OMACA<br />Kesilerek biçim verilmiş parçaları bir yüzeye kompozisyon oluşturacak biçimde yapıştırma sanatı-DEKUPAJ<br />“…. kesilir geçse sabâ gülşenimizden”(Yavuz Sultan Selim)-ATEŞ<br />Kesilmiş ağaç gövdesi-KÜTÜK<br />Kesilmiş ağaç kökü-OMACA<br />Kesilmiş ekşi sütten yapılan bir tür rakı-ARAKA<br />Kesilmiş hayvanın iç organlarıyla,baş ve ayakları-SAKATAT<br />Kesim hayvanlarının ticaretini yapan kimse-CELEP<br />Kesinlik-KATİYET<br />Kesinlikle uyulması gereken Kuran ve hadis hükümleri-NAS<br />Kesintilerden sonra kalan miktar-NET<br />Keskin kokulu bir bitki-KEKİK<br />Keskin olmayan-KÜT<br />Kestanerengi-MARON<br />Kestane ve fındık çubuklarıyla örülen kulplu sepet-ÇİTİNEK<br />“Keşkek” de denilen,dövülmüş buğday ve etle yapılan bir yemek-HERİSE<br />“Keşmir şalı” da denilen ve dağkeçisinin tüyleriyle dokunan çok yumuşak bir dokuma-PAŞMİNA<br />Kıbrıs adasının eski adı-ALAŞİYA<br />Kıbrıs’a özgü bir cins peynir-HELLİM<br />Kıbrıs’a özgü bir çeşit beyaz peynir-HELLİM<br />Kıbrıs’ta bir kent-LARNAKA<br />Kıbrıs’ta kent-LARNAKA<br />Kıl-MU<br />Kılçıksız,iri ve yassı taneli bir fasulye cinsi-DERMASON<br />Kıldan büyük çuval-HARAR<br />“….. kıldan incedir kılıçtan keskincedir/Varıp anın üstüne evler yapasım gelir”(Yunus Emre)-SIRAT<br />Kılıç,bıçak gibi araçların keskin yüzü-YALIM<br />Kılığı ve davranışlarından hoşlanılmayan kimseler için kullanılan bir sözcük-KIL<br />Kılıksız ve uyuşuk olan-SÜNEPE<br />“Kılkuyruk” da denilen ve yurdumuzun sulak alanlarında da yaşayan ördek cinsi-KIKIRLIK<br />Kınama,ayıplama-MELAMET<br />Kınnap-SİCİM<br />Kıpırdadıkça çeşitli renklerde parlayan(kumaş,deri vb.),şanjan-YANARDÖNER<br />Kır bekçisi,korucu-DEŞTİBAN<br />Kırgızistan’ın para birimi-SOM<br />Kırık kemikleri bir arada tutmak için kullanılan nesne-ATEL<br />Kırık kemikleri bir arada tutmaya yarayan nesne-ATEL<br />Kırık kemiklerin yerinden oynamasını önlemek için kullanılan sargı gereci-ALÇI<br />Kırılmış taş döşenip silindir geçirilerek yapılan yol-MAKADAM<br />Kırım hanı-GİRAY<br />Kırıntılı kayaç-ARENİT<br />Kırklareli’nin bir ilçesi-VİZE<br />Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde,”tabiatı koruma alanı” kapsamına alınan göl-SAKA<br />Kırklareli yöresine özgü,koyun sütü ve kırık peynirle hazırlanan bir yiyecek-OFÇAVİNA<br />Kırkpınar’da 16 yıl şampiyon olmuş olan unutulmaz güreşçi-ADALIHALİL<br />Kırkpınar güreşlerini düzenlemeyi üstlenen kişiye verilen ad-AĞA<br />Kırlangıçbalığıgillerden eti lezzetli bir balık-MAZAK<br />Kırmızı-AL<br />Kırmızı bir balık-TEKİR<br />Kırmızı çiçekler açan bir saksı bitkisi-CAMGÜZELİ<br />Kırmızı mercimekle yapılan bir çorba-EZOGELİN<br />Kırmızı mercimekle yapılan bir tür çorba-EZOGELİN<br />Kırmızı renkli ve iri taneli bir üzüm cinsi-KARDİNAL<br />Kırmızı toprak-LATERİT<br />Kırmızıya çalar eflatun renk-SİKLAMEN<br />Kırsal kesimde büyük toprakları olan,güçlü ve varlıklı kimse-AĞA<br />Kırsal kesimde büyük toprakları olan,varlıklı ve sözü geçer kimse-AĞA<br />Kırşehir’in bir ilçesi-KAMAN<br />Kır ya da köy yaşamını anlatan kısa şiir-İDİL<br />Kısa anımsama yazısı-NOT<br />Kısa aşk şiiri-İDİL<br />Kısa bacaklı bir köpek cinsi-TEKEL<br />(kısaca)Kilogram-KG<br />Kısaca Kolordu-KOR<br />Kısaca ‘Milattan Önce’-MÖ<br />Kısaca numara-NO<br />Kısaca otomobil-OTO<br />Kısacası-HULASA<br />Kısa çizgi-TİRE<br />Kısa çizme-EDİK<br />Kısa,hafif tüfek-KARABİNA<br />Kısa imza-PARAF<br />Kısa kıllı v sarkık kulaklı bir av köpeği-BRAK<br />“Kısamahmut,kurtluca” gibi adlar da verilen,halk hekimliğinde iştah açıcı ve mide ağrılarını giderici olarak kullanılan otsu bitki-PERYAVŞAN<br />Kısa manto-KRUVAKAR<br />Kısa namlulu bir top-OBÜS<br />Kısa oyun türü-SKEÇ<br />Kısa ökçeli ve bağsız ayakkabı-MOKASEN<br />Kısa ökçeli ve hafif bir kadın ayakkabısı-BABET<br />Kısa paçalı bir tür pantolon-KAPRİ<br />Kısa saplı odun baltası-NACAK<br />Kısa süreli eğitim etkinliği-KURS<br />Kısa ve kestirme yol-KESE<br />Kısa ve kolsuz kadın ceketi-BOLERO<br />Kısa ve özlü söz-LAKONİK<br />Kısa yazı-NOT<br />Kısık sesli küçük keman-KİT<br />Kısımlar-AKSAM<br />Kısırlık-AKAMET<br />Kısıtlılık-HACİR<br />Kıskı-TAKOZ<br />Kıstak-BERZAH<br />Kışa kadar saklanabilen,sarı renkli bir üzüm cinsi-EMİRALİ<br />Kışın sisli havalarda ağaç dallarını,toprak çıkıntılarını kaplayan buz tabakası-KIRÇ<br />“Kış İkindisinin Evinde” ve “Konuştuğumuz Gibi Uzaklara” adlı yapıtları da yaratan yazar-KÜRŞATBAŞAR<br />Kışkırtma-FİTNE<br />Kışla ilgili,kışa ait-ŞİTAİ<br />“Kışlanın önünde ….. sesi var/Bakın çantasında acep nesi var/Bir çift kundurayla bir de fesi var”(Türkü)-REDİF<br />“Kışlanın önünde ….. sesi var/Bakın çantasında acep nesi var”(Türkü)-REDİF<br />Kış mevsimi-ŞİTA<br />Kıta-ANAKARA<br />Kıta(kısa)-KT<br />Kıvrımları olan pamuk ya da ipek kumaş-KREPON<br />Kıyamet günü İsrafil adlı meleğin üfleyeceğine inanılan boru-SUR<br />Kıyamet gününden önce ortaya çıkarak insanlar dine döndürüp mutluluğa kavuşturacağına inanılan kişi-MEHDİ<br />Kıyamet meydanı-ARASAT<br />Kıyı,kenar-YAKA<br />Kıyı,sahil-YAKA<br />Kızarmayan bir domates-KAVATA<br />Kızartı,kaşınma ve sulanma ile belirgin bir deri hastalığı-EGZAMA<br />Kızartılmış ekmeği et suyuyla haşlayarak yapılan yemek-TİRİT<br />Kız evlat-KERİME<br />Kızgın demir damgası-DAĞ<br />Kızgın,yakıcı-HAR<br />Kızıldeniz’de ve Basra Körfezi’nde kullanılan yelkenli bir tekne-ZAMBUK<br />Kızıldeniz’in kuzeydoğu ucunda bir körfez-AKABE<br />Kızılırmak üzerinde kurulu bir baraj ve hidroelektrik santralı-HİRFANLI<br />Kilimanjaro’nun yeni adı-UHURU<br />Kilime benzer,renkli ve motifli uzun yolluk-ZİLİ<br />Kilim,yünden dokunmuş yaygı-SİLİ<br />Kiliselerde anakapıdan koroya değin uzanan bölüm-NEF<br />Kiliselerde anakapıdan koroya kadar uzanan bölüm-NEF<br />Kilis ilinde ünlü bir kale-RAVANDA<br />Kilit,anahtar ustası-ÇİLİNGİR<br />Kiloamper’in kısa yazılışı-KA<br />Kiloamper’in simgesi-KA<br />Kiloamper(kısa)-KA<br />Kiloamper simgesi-KA<br />Kilogram(kısa)-KG<br />Kilometre(Kısaca)-KM<br />Kilometre’nin kısa yazılışı-KM<br />Kilosaykıl(kısa)-KS<br />Kil ve kum karışımı,sarı renkli verimli balçık-LÖS<br />Kimi ağaçlardan elde edilen kokulu bir reçine-TEREMENTİ<br />Kimi ağaçlardan elde edilerek cilacılıkta kullanılan bir tür zamk-reçine-LAK<br />Kimi balıkların iste kurutularak yapılan pastırması-LİKORİNOZ<br />Kimi belge ve işlemlere geçerlik kazandırmakla yükümlü kamu görevlisi-NOTER<br />Kimi bitkilerden elde edilen yumuşak bir reçine-ELEMİ<br />Kimi bitkilerden sızan ve katılaşarak sarımtırak bir cisim durumuna gelen bir çeşit şekerli özsu-ÇİS<br />Kimi bölgelerde kadınların sokağa çıkarken manto üstüne örtündükleri işlemeli geniş örtü-MAHRAMA<br />Kimi giysilerin bol olması için yanlarına eklenen kumaş parçası-PEŞ<br />Kimi göçebe Türk boylarında birkaç aileye ait çadırdan oluşan topluluk-AVUL<br />Kimi göçebe Türk topluluklarında birkaç aileye ait çadırdan oluşan topluluk-AVUL<br />Kimi göçebe Türk topluluklarında birkaç aileye ait çadırlardan oluşan topluluk-AVUL<br />Kimi hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan,iğne biçiminde billur madde-RAFİT<br />Kimi hurma ağaçlarının özünden çıkarılan ve pirinç gibi kullanılan nişastalı bir madde-SAGU<br />Kimi işleri kendi kendine yapabilen makineler için kullanılan sözcük-OTOMATİK<br />Kimi mantarlarda üreme organı-ASK<br />“Kimine bir … vermez giyesi/Kiminin altına atlas çul eyler”(Yunus Emre)-ABA<br />Kimi nesnelere bakarak geleceğe ait anlam çıkarma-FAL<br />Kimi ortak yönleri olan iki şey arasındaki benzeşme-ANALOJİ<br />Kimi oyunlarda vurmak için kullanılan düğümlenmiş mendil-TURA<br />Kimi Türk lehçelerinde “ağa” yerine kullanılan sözcük-AKA<br />Kimi Türk topluluklarında ve İran’da kullanılan bir soyluluk sanı-MİRZA<br />Kimi üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak-DİL<br />Kimi yabancı dillerde sözcüğün önüne gelerek ona belirli bir anlam katan ek-ÖNEK<br />Kimi yiyeceklere ve içeceklere tat vermek için kullanılan hoş kokulu bir bitki-REZENE<br />Kimi zaman,bazen-ARASIRA<br />Kimliği belirlenemeyen uzay cisimlerine verilen ad-UFO<br />Kim olduğu bilinmeyen kişi-KİMSE<br />Kimse,kişi-ŞAHIS-ZAT<br />Kimyada basit şekerlerin genel adı-OZ<br />Kimyasal terminolojinin ilk temellerini oluşturan Fransız kimyacı-ANTOİNELAURENTLAVOİSİER<br />Kinaye-İMA<br />Kinin çıkarılan bir ağaç-KINAKINA<br />Kir-PASAK<br />Kira-İCAR<br />Kiradaki mülk-AKARET<br />Kiralanan yük hayvanı-MEKKARE<br />Kiraya verilerek gelir getiren ev,dükkân gibi mülk-AKARET<br />Kiraya verilerek gelir getiren mülk-AKAR-AKARET<br />Kireç taşı-KALKER<br />Kiremit yerine kullanılan ya da kiremitlerin altına yerleştirilen ince tahta-BALAR<br />Kirişli bir çalgı-LİR<br />Kir izi-LEKE<br />Kirli-PİS<br />Kirli işler yapan bir çetenin başı-BABA<br />Kirli sarı renk-NOHUDİ<br />Kirli ve gizli işler yapan bir çetenin başı-BABA<br />Kirli ya da donuk sarı renk-NOHUDİ<br />Kirmen-İĞ<br />Kirpi-JİKASE<br />Kirpik boyası-RİMEL<br />Kirpiye benzeyen,uzun dikenleri olan bir hayvan-OKLUKİRPİ<br />Kişi-ZAT<br />Kişi,asker-NEFER<br />Kişiler arasında gözetilen saygı sırası-KORAM<br />Kişileştirilen varlıklara söz söyletme sanatı-İNTAK<br />Kişinin dış dünya ile ilişkiyi reddederek kendi iç dünyasına kapanması-OTİZM<br />Kişinin dış dünyayla ilişkiyi reddederek kendi iç dünyasına kapanması-OTİZM<br />Kişinin,kendisini başkasının yerine koyarak onun duygularını,isteklerini ve düşüncelerini anlayabilme yeteneği-EMPATİ<br />Kişinin öz benliği-EGO<br />Kişinin sevinç,güven ve her tür devimsel etkinliklerinin normal olmayan bir biçimde arttığı ruh hastalığı-MANİ<br />Kişinin telefonunun dinlenmesinden duyduğu korku-OYKOFOBİ<br />Kişinin yaşamadığı geçmişe duyduğu özlem-RETRO<br />Kişisel,özel-ZATİ<br />Kişiyi yangın çıkarmaya sürükleyen saplantılı itki-PİROMANİ<br />Kitap biçiminde düzenlenmiş takvim-ALMANAK<br />Kitap,defter,dosya yeniden açıldığında,aranan yerin kolayca bulunabilmesi için sayfa aralarına konan gereç-AYRAÇ<br />Kitap,defter gibi şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konan küçük kâğıt-ETİKET<br />Kitap getirmemiş peygamber-NEBİ<br />Klasik Türk müziğinde aşk üzerine söylenen,nakaratı ve aranağmesi bulunan ses müziği-ŞARKI<br />Klasör-SIRALAÇ<br />Klavyeli bir çalgı-ORG<br />Klorün simgesi-CL<br />Kobalt elementinin simgesi-CO<br />Kobaltın simgesi-CO<br />Kobalt oksitle mavi renk verilmiş cam-SMALT<br />Koca-ER<br />Kocaeli Yarımadası’nın en uzun akarsuyu-RİVA<br />Kocaeli yöresine özgü bir tür köfte-HANİBANA<br />Kocaeli yöresine özgü,kıymayla yapılan bir tür köfte-HANİBANA<br />Kocaman-İRİ<br />Kocanın karısına verdiği ad-KÖROĞLU<br />Koç burcunun eski adı-HAMEL<br />Kokain türevi uyuşturucu bir madde-KRAK<br />Kokmuş hayvan ölüsü-LEŞ<br />Kokulu bir bitki-NANE-ROKA<br />Kokulu bir çörek-NOKUL<br />Kokulu tohumu hamur işlerinde ve rakıcılıkta kullanılan bir bitki-ANASON<br />Kokulu tohumu rakıcılıkta ve hamur işlerinde kullanılan bitki-ANASON<br />Kokulu ve uçucu sıvı-ESANS<br />Kokusuz bir gaz-KSENON<br />Kolalı bez-TELA<br />Kolay-ASAN<br />Kolaylıkla aldatılabilen-SAF<br />Kolay,zahmetsiz-EMEKSİZ<br />Koleksiyon-DERLEM<br />Kolera hastalığına yol açan mikrop-ELTOR<br />Kolombiyum’un simgesi-CB<br />Kolsuz erkek fanilası-ATLET<br />Kolyos,uskumru,sardalye gibi balıkların ufağı-VONOZ<br />Kom-AĞIL<br />Komedyen-CEMYILMAZ<br />Komisyoncu-SİMSAR<br />Kompleks-KARMAŞA<br />Komşu bir ülke-IRAK-İRAN-SURİYE<br />Komşu ülke geçiş belgesi-PASAVAN<br />Komutan-KUMANDAN<br />Kongo’da bir hayvan-OKAPİ<br />Koni biçiminde tepe-DİKMEN<br />Koni biçiminde,uzun ve kenarları kıvrık başlık-KALENSOVE<br />Konma,konulma-VAZ<br />Kontenjan sayısı-KOTA<br />Konuk-MİSAFİR<br />Konusunda üstün bilgili-ÜSTAT<br />Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması-TON<br />Konuşulan asıl konu-SADET<br />Konut-EV<br />Konveksiyon-İLETİM<br />Konya’da bir baraj-APA<br />Konya ilinde bir baraj-APA-MAY<br />Konya ilinde bir bataklık-HOTAMIŞ<br />Konya kentini oluşturan ilçelerden biri-MERAM<br />Konya’nın Akşehir ilçesine özgü,dövülmüş buğday ve etle yapılan bir yemek-HERSE<br />Konya’nın Beyşehir ilçesinde bir mağara-TULUMİNİ<br />Konya’nın bir ilçesi-KULU<br />Kopça-AGRAF<br />Kore’ye özgü,pirinçten yapılan bir cins bira-SUK<br />Korkak-ÖDLEK<br />“Korkarım ki nazlı yârin öcünden/Adım altın iken … olacağım”(Karacaoğlan)-PUL<br />“Korkarım sevdiğim ….. felekten/Bir gün ağı katar aşıma benim”(Karacaoğlan)-ZALİM<br />Korkma ve şaşma sözü-Hİ<br />Korkuyla içine kapanma-PANİKATAK<br />Koroner damarları genişletici ilaç-İMOLAMİN<br />Koruma,esirgeme,gözetme-VİKAYE<br />Koruma sağlayan şey-KORUMALIK<br />Korunacak,saklanılacak yer-SİPER<br />Korunacak yer-SİPER<br />Korunmak için birine bırakılan eşya-EMANET<br />Korunmak için bir yere bırakılan eşya-EMANET<br />Koruyan,gözeten-HAMİ<br />Koruyucu başlık-BARET<br />Koşu atlarına yedirilen arpa ve saman karışımı yem-MALANGA<br />Koşuk-ŞİİR<br />Koşum ve eyer takımları yapan ya da satan kimse-SARAÇ<br />Koşu yarışlarında,rekor kırılabilmesi için önde koşarak tempoyu artıran atlete verilen ad-TAVŞAN<br />Kovulmuş,melun-LAİN<br />Kovuşturma-TAKİBAT<br />Koyacak-KAP<br />Koyak-VADİ<br />Koyu gri renkte olan-BARUDİ<br />Koyun,keçi sürüsü-DAVAR<br />Koyun,kuzu gibi hayvanların çıkardığı ses-ME<br />Koyunla keçinin ortak adı-DAVAR<br />Koyunların kuzulama dönemine yakın,sürü sahiplerini dolaşarak yiyecek ve bahşiş toplayan çoban-SAYA<br />“Koyun olduk … anladık/Sürüye saydılar bizi”(Pir Sultan Abdal)-SES<br />Koyunun bilimsel adı-OVİS<br />Koyunun kol-kürek bölümünden elde edilen silindir biçimli et-ROSTO<br />Koyun ya da kuzu kaburgası içine pirinç doldurularak yapılan bir yemek-SURA<br />Kök boyası,kök kırmızısı-ALİZARİN<br />Kökenbilimci-ETİMOLOG<br />Kökeni ilkçağa dayanmakla birlikte özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda Batı’da dinsel düşünceyi etkilemiş olan mistik eğilimli felsefe-TEOSOFİ<br />Kök kırmızısı-ALİZARİN<br />Kökten-RADİKAL<br />Kökü hekimlikte sürgün kesici olarak kullanılan bir bitki-RATANYA<br />Kökündeki yumrulardan “ararot” adlı un çıkarılan bir kamış cinsi-MARANTA<br />Kökündeki yumrulardan “ararot” adlı un elde edilen bir kamış-MARANTA<br />Köle-KUL<br />Kölelik,kulluk-UBUDİYET<br />Kömür kalem-FÜZEN<br />Kömür kalemi-FÜZEN<br />Kömür türü-KOK<br />Kömür ya da su taşıyan salapurya ya da vagon-LAYTER<br />Köpeğin arka ayakları üzerinde ayağa kalkması-SALTA<br />Köpeğin boğazındaki demir-ILTAR<br />Köpek-İT<br />Köpek ve ineklere yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek-YAL<br />Köprü yol-VİYADÜK<br />Köpük kıvamında,tuzlu ya da tatlı yiyecek-MUS<br />Körleşme romanının yazarı-ELİASCANETTİ<br />Körpe-TAZE<br />Körpelik-TAZELİK<br />Kösnül-EROTİK<br />Köstebek-SOKUR<br />Köşe,kenar,uç-İBİK<br />Kötü-KEM<br />Kötü bir durumdan kurtuluş-ONUM<br />Kötü bir durumdan kurtuluş;felah-ONUM<br />Kötü bir işteki yardımcılar-AVENE<br />Kötücül ur-HABİS<br />Kötü,fena-KEM<br />Kötü işlerde aynı amaçla ve birlikte hareket eden kimse-HEMPA<br />Kötü karşıtı-İYİ<br />Kötü,korkulan-YAMAN<br />Kötülük,fenalık-ŞER<br />Kötü sonuç,ziyan-ZARAR<br />Köyceğiz Gölü kıyısında bir dağ-ÜLEMEZ<br />Köy dayanışması-İMECE<br />Köydeki işlerin elbirliğiyle bitirilmesi-İMECE<br />Köy muhtarı yardımcısı-KİZİR<br />Köy oyunlarını yöneten kimseye verilen ad-AYNAZ<br />Közlenmiş patlıcan,kıyma ve yoğurtla yapılan bir yiyecek-ALİNAZİK<br />Kraliçe-ECE<br />Kraliçe,prenses-BANU<br />Kralların oyunu,oyunların kralı-SATRANÇ<br />Krallık-KRALİYET<br />Kripton elementinin simgesi-KR<br />Kriptonun simgesi-KR<br />Kriz,buhran-BUNALIM<br />Krom elementinin simgesi-CR<br />Krom kaplama-KROME<br />Kromun simgesi-CR<br />Kudret,iktidar-ERK<br />Kulağa takılır-KÜPE<br />Kulağın duyabildiği titreşim-SES<br />Kulak iltihabı-OTİT<br />Kulak yıkama aleti-ENEMA<br />Kulak yıkama aracı-ENEMA<br />Kullanılması önlenmiş,el konulmuş olan-BLOKE<br />Kullanılmaya hazır para-NAKİT<br />Kullanışı kolay bir tür makineli tüfek-STEN<br />Kullanma süresi-MİAT<br />Kulluk-İBADET<br />Kulplu,emzikli,genellikle metalden yapılmış su kabı-İBRİK<br />Kumandan-MİR<br />Kumarda ortaya konan para-MİZA<br />Kumar oynatanın kazançtan aldığı pay-MANO<br />Kumaşı perdahlama-EPRE<br />Kumaş kenarına makineyle yapılan sık sürfile dikişi-OVERLOK<br />Kumaş kenarına uygulanan bir tür antika dikiş-SIÇANDİŞİ<br />Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez-TELA<br />Kumaşlardaki benek-PUAN<br />Kumaşta kıvrım-PLİ<br />Kumaştaki deliği örerek kapatmak-GÖZEMEK<br />Kumaş üzerindeki tel tel iplik-TARAZ<br />Kumaş üzerine yapılan bir tür işleme-AJUR<br />Kumaş ya da kâğıt üzerindeki dalgalı çizgiler-HARE<br />Kum falı-REMİL<br />“Kumru” da denilen bir kuş-ÜVEYİK<br />Kumtaşı-GRE<br />Kundak çocuklarının tepelerinde görülen kepek tabakası-KONAK<br />Kunduz kürkü-KASTOR<br />“Kuntra” denilen ve kaliteli bir şarap veren siyah üzüm cinsi-KARASAKIZ<br />Kupes balığına verilen bir başka ad-LOPA<br />Kurak bölgelerde yaşayan bir sürüngen türü-SKİNK<br />Kural-KAİDE<br />Kurala uygun olan-NİZAMİ<br />Kurallı-KAİDELİ<br />Kuram-NAZARİYE<br />Kuramcı-NAZARİYECİ<br />Kuramlar-NAZARİYAT<br />Kuramsal-TEORİK<br />Kuram,teori-NAZARİYE<br />Kuran’da bir sure-BAKARA-ENAM-NİSA-SEBE-TEBAREKE<br />Kuran’ı güzel,yüksek sesle ve usulünce okuma-TİLAVET<br />Kuran’ı okuma-HATİM<br />Kuran’ı usulünce okuma-TİLAVET<br />Kur’an surelerini oluşturan kısımlardan her biri-AYET<br />Kurçatovyum-KU<br />Kurçatovyum elementinin simgesi-KU<br />Kurçatovyum simgesi-KU<br />Kurçatovyum’un simgesi-KU<br />Kurnaz-EKE<br />Kurnaz,açıkgöz-EKE<br />Kurnaz ve cin fikirli kimse-HİN<br />Kurosava filmi-RAN<br />Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan ucu sivri bir takoz-BAT<br />Kurşun boru takozu-BAT<br />Kurşunkalem ve kimi aygıt parçalarının yapımında kullanılan doğal karbon-GRAFİT<br />Kurttan küçük bir yaban hayvanı-ÇAKAL<br />Kurtuluş-REHA<br />Kuru duruma getirmek-KURULAMAK<br />Kuru ekin sapı-SAMAN<br />“Kuru gazel gibi göğe savrulma/… poyraz gibi esip yorulma”(Karacaoğlan)-ACI<br />“Kuru ….. gibi göğe savrulma/Acı poyraz gibi esip yorulma”(Karacaoğlan)-GAZEL<br />Kurumuş ekin sapı-SAMAN<br />Kurumuş saplarından mobilya yapılan bambu türü-HEZAREN<br />Kurumuş tütün yaprakları destesi-TONGA<br />Kuru soğuk-AYAZ<br />Kurutulmuş bira arpası-MALT<br />Kurutulmuş ringa balığı-FRİSA<br />Kurutulmuş süt ürünü-KURUT<br />Kuru tütün yaprağı rengi-TABA<br />Kuruyarak ya da çürüyerek içi boşalmış olan-KOF<br />Kusma-KAY<br />Kusur-KABAHAT<br />Kuş ağız uzantısı-GAGA<br />Kuşatma-İHATA<br />Kuşbaşı doğranmış koyun eti ve yufkayla yapılan bir tür kebap-ALİPAŞA<br />Kuşbaşı doğranmış kuzu eti ve yufkayla yapılan bir tür kebap-ALİPAŞA<br />Kuşbilimci-ORNİTOLOG<br />Kuşkulu,vesveseli-MERAKİ<br />Kuşların gövde,kanat ve kuyruğunda bulunan kalın eksenli tüy-TELEK<br />Kuşların kanat tüylerinin uzun ve sert olanı-TELEKE<br />Kuşların “taşlık,konsa” gibi adlar da verilen midesi-KATI<br />Kuşların tüy değiştirme zamanı-KARINSA<br />Kuşların uçma organı-KANAT<br />Kuş tutma değneği-ÖKSE<br />Kuşun ağzındaki çıkıntı-GAGA<br />Kuş üretmeye yarar kafesli yer-ÇİFTEHANE<br />Kuş yuvası-AŞİYAN<br />Kutsal bir güce,bir dileği yerine getirmesi için yapılan vaat-ADAK<br />Kutsal Hint hecesi-OM<br />Kutsal ışık-NUR<br />Kutsal inanç-İMAN<br />Kutsal kimse-AYA<br />Kutsal olduğu için dokunulmaması gereken şey-TABU<br />Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek-ADAMAK<br />Kutur-ÇAP<br />Kuvvetin azalması ya da kaybı-ADİNAMİ<br />Kuvvetli esen soğuk yel-SAZAK<br />Kuvvetli ve soğuk esen yel-SAZAK<br />Kuyruklu bir maymun türü-MAKAK<br />Kuyruk sokumu-UCA<br />Kuyruk sokumu kemiği-PÖÇ-UCA<br />Kuytu ve sıcak yer-ARAN<br />Kuyumcu-SARRAF<br />Kuzey-ŞİMAL<br />Kuzey Afrika’da yetişen ve odunu demiryolu traversi yapımında kullanılan bir meşe türü-ZEEN<br />Kuzey Afrika dervişi-MARABUT<br />Kuzey Amerika’da bir dağ sırası-KLAMATH<br />Kuzey Amerika’da bir göl-ERİE<br />Kuzey Amerika’da bir ülke-KANADA<br />Kuzey Amerika’daki şelale-NİAGARA<br />Kuzey Amerika’da yaşayan Kızılderili bir halk-SEMİNOLELER<br />Kuzey Amerika’nın beş büyük gölünden biri-ERİE<br />Kuzey Amerika ve Sibirya’da yaşayan bir geyik cinsi-KARİBU<br />Kuzey Atlantik Paktı-NATO<br />Kuzey Avrupa’da kullanılan,2000 kilograma yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi-LASTA<br />Kuzey Avrupa ülkeleri ile Ortadoğu’yu birbirine bağlayan otoyolun simgesi-TEM<br />Kuzey Fas’taki sıradağlar-RİF<br />Kuzey gökkürenin en parlak yıldızı-VEGA<br />Kuzey Kafkasya’da bir halk-AVAR<br />Kuzgunkılıcı-GLAYÖL<br />“Kuzgunlar ve Leşler”,”Yitik Ülkü” gibi romanlarıyla tanınmış yazarımız-EROLTOY<br />Kuzu,koyun sesi-ME<br />Kuzu sesi-ME<br />Küba başkenti-HAVANA<br />Küba’nın para birimi-PESO<br />Küçücük-MİNİMİNİ<br />Küçük bahçe çapası-TİRPİTİL<br />Küçük balta-NACAK<br />Küçük bal teknesi-LAZA<br />Küçük bir alan üzerine odaklanmış yoğun ışık kaynağı-LAZER<br />Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup-PUSULA<br />Küçük bir kavuna benzeyen çok hoş kokulu meyvesi olan bir bitki-KIRLANGIÇ<br />Küçük bir limon-LİM<br />Küçük bitkiler-OT<br />Küçük bitkilere verilen ortak ad-OT<br />Küçük bitkilerin ortak adı-OT<br />Küçük çapa-ÇEKEL<br />Küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş yaratık-ÖCÜ-UMACI<br />Küçük çocukları uyutmak için söylenen türkü-NİNNİ<br />Küçük çubuklarla oynanan bir oyun-MİKADO<br />Küçük demiryolu-DEKOVİL<br />Küçük doğranmış patates,patlıcan,biber gibi sebzeleri kızartıp üzerine sos dökerek hazırlanan bir tür meze-ŞAKŞUKA<br />Küçük erkek kardeş-İNİ<br />Küçük ev,köy evi-DAM<br />Küçük ispirto ocağı-KAMİNETO<br />Küçük kale-HİSAR<br />Küçük kanal-KANALET<br />Küçük kesilmiş kuzu etlerini ağaç şişlere geçirip ızgarada pişirilerek yapılan kebap-ÇÖPŞİŞ<br />Küçük kilise-ŞAPEL<br />Küçük kitap,broşür-RİSALE<br />Küçük körfez-KOY<br />Küçük Kuran derlemesi-ENAM<br />Küçük küçük doğranmış et,ciğer gibi şeylerle yapılan yemek-SOTE<br />Küçük mağara-İN<br />Küçük motosiklet-MOBİLET<br />Küçük odun baltası-NACAK<br />Küçük rakı sürahisi-KARAFA<br />Küçük sandal-BOT<br />Küçük sözlük-VOKABÜLER<br />Küçük su kanalı-ARK<br />Küçük tahta parçalarıyla yapılan döşeme-PARKE<br />Küçük tekke-ZAVİYE<br />Küçük tekne kaptanı-REİS<br />Küçük tuzlu bisküvi-KRAKER<br />Küçük vagon-VAGONET<br />Küçük vapur,istimbot-ÇATANA<br />Küçük veya orta boyda,yuvarlak taş parçası-ÇAKIL<br />Küçük yapılı bir kanguru cinsi-VALABİ<br />Küçük yapı örneği-MAKET<br />Küçük yuvarlak biçime getirilmiş ilaç-HAP<br />Küçümseme amacıyla “şimdiki zaman” anlamında kullanılan sözcük-ZAMANE<br />Küçümseme yoluyla şimdiki zaman-ZAMANE<br />“Küfür,sövme” anlamında argo sözcük-KALAY<br />Kükürtle demir bileşimi-ZAÇ<br />Kükürtle demir bileşimlerinden biri-ZAÇ<br />Külde pişen bir tür çörek-KETE<br />Külde pişen çörek-KETE<br />Külhanbeyi bağırtısı-NARA<br />Külhanbeyi sözü-ARGO<br />Kültür-EKİN-HARS<br />Küme-LİG<br />Küme,yığın-NODA<br />Künye,kimlik-ESEME<br />Küp biçiminde olan-KÜBİK<br />Küpeşte,korkuluk-PARAPET<br />Küre Dağları Milli Parkı’nda,”Şehriban” da denilen bir kanyon-AYDOS<br />Kürekle yürütülen dar,uzun ve hafif bir tekne-KANO<br />Kürkü değerli bir hayvan-SAMUR<br />Kürkü değerli bir yaban kedisi-OSELO<br />Kürkü değerli yabani bir hayvan-VAŞAK<br />Kürkü değerli yırtıcı bir hayvan-VAŞAK<br />Kütahya’da bir ilçe-EMET<br />Kütahya’nın bir ilçesi-EMET-SİMAV<br />Kütahya’nın ilçesi-SİMAV<br />Kütahya’nın Simav ilçesinde bir kaplıca-EYNAL-NAŞA<br />Kütahya yöresine özgü bir tür börek-CURLAMA<br />Kütahya yöresine özgü,tarhana,un ve yoğurtla yapılan bir çorba-SIKICIK<br />Kütük ve tomrukları çekmek için uçlarına çakılan halkalı çivi-İRO<br />“Labada” da denilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bitki-EFELEK<br />Lacivert takım elbise-LACİ<br />Lahana-KELEM<br />Lahana da denilen bir sebze-KELEM<br />Lahos balığına verilen bir başka ad-GİRİDA<br />Lahza-AN<br />Lakin-AMA<br />Lakin,fakat-AMA<br />”Lakin kalacak doğduğumuz toprağa bizden/Şimşek gibi bir hatıra … seslerimizden”(Yahya Kemal)-NAL<br />“Lakin kalacak doğduğumuz toprağa bizden/Şimşek gibi bir hatıra … seslerimizden”(Y.K. Beyatlı)-NAL<br />L.A.Lakesrs’lı bir basketbolcu-KOBEBRYANT<br />Lale bahçesi-LALEZAR<br />Lale Devri’nin ünlü şairi-NEDİM<br />Lânetlenmiş-LAİN<br />Lanetli-LAİN<br />Lantan elementinin simgesi-LA<br />Lantanın simgesi-LA<br />Lantan simgesi-LA<br />Laos’un para birimi-KİP<br />Latife-ŞAKA<br />Latin ırkı-FRENK<br />Lavrensyum simgesi-LR<br />Lavrensyumun simgesi-LR<br />Lavta ailesinden bir çalgı-TİORBA<br />“Laz böreği” de denilen ve un,nişasta,sütle hazırlanan bir yiyecek-PAPONİ<br />Lazeri bulan,Amerikalı mucit-CHARLESHARDTOWNES<br />Lehçe-DİYALEKT<br />“Lekecilik” de denilen soyut resim akımı-TAŞİZM<br />Lekeli-ŞAİBELİ<br />Leke sürmek,iftira etmek-KARALAMAK<br />Lem’in bir romanı-ADEN<br />Lenf bezi kanseri-LENFOMA<br />Leşle beslenen yırtıcı bir kuş-KERKENEZ<br />Letonya’nın başkenti-RİGA<br />Letonya’nın para birimi-LAT<br />Letonya’nın plaka imi-LV<br />Letonya para birimi-LAT<br />Letonya vatandaşı-LETON<br />Lev Tolstoy’un bir romanı-ANNAKARENİNA<br />Leylak rengi,açık mor-LİLA<br />Leyleğe benzer bir kuş-İBİS<br />Lezzet-TAT<br />Lezzetli-LEZİZ<br />Libya’nın plaka imi-LAR<br />Libya plakası-LAR<br />Lif-TEL<br />Lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki-RAMİ<br />Lifleri dokumacılıkta kullanılan değerli bir bitki-RAMİ<br />Lifleri ip ve çuval yapımında kullanılan bir bitki-JÜT<br />Limitet(kısa)-LTD<br />Limonluk-SERA<br />Lirin büyüğü-ARP<br />Lisan-DİL<br />Liste başı olmuş hafif müzik parçası-HİT<br />Listeden seçilen yemek-ALAKART<br />Litre(kısa)-LT<br />Litvanya’nın para birimi-LİTAS<br />Litvanya’nın plaka imi-LT<br />Lityum elementinin simgesi-Lİ<br />Lityum simgesi-Lİ<br />Lityumun simgesi-Lİ<br />Lokantada garsonların vazgeçilen yemeği mutfağa bildirmek için söyledikleri söz-RESTO<br />Lokmanruhu-ETER<br />Lolita’da da oynayan aktör-JEREMYIRONS<br />Longplay(kısa)-LP<br />“Lopa” da denilen bir balık-KUPES<br />Lorca’nın bir oyunu-YERMA<br />Lorentiyum simgesi-LR<br />Lorentiyum’un eski simgesi-LW<br />Lorentiyum’un simgesi-LR<br />Lor peynirine verilen bir başka ad-ÇOMA<br />Lotus-NİLÜFER<br />Louvre Müzesi’nde,onu çocuklarıyla birlikte gösteren iki alçak kabartma olan Lagaş Kralı-URNANŞE<br />Lozan Antlaşması’nın yapıldığı saray-RUMİNE<br />Lozan Antlaşması’nın yapıldığı sarayın adı-RUMİNE<br />Luc Besson’un bir filmi-LEON-NİKİTA<br />Lübnan’ın plaka imi-RL<br />Lübnan’ın plaka işareti-RL<br />Lübnan’ın plakası-RL<br />Lübnanlı bir şair-ADONİS<br />Lübnanlı şair-HALİLCİBRAN<br />Lüfer balığının irisi-KOFANA<br />Lüferin küçüğü-SARIKANAT<br />Lüksemburg Radyo ve Televizyonu-RTL<br />Lüksemburg TV’si-RTL<br />Lüks otel ya da gösterişli yapı-PALAS<br />Lütesyum elementinin simgesi-LU<br />Lütesyumun simgesi-LU<br />Macaristan’da üretilen ünlü bir şarap-TOKAY<br />Maceracı,serüvenci-MACERAPEREST<br />Macun-KİT<br />Maç yöneticisi-HAKEM<br />Madagaskar’ın plaka işareti-RM<br />Madagaskar plakası-RM <br />Madam Bovary’nin önadı-EMMA<br />Maddenin bir hali-GAZ<br />Maddenin elektron,pozitron,proton gibi parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü-ELEKTRİK<br />Maden-METAL<br />Maden arama enstitüsü-MTA<br />Madenbilim-MİNEROLOJİ<br />Madencilikle ilgili kuruluşumuzun kısa yazılışı-MTA<br />Madenci ocağı-KÜRE<br />Maden eşya üzerine vurulan bir cins cila-EMAY<br />Maden eşya üzerine vurulan bir tür cila-EMAY<br />Maden gazı-GRİZU<br />Madeni bir paranın yüzündeki bütün kabartma ve resimlerden daha yüksek bir çıkıntı oluşturan çevre pervazı-ARSATA<br />Madeni eşya üzerine vurulan bir cins cila-EMAY<br />Maden külçelerinin eritilip arındırılması-KAL<br />Madenleri ergitme-İZABE<br />Madenleri yontmada kullanılan çelik araç-EĞE<br />Maden ocaklarında açılan yer altı yolu-GALERİ<br />Maden ya da kâğıt para üstündeki kafa resmi-EFEJİ-EFİJİ<br />Madrid’de bulunan,dünyanın en tanınmış müzelerinden biri-PRADO<br />Maestro-GÜRERAYKAL<br />Mafyanın suskunluk yasası-OMERTA<br />Mafya suskunluk yasası-OMERTA<br />Magnezyum(Simge)-MG<br />Mağara-İN<br />Mağaraların tabanında,yukarıdan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla oluşan kolonlardan her biri-DİKİT<br />Maharet-BECERİ<br />Mahir,becerikli-USTA<br />Mahkemede görülür-DAVA<br />Mahkeme kararı-İLAM<br />Mahkeme sonucunu gösteren resmi belge-İLAM<br />Mahkemede tanık ve sanıkların olay hakkında sözlü açıklamaları-İFADE<br />Mahluk-YARATIK<br />Mahrut-KONİ<br />Mahsul-ÜRÜN<br />Mahsus-ÖZE<br />Mahşer gününde iyilik ve kötülük ordularının savaşacağı yer-ARMAGEDON<br />Makam,mevki-KAT<br />Makas-SINDI<br />Makat yoluyla cinsel temas-SODOMİ<br />Makbul bir sıcak ülke meyvesi-ANANAS<br />Makedonya’nın plaka imi-MK<br />Maksat-AMAÇ-EREK-NİYET<br />Maksimum-AZAMİ<br />Mal-META<br />Malezya başkenti-KUALALUMPUR<br />Malezya halkına özgü öldürücü bir tür delilik-AMOK<br />Malezya’ya özgü bir tür öldürücü delilik-AMOK<br />Malik,sahip-İYE<br />Mal ya da paranın elden ele dolaşması-TEDAVÜL<br />Manda pastırması-KAKAÇ<br />Manda,sığırı-CAMIZ<br />Manda sütüyle yapılan bir tür Hint peyniri-SURATİ<br />Manda yavrusu-BALAK-MALAK<br />Maneviyat-MORAL<br />Manganez elementinin simgesi-MN<br />Manganez’in simgesi-MN<br />Mani-ENGEL<br />“Manila keneviri” adlı elyafı veren muz türü-ABAKA<br />Manisa’da her yıl düzenlenen geleneksel şenliğe ve bu şenlikte dağıtılan macuna verilen ad-MESİR<br />Manisa ilinde,”ulusal park” kapsamına alınan bir dağ-SPİL<br />Manisa ilinde,”ulusal park” kapsamına alınmış bir dağ-SPİL<br />Manisa ilinde,”ulusal park” kapsamına alınmış dağ-SPİL<br />Manisa kentinin antik çağlardaki adı-MAGNESİA<br />Manisa’nın Alaşehir ilçesinde çıkan bir madensuyu-SARIKIZ<br />Manisa’nın bir ilçesi-ALAŞEHİR-KULA-SOMA<br />Manisa’nın Kula ilçesi yakınındaki dik yamaçlı çok genç volkan konilerine verilen ad-DEVLİT<br />Manken-NİGARTALİBOVA<br />Manken,şarkıcı-ASUMANKRAUSE<br />Mantar katmanı çok gelişen bir tür meşe-SEZÜ<br />Mantar üreme organı-ASK<br />Mantık-ESEME<br />Mantıkta,doğru olarak kabul edilen iki yargıdan üçüncü bir yargı çıkarma temeline dayanan uslamlama yolu-TASIM<br />Mantık-ül Tayr yazarı-FERİDÜTTİNATTAR<br />Mantık-üt Tayr yazarı-FERİDUTTİNATTAR-FERİDÜTTİNATTAR<br />Maori dansı-HAKA<br />Marangoz aleti-RENDE<br />Marangozların dört köşe delik açmakta kullandıkları araç-ECENE<br />Marangozlukta kullanılan bir tür büyük rende-KARGIN<br />Marangozlukta tahta üzerine boydan boya açılan kanal-KİNİŞ<br />Maranta adlı kamıştan çıkarılan ve çocuk maması yapmaya yarayan un-ARAROT <br />Mardin ilinde ünlü bir ören yeri-DARA<br />Mardin’in bir ilçesi-MİDYAT<br />Mardin’in Dargeçit ilçesinde bir kaplıca-GERMİAB<br />Mardin’in Midyat ilçesinde,Süryani mimarisi açısından zengin bir bölge-TURABDİN<br />Mardin ve Siirt yöresine özgü bir halk oyunu-HIRPANİ<br />Mardin yöresinde,kızartılarak hazırlanan içliköfteye verilen ad-IROK<br />Mardin yöresine özgü bir tür paskalya çöreği-KİLİÇE<br />Mardin yöresine özgü,et ve soğanla yapılan bir tür pide-SEMBÜSEK<br />Mardin yöresine özgü,kuzu budu ve bademle yapılan bir yemek-DOBO<br />Mario Levi’nin bir yapıtı-İSTANBULBİRMASALDI<br />Marka-ALAMETİFARİKA<br />Marksist bir filozof-LUKACS<br />Marmara Bölgesi’nde bir göl-ULUBAT<br />Marmara Denizi’nde turistik bir ada-EKİNLİK<br />Marmara Denizi’nin güney kıyısında yer alan üçgen biçimli yarımada-KAPIDAĞ<br />Marmaris ilçesinde,doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy-AMAZON-TURUNÇ<br />Marmaris ilçesindeki Cennet Adası’nda,MÖ on bin yılına tarihlenen arkeolojik mağara-NİMARA<br />Masallara ve kimi inançlara göre,göze görünmeyen yaratık-CİN<br />Masraf-GİDER<br />Mastar eki-MEK<br />Matem-YAS<br />Matematiğin bir dalı-CEBİR<br />Matematik-RİYAZİYE<br />Matematik bilgisi-RİYAZİYAT<br />Matematikte sabit sayı-Pİ<br />Matematikte türevi bilinen fonksiyona verilen ad-İNTEGRAL<br />Matematikte 3,14 sayısı-Pİ<br />Materyalist-MADDECİ<br />Maun-AKAJU<br />“Maun” da denilen büyük bir orman ağacı-AKAJU<br />Mavera-ÖTE<br />Mavi-MAİ<br />“Mavi çanakta cacık/Peynirli …. getirdiler/İstanbul’dayım sanki”(Nâzım Hikmet)-PİDE<br />“Mavi çanakta …../Peynirli pide getirdiler/İstanbul’dayım sanki”(Nâzım Hikmet)-CACIK<br />Mavi ile gri renk karışımı gözü olan-ÇAKIR<br />Maya koymak,içine maya karıştırmak-MAYALAMAK<br />Mazhariyet-ERGİ<br />McCharty dönemi ispiyoncularından olan ABD’li aktör bozması ABD’li eski başkan-RONALDREAGAN<br />(mecaz)Acımasız,zalim-KATI<br />(mecaz)Birinin doğruyu bulmasına yardımcı olan,yol gösteren kimse veya şey,delil-REHBER<br />(mecaz)Budala-KAZ<br />(Mecazen)Çok konuşma huyu-ÇENE<br />(mecaz)Mızmız kimse-SİNAMEKİ<br />(mecaz)Sabrını taşırma-PATLATMA<br />(mecaz)Uzlaşarak iş yapma-ŞİKE<br />Medeniyet-UYGARLIK<br />Medrese öğrencisi-MOLLA<br />Megaton(kısa)-MT<br />Mehil-VADE<br />Mehterhanede bir davul-NAKKARE<br />Mehterhanede yer alan,iki değnekle vurularak çalınan bir tür davul-NAKKARE<br />Mehterhane kösü-NAKKARE<br />Mehter müziğinde kullanılan ve iki değnekle vurularak çalınan bir tür davul-NAKKARE<br />Mekan-YER<br />Mekanik enerjiyi elektrik akımına çeviren aygıt-ÜRETEÇ<br />Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren aygıt-DİNAMO<br />Mekanik ve elektrikli sistemlerde,kayma sürtünmesi yerine bir yuvarlanma sürtünmesi sağlayarak enerji kayıplarını azaltmak için yataklar ile muylular arasına yerleştirilen parça-RULMAN<br />Mekansız-LAMEKAN<br />Mekke’deki kutsal yapı-KABE<br />Mekke’nin doğusunda,hacıların arife günü toplandıkları tepe-ARAFAT<br />Mekke’nin doğusunda,hacıların toplandıkları tepenin adı-ARAFAT<br />Mekke’ye yalnız hac amacıyla giden kimse-AFAKİ<br />Meksika’da mısır ekmeğine verilen ad-TAKO<br />Meksika’ya özgü bir içki-TEKİLA<br />Mektep-OKUL<br />Mektup-NAME<br />“Mektup alır efkârlanırım/…. içer efkârlanırım”(Orhan Veli)-RAKI<br />Mektup dipnotu(kısa)-PS<br />Mektup kâğıdının boş bir yerine yazılan ek düşünce-HAMİŞ<br />Mektup,nemika-NAME<br />“Melali anlamayan nesle ….. değiliz”(Ahmet Haşim)-AŞİNA<br />Meleke-YETİ<br />Melih Cevdet Anday’ın bir romanı-RAZİYE<br />Melih Cevdet Anday’ın bir şiir kitabı-RAHATIKAÇANAĞAÇ<br />Melih Cevdet Anday’ın,filme de aktarılan bir romanı-RAZİYE<br />Melodi-EZGİ<br />Melun-LAİN<br />Memeli bir deniz hayvanı-FOK<br />Memelilerde ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan organ-ETENE<br />Memelilerde asalak olarak yaşayan bir böcek-KENE<br />Memelilerde asalak olarak yaşayan ipsi solucan-TRİŞİN<br />Memelilerde protein metabolizmasının son ürünü olan ve idrarla dışarı atılan azotlu bileşik-ÜRE<br />Memleketler-MEMALİK<br />Mendelevyum simgesi-MD<br />Mendelevyum’un simgesi-MV<br />Menfaat-ÇIKAR<br />Menteşe-REZE<br />Menzil-ERİM<br />Mera-OTLAK<br />Merasim-TÖREN<br />Mercanada-ATOL<br />Mercan adası-ATOL<br />Mercan resifleri üzerinde oluşan,çoğunlukla kumlu ve küçük düz ada-KEY<br />Mercan türünden bir balık-FANGRİ<br />Mercek-ADESE-LENS<br />Merdiven bölümleri-BASAMAK<br />Merdivenin ayakla basılan yeri-BASAMAK<br />Merhale-AŞAMA<br />Merhamet eden,acıyan-RAHİM<br />Merhem-EM<br />Merhem yapılan bir yağ-LANOLİN<br />Meriç Irmağı’nın kolu olan bir akarsu-TUNCA<br />Merkep-EŞEK<br />Merkür gezegenine verilen bir başka ad-UTARİT<br />Merkür’ün diğer adı-UTARİT<br />Mermerin sert bölümü-EMERİL<br />Mermilerde,ateşli silahlarda çap-KALİBRE<br />Mersin ağacının,nohut büyüklüğünde ve morumsu siyah renkli meyvesi-HAMBELES <br />Mersin’de akarsu-ALATA<br />Mersin’de bir çay-ALATA<br />Mersin ilinde bir mağara-GİLİNDİRE<br />Mersin ilinin eski adı-İÇEL<br />Mersin’in bir ilçesi-ANAMUR-MUT-SİLİFKE-TARSUS<br />Mersin’in Silifke ilçesinde antik bir kent-OLBA-URA<br />Mersin ve Hatay yöresine özgü,cevizli bir hamur tatlısı-KEREBİÇ<br />Mertebe,paye-AŞAMA<br />Mert,kalender ve babacan kimse-AGA<br />Mert olmayan-NAMERT<br />Mesafe-ARA<br />Mesaj-İLETİ<br />“Mesela bir akşam üstüdür ……/Bahçeler ve dağlar üzre hükümran.”(Ahmed Arif)-ŞARABİ<br />Mesele,sorun-PROBLEM<br />Meslek-ERTİK-İŞ-KARİYER<br />Mesnet-DAYANAK<br />Meşe ağacının meyvesi-PALAMUT<br />Meşime,plasenta-DÖLEŞİ-ETENE<br />Meşime,son-ETENE<br />Meşin,hasır sofra-NAT<br />Meşin kesmek için kullanılan araç-TEBER<br />Meşin torba-DAĞAR<br />Meşin ya da hasırdan sofra-NAT<br />Meta-MAL<br />Metal-MADEN<br />Metalden yapılmış,ince uzun çubuk-ŞİŞ<br />Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı-MİNE<br />Metal gibi parlak deri-LAME<br />Metalleri birbirine tutturmaya yarayan kalay ve kurşun alaşımı-LEHİM<br />Metal olmayan elementler-AMETAL<br />Metal paranın resimli yanı-TURA<br />Metal paranın resimli yüzü-TURA<br />Metal parlaklığı verilmiş deri-LAME<br />Metal parlatmaya yarar aygıt-MISKALA<br />Metal plaktan oluşan vurmalı çalgı-ZİL<br />Metal saplama-PİM<br />Metal ya da tahta üzerine kazıldıktan sonra basılan resim-ESTAMP<br />Meteorolojik olayların bütünü-HAVA<br />Metin Eloğlu’nun bir kitabı-HEP<br />Metre(kısa)-M<br />Metropol-ANAKENT<br />Mevcut-VAR<br />Mevki-ORUN<br />Mevki,makam-ORUN<br />Mevlevi dervişlerinin dönerek yaptıkları ayin-SEMA<br />Mevlevi dervişlerinin giydiği dar,düğmesiz,kolu ve önü açık yelek-DESTEGÜL<br />Mevzu-KONU<br />Meydan-ALAN<br />Meydana gelme,teşekkül etme-OLUŞ<br />Meyhane-KABARE<br />Meyve koparmak için ucuna üçlü ya da dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık-LALE<br />Meyve kurusu-KAK<br />Meyvelerden yayılan koku-AROMA<br />Meyveleri şekerle kaynatarak yapılan tatlı-REÇEL<br />Meyvenin yenmeyen içi-EŞELEK<br />Meyve,sebze,tarhana gibi şeyleri kurutmakta kullanılan genişçe balkon-SEREN<br />Meyvesi iri ve yuvarlak,kabuğu koyu kırmızı olan kiraz cinsi-KARABODUR<br />Meyve ve sebzelerin suyunu ya da yağını sıkarak çıkarmaya yarayan aygıt-PRES<br />Mezar-KABİR-SİN<br />Mezardaki bir sorgu meleği-NEKİR<br />Mezar,gömüt-SİN<br />Meziyet-ARTAM<br />Mezopotamya’da kurulmuş bir site-UR<br />Mezopotamya’da kurulmuş en büyük sitelerden biri-UR<br />Mezopotamya’da kurulmuş eski bir krallık-ELAM<br />Mezun-İZİNLİ<br />Mısır-KOKOROZ<br />Mısır bitkisi ve tanesi-MEKE<br />Mısır’ın başkenti-KAHİRE<br />Mısır’ın plaka imi-ET<br />Mısır’ın plakası-ET<br />Mısır İmparatorluğu’nun en parlak dönemindeki başkenti-TEB<br />Mısır tanrısı-RA<br />Mısır turnası-İBİS<br />Mısır unu,nişasta ve pekmezle yapılan bir tatlı-HASUDA<br />Mısır unu yemeği-MAMALİGA<br />Mısır unuyla yapılan bir ekmek-MALAY<br />Mısra-DİZE<br />Mızmız ve sevimsiz kimseler için kullanılan bir sözcük-SİNAMEKİ<br />Mızrak ya da süngünün sivri ucu-SİNAN<br />Mızrap-PENA<br />Mızrap,çalgıç-TEZENE<br />Mızrapla çalınan,gövdesi uttan küçük bir çalgı-LAVTA<br />Mide asidinin yemek borusuna kaçması-REFLÜ<br />Midyeden daha büyük kavkılı bir deniz yumuşakçası-PİNES<br />Midye tava onsuz yenmez-TARATOR<br />Mihrace-RACA<br />Mihrace eşi-RANİ<br />Mihrace karısı-RANİ<br />Mihrak-ODAK<br />Mikroplu hastalık doktoru-İNTANİYECİ<br />Mikroptan arındırılmış-STERİL<br />Mikroskop camı-LAM-LAMEL<br />Milattan Önce(kısa)-MÖ<br />Milattan Önce(Kısaca)-MÖ<br />Miliamperin simgesi-MA<br />Mililitre(kısa)-ML<br />Milimetre(kısa)-MM<br />Milimetre’nin kısa yazılışı-MM<br />Millet-ULUS<br />Milos Forman’ın,1984 Oscar ödülünü kazanan filmi-AMADEUS<br />Mimar-LECORBUSİER<br />Mimarlığın kent düzeni ile uğraşan kolu-URBANİZM<br />Mimarlıkla ilgili-MİMARİ<br />(mimarlık)Lobi-DALAN<br />Mimarlıkta girişik bezemeye verilen ad-ARABESK<br />Mimarlıkta “profil” anlamında kullanılan sözcük-YANAY<br />Mimarlıkta “sahın” anlamında kullanılan sözcük-NEF<br />Mimar Sinan’ın başyapıtı sayılan,Edirne’deki cami-SELİMİYE<br />Minarenin ezan okunan yeri-ŞEREFE<br />Mine ile süsleme-MİNELEME<br />Minimum-ASGARİ<br />Minnet-MÜDANA<br />Miras-KALIT<br />Mirasçılar-VERESE<br />Mirasta hak sahibi olma-VERASET<br />“Misket limonu” da denilen,acı sulu küçük limon cinsi-LİM<br />Mitlerin,efsanelerin bütünü-MİTOLOJİ<br />Mitoloji-ESATİR<br />Mitolojik bir çalgı-LİR<br />Mitolojik çalgı-LİR<br />Modacı-ZEYNEPTUNUSLU<br />Modası geçmiş olan-DEMODE<br />Modern-ASRİ<br />Modern Folk Üçlüsü’nün söylediği bir şarkı-ALİPAŞAAĞIDI<br />Modern Yunanca-ELENİKA<br />Molekül-ZERRE<br />Molibden elementinin simgesi-MO<br />Molibdenin simgesi-MO<br />Molière’in “Hastalık Hastası” adlı oyunundan Ahmet Vefik Paşa’nın yaptığı uyarlama-MERAKİ<br />Monako’nun plaka imi-MC<br />Montaigne’in ünlü yapıtı-DENEMELER<br />Mora çalan kırmızı renk-GALİBARDA<br />Moritanya’nın para birimi-UGİYA<br />Mortgage sisteminin Türkçe adı-TUTULUSATIŞ<br />Motorlu kara taşıtlarının üstünü ve yanlarını örten sac kaplama-KAPORTA<br />Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk-ROT<br />Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan mil-ROT<br />Motorlu taşıtlardaki vites kutusu-ŞANZIMAN<br />Mozart’ın Türk müziğinden esinlenerek bestelediği ilk operası-ZAİDE<br />Mr.No’nun en iyi arkadaşı-SS<br />Muayene edilen kişinin sağlık durumunu bildiren doktor yazısı-RAPOR<br />Muğla’da bir ilçe-ULA<br />Muğla-Marmaris karayolunda,çok güzel bir panoramaya sahip dağ geçidi-SAKAR<br />Muğla-Marmaris karayolunda,çok güzel bir panoramaya sahip olan dağ geçidi-SAKAR<br />Muğla’nın bir ilçesi-DALAMAN-MARMARİS-MİLAS-ULA-YATAĞAN<br />Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı turistik bir belde-GÖCEK<br />Muğla’nın Milas ilçesinde,seramik sözcüğüne de adını veren antik kent-KERAMOS<br />Muğla’nın Milas ilçesinde turistik bir belde-ÖREN<br />Muğla’nın Milas ilçesine bağlı turistik bir belde-ÖREN<br />Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan beldesinde,deniz kaplumbağalarının üreme alanı olan kumsal-İZTUZU<br />Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan beldesinde ünlü bir antik kent-KAUNOS<br />Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı turistik bir belde-DALYAN<br />Muğla yöresinde ebegümeci bitkisine verilen ad-EBECİK<br />Muğla yöresine özgü bir armut cinsi-TİLKİKOVAN<br />Muğla yöresine özgü,dana eti,patates ve yoğurtla yapılan bir yemek-ÇÖKERTME<br />Muhabbet tellalı-KAVAT<br />Muhafaza etme-SAKLAMA<br />Muharrem ayının onuncu gününde pişirilen özel tatlı-AŞURE<br />Muharrir-YAZAR<br />Mukavemet-DİRENİŞ<br />Muma batırılmış fitil-ŞAMA<br />Musevilerin yılbaşı bayramı-ROŞAŞANA<br />Mustafa Sandal şarkısı-ARABA<br />Muşmula-DÖNGEL<br />Muşmula’ya benzer bir meyve-ÜVEZ<br />Mutfak sobası-KUZİNE<br />Mutluluk hormonu-SEROTONİN<br />Mübalağa-ABARTI<br />Müddeialeyh-DAVALI<br />Müddet-SÜRE<br />Müeyyide-YAPTIRIM<br />Mühendislerin,mimarların kullandığı bir cetvel türü-TE<br />Müfettiş-DENETMEN<br />Müjdeli haber-SAVA<br />Mükemmel-YETKİN<br />Mükemmel olamama korkusu-ATELOFOBİ<br />Mülkiyet belgesi-TAPU<br />Mümkün-OLABİLİR<br />Mürdüm eriğinin kurutulmuşuna verilen ad-ÇERİ<br />Mürekkebi kurutmakta kullanılan çok ince kum-RIH<br />Mürekkep balığı-KALAMAR<br />Mürekkepbalığının bir türü-KALAMAR<br />Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek-LİKA<br />Mürekkep hokkası ipeği-LİKA<br />Mürettebat-TAİFE<br />Müruruzaman-ZAMANAŞIMI<br />Mürver ağacına verilen bir başka ad-YALANKOZ<br />Müsaade-İZİN<br />Müsavi-EŞİT<br />Müslümanlığı bırakıp başka bir dine geçmiş olan kimse-MÜRTET<br />Müslümanlığın temel inançları-AMENTÜ<br />Müslümanlıkta Hz.Ali’ye yandaş olanlar-ŞİA<br />Müslümanlıkta mezhep kuran kimse-İMAM<br />Müslüman olmayan yangın tulumbacılarının giydiği bir tür ipekli mintan-PATAKÜTE<br />Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse-RUM<br />Müslüman ülkelerde yaşayan Yunan asıllı kimse-RUM<br />Müspet ilim-FEN<br />Müstahkem yer-OR<br />Müsvedde-KARALAMA<br />Müsvedde yazmak-KARALAMAK<br />Mütareke döneminde İstanbul’da kurulan ve Kurtuluş Savaşı karşıtlığıyla tanınan bir cemiyet-NİGEHBAN<br />Müzik-MUSİKİ<br />Müzik alfabesi-NOTA<br />Müzik eşliğinde oynanan ve dinsel tören niteliği taşıyan Alevi oyunu-SEMAH<br />Müzik eşliğinde yapılan bir tür jimnastik-STEP<br />Müzikli tiyatro yapıtı-OPERA<br />(müzik)Metal kurs-ZİL<br />Müzik sanatçısı-SEZENAKSU-VOLKANKONAK<br />Müzikte bir nota-Sİ<br />Müzikte bir tam seslik aralığın bir kesirini oluşturan çok küçük aralık-KOMA<br />Müzikte duraklama notası-ES<br />Müzikte “eşlik etme” anlamında kullanılan terim-AKOMPANYE<br />Müzikte geceden esinlenen ya da geceyi çağrıştıran beste-NOKTÜRN<br />Müzikte “makam” anlamında kullanılan bir sözcük-MOD<br />Müzikte üç ya da daha çok sesin bir arada tınlaması-AKOR<br />Müzikte yapıt anlamında kullanılan “opus” sözcüğünün kısa yazılışı-OP<br />Müzikte zaman öğesi-RİTİM<br />Müzik yapıtının işleniş biçimi-TONALİTE<br />Müzik yazısı-NOTA<br />Müzisyen-FUATGÜNER<br />My Way’i söyleyen şarkıcı-FRANKSİNATRA<br />Nabokov’un,filme de aktarılmış ünlü romanı-LOLİTA<br />Nabokov’un romanı-LOLİTA<br />Nakış ipliği yumağı-KUKA<br />Nakil-AKTARIM<br />Nakil yoluyla,aktarılarak-NAKLEN<br />Nakit-PARA<br />Nalbantların,hayvanın tırnağını keserken kullandıkları keskin araç-SUNTIRAÇ<br />Nale-İNLEME<br />Namaz bölümleri-REKAT<br />Namaz çağrısı-EZAN<br />Namazın her bir bölümü-REKAT<br />Namazın kılınan her bölümü-REKAT<br />Namaz ibadetinin birimi-REKAT<br />Namaz kıldıran kişi-İMAM<br />Namazlar-SALAVAT<br />Namlı-ÜNLÜ<br />Namludaki bıçak-SÜNGÜ<br />Namlusu altı yivli tüfek ya da top-ŞİŞHANE<br />Namlusu eğmeçli,iki yanı da kesici,bir tür uzun savaş bıçağı-YATAĞAN<br />Namus,haya-AR<br />Namuslu-AK<br />Namuslu,iffetli-SİLİ<br />Namzet-ADAY<br />“Nar bülbülü” de denilen ötücü bir kuş-ALGERDAN<br />Narçiçeği rengi-VERMİYON<br />Narçiçeği rengi,alev kırmızısı-VERMİYON<br />Narçiçeği renginde bir süs taşı-GRENA<br />Nar çiçeği renginde süs taşı-GRENA<br />Nar,erik,kızılcık gibi yemişlerden yapılan pekmez-NARDENK<br />Nargileyi kolayca içmeyi sağlayan ve nargileye takılan hortum biçiminde uzun ve bükülgen boru-MARPUÇ<br />Nautilus denizaltısının kaptanı-NEMO<br />Naylondan yapılmış olta ipi-MİSİNA<br />Nazar değmesine karşı tütsü olarak kullanılan bir bitki-ÜZERLİK<br />Nâzım Hikmet’in bir oyunu-ENAYİ-İNEK<br />Nazi Askeri Polis Örgütü-SS<br />Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere yakıştırılan ad-ARİ<br />Nazi partisinin askeri polis örgütü-SS<br />Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler-SA<br />Naz,işve-EDA<br />Nazlı-NAZENİN<br />Nazlı,cilveli-NAZENİN<br />Nebat-BİTKİ<br />Necati Cumalı’nın bir öyküsü-DİLAHANIM<br />Necati Cumalı’nın bir romanı-ZELİŞ<br />Neden,güdü-SAİK<br />Negatif fotoğraf-ARAP<br />“Ne hasta bekler sabahı/Ne taze …’yü mezar/Ne de şeytan bir günahı/Seni beklediğim kadar” (N.F.Kısakürek)-ÖLÜ<br />Nehir-IRMAK<br />“Ne kapı vardır giresi/Ne yemek vardır yiyesi/Ne ışık vardır göresi/… olmuştur gündüzleri” (Yunus Emre)-TÜN<br />“Ne ….. komşumuzdun sen Fahriye Abla”(A.M.Dıranas)-ŞİRİN<br />Nemli-ISLAK<br />Nemli toprak-GÖNEN<br />Nemli yerlerde yetişen zehirli bir bitki-BALDIRAN<br />Neodim elementinin simgesi-ND<br />Neodimin simgesi-ND<br />Neon elementinin simgesi-NE<br />Neonun simgesi-NE<br />Neptünyum simgesi-NP<br />Neptünyum’un simgesi-NP<br />“Neresi …. bize neresi gurbet”(Murathan Mungan)-SILA<br />Nesnenin kap ağırlığı-DARA<br />Nesnenin tabanı-ALT<br />Nesne,şey-NEN<br />“Ne şair … döker,ne âşık ağlar/Tarihe karıştı eski sevdalar”(F.N.Çamlıbel)-YAŞ<br />Neşeli-ŞEN<br />Neşeli,keyifli,şen-ŞATIR<br />Neşter-BİSTURİ<br />Net olmayan-FLU<br />Net olmayan görüntü-FLU<br />Nevşehir’in bir ilçesi-AVANOS<br />Nevşehir’in Ürgüp ilçesine özgü,yemek pişirmekte kullanılan bir tür toprak çömlek-OSBAR<br />Ney çalan kimse-NAYİ<br />Ney sanatçısı-NEYZEN<br />“Ne zaman seni düşünsem/Bir ceylan .. içmeye iner”(İlhan Berk)-SU<br />Nezir-ADAK<br />Nezretmek-ADAMAK<br />Nicelik-KANTİTE<br />Nicelik,miktar-KEMİYET<br />Niçin-NİYE<br />Nida-ÜNLEM<br />Niğde,Nevşehir yörelerinde yetişen ve kaliteli bir şarap veren beyaz üzüm cinsi-EMİR<br />Niğde’nin bir ilçesi-ULUKIŞLA<br />Niğde ve Nevşehir illerinde yetiştirilen şaraplık bir üzüm cinsi-EMİR<br />Niğde ve Nevşehir yörelerinde yetişen,kaliteli bir şarap veren beyaz üzüm cinsi-EMİR<br />Nihayet-SON<br />Nijer’in başkenti-NİAMEY<br />Nijerya’da yaşayan bir halk-İBOLAR<br />Nijerya’nın başkenti-ABUJA<br />Nijerya’nın para birimi-NAİRA<br />Nijerya para birimi-NAİRA<br />Nikel elementinin simgesi-Nİ<br />Nikelin simgesi-Nİ<br />Nikel(Simge)-Nİ<br />Nimbus-KARABULUT<br />Nine-EBE<br />Nispet-ORAN<br />Nişan yüzüğü-ALYANS<br />Nişasta parçalama enzimi-AMİLAZ<br />Nişasta ve şekerle yapılan bir çeşit tatlı-REŞİDİYE<br />Niteliği düşük mal-TAPON<br />Niteliksiz-KALİTESİZ<br />Nitrik asit-KEZZAP<br />Niyobyum elementinin simgesi-NB<br />Niyobyum simgesi-NB<br />Niyobyumun simgesi-NB<br />Nobel Edebiyat Ödülü alan yazarımız-ORHANPAMUK<br />Nobel ödülü de kazanmış İtalyan oyun yazarı-DARİOFO<br />Nobelyum’un simgesi-NO<br />Nohut ve parça etin de konulduğu bir tür mantı-ŞİŞPEREK<br />Normal-OLAĞAN<br />Norveç başkenti-OSLO<br />Norveç’in başkenti-OSLO<br />Notada durak işareti-ES<br />Notada duraklama işareti-ES<br />Nuh’un üç oğlundan biri olan Yahudi peygamberi-YAFES<br />Numara(kısa)-NO<br />Numaranın kısa yazılışı-NO<br />‘Numara’nın kısa yazımı-NO<br />Numune-ÖRNEK<br />Nuri Bilge Ceylan’ın bir filmi-KASABA-ÜÇMAYMUN<br />Nurlu,ışıklı-NURANİ<br />Nüsha-SURET<br />“O” adılının yönelme durumu-ONA<br />Obüslerden,bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper-KAZAMAT<br />Obüslerden ve bombalarda korunmak için yeraltına kazılmış siper-KAZAMAT<br />Odun,kömür,doğal gaz,mazot gibi ısı sağlamak amacıyla yakılan madde,yakacak-YAKIT<br />Odun,kömür ölçüsü-STER<br />Odysseus’un memleketi-İTAKİ<br />“O” gösterme sıfatının eski biçimi-OL<br />Oğulcuk,embriyon-RÜŞEYM<br />“Oğulotu” da denilen güzel kokulu bir bitki-MELİSA<br />Oğul otu,kovan otu-MELİSA<br />Oğuz Kağan ile özdeşleştirilen ünlü Hun imparatoru-METE<br />Ok-TİR<br />Ok atılan yayın iki ucu arasındaki esnek bağ-KİRİŞ<br />Okçu-VAKKAS<br />Oktay Rifat’ın bir romanı-DANABURNU<br />Ok torbası-SADAK<br />Okul-EKOL<br />Okul,kışla gibi yerlerde hastalar için ayrılmış bölüm-REVİR<br />Okullarda öğrencilerin bilgisini anlamak için yapılan küçük sınav-YOKLAMA<br />Okuma yazması olmayan-ÜMMİ<br />Okuma yitimi-ALEKSİ<br />Okun yay kirişine takılan bölümündeki tüy-YELEK<br />Okur-KARİ-OKUYUCU<br />“O kuş en kuytu bahçelerde öter/Yükselir perde perde …. sesi”(Yahya Kemal)-İÇLİ<br />Okutman-LEKTÖR<br />Okuyucu-KARİ<br />Okuyup yazması olmayan-ÜMMİ<br />Okyanus-ANADENİZ<br />Okyanusların çok derin kesimlerine verilen ad-ABİS<br />Okyanusların çok derin yeri-ABİS<br />Okyanusya bereket tanrısı-TİKİ<br />Olağandan hacimli-İRİ<br />Olağandan iri-AZMAN<br />Olağandışı olayları anlatan öykü-MASAL<br />Olağanı aşan büyüklüğü olan-İRİ<br />Olanak-İMKAN<br />Olanak,fırsat-OKAZYON<br />Olan bitenin farkında olmayan-AYMAZ<br />Olan,olmuş-VAKİ<br />Olay-VAKA<br />Olayların birbiri ardınca sırayla yazıldığı tarih-KRONİK<br />Olduğundan büyük gösterme,abartma-İZAM<br />Oldukça acı-ACICA<br />Olgun erkek-BABACAN<br />Olgunlaşma-TEKAMÜL<br />Olgunlaşmamış ham kavun-KELEK<br />Olmamış-HAM<br />“Olmaz ilaç sine-i sad-pâreme/…. bulunmaz bilirim yâreme”(Namık Kemal)-ÇARE<br />Olta ipi-MİSİNA<br />Oluk ve yiv açmaya yarayan araç-KIVDIRAÇ<br />Olumsuz-MENFİ<br />Olumsuzluk belirten bir önek-NA<br />Olumsuzluk belirten önek-NA<br />Olumsuzluk öneki-NA<br />Olumsuzluk veren bir önek-NA<br />“Olur,tamam,peki” anlamında kullanılan bir sözcük-OKEY<br />“…. oluyor halimi takrire hicabım”(Nigâr Hanım)-MANİ<br />“…. oluyor halimi takrire hicabım/Üzme yetişir üzme firakınla harabım”(Nigâr Hanım)-MANİ<br />Omurga kemiği-AMUDUFIKARİ-AMUDUFİKARİ<br />Omurgayı meydana getiren kemiklerden her biri-OMUR<br />Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri-OMUR<br />Omurları birbirine birleştiren ana madde-DİSK<br />Omuz atkısı-ŞAL<br />Omza ya da bele asılı olarak taşınan su kabı-MATARA<br />Onarım-TAMİR<br />“11’e 10 Kala” adlı filmin senaristi ve yönetmeni-PELİNESMER<br />Ondalık-AŞAR<br />19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan artizlenimci sanatçılar grubu-NABİLER<br />XIX. yüzyılda İstanbul tiyatrolarında ortaya çıkan eğlendirici şarkı-KANTO<br />19. yüzyılın ikinci yarısından sonra Avrupalı siyaset adamlarının Osmanlı devleti için kullandıkları deyim-HASTAADAM<br />XIX. yüzyıl sonunda İspanyol Amerikası’nda gelişen “modernismo” hareketinin öncülüğünü yapmış,son derece özgür üslubuyla şiirde bir gelenek oluşturmuş Nikaragualı şair-RUBENDARİO<br />On dört dizeden oluşan bir Batı şiiri türü-SONE<br />Ongun-ARMA<br />On iki düzine-GROSA<br />On iki hayvanlı eski Türk takviminde timsah yılına verilen ad-NEK<br />On İki İmam’ın dokuzuncusu-TAKİ<br />XII. yüzyılda ortaya çıkan Sünni bir tarikat-ŞAZELİYE<br />Onma-ŞİFA<br />18. yüzyılda Fransa’da moda olan bir bezeme biçemi-ROKOKO<br />Onuncu ay-EKİM<br />O’nun eski biçimi-OL<br />Onun gibi yar olmaz-ANA<br />XVII. yüzyılda yaşamış ünlü bir divan şairi-NEŞATİ<br />Onur kırma-HAKARET<br />Onur kırma,onura dokunma-HAKARET<br />Opera(kısa)-OP<br />Optik aygıtlarında objektiften aldığı ışınları göze veren mercek dizgesi-OKÜLER<br />Optik kaydırma-ZUM<br />Ordu(kısa)-OR<br />Ordu komutanı-ORGENERAL<br />Ordu’nun Perşembe ilçesinin eski adı-VONA<br />Organ-AZA<br />Organizmanın herhangi bir noktasında bulunan hastalık olayının organizmanın başka bir yerine sıçraması-METASTAZ<br />Orhan Hançerlioğlu’nun bir romanı-ALİ<br />Orhan Kemal’in bir romanı-CEMİLE<br />Orhan Pamuk’un bir romanı-KAR<br />Orhan Pamuk’un romanı-KAR<br />Orhan Veli,Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat’ın öncülüğünü yaptığı şiir akımı-GARİP<br />Orkestra şefi-MAESTRO<br />Orkestra yöneticisi-ŞEF<br />Ormancılıkta,kesilecek ağaçları işaretlemek için kullanılan kıvrık ağızlı kesici alet-GRİF<br />“Ormanda Ölüm Yokmuş” adlı romanı da yazan kadın yazar-LATİFETEKİN<br />“Orman Işırsa”,”Dile Gelseler”,”Gölgeden Işığa” gibi deneme yapıtlarıyla tanınmış yazarımız-VEDATGÜNYOL<br />Ormanlara zararlı bir böcek-KESE<br />Ormanlara zarar veren bir böcek-KESE<br />Orta Afrika’da büyükbaş hayvanlarda görülen uyku hastalığı-NAGANA<br />Orta Amerika’da bir ülke-PANAMA<br />Orta Amerika uygarlığı-AZTEK<br />Orta Anadolu’da bir göl-EBER<br />Orta Asya’da büyük bir dağ sistemi-HİNDUKUŞ<br />Orta Asya’da yaşayan Şamanist Türkler arasında yaygın bir fal-IRIM<br />Orta boy-MİDİ<br />Ortaçağ Avrupası’na özgü bir şiir ve müzik biçimi-LAİ<br />Ortaçağ Budizmi’nin kutsal dili-PALİ<br />Ortaçağ Türk ve İslam devletlerinde hükümdarı ve sarayı korumakla görevli asker sınıfı-CANDAR<br />Ortadoğu’da bir göl-LUT<br />Ortadoğu’da bir ülke-LUT<br />Ortadoğu’da,”Ölüdeniz” de denilen bir göl-LUT<br />Orta kaldırım-REFÜJ<br />Ortaklar,şerikler-ŞÜREKA<br />Ortalama-VASATİ<br />Ortam,atmosfer,hava-AMBİYANS<br />Ortaoyununda Rum tipi-BALAMA<br />Ortaoyununda taklitçi-ZUHURİ<br />Ortaoyununda kadın rolüne çıkan erkek oyuncu-ZENNE<br />Ortaoyununda zurnaya verilen ad-PAPARA<br />Ortaoyununun iki baş kişisinden biri-PİŞEKAR<br />Ortasında lagün bulunan mercan adası-ATOL<br />Orta ve Doğu Avrupa kökenli Yahudilere verilen ad-AŞKENAZİ<br />Ortaya dikilen bir direğin tepesinden bağlanıp aşağı sarkıtılan kurdelelerle yapılan Osmanlı saray dansı-MATRAK<br />Ortodokslarda tahta pano üzerine yapılmış her türlü dinsel resme verilen ad-İKONA<br />Ortodoks resmi-İKON-İKONA<br />Oruca başlama zamanı-İMSAK<br />Oruç ayı-RAMAZAN<br />OS elementi-OSMİYUM<br />Osmangazi’nin kayınpederi-EDEBALİ<br />Osmaniye ilinde antik bir kent-KASTABALA<br />Osmaniye ilinde “ulusal park” kapsamına alınan ünlü Hitit yerleşmesi-KARATEPE<br />(Osmanlı)Atlı asker-SİPAHİ<br />Osmanlı’da bir tımar türü-HAS<br />Osmanlı’da tımar türü-HAS<br />Osmanlıda tuğamiral-RİYALA<br />Osmanlı devletinde adli hiyerarşide ikinci en yüksek devlet görevlisi-KAZASKER<br />Osmanlı devletinde bir ilden diğerine geçen mallardan alınan vergi-AMEDİYE<br />Osmanlı devletinde bir vilayetten diğerine geçen mallardan alınan vergi-AMEDİYE<br />Osmanlı devletinde Bulgarlardan oluşturulan “Voynuk” örgütündeki subaylara verilen ad-LİKATOR<br />Osmanlı devletinde Eflak ve Boğdan beylerine verilen unvan-VOYVODA<br />Osmanlı devletinde haberci olarak kullanılan görevlilere verilen ad-KARAKULAK<br />Osmanlı devletinde iki alaydan oluşan askeri birlik-LİVA<br />Osmanlı devletinde Karadağ prenslerine verilen unvan-VELADİKA<br />Osmanlı devletinde kullanılmış gümüş bir para-ZOLOTA<br />Osmanlı devletinde kullanılmış gümüş bir sikke-ZOLOTA<br />Osmanlı devletinde padişah ata binerken üzengisini tutan görevli-RİKABDAR<br />Osmanlı devletinde padişahın muhafızlığını yapan asker sınıfı-SOLAK<br />Osmanlı devletinde sancak beylerine verilen unvan-MİRLİVA<br />Osmanlı devletinde ülke dışına çıkartılan mallardan alınan gümrük vergisi-REFTİYE<br />Osmanlı devletinde üst düzey yetkililerin vekil ve yardımcılarına verilen ad-KETHÜDA<br />Osmanlı devletinde yeni evlenen erkeklerden alınan vergi-ARUSİYE<br />Osmanlı devletinin bir dönemine adını vermiş olan çiçek-LALE<br />Osmanlı devletinin bir dönemine de adını vermiş olan çiçek-LALE<br />Osmanlı devletinin Kuzey Afrika’daki son topraklarının da yitirdiği antlaşmanın adı-UŞİ<br />Osmanlı devletinin Müslüman olmayan uyruklarına verilen ad-REAYA<br />Osmanlı devlet tarihçisi-VAKANÜVİS<br />Osmanlı dış borçlarının ve bunu yöneten idarenin adı-DÜYUNUUMUMİYE<br />Osmanlı donanmasında kullanılmış,çektiri türünden küçük bir savaş gemisi-KIRLANGIÇ<br />Osmanlı donanmasında kullanılmış yelkenli bir gemi-ÇEKELEVE<br />Osmanlı döneminde çocuklar mahalle mektebine başlarken düzenlenen tören-AMİNALAYI<br />Osmanlı döneminde kullanılan,on para değerinde sikke-MARBAŞ<br />Osmanlı dönemi seyirlik oyunlarında gösteri yapan,yüzü maskeli ya da boyalı oyunculara verilen ad-BİNEVA<br />Osmanlı garnizonlarında hizmet eden Hıristiyan askerlere verilen ad-MARTOLOS<br />Osmanlı İmparatorluğu’nda okul kitaplarının genel adı-SUPARA<br />Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu-OSMAN<br />Osmanlılarda akıncılar ocağının komutanı-MALKOÇ<br />Osmanlılarda atlı askerlerden oluşan alay-BİNİŞ<br />Osmanlılarda bazı iskelelerden alınan bir tür vergi-MAKİRİYE<br />Osmanlılarda ilmiye sınıfından olanların,sadrazam ve devlet görevlilerinin günlük giyimlerinde kullandıkları bir tür sarık-RUZMERRE<br />Osmanlılarda Kapıkulu askerlerine ve kimi devlet görevlilerine üç ayda bir verilen ücret-ULUFE<br />Osmanlılarda padişahın muhafızlığını yapan asker sınıfı-SOLAK<br />Osmanlılarda sınır boylarında görev yapan asker sınıfı-SEKBAN<br />Osmanlılarda yeni evlenen erkeklerden alınan vergi-ARUSİYE<br />Osmanlılar döneminde İstanbul’da ve büyük liman kentlerinde yaşayan ve ticaretle uğraşan, Müslüman olmayan azınlıklara verilen ad-LEVANTEN<br />Osmanlılar döneminde Roma kentine verilen ad-RİM<br />Osmanlılar döneminde ulema sınıfının giydiği bir tür üstlük-LATA<br />Osmanlıların bir savaş yengisi-RİDANİYE<br />Osmanlı mutfağına özgü,çamsakızlı muhallebi-HELATİYE<br />Osmanlı ordusunda bir türbe-KOLAĞASI<br />Osmanlı ordusunda kullanılmış küçük çaplı bir top-ZARBEZEN<br />Osmanlı ordusunda paşa rütbesindeki komutanlara verilen ad-ÜMERA<br />Osmanlı ordusunda takım ya da eşiti birliklere komuta eden subay-MÜLAZIM<br />Osmanlı ordusunda ve donanmasında hafif piyade askeri-AZAP<br />Osmanlı padişahının sohbet arkadaşı-MUSAHİP<br />Osmanlı padişahlarının makam koltuğu-SERİR<br />Osmanlı padişahlarının makam koltuklarına verilen ad-SERİR<br />Osmanlı padişahlarının yazılı buyruğu-FERMAN<br />Osmanlı sarayının dış birimlerine ve saray dışındaki genel yönetim örgütüne verilen ad-BİRUN<br />Osmanlı toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeyi aşan dirlik-HAS<br />Osmiyum elementinin simgesi-OS<br />Osmiyumun simgesi-OS<br />Otama-TEDAVİ<br />Otellerde,müşterilerin arabalarını park etmekle görevli kimse-VALE<br />Otel,lokanta gibi birçok kişinin girip çıktığı yerlerde şapka,palto,pardösü gibi eşyayı bırakmak ve korumak için ayrılmış yer-VESTİYER<br />Otel,lokanta gibi yerlerde şapka,palto gibi eşyaların konulduğu yer-VESTİYER<br />Otizm konulu film-RAİNMAN<br />Otlak-MERA-ÖRÜ<br />Otlar-ERA<br />Otlayan hayvan sürüsü-RAİYE<br />Otoda dişliler düzeni-VİTES<br />Oto kaldırıcısı-KRİKO<br />Oto lastiği-TEKERLEK<br />Otomobil endüstri dalı-OTOMOTİV<br />Otomobilin bir bölümü-KAROSER<br />Otomobilin görünen dış bölümü-KAROSER<br />Otomobil kiralama-RENTACAR<br />Otomobillerde direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir-ROT<br />Otomobil satış yeri-GALERİ<br />Otomobil yarışması-RALLİ<br />Otonun başta çalışması-RÖLANTİ<br />Otsu bitkilerle kaplı olan ve zamanla önce makiliğe sonra da ormana dönüşen ekolojik alanlara verilen ad-GARİG<br />Ova-YAZI<br />Oy-REY<br />O yer-ORA<br />“O yer” anlamında kullanılan sözcük-ORA<br />Oylumlu-İRİ<br />Oyma ağaç kapma-KAVATA<br />Oymak-AŞİRET<br />Oyuncu-HÜLYAAVŞAR-NİLGÜNBELGÜN<br />Oyuncunun yaptığı-ROL<br />Oyunda berabere kalma-PATA<br />Oyunda cezalı çocuk-EBE<br />Oyunda kağıt atma sırası-EL<br />Oyunda kazanılan her parti-KAMA<br />Oyun öğesi bulunmayan,kutsal nitelikte müzik yapıtı-ORATORYO<br />Oyun yazarı-OKTAYARAYICI-ORHANASENA-RECEPBİLGİNER<br />Öbür-ÖTEKİ<br />Öbür dünya-AHİRET<br />Öbür dünyada verilecek olan ceza-UKUBET<br />Öç almayı amaçlayan gizli düşmanlık-KİN<br />Öç,intikam-SAR<br />Ödeme-İTA-TEDİYE<br />Ödemelerin bir bölümünün süresinden önce yapılması-AVANS<br />Ödenmesi gereken bir paranın,alacağa sayılarak bir bölümünün ödenmesi-AKONT<br />Ödenmesi gerekli bir paranın ödeme gününden önce verilen bir bölümü-AVANS<br />Ödenti-AİDAT<br />Ödeşme-FİT<br />Ödeşme,razı olma-FİT<br />Ödevbilgisi-DENTOLOJİ<br />Ödünç-ARİYET<br />Ödünç alınan ya da verilen şey-ARE<br />Ödünç,eğreti-ARİYET<br />Ödünç mal-ARE<br />Ödünç verilmiş bir paranın,bir yıldan daha kısa bir dönem için hesaplanan faizlerinin ana paraya eklenmesi-ANATOSİZM<br />Ödünç verme-İARE<br />Öfke nöbeti-BABA<br />Öğe-ELEMAN<br />Öğe,unsur-ELEMAN<br />Öğle vakti 12.00’yi başlangıç olarak alan saat-ZEVALİ<br />Öğrenci-TALEBE-TİLMİZ<br />Öğrenci,çırak-ŞAKİRT<br />Öğrencilik-TALEBELİK-<br />Öğrenim görmek-OKUMAK<br />Öğrenim görmemiş,okumamış-CAHİL<br />Öğretim ve eğitim sistemi-MAARİF<br />Öğütme-TAHN<br />Öğütme,öğütülme-TAHN<br />Öğütülmüş tahıl-UN<br />“Öksürükotu” da denilen otsu bitki-KAVALAK<br />“Öksürükotu” da denilen,sarı çiçekli,ekin tarlalarına zararlı otsu bitki-KAVALAK<br />Öküzgözü-ARNİKA<br />Öküz,sığır-BAKAR<br />Öküz yemliği-AKERE<br />Ölçek-EŞEL<br />Ölçü aygıtlarında gösterge çizelgesi-SKALA<br />Ölçüp biçmek-ORAMAK<br />Ölçüt,kıstas-KRİTER<br />Öldükten sonra da mucizeler,kerametler gösterdiğine inanılan ermiş-YATIR<br />Öldürmek ya da korumak için kullanılan alet-SİLAH<br />Öldürücü hastalık salgını-ÖLET<br />Öldürülen gazeteci-ABDİİPEKÇİ-MUSAANTER<br />Öleceği kesinlikle bilinen bir hastanın,acılarını dindirmek için doktor tarafından öldürülmesi-ÖTANAZİ<br />Öleceği kesinlikle bilinen bir hastanın,acısını dindirmek için doktor tarafından öldürülmesi-ÖTANAZİ<br />Ölen bir kişinin ardından yazılan şiir-AĞIT<br />Ölen kimsenin vücudu-NAAŞ<br />Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka-ISKAT<br />Ölmüş kimselerle cinsel ilişkide bulunma şeklinde kendini gösteren cinsel sapıklık-NEKROFİLİ<br />Ölü görmekten duyulan korku-NEKROFOBİ<br />Ölülerin ardından söylenen,ağır ve bozlağa benzer türkü-YAKIM<br />Ölüm-MEMAT<br />Ölümcül hastanın uyutulması-ÖTANAZİ<br />Ölümcül hastayı isteğiyle uydurma-ÖTANAZİ<br />“Ölümdür yaşayan … başına/Aşk iki kişiliktir”(Ataol Behramoğlu)-TEK<br />“Ölümdür yaşanan tek başına/Aşk … kişiliktir”(Ataol Behramoğlu)-İKİ<br />Ölüm haberi-MENA<br />Ölümlü-FANİ<br />Ölümsüz-LAYEMUT<br />Ölü Ordunun Generali’nin yazarı-KADARE<br />“Ölür ise … ölür/Canlar ölesi değil”(Yunus Emre)-TEN<br />Ölü toplanma yeri-ARASAT<br />“…. ömür biter bir uzun sonbahar olur”(Yahya Kemal)-FANİ<br />“Önce” anlamında önek-PRE<br />Öncecilik-İNİSİYATİF<br />Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol-STRATEJİ<br />Önceden verilen güvence parası-PEY<br />“Önce gözlerindi en güzel ….”(Oktay Rifat)-IŞIK<br />Önce Orta Asya’da,ardından Doğu Avrupa’da imparatorluk kuran eski bir Türk boyu-AVARLAR<br />Ön çalışma-ETÜT<br />Önde gelen,tanınmış sanatçı-VEDET<br />Öndelik,peşinat-AVANS<br />Önder-ŞEF<br />Önemli tarihsel olgu-OLAY<br />Ön içki-APERİTİF<br />Önlemlerini önceden almasını bilen-PROAKTİF<br />Önünde arabacı,arkasında uşak yerleri bulunan iki kişilik at arabası-VİKTORYA<br />Öpücük-BUSE<br />Ördeğe benzer bir su kuşu-MEKE<br />Ördek-BADİ<br />Ördek yavrusu-KİRİK<br />Örf ve âdete dayanan hukuk-TEAMÜL<br />Örgü örmekte kullanılan uzun çubuk-ŞİŞ<br />“Örneğin …. İçiyoruz,içimize bir karanfil düşüyor gibi”(Edip Cansever)-RAKI<br />Örnek-KİP-MİSAL-MODEL<br />Örnek alınacak söz-MESEL<br />Örnek,kalıp-KİP-TİP<br />Örülerek dokunan bir cins yün kumaş-TRİKO<br />Öteki adı ile-NAMIDİĞER<br />Ötücü bir kuş-KARATAVUK-SAKA<br />Övme-SENA<br />Öykü-HİKAYE<br />Öyküler-HİKAYAT<br />Öykü yazarı-NAZLIERAY<br />“Özbek güreşi” de denilen ve judo ile güreşin karışımı olan spor dalı-KURAŞ<br />Özbekistan’ın plaka imi-UZ<br />Özdeş-İDENTİK<br />Özdeyiş-KELAMIKİBAR<br />Özel gezi gemisi-YAT<br />Özel gezinti gemisi-YAT<br />Özellik-HUSUSİYET<br />Özellikle “Bolero” adlı yapıtıyla tanınmış Fransız besteci-RAVEL<br />Özellikle diş hekimliğinde dezenfektan olarak kullanılan “benzelyum klorür”e verilen ad-ZEFİRAN<br />Özellikle doğaçtan söyleme yarışmalarında kullanılan İtalyan halk şiiri biçimi-STORNELLO<br />Özellikle gençlere ucuz geceleme ve konaklama olanağı sağlayan barınak-HOSTEL<br />Özellikle mehter müziğinde kullanılmış vurmalı bir çalgı-HALİLE<br />Özellikle Meksika’da yaygın sert bir içki-TEKİLA<br />Özellikle Nil ırmağında kullanılan yelkenli bir tekne-FELUKA<br />Özellikle Orta Avrupa’da ve Akdeniz çevresinde görülen bir hastalık-KAPOSİ<br />Öze,mahsus-HAS<br />Özen-İTİNA<br />Özen,ihtimam-İTİNA<br />Özenli,düzgün-ONAT<br />Özensiz ve düzensiz kimse-ŞAPŞALAK<br />Özerklik-OTONOMİ<br />Özgün çizim,harita,plan gibi şeylerin fotoğraf tekniğiyle çoğaltılması-OZALİT<br />Özgün çizim,harita,plan gibi şeylerin fotoğraf tekniğiyle çoğaltılması yöntemi-OZALİT<br />Öznenin dışında kalan her konu-NESNE<br />Özsu-USARE<br />Özür dileme-İTİZAR<br />Paçavra hastalığı-GRİP<br />Padişaha sunulmak üzere hazırlanan ve mesir macununa benzeyen bir tür tatlı-NEVRUZİYE<br />Padişah buyruğu-İRADE<br />Padişahın bir toprağı birine mülk olarak ya da sadece gelirinden yaralanması için vermesi-IKTA<br />Padişahın her yıl yeniçeri ağası başta olmak üzere tüm ocak ağalarına ve yeniçeri kâtibine dağıttığı kışlık giysi ya da kumaş-ZEMİSTANİYE<br />Padişahların hediye ettiği kaftan-HULAT<br />Padişahların Mekke’ye gönderdiği armağanlar-SÜRRE<br />Padişah ve devlet erkânının resmi günlerde giydiği bir tür kavuk-SELİMİ<br />Pakistan’ın en büyük kenti-KARAÇİ<br />Palamut balığının irisi-TORİK<br />Palamut salamurası-LAKERDA<br />Palamutun büyüğü-TORİK<br />Palmiye türü-AREKA<br />Paltoya benzer bir üstlük-SAKO<br />“Pamukçuk” da denilen ve ağız mukozasında oluşan yüzeysel yara-AFT<br />Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim-SAVAN<br />Pamuk ipliğini sarmaya yarayan el çıkrığı-ALAMİT<br />Pamuk kozası-ŞİF<br />Pamuklu bir kumaş-BASMA<br />Pamuklu bir kumaş cinsi-KALİKO<br />Pamuktan dokunmuş basma-ÇİT<br />Pamuktan dokunmuş,kalın ve ensiz bir kumaş türü-KUTNU<br />Pamuktan düz dokuma,kaputbezi-AMERİKAN<br />Pamuk ve ipekle karışık dokunmuş hareli kumaş-GEZİ<br />Pamuk,yün gibi şeyleri eğirmekte kullanılan araç-İĞ<br />Pamuk,yün,ipek gibi şeylerden makinede dokunmuş her türlü dokuma-KUMAŞ<br />Panama’nın plaka imi-PA<br />Panama’nın plaka işareti-PA<br />Panama’nın plakası-PA<br />Panama plakası-PA<br />Pantolonun apış arasına gelen yeri-AĞ<br />Papağan-TUTİ<br />Papua-Yeni Gine’de,bir atayı ya da bir efsane kahramanını temsil eden ağaç oyma heykel-ULİ<br />Para-NAKİT<br />Para,akçe-NAKİT<br />Para dolabı-KASA<br />Paraguay cinsi-MATE<br />Paraguay v Brezilya’da yaşayan Kızılderili bir halk-TERENALAR<br />Para harcamadan başkalarının sırtından geçinme-OTLAMA<br />Paralı oyunlarda kâr ve zarar olmadığını belirtmekte kullanılan sözcük-TAPİ<br />Paralı yere giriş belgesi-BİLET<br />Paramızı simgeleyen harfler-TL<br />Paranın döviz değeri-KUR<br />Paranın piyasada azalmasıyla satın alma gücünün artması-DEFLASYON<br />Paranoyak Amerikan halkının teskin,yatışma ilacı-PROZAC<br />Para ödeme yeri-VEZNE<br />Para vermeden alınan şey-CABA<br />Para yardımı-İANE<br />Para yatırılan yer-BANKA<br />Para yerine kullanılan küçük marka-JETON<br />Parazit-ASALAK<br />Parça-LİME<br />Parçalara bölme-TAKSİM<br />Parçaların birleştirilmesiyle çeşitli şekillerin elde edildiği bir oyuncak-LEGO<br />Parça,lokma-TİKE<br />Parıltısını artırmak için elmas taşlarının altlarına konan ince metal yaprak-FOYA<br />Parkeden daha geniş ve uzun döşeme kaplama tahtası-RABITA<br />Parkinson’un bir belirtisi-AKİNEZİ<br />Parlak beyaz renkli bir element-TİTAN<br />Parlak kırmızı renkte bir süs taşı-LAL<br />Parlak kızıl renk-FİRFİRİ<br />Parlak kumaştan ayakkabı-LUSTRİN<br />Parlaklık-CİLA<br />Parlaklık,göz alıcılık-REVNAK<br />Parlatıcı-CİLA<br />Parlayan,parlak-LAMİ<br />Parola-İM<br />Pasak-KİR<br />Pasaklı-ÇAPAÇUL<br />Pasaklı,kılıksız-LOKA<br />Pasifik Okyanusu’nda bir devlet-TUVALU<br />Pasifik okyanusunda küçük bir ada-devlet-NAURU<br />Pasta,çörek-GATO<br />Pasta hamuru-ŞU<br />Pastırmalı bir börek-PAÇANGA<br />Pastırmalı bir börek cinsi-PAÇANGA<br />Pastırma üstüne sürülen macun-ÇEMEN<br />Patates gibi kimi bitkilerin yumrularında bulunan nişasta-FEKÜL<br />Patenle kayma işi-PATİNAJ<br />Patlayıcı bir madde-MELİNİT-TNT<br />Patlıcangillerden dikenli bir bitki-TEKEDİKENİ<br />Patlıcan,tavuk eti ve pirinçle yapılan bir yemek-ÇEVİRME<br />Paul Simon’un partneri-ARTGARFUNKEL<br />Pay-HİSSE<br />Paylama-AZAR<br />Paylama,azarlama-İTAP<br />Paylamak-AZARLAMAK<br />Pazar-SATAK<br />Pazarlama-MARKETİNG<br />Pazar ya da panayırın kurulduğu gün-DERİ<br />Pedallı küçük motosiklet-MOPED<br />Pehlivan kispetinin paçası-ŞİRAZE<br />“Pehlivan”,”Sürü”,”Eylül Fırtınası” gibi filmleriyle tanınmış sinema oyuncumuz-TARIKAKAN<br />Pek çok kimsede yaratılan güçlü heyecan-SANSASYON<br />Pekmez toprağı-MARN<br />Pelerin-HARMANİ<br />Pelerinli bir çeşit palto-REGLAN<br />Pelerinli bir tür palto-REGLAN<br />Pelte-JEL<br />“Pembe Kadın”,”Uzak Dünyalar”,”Kördüğüm” gibi oyunlarıyla tanınmış yazarımız-HİDAYETSAYIN<br />Pembemsi turuncu renk-SOMON<br />Pembe renkli şarap-ROZE<br />Pembe ya da beyaz renkte çiçekler açan bir süs bitkisi-MİMOZA<br />Pencerede uzun demir sürgü-İSPANYOLET<br />Pencereye takılır-CAM<br />Penye konfeksiyonunda kullanılan ve zincirli dikiş yapan bir tür makine-REŞME<br />Perakende karşıtı-TOPTAN<br />Perhiz-DİYET-REJİM<br />Perhiz,diyet-REJİM<br />Perişan kılıklı,derbeder-HIRPANİ<br />Peru’lu bir yazar-LLOSA<br />Peru’nun başkenti-LİMA<br />Peru’nun para birimi-SOL<br />Peru’nun plaka imi-PE<br />Peru plakası-PE<br />Peşin parayla veresiye mal alma usulü-SELEM<br />Petrol çıkarılan dağımız-RAMAN<br />Petrolden damıtılan bir ürün-NAFTA<br />Petrol ürünlerinden biri-MAZOT<br />Pey akçesi-KAPARO<br />Peygamber-NEBİ-YALVAÇ<br />Peygamberler-ENBİYA<br />Peygamberleri Hud’u dinlemedikleri için Tanrı tarafından yok edilen kavim-AD<br />Peygamberlik-RİSALET<br />Peygamber öven kaside-NAAT<br />Peynir,et,balık,turşu,asma yaprağı gibi yiyeceklerin,bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su-SALAMURA<br />Peynir suyundan yapılan yağsız ve ekşimsi bir peynir-LOR<br />Peynir,turşu suyu-SALAMURA<br />Pıhtılaşma sonunda kandan ayrılan sıvı bölüm-SERUM<br />Pınar Kür’ün bir romanı-YARINYARIN<br />Pierre Loti romanı-AZİYADE<br />Piliçle tavuk arası,yumurtlama dönemine girmiş-YARKA<br />Pilotlar ve havacılar için yayımlanan bülten-NOTAM<br />Pingpong-MASATENİSİ<br />Piramit-EHRAM<br />Pirinci kabuğundan ayırmak ya da bulgur dövmek için kullanılan dibek-DİNK<br />Pirinç,buğday,mısır gibi bitkilerin tohumu-TANE<br />Pirinçle yapılan bir tür sebze yemeği-DİBLE<br />Pirinç saplarından yapılan ve judo,karate gibi dövüş sporlarında yer minderi olarak kullanılan kalın halı-TATAMİ<br />Pirinç,şeker ve suyla yapılan bir tatlı-NAZLAŞ<br />Pirinç ve şekerkamışından elde edilen bir tür rakı-ARAK<br />Piston-İTENEK<br />Pişirildikten sonra dilimler halinde kesilerek ısı ile kurutulmuş ekmek-PEKSİMET<br />Pişirildikten sonra dilimler halinde kesilerek ısıyla kurutulmuş ekmek-PEKSİMET<br />Pişirilmiş yemek-AŞ<br />Pişmanlık-NEDAMET<br />Pişman olmak-YERİNMEK<br />Pişmiş toprak ya da çimentodan yapılmış kalın su borusu-BÜZ<br />Piyangoda bir kimseye çıkan para ya da nesne-İKRAMİYE<br />Piyanist-FAZILSAY-İDİLBİRET<br />Plan-TASAR<br />Platinin simgesi-PT<br />Plütonyum’un simgesi-PU<br />Pokerde aynı renkten beş karta verilen ad-FLOŞ<br />Pokerde bir oyuncunun önündeki paranın tümü-REST<br />Pokerde,”floş” da denilen,aynı cinsten beş karta verilen ad-RENK<br />Pokerde oyunu açabilmek için gerekli el-UVERTÜR<br />Poker,konken gibi iskambil oyunlarında aynı cins iki karta verilen ad-PER<br />Poker,konken gibi oyunlarda aynı cins iki karta verilen ad-PER<br />Polislerin kullandığı kalın değnek-COP<br />Polislerin kullandığı sopa-COP<br />Politik-SİYASİ<br />Politika-SİYASET<br />Polonya halkından olan kimse-LEH<br />Polonya halkının ulusal dansı-POLONEZ<br />Polonyalı-LEH<br />Polonyalı museviler-KARAİM<br />Polonya’nın para birimi-ZLOTİ<br />Polonya’nın plaka imi-PL<br />Polonya parası-ZLOTİ<br />Polonya’ya özgü halk dansı-MAZURKA<br />Polonyum’un simgesi-PO<br />Pompada açılır kapanır kapak-KLAPE<br />Porselen yapımında kullanılan bir tür beyaz ve gevrek kil-KAOLİN<br />Portekiz’in eski diktatörü-SALAZAR<br />Postacı-TATAR<br />Posta hizmeti görmeye alıştırılmış güvercin-TATARI<br />Posta paketi-KOLİ<br />Posta sürücüsü-TATAR<br />Postu,kaplan postu gibi çizgili bir tür Afrika zebrası-DAV<br />Postu siyah çizgili ve benekli külrenginde kedi-TEKİR<br />Pozisyon-STATÜ<br />Pozitif-ARTI<br />Praseodim’in simgesi-PR<br />Pratik Usun Eleştirisi adlı yapıtı olan Alman filozof-IMMANUELKANT<br />Prensip-İLKE<br />Prizma-BİÇME<br />Profesyonel karşıtı-AMATÖR<br />Proje-TASARI<br />Protaktinyum’un simgesi-PA<br />Protein sentezi asidi-RNA<br />Protein sentezine yardımcı olan bir asit türü-RNA<br />Protesto-İHTARNAME<br />Proton verebilen maddelerin genel adı-ASİT<br />Psikoloji-RUHİYAT<br />(psikoloji)İçine kapanık-OTİST<br />Pulluğu açtığı iz,yol-AKOS<br />Pulluk,büyük saban-KOTAN<br />Put-İDOL<br />Püre haline getirilmiş patatesle yapılan bir tür salata-LALEZAR<br />Püskürtü-LAV<br />“Radar” sözcüğünün kısa yazılışı-RD<br />Radon elementinin simgesi-RN<br />Radon simgesi-RN<br />Radonun simgesi-RN<br />Radyan(kısa)-RAD<br />Radyoaktif bir element-RADON<br />Radyoaktiviteyi bulan Fransız fizikçisi-ANTOİNEBECQUEREL<br />Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını saptayan aygıt-RADAR<br />Radyum elementinin simgesi-RA<br />Radyumun simgesi-RA<br />Raf-TEREK<br />Rafinaj-ARITIM<br />Rafineri-ARITIMEVİ<br />Rafları olan kapaklı ve taşınır dolap-ETAJER<br />Rahmaninov’un bir operası-ALEKO<br />Rahmetli aktris-ADİLENAŞİT<br />Rakı içmeyi seven-RAKICI<br />Raks eden erkek-RAKKAS<br />Ramazan ayı boyunca,yatsı namazından sonra cemaatle kılınan namaz-TERAVİ<br />Randıman-VERİM<br />Rapor-YAZANAK<br />Rastgele-EZKAZA<br />Rastlantı ile olan nitelik,araz-İLİNEK<br />Rasyonel-USSAL<br />Raşomon’un yazarı-AKUTAGAVA<br />Ray üzerinde işleyen bir taşıma aracı-OTORAY<br />Razı olma,isteme-RIZA<br />Reçine-AKMA<br />Refik Halit Karay’ın bir romanı-SONUNCUKADEH<br />Refik,yaren-ARKADAŞ<br />Rehin-İPOTEK<br />Reis-BAŞKAN<br />Rekor kırmış olan-REKORTMEN<br />Rekoru yineleme-EGALE<br />Rengi boza çalan-BOZRAK<br />Rengi solmak-SARARMAK<br />Renkli cam parçalarından oluşan pencere süslemesi ya da resim-VİTRAY<br />Renk maddesi-BOYA<br />Renk renk parlak tüyleri olan,iri gövdeli bir papağan-ARA<br />Renyum elementinin simgesi-RE<br />Renyumun simgesi-RE<br />Resim,heykel gibi sanat yapıtlarının sergilendiği salon-GALERİ<br />Resim ve heykel sanatlarda varlıkların biçimi-BETİ<br />Resim veya harfle yapılan işaret-MARKA<br />Resim yapımında kullanılan sentetik bir boya-AKRİLİK<br />Resmi belgelerin kaydedildiği kütük-SİCİL<br />Resmi bir erkek ceketi-JAKETATAY<br />Resmi bir erkek giysisi-FRAK<br />Resmi daireye gelen evrak-VARİDE<br />Resmi kurumlarda işlem gören belgeler-EVRAK<br />Ressam-ABİDİNDİNO-BEDRİBAYKAM-HÜSEYİNAVNİLİFİJ-KOMET-NEŞEERDOK-NURİİYEM-PABLOPİCASSO<br />Ressamımız-ELİFNACİ-MUSTAFAATA-NURİİYEM-OYAKATOĞLU-TURGUTZAİM<br />Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları levha-PALET<br />Ressam tarafından kullanılan boya hacmi-PAT<br />Reşo Ağa,Kaçakça Şahan ve Alman Ekmeği adlı öykü kitapları da olan yazar-BEKİRYILDIZ<br />Rey-OY<br />Rıhtımın su üstünde olan bölümü-SOM<br />Risk-RİZİKO<br />Riskli-RİZİKOLU<br />Riyaziye-MATEMATİK<br />Rize-Erzurum karayolunda bir dağ ve geçit-OVİT<br />Rize ilinde bir yayla-ABU-KİTO<br />Rize’nin bir ilçesi-ÇAYELİ<br />Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bir yayla-SAL<br />Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde ünlü bir kale-ZİLKALE<br />Rize yöresinde dokunan çamaşırlık ince bez-FERETİKO<br />Rize yöresinde el tezgâhlarında dokunan ve özellikle çay yaprakarını kurutmada kullanılan bir cins bez-ŞUT<br />Rizikolu-RİSKLİ<br />RNA tarafından hücre proteinleri sentezlenirken sentezlemeyi kontrol eden peroteit parçacığı-RİBOZOM<br />Robert Owen’ın yaşamını da kitaplaştıran,değerli hukukçumuz-RONAAYBAR<br />Rodyum elementinin simgesi-RH<br />Rodyumun simgesi-RH<br />Rol yapan kimse-AKTÖR<br />Roma kilisesi-KATOLİK<br />Roma’nın eski adı-RİM<br />Roman,öykü,tiyatro gibi yazın türlerinde en önemli kişi-KAHRAMAN<br />Romanya’nın para birimi-LEY<br />Romanya’nın plaka imi-RO<br />Romanya’nın plaka işareti-RO<br />Romanya parası-LEY<br />Romanya plakası-R-RO<br />Romatizma ağrısı-YEL<br />Roma’yı tekrar görebilmek için içine para atılması âdet olmuş ünlü çeşme-TREVİ<br />Röntgenyum elementinin simgesi-RG<br />Rubidyum elementinin simgesi-RB<br />Rubidyum simgesi-RB<br />Ruh-TİN<br />Ruh bilimci-PSİKİYATR<br />Ruhsal,bedensel bir terapi-MEDİTASYON<br />Rumeli ağzında bir seslenme ünlemi-ABE<br />Rumen para birimi-LEY<br />Rum korsanlarına verilen ad-IZBANDUT<br />Rus besteci Rahmaninov’un bir operası-ALEKO<br />Rusçada evet-DA<br />Rusça evet-DA<br />(rusça)Yaylı at arabası-TALİKA<br />Rus,Çek,Bulgar halklarına ırk olarak verilen ortak ad-SLAV<br />Rus halk destanı ya da epik şarkısı-BİLİNA<br />Rus köylüsü-MUJİK<br />Rus köylü topluluğuna verilen ad-MİR<br />Rus kralı-ÇAR<br />Rus kukla tiyatrosunun başlıca kişisi-PETRUŞKA<br />Rusların ünlü destanı-İGOR<br />Rus mutfağına özgü,yemekten önce bir arada sunulan çeşitli sıcak ya da soğuk yiyecekler-ZAKUSKİ<br />Rusya’da bir göl-ONEGA<br />Rusya’da bir ırmak-LENA-OBİ-OKA<br />Rusya’daki Başkırdistan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti-UFA<br />Rusya’da soyut sanatın gelişimini önemli ölçüde etkileyen ve “ışıncılık” da denilen soyut resim akımı-RAYONİZM<br />Rusya’nın plaka imi-RUS<br />Rusya’nın ünlü balesi-KİROV<br />Rusya parlamentosuna verilen ad-DUMA<br />Rusya’ya özgü bir içki-KVAS<br />Rutenyum elementinin simgesi-RU<br />Rutenyum’un simgesi-RU<br />Rutherfordyum’un simgesi-RF<br />Rutubet-NEM<br />Rüşvet verenle alan arasında aracılık eden kişi-RAİŞ<br />Rütbece küçük asker-AST<br />Rütbesiz asker-ER<br />Rüzgâr-BAD-YEL<br />Rüzgârın estiği yönü göstermek için direk şapkalarının üstüne konulan yelkovan biçimindeki araç-PİNEL<br />Rüzgâr korkusu-ANEMOFOBİ<br />Rüzgarlı-YELEKEN<br />Rüzgarölçer-ANEMOMETRE<br />Ryan O’neil filmi-LOVESTORY<br />Saatin altmışta biri-DAKİKA<br />Saat kadranı-MİNE<br />Saatte binlerce baskı yapabilen basım makinesi-ROTATİF<br />Sabahattin Ali’nin bir öykü kitabı-SES<br />Sabahları yataktan kalkarken giyilen geçici üstlük-SABAHLIK<br />Saban demirinin tarla sürülürken açtığı çizgi-ABARA<br />Sabanın toprakta açtığı iz-BARAN<br />Saban,pulluk ya da traktörün toprakta açtığı iz-AKOS<br />Sabrını tüketme-TAŞIRMA<br />Sacda pişirilen bir tür uzun pide-LOŞ<br />Sacda pişirilen küçük ekmek-GİLİK<br />Sac üzerinde pişirilen bir tür ekmek-BEZDİRME<br />Saç ayırma yeri-YİV<br />Saç düzeltme aracı-TARAK<br />Saçı dökülmüş-KEL<br />Saçı dökülmüş olan-KEL<br />Saçı dökülmüş olan kimse-KEL<br />Saçları düzeltmeye yarayan araç-TARAK<br />Saçları kıvırmak,düzeltmek için elektrik ya da ateşle ısıtılan alet-MAŞA<br />“Saçlarıma ak düştü/Sana .. bulamadım”(Şarkı)-AD<br />“Saçlarıma .. düştü/Sana ad bulamadım”(Şarkı)-AK<br />Saçların tümünü ya da bir bölümünü tepede toplayarak yapılan yüksekçe topuz-GUGURUK<br />Saçların uzun süre dalgalı kalmasını sağlamak için uygulanan işlem-PERMA<br />Saçma sapan söz-YAVE<br />Saçma söz-YAVE<br />Saç örgüsü-BELİK<br />Saç parlatıcı madde-BRİYANTİN<br />Saçta ayırma yeri-YİV<br />Saç tokası-FİRKETE<br />Sadak-OKLUK<br />Sadist-ELEZER<br />Sadrazamlık göreviyle yükümlü olmayan ve Osmanlı ordusunun komutanlığını yapan vezirin sanı-SERASKER<br />Saf,arı-HALİS<br />Safi-NET<br />Saflık derecesi-AYAR<br />Safran,amber ve misk karıştırılarak yapılan güzel bir koku-ABİR<br />Saf,temiz-ARI<br />Sağa eğik basım harfi-İTALİK<br />Sağaltım-TERAPİ<br />“Sağan” da denilen bir kuş-YELYUTAN<br />Sağlama,elde etme-TEDARİK<br />Sağlam,başlık-KASK<br />Sağlık,esenlik-AFİYET<br />Sağlıklı-ESEN<br />Sağlıklı,salim-ESEN<br />Sağ,selamette-SALİM<br />“Sağ yanımda yârem var/… yana dönder beni”(Türkü)-SOL<br />Sahip-IS-İYE-MALİK<br />“Sahipler” anlamında eski sözcük-ULU<br />Sahiplik-İYELİK<br />Sahip,malik-İYE<br />Sahip olma,kazanım-EDİNİM<br />Sahne,film yıldızı-STAR<br />Sahne oyunu-DRAMA<br />Sahra-ÇÖL<br />Sait Faik Abasıyanık’ın bir öykü kitabı-SEMAVER<br />Sait Faik’in öykü kitabı-SONKUŞLAR<br />Saka destanı-ŞU<br />“Sakağı” da denilen ölümcül bir hayvan hastalığı-RUAM<br />Saka kuşu-KUTAN<br />Sakaların,içinde su taşıdıkları deriden yapılmış kap-KIRBA<br />“Sakangur” da denilen iri bir kertenkele-GEKO<br />Sakarya iline özgü bir tür köfte-ISLAMA<br />Sakarya iline özgü bir tür tatlı-ÜRE<br />Sakarya iline özgü,püre haline getirilmiş barbunya fasulyesiyle yapılan bir yemek-GEŞİVUTE<br />Sakarya’nın bir ilçesi-AKYAZI-KARASU<br />Sakın!Asla!Olmasın!-ZİNHAR<br />Sakınmadan,çekinmeden söylemek,konuşmak-DOBRADOBRA<br />Sakırga-KENE<br />“Saklayan,elinde bulunduran” anlamında eski sözcük-MASİK<br />Salam,sosis,sucuk gibi hazır yiyeceklerin satıldığı dükkân-ŞARKÜTERİ<br />Salata yapılan bir bitki-KUZUKULAĞI<br />Saldığı koku hekimlikte antiseptik olarak kullanılan bir bileşik-İYODOFORM<br />Samanla karışık tahıl-MALAMA<br />Samanlık-MEREK<br />Saman rengi-SAMANİ<br />Saman rengi,açık sarı-SAMANİ<br />Samaryum elementinin simgesi-SM<br />Samaryum simgesi-SM<br />Samaryumun simgesi-SM<br />Sambaya benzer,Haiti kökenli bir dans-MERENGE<br />Samimi-İÇTEN<br />Samsun ilinde,önemli bir kuş alanı olan göl-ÇERNEK<br />Samsun’un bir ilçesi-ALAÇAM-LADİK<br />Samsun yöresine özgü,bulgur köftesi,barbunya fasulyesi ve didilmiş tavukla yapılan çorba-TOPALAK<br />“Sana bir … kesip uzatıyor ya doğa/Tutsam tanelerini/Sevincin gözyaşları derdim buna”(Edip Cansever)-NAR<br />Sanatçı-EDİPAKBAYRAM-ERKİNKORAY-EROLGÜNAYDIN-LEONARDCOHEN-MUAZZEZABACI-MÜSLÜMGÜRSES-NURİSESİGÜZEL-SABAHATAKKİRAZ-SARPAPAK-ZİHNİGÖKTAY<br />Sanat eseri konusu-TEMA<br />Sanat,hüner-EPİK<br />Sanatta üstün bilgili-ÜSTAT<br />Sanat ve bilim yapıtlarının sergilendiği yer-MÜZE<br />Sanat yapıtı konusu-TEMA<br />Sanayi-URAN<br />Sanayide yaygın olarak kullanılan yapay reçine-BAKALİT<br />Sanayiye önem veren-SANAYİCİ<br />Sandal-KAYIK<br />Sandal balık havuzu-LİVAR<br />Sanı-ZAN<br />Sanı,şüphe-ŞEK<br />Saniyede bir julluk iş yapan bir motorun güç birimi-VAT<br />Saniyede bir jullük iş yapan bir motorun güç birimi-VAT<br />Saniyede bir jüllük iş gören bir motorun güç birimi-VAT<br />Saniyede bir jüllük iş yapan bir motorun güç birimi-VAT<br />Saniyede titreşim sayısı-FREKANS<br />Sanki-ADETA<br />Sanma-ZAN<br />Sanma,tahmin etme-UMMA<br />Sanma,zannetme-ZEHAP<br />Sap-TUTAK<br />Sapaklık-ANOMALİ<br />Sapaklık,aykırılık-ANOMALİ<br />Sapılarak varılan-SAPA<br />Sapı siyah ve çatallı bir tür bıçak-KARAKULAK<br />Sapkınlık-DALALET<br />Saplı tencere-KAÇARULA<br />Sara nöbeti-TUTARIK<br />Saray-PALAS<br />Sarayda hazine dairesi-ENDERUN<br />Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm-HAREM<br />Sardalye yavrusu-PAPALİNA<br />Sarhoş bağırtısı-NARA<br />Sarhoşluğu geçme-AYMA<br />Sarhoş ya da külhanbeyi bağırması-NARA<br />Sarı ile mavinin karışımı olan renk-YEŞİL<br />Sarımsak kokulu gaz-ASETİLEN<br />Sarımsak tanesi-DİŞ<br />Sarımsı yeşil renkli,cam parıltılı,magnezyum ve demirli silikat-OLİVİN<br />Sarımsı yeşil renkli,cam parıltılı,magnezyum ve demirli silikat-peridot-OLİVİN<br />Sarı renkli,bir tür doğan kuşu-SARDOĞAN<br />Sarı renkli ve tatlı bir şeftali cinsi-SARIPAPA<br />Sarısabır bitkisinden elde edilerek parfüm sanayisinde kullanılan özüt-ALOE<br />Sarı ve güzel kokulu çiçekleri olan bir kır bitkisi-MANTIVAR<br />Sarkaç,pandül-RAKKAS<br />Sarma,kuşatma-İHATA<br />Sarma yay-HELİS<br />Sarımsak kokulu bir gaz-ASETİLEN<br />Sarmısaktaki doğal antibiyotik-ALİSİN<br />Sarp bölgede kurulmuş Kafkas dağ köylerine verilen ad-AUL<br />Sarp geçit-AKABE<br />Sarp ve ormanlık sıradağlar-BALKAN<br />Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer,pazar-PİYASA<br />Satılık şeylerin sergilendiği camlı bölme-CAMEKAN<br />Satın alma-İŞTİRA<br />Satır başı-PARAGRAF<br />Satırları blok olarak basan dizgi makinesi-ENTERTİP<br />Satrançta bir değerlendirme ve klasman sistemi-ELO<br />Satrançta bir hareket-ROK<br />Satrançta bir taş-AT-FİL-KALE-ŞAH-VEZİR<br />Satrançta,daha iyi bir konuma geçebilmek için bir taşın feda edildiği hamle-GAMBİT<br />Satrançta özel bir hareket-ROK<br />Satürn-ZÜHAL<br />Savaş aracı-PUSAT<br />Savaş,kazada uğranılan can kaybı-TELEFAT<br />Savaşma,vuruşma-KITAL-MUHAREBE<br />Savaştan sağ dönen-GAZİ<br />Savaşta ölen yeniçerilerin erkek çocuklarına verilen ad-NANHAR<br />Savaşta üstün gelme-YENME<br />Savaş zamanlarında Osmanlı ordusunun gereksinimlerini karşılamak için halktan toplanan erzak-SÜRSAT<br />Savaş zırhı-ÇOKAL<br />Savunman-AVUKAT<br />Saydam-ASETAT<br />Sayfa çevresine çekilen çizgi-ZIH<br />Saygınlığını yitirmiş olan-MÜPTEZEL<br />Saygınlık-FORS-İTİBAR<br />Sayıboncuğu-ABAKÜS<br />“Sayı farkı” anlamında kullanılan spor terimi-AVERAJ<br />Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri-RAKAM<br />Sayı,rakam-NUMARA<br />Sayma-AD<br />Saymaca-İTİBARİ<br />Sayma,sayılma-AD<br />Sazana benzer bir tatlı su balığı-KARAKEÇİ<br />Sazı kurmaya yarayan burgu-KÖK<br />Sazın en ince ses veren teli-ZİR<br />Sazın en ince teli-ZİR<br />Sazın kalın teli-BAM<br />Saz,kamış-KOFA<br />Saz,kamış ya da esnek maddelerden örülerek yapılmış,eşya taşımak için kullanılan kap-SEPET<br />Saz takımında usul vurmaya yarayan tef-DAİRE<br />Saz ustası-ARİFSAĞ<br />Saz ya da kamıştan örülmüş büyük sepet-KAZEVİ<br />Saz ya da kamıştan yapılmış kulübe-HUĞ<br />Sean Connery’den sonra James Bond rolünü oynayan aktör-ROGERMOORE<br />Sebep-NEDEN<br />Sebze fidesi ve asma çubuğu dikmek için hazırlanan çukur-BARAN<br />Sebze,meyve satmak için kurulmuş,derme çatma dükkân-SALAŞ<br />Seciye-IRA<br />Seçenek-ALTERNATİF-ŞIK<br />Seçkin-ELİT<br />Seçkin,özenle yapılmış-MUTENA<br />Seçmeli yemek-ALAKART<br />Seda-SES<br />Sedir-DİVAN<br />Sedir biçiminde koltuk-OTOMAN<br />Sedye-TESKERE<br />Sefine-GEMİ<br />Seher vakti-TAN<br />Sekiz notanın sıralanmasıyla oluşan dizi-SKALA<br />“Selam” anlamında Latince sözcük-AVE<br />Selçuklu veziri-ATABEK<br />Selenyum elementinin simgesi-SE<br />Selenyum simgesi-SE<br />Selenyumun simgesi-SE<br />Selin getirdiği kumlu ve çamurlu toprak-MİL<br />Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı-MİL<br />Selin sürükleyip getirdiği toprak-MİL<br />Semih Kaplanoğlu filmi-YUMURTA<br />Senatörlerin toplandığı yer-SENATO<br />Senegal’in başkenti-DAKAR<br />Senegal’in plaka imi-SN<br />“Senin öpüşlerin benim ağzım/Eğil su iç diyorum geyiğim/Bir kaçak miço geliyor masmavi denizlerimden./Bir yerlerinden sen uçan ellerimin/Yarım şişe rakının sözü mü olur?”-ERCÜMENTUÇARI<br />Senli benli-LAUBALİ<br />Sepet örmede kullanılan yumuşak ağaç çubuk-ZON<br />Sepicilikte ve hekimlikte kullanılan,tadı buruk bitkisel madde-TANEN<br />Serbest,başıboş-AZADE<br />Serbest bırakma-AZAT<br />Serbest meslek adamlarını içinde toplayan resmi birlik-ODA<br />Serçegillerden,gagaları dişli zararlı böcek ve kurtlarla beslenen,güzel sesli bir kuş-İSKETE<br />Serdar,başkomutan-NOYAN<br />Sergen-RAF<br />Sergilerde çeşitli firmalara ayrılmış yerlerin her biri-STAND<br />Sergio Leone’nin bir filmi-İYİKÖTÜVEÇİRKİN<br />Sergüzeşt-MACERA<br />Sermaye-ANAMAL-ANAPARA<br />Serpilmiş halde olan-SERME<br />Sersem,ahmak-SEME<br />Sert bir içki-ROM<br />Sert,ipekli kumaş-TAFTA<br />Sert kabuklu bir kuruyemiş-BADEM<br />Sert kabuklu bir meyve-CEVİZ<br />Sert,katı-PEK<br />Sert,katı madde-TAŞ<br />“Serto,dorak” gibi adlar da verilen bir cins tulum peyniri-TOMAS<br />Sert ve fazla kızarmayan bir domates türü-KAVATA<br />Sert ve katı madde-TAŞ<br />Serüven-MACERA<br />Serüvenci-MACERAPEREST<br />Seryumun simgesi-CE<br />Ses-SADA-SEDA-ÜN<br />Sesbilim-FONOLOJİ<br />Sesi duyuş-İŞİTİŞ<br />“.. sesi ve kanat şakırtısından/Billur bir avize Bursa’da zaman”(A.H.Tanpınar)-SU<br />Sesle ilgili-VOKAL<br />“… sesleri sönüyor perde perde/Atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde”(Nâzım Hikmet)-NAL<br />Ses sanatçımız-MÜŞERREFAKAY-SEZENAKSU<br />Sessiz,dingin-ASUDE<br />Sessiz,uslu-TEK<br />Ses,ün-SELEN<br />Sevap-ECİR<br />“Sevda bir yana çeker körolası/….. bir yana”(B.R.Eyüboğlu)-ŞARAP<br />Sevgi bağlılığı-VEFA<br />Sevgide aldatma-İHANET<br />Sevgide üstün tutulan-AZİZ<br />“Sevgili” anlamında kullanılan argo sözcük-MANİTA<br />“Sevgili Arsız Ölüm”,”Buzdan Kılıçlar”,”Muinar” gibi romanlarıyla tanınmış yazarımız-LATİFETEKİN<br />“Sevgili,dost” anlamında argo sözcük-MANİTA<br />Sevgiliye kavuşma-VİSAL<br />Sevilmeyen kimseler için kullanılan bir sövgü sözü-YEZİT<br />Sevim Burak’ın roman-oyun kitabı-EVERESTMYLORD<br />Sevimsiz ve mızmız kimseler için kullanılan bir sözcük-SİNAMEKİ<br />Sevinç belirten bir ünlem-OH<br />Sevinçli,neşeli-ŞAD-ŞEN<br />Seyehat-GEZİ<br />Seyelan-AKI<br />Seyircisi coşturan kimse-AMİGO<br />Seyrek dokunmuş bir tür kumaş-ETAMİN<br />Seyrek ve eğreti dikiş-TEYEL<br />Seyrüsefer-TRAFİK<br />Seyyar satıcı-GEZEKÇİ<br />Shakespeare’in bir oyunu-KRALLEAR-VENEDİKTACİRİ<br />Shakespeare kralı-LEAR<br />Shakespeare oyunu-VENEDİKTACİRİ<br />Sıcağa ve soğuğa karşı dayanıklılığı kükürtle arttırılmış kauçuk-EBONİT<br />“Sıcak” anlamında eski sözcük-GERM<br />Sıcak bir cismin verdiği duyum-ISI<br />Sıcakkanlı-SEMPATİK<br />Sıcaklık-HARARET<br />Sıcak bölgelerde yetişen çok sert bir ağaç-TİK<br />Sıcak bölgelerde yetişen ve hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan bir bitki-SİNAMEKİ<br />Sıcak bölgelerde yetişen ve lifleri tekstilde kullanılan bir ağaççık-URENA<br />Sıcak bölge ormanlarında yetişen bir tür sarmaşık-LİYAN<br />Sıcak iklimlerde yetişen bir meyve-ANANAS<br />Sıcak iklimlerde yetişen otsu bir bitki-AKALİFA<br />Sıcaklığa ve kimyasal etkilere dayanıklı bir tür cam-PAYREKS<br />Sıcak mevsim-YAZ<br />Sıcak parçanın ansızın su içine daldırılmasıyla elde edilen çatlak cam türü-KRAKELE<br />Sıcak suyu dolanım yoluyla sağlayan düzen-TERMOSİFON<br />Sıcak ülkelerde yetişen bir bamya türü-OKRA<br />Sıcak ve kuru bir rüzgâr-FÖN<br />Sıcak ve nemli iklimlerde oluşan kırmızı renkli toprak-LATERİT<br />Sıfat-fiil-ORTAÇ<br />Sığa-KAPASİTE<br />Sığır çobanı-GEZEKÇİ<br />Sığır durdurma sözü-OHA<br />Sığırın altı aylıktan bir yaşına kadar olan yavrusu-DANA<br />Sığırın ödkesesinden çıkan ve sarılığı iyi ettiğine inanılan taş-HARAZA<br />Sığırlarda görülen bulaşıcı bir hastalık-ŞAP<br />Sığır sürüsü-NAHIR<br />Sığ olmayan-DERİN<br />Sığ sularda ağır yükleri taşımak için kullanılan,altı düz tekne-ŞAT<br />Sığ sularda ve ırmaklarda yük taşımak için kullanılan bir tür tekne-LİMBO<br />Sığ sularda yaşayan bir balık-LAPİNA<br />Sık gözlü ağ-TOR<br />Sıkıcı bir durumu atlatmak-SAVMAK<br />Sıkı dokunmuş bir tür pamuklu kumaş-DİMİ<br />Sıkıntı-BUN<br />Sıkıntı,bezginlik ve usanç anlatan bir ünlem-OF<br />Sıkıntı,çarpıntı-HAFAKAN<br />Sıkıntı,güçlük-ZOR<br />Sıkıntı veren durum-SORUN<br />Sıkıntı veren,hoşlanılmayan şeyler için kullanılan bir sözcük-MERET<br />Sıkıntı verme,üzme-EZA<br />Sıkı pantolon-TAYT<br />Sıkıp suyunu çıkarma-TASİR<br />Sıklıkla ölüme neden olan bir kanser türü-KAPOSİ<br />Sık sık küçük ve önemsiz kazalar yapan kimse-SAKAR<br />Sınıfta bırakma-İPKA<br />Sınır-LİMİT<br />Sınırlı bir yerle ilgili olan-LOKAL<br />Sınır nişanı-URA<br />Sınır ortaklığı bulunan-KOMŞU<br />Sır-GİZ<br />Sıradan-AMİYANE<br />Sıradanlık-ALELADELİK<br />Sıra ile yapılan görev,keşik-NÖBET<br />Sıra,keşik-NÖBET<br />Sıra,nöbet-KEŞİK<br />Sırbistan’da bir ırmak-DRİNA<br />Sırça-CAM<br />Sırnaşan,tebelleş olan kimse-ASINTI<br />Sırtında büyük dikenleri olan bir balık-VATOZ<br />Sırtında yük taşıyarak geçimini sağlayan kimse-HAMAL<br />Sırtında zırh benzeri kemerler bulunan bir tür tespihböceği-ARMADİLLO<br />Sırtlan-ANDIK<br />Sırtta taşınan yük-ŞELEK<br />Sırt tüyleri yeşilimtırak mavi,boynu ve karnı kırmızı renkte güzel sesli bir kuş-İSPİNOZ<br />Sırt ve kol dayayacak yeri olmayan iskemle-TABURE<br />Sıska-ZAYIF<br />Sıtma-MALARYA<br />Sıtma ilacı-KİNİN<br />Sıtma mikrobunu aşılayan sivrisinek-ANOFEL<br />Sıtma mikrobunu aşılayan sivrisinek;anofel-ÇİMİL<br />Sıva aracı-MALA<br />Sıvacı aracı-MALA<br />Sıvas’ın bir ilçesi-ULAŞ-ZARA<br />Sıvas’ın Divriği ilçesinde bir kaplıca-ERİKLİ<br />Sıvas’ın Şarkışla ilçesinde bir kaplıca-ALAMAN<br />Sıvas ilinde bir göl-LOTA<br />Sıvı-LİKİT<br />Sıvı çekme aracı-TULUMBA<br />Sıvı içilen ince boru-PİPET<br />Sıvı maddeleri taşıyan gemi,kamyon-TANKER<br />Sıvı ölçü birimi litrenin simgesi-LT<br />Sıvı ölçüm birimi(kısa)-LT<br />Sıvı safra-ÖD<br />Sicilya’da yanardağ-ETNA<br />Sicim-İP<br />Sigara artığı-İZMARİT<br />Sigara söndürülen kap-TABLA<br />Siham-ı Kaza’nın şairi-NEFİ<br />Siirt ilinde bir kaplıca-LİF<br />Siirt’in bir ilçesi-ERUH<br />Siirt yöresine özgü,kıymalı ya da nohutlu ıspanak yemeği-PİRTİKE<br />Siirt yöresine özgü,kıyma ve bulgurla yapılan bir yemek-IR<br />Siirt yöresine özgü,nohutlu ya da kıymalı ıspanak yemeği-PİRTİKE<br />Siirt yöresine özgü,üzüm şırasının kaynatılmasıyla elde edilen bir tatlı-ENİP<br />Silahlı köy delikanlısı-KIZAN<br />Silah,zırh gibi araç-PUSAT<br />Silifke ilçesinde antik bir kent-URA<br />Silifke ilçesindeki Göksu Deltası’nda,birçok kuş türünü barındıran bir lagün-PARADENİZ<br />Silifke ilçesindeki Göksu Deltası’nda,birçok kuş türünü barındıran lagün-PARADENİZ<br />Silifke ilçesinde ünlü bir antik kent-URA<br />Silindir biçiminde ambar-SİLO<br />Silindir biçimli bir tür şapka-FES<br />Silisyum elementinin simgesi-Sİ<br />Silisyumun simgesi-Sİ<br />Silme-LEBALEP<br />Simge-REMİZ<br />Simgesi RN,atom ağırlığı 222,atom numarası 86 olan radyoaktif element-RADON<br />Simyada kurşun-AABAM<br />Sinan Bey gibi özellikle portre ressamı olarak tanınmış,XVI. yüzyıl Türk minyatürcüsü-NİGARİ<br />Sincap-ÇEKELEZ<br />Sinemacılıkta dekorun kurulduğu yer-PLATO<br />Sinemacılıkta,kamerayla geniş bir mekânın taranmasına verilen ad-PAN<br />(sinema)Çekim-PLAN<br />Sinemada,kamerayla geniş bir mekânın taranmasına verilen ad-PAN<br />Sinemada teknik gösteri-TRÜK<br />Sinema filmlerinin sanat,eğitim ve kültür amaçları göz önünde tutularak toplandığı ve korunduğu yer-SİNEMATEK<br />Sinema oyuncusu-STAR<br />Sinema yapıtı-FİLM<br />Sinema yönetmeni-AKİRAKUROSAVA-YEŞİMUSTAOĞLU<br />Sinema yönetmenimiz-HULKİSANER<br />Sinir-ASAP<br />Sinir gazı-SARİN<br />Sinir hücrelerinde bulunan protein-TAU<br />Sinir hastalıkları-ASABİYE<br />Sinirler-ASAP<br />Sinirli-ASABİ<br />Sinirli,çabuk öfkelenen-ERİŞİKLİ<br />Sinüs iltihabı-SİNÜZİT<br />Siper,hendek-OR<br />Sipersiz başlık-BERE<br />Sipersiz şapka-KEP<br />Siyah-KARA<br />Siyaha çalan buğday rengi-ESMER<br />Siyaha çalan koyu yeşil-NEFTİ<br />“Siyah giyme … olur/Beyaz giyme söz olur”(Türkü)-TOZ<br />“Siyah İnci” de denilen ünlü Brezilyalı futbolcu-PELE<br />Siyah kuşak dereceleri-DAN<br />Siyah renkli bir tahta-ABANOZ<br />Siyaset-POLİTİKA<br />Siyasetçi-POLİTİKACI<br />Siyasi,bilimsel,edebi konularda sert tartışma-POLEMİK<br />Size kim inanır?-KADİRİNANIR<br />“Siz toprak altında … köklerimizsiniz/Yatarsınız al kanlar içinde”(Nâzım Hikmet)-ULU<br />Slav alfabesi-KİRİL<br />Slav alfabe ve yazısı-KİRİL<br />Slavların batı kolundan olan bir ulus-ÇEK<br />Slayt-DİA-DİYA<br />Slovenya’nın plaka imi-SLO<br />SN elementi-KALAY<br />Sodyum elementinin simgesi-NA<br />Sodyumun simgesi-NA<br />Sofrada kullanılan çaydanlık,tencere,sahan altlığı-NİHALE<br />Sofrada kullanılan sahan altlığı-NİHALE<br />Sofralık bir zeytin cinsi-USLU<br />Soğan,et ve havuçla birlikte pişirilen bir tür pirinç pilavı-ÇEKTİRME<br />Soğanlı bir süs bitkisi-AMARİLİS-LALE<br />Soğukkanlılık-İTİDAL<br />Soğuk mevsim-KIŞ<br />Soğuktan duyulan korku-KRİYOFOBİ<br />Soğuk ve tatlı sularda yaşayan eti lezzetli bir balık-ALABALIK<br />Soğurma,emme-MAS<br />Sololar,korolar ve çalgılar için yazılan,temsil edilmeyen,genellikle dinsel dramatik müzik türü-ORATORYO<br />“Sol,sol taraf” anlamında eski sözcük-YESAR<br />Soluk-NEFES<br />Soluk borusu-TRAKE<br />Soluk borusu dalı-BRONŞ<br />Soluk yeşil renk-SELADON<br />Somali’nin plaka imi-SO<br />Somun ile sıkıştırılacak parça arasına konulan,ortası delik pul-RONDELA<br />Son-NİHAYET<br />Sonbahar-HAZAN<br />Son,bitim-HİTAM<br />Son derece yoğun bir kütle çekimine sahip olan ve bu nedenle çekim alanına giren hiçbir şeyi, hatta ışığı bile bırakmayan varsayımsal gökcismi-KARADELİK<br />Son dönem Osmanlı ordusunda,askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er-REDİF<br />Sonradan ortaya çıkan-ARIZ<br />Sonsuza kadar-İLELEBET<br />Sonsuza kadar,sürgit-İLANİHAYE<br />Sonsuzluk-EBEDİYET-EBET<br />Sonsuz,ölümsüz-EBEDİ<br />Sonucu belirten karşılaşma-FİNAL<br />Sonuç-NETİCE<br />Sonuçsuz-AKİM<br />Son yıllarda moda olan bir tür jimnastik-PİLATES<br />Soru-SUAL<br />Soru eki-MI<br />Sorun,problem-MESELE<br />Soru sözü-NE<br />(sosyoloji)Sınıf-KLAS<br />Sovyetler’in uzaya gönderdiği bir seriye verilen ad-SPUTNİK<br />Soyaçekim-İRS<br />Soylu-ASİL<br />Soylu Arap atı-KÜHEYLAN<br />Soylular,aristokrasi-ZADEGAN<br />Soyluluk-ASALET<br />Soy,sülale-URUK<br />Soyundan gelinen kimse-ATA<br />“…. söylemeden duyar sözleri”(Dertli)-ARİF<br />Söylenti-RİVAYET<br />Söyleyiş özelliği-ŞİVE<br />Söz-KELAM-LAF<br />Sözcüklerin hem biçimsel hem anlamsal tarihini ele alan dilbilim dalı-ETİMOLOJİ<br />Sözde sebep-BAHANE<br />Söz eden,zikreden-ZAKİR<br />Sözgelişi-MESELA<br />Söz,laf-KAL<br />Söz,lakırdı-LAF<br />Sözleşme-AKİT-KESENE<br />Sözsel anlatım bozukluğu-AKATAFAZİ<br />Sözsüz oynanan köy seyirlik oyunlarına verilen genel ad-LAL<br />Sözünde duran-MERT<br />Sözünde durmak-AHDEVEFAETMEK<br />Sözünü geçirme,otorite-VELAYET<br />“Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir …”(Yunus Emre)-SÖZ<br />Söz yitimi-AFAZİ<br />Spekülatör-ALAVERECİ<br />Spielberg filmi-ET<br />Spielberg’in bir filmi-ET<br />Spiker-SUNUCU<br />Sporcu alkış ünlemi-ŞA<br />Sporda en üst derece-REKOR<br />Sporda savunma oyuncusu-BEK<br />Spor karşılaşmalarında kural dışı hareket-FAUL<br />Spor karşılaşması-MAÇ<br />Spor kulübü-MKEANKARAGÜCÜ<br />(spor)Tahta ağırşak-DİSK<br />Standart saptayan enstitü-TSE<br />Stefan Zweig’in bir romanı-AMOK<br />Steno yazı makinesi-STENOTİP<br />Stratejik bir maden-BOR<br />Stronsiyum elementinin simgesi-SR<br />Stronsiyum simgesi-SR<br />Stronsiyum’un simgesi-SR<br />Su-AB-MA<br />Sual-SORU<br />Subay-ZABİT<br />Suç anında başka yerde olduğunu kanıtlama-ALİBİ<br />Suçlu sanılan kimse-SANIK<br />Suçsuz,günahsız-MASUM<br />Suçu bağışlama-AF<br />Suç ve hatasını açıklama-İTİRAF<br />Suda haşlanmış kestane-TUZLAMA<br />Suda yaşayan basit yapılı bitkilerin genel adı-YOSUN<br />Su düzeyindeki sıra kayalar-RESİF<br />Su geçirmez bir üstlük-ANORAK<br />Su geçirmez kumaştan yapılan bir tür spor ceket-ANORAK<br />Su ile temizleme-YIKAMA<br />Sukabağına taş doldurularak yapılan bir çeşit ritim sazı-MARAKAS<br />Su kabağından yapılmış ya da ağaçtan oyulmuş maşrapa-SUSAK<br />Su kabı,matara-KIRBA<br />Su kanalı,ark-CETVEL<br />Su katılmamış içki-SEK<br />Su kıyılarında yaşayan çok iri bir kuş-PELİKAN<br />Su korkusu-HİDROFOBİ<br />Sulak bölgelerde yaşayan,göçmen bir kuş-DÜDÜKÇÜN<br />Sulak yer-MALAZ-ÖZ<br />Sulama arabası-ARAZÖZ<br />Sularını bir denize ya da göle gönderen bölge-MAİLE<br />“Sultan güvercini” de denilen bir güvercin cinsi-HÜNKARİ<br />Su masajı küveti ya da havuzu-JAKUZİ<br />Sunma-ARZ<br />“Sun sagarı …. bana mestâne desinler/Usanmadı gitti o divâne desinler”(Şeyhülislam Yahya)-SAKİ<br />Sunucu-METİNUCA-ÖYKÜSERTER<br />Sure cümlesi-AYET<br />Suriye başkenti-ŞAM<br />Suriye devlet başkanı-ESAD<br />Suriye’nin başkenti-ŞAM<br />Susamış-NAİ<br />Susamlı halka çörek-SİMİT<br />Su samuru-LUTR<br />Susamurundan elde edilen post-LUTR<br />Susamyağı-ŞIRLAĞAN<br />Susanna Tamaro’nun ünlü yapıtı-YÜREĞİNİNGÖTÜRDÜĞÜYEREGİT<br />“Su sesi ve kanat şakırtısından/Billur bir avize Bursa’da …..”(A.H.Tanpınar)-ZAMAN<br />Susığırı-MANDA<br />Susma-SÜKUT<br />Su taşkını-SEL<br />Suudi Arabistan’da din polislerine verilen ad-MUTAVİN<br />Suudi Arabistan’ın başkenti-RİYAD<br />Suudi Arabistan’ın para birimi-RİYAL<br />Suudi Arabistan’ın plaka imi-SA<br />Suya batırılmış veya üzerine su dökülmüş olan-ISLAK<br />“Suya düşeni .. yakmaz”(Karacaoğlan)-OD<br />Suyla çevrili kara-ADA<br />Su yolu-ARK-KANAL<br />Suyu işleme ve dağıtım tesislerine iletme-İSALE<br />Suyun derinliğini ölçmek ya da dip tabakaların yapısını incelemek için kullanılan araç-SONDA<br />Suyun yayılmasını önlemek için yapılan kalın duvar-SET<br />Suyu toplamak,gücünden yararlanmak amacıyla akarsu üzerinde yapılan bent-BARAJ<br />Süleymantaşı da denilen,nar çiçeği renginde bir süs taşı-GRENA<br />Sülüngillerden,güvercin büyüklüğünde,eti için avlanan,tüyü boz,ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş-KEKLİK<br />Sülüngillerden soyu azalmış bir kuş-TURAÇ<br />Sümer gök tanrısı-ANU<br />Sümerlerde sağlık tanrıçası-BO<br />Sümer sağlık tanrıçası-BO<br />Sümer su tanrısı-EA<br />“Süngertaşı” da denilen ve kimi yüzeylerin temizlenmesinde kullanılan hafif ve gözenekli taş-PONZA<br />Süpermen’in sevgilisi-LOİSLANE<br />Süprüntü kabı-FARAŞ<br />Süpürgeotu-ERİKA-PÜREN<br />Sür’atli-TEZ<br />Sürdürme-İDAME<br />Sürdürme,devam ettirme-İDAME<br />Süreç-PROSES<br />Sürek avında pusuda av bekleyen avcı-ÖNEZE<br />Sürekli itmek-İTELEMEK<br />Sürekli olarak,daima-HEP<br />Sürekli su akan boru-MASLAK<br />Sürekli susan,suskun-SAMUT<br />Süreölçer-KRONOMETRE<br />Süresi sınırlanmış-VADELİ<br />Süreyya Duru filmi-ADA<br />Süreyya Duru’nun bir filmi-ADA<br />“Süre,zaman” anlamında yerel bir sözcük-ADAR<br />Sürgün,ishal-DİYARE<br />Sürülmeden bırakılmış tarla-KELEME<br />Sürülmemiş tarla-KELE<br />Sürüngen bir hayvan-YILAN<br />“Süs” anlamında eski sözcük-ZİVER<br />Süs bitkisi olarak kullanılan bir palmiye-LATANYA<br />Süs bitkisi olarak yetiştirilen tırmanıcı bir bitki-MUMÇİÇEĞİ<br />“Süsen” de denilen bir süs bitkisi-İRİS<br />“Süsen” de denilen kokulu bir süs bitkisi-İRİS<br />Süs için yapılmış giysi kıvrımı-PLİ<br />Süslü,ayaklı fener-FANUS<br />Süslü çadır-OTAĞ<br />Süslü ev,kasır-KÖŞK<br />Süs olarak kullanılan,altın taklidi sarı tenekeden pul-PENES<br />Süs taşı olarak kullanılan mor renkte bir tür kuvars-AMETİST<br />Süsüne düşkün yaşlı kadın-KOKANA<br />Süs ve gösteriş-ŞATAFAT<br />Sütle yapılan bir tatlı-KEŞKÜL<br />Süt şekeri-LAKTOZ<br />Süt,şeker ve pirinçten yapılan bir tür tatlı-SÜTLAÇ<br />Sütteki protein-KAZEİN<br />Sütün yüzünde toplanan yağlı katman-KREMA<br />Süt ürün elde etme yeri-MANDIRA<br />Süzgeç-İLİSTİR<br />Süzülmüş et ya da tavuk suyu-KONSOME<br />Şahıs-KİŞİ<br />“Şahika”,”Yeşil Yıllar” gibi romanlarıyla tanınmış İngiliz yazar-CRONİN<br />Şah İsmail’in mahlası-HATAYİ<br />Şah İsmail’in şiirlerinde kullandığı mahlas-HATAYİ<br />Şair-ARİFEKALENDER-CANYÜCEL-CEMALSÜREYA-EDİPCANSEVER-ENİSBATUR-NURSAKA-ÖZDEMİRASAF-RONİMARGULİES-SEFAKAPLAN<br />Şair,çevirmen-TOZAN<br />Şairimiz-TURGUTUYAR<br />Şairin kişisel duygularını tutkuyla dile getirdiği şiir türü-LİRİK<br />Şair,tiyatrocu-ORHANALKAYA<br />Şair ve yazarımız-ENİSBATUR<br />Şalvarın üstüne giyilen ve önde uzun iki parçası olan giysi-ÜÇETEK<br />“Şalvarı …… Osmanlı/Eyeri kaltak Osmanlı/Ekende yok biçende yok/Yiyende ortak Osmanlı”(Mani)-ŞALTAK<br />Şalvar,torba veya kese ağzını büzmek için bunlara geçirilen bağ-UÇKUR<br />Şaman-KAM<br />Şaman din adamı-KAM<br />Şamanist Türklerde doğal nesnelerde bulunduğuna inanılan ruhlara verilen ad-İZİ<br />Şamanizm’in din adamlarına verilen ad-KAM<br />Şamanizmin “kam,baksı” gibi adlar da verilen din adamı-ŞAMAN<br />Şampiyon-BÜKE<br />Şarap-BOR-MEY<br />Şarapların incelenmesini konu edinen bilim-ÖNOLOJİ<br />Şarap mahzeni-KAV<br />Şarap yapımında kullanılan yerli bir üzüm cinsi-KARASAKIZ<br />Şarbon-YANIKARA<br />Şarbon hastalığı-YANIKARA<br />Şarkıcı-BENDENİZ-BOBDYLAN-BURAKKUT-BÜLENTERSOY-EMELSAYIN-EMREALTUĞ-EROLEVGİN-HÜNERCOŞKUNER-İLHANİREM-MURATGÖĞEBAKAN-NADİDESULTAN-NEDİMZEPER-NİRANÜNSAL-OGANAYDIN-OGÜNSANLISOY-RAFETELROMAN-RODSTEWART-SEDAÜREN-SİBELCAN-SİBELTÜZÜN-SONERARICA-YAŞAR-YONCAEVCİMİK-ZEYNEPCASALİNİ-ZEYNEPMANSUR<br />Şarkıcılığının yanı sıra “İtiraf”,”Gel Sevişelim”,”Yaşamak İçin”,”Sen ve Ben” gibi filmlerdeki başarılı kompozisyonlarıyla da tanınmış Fransız şarkıcı ve aktör-YVESMONTAND<br />Şarkıcı,oyuncu-YEŞİMSALKIM<br />Şarkıda tekrar bölümü-NAKARAT <br />Şarkılı kilise duası için bestelenmiş parça-MES<br />Şarkının sert bir biçimde vurgulandığı disko müzik üslubu-RAP<br />Şarkı,türkü-IR<br />Şarlatan,yalancı-KALTABAN<br />Şart eki-SA<br />Şaşkınlık yaratıcı,olağanüstü-HARİKULADE<br />Şaşma belirten bir ünlem-YA<br />Şaşma ünlemi-VAY-YA<br />Şaşma ve hayranlık anlatan bir söz-AMMA<br />Şaşma ve korku anlatan bir ünlem-ABOV<br />Şebnem-ÇİY<br />Şebnem,jale-ÇİY<br />Şef,önder-LİDER<br />Şeftali,kayısı gibi meyvelerin çekirdeklerinin sert kabuğu-KUKUÇ<br />Şehir-KENT<br />Şehir dışı,ıssız yer-DAĞBAŞI<br />Şehzade eğitmeni-LALA<br />Şekerkamışından elde edilen sert bir içki-ROM<br />Şeker pancarı şekeri-SAKAROZ<br />Şeker ve nişastayla yapılan bir tatlı-REŞİDİYE<br />“Şellak” da denilen,hayvansal bir reçine-GOMALAK<br />Şenlik,bayram kemeri-TAK<br />Şenlik kemeri-TAK<br />Şenliklerde caddelere kurulan süslü kemer-TAK<br />Şen,neşeli ses-ŞAKRAK<br />Şerif Gören’in bir filmi-DERMAN-YOL<br />Şerit metre-MEZURA<br />Şeyh Bedrettin’in yapıtı-VARİDAT<br />Şeyhülislamlık makamı-MEŞİHAT<br />Şey,nesne-NEN<br />Şık,lüks ve gösterişli giyim tarzı-ABİYE<br />Şımarıklık-NAZ<br />Şırnak’ın bir ilçesi-İDİL-SİLOPİ<br />Şiddetini kaybetmek,zayıflamak-ENEZİMEK<br />Şiddetli-ŞEDİT<br />Şiddetli belirtilerle başlayıp kısa sürede ağırlaşan hastalıklar için kullanılan sözcük-AKUT<br />Şiddetli yağmur-TUFAN<br />Şifa bulma-ONMA<br />Şifalı otlarla tedavi-OTAMA<br />Şifalı otlarla tedavi etmek-OTAMAK<br />Şifalı sularla tedavi yöntemi-SPA<br />Şiir-IR<br />Şiirde iki ya da daha çok dizeden oluşan birim-KITA<br />Şiirler-EŞAR<br />Şiirleri şeriata aykırı bulunduğu için Halep’te derisi yüzülerek öldürülen ünlü tasavvuf şairi-NESİMİ<br />Şikar-AV<br />Şilili ünlü şair-PABLONERUDA<br />“Şimdi,şu anda,henüz” anlamında kullanılan sözcük-ELAN<br />“Şimdi uzun karlıklarda bir Lapon kızağı/Önünde … geyiği”(Behçet Necatigil)-REN<br />“Şimdi uzun karlıklarda bir Lapon kızağı/Önünde … geyiği”(B.Necatigil)-REN<br />Şimendifer-TREN<br />Şipşak-ALAMİNÜT<br />Şirketlerde başlangıç sermayesi-APOR<br />Şişmiş olan yer-ŞİŞ<br />“Şogun”,”Tai Pan”,”Kasırga” gibi bestseller olmuş romanlarıyla tanınan İngiliz yazar-JAMESCLAVELL<br />Şovmen-RÜSTEMBATUM<br />Şöhret-AD-NAM-ŞAN-ÜN<br />Şöhret,nam-ÜN<br />Şöhret olmak-ÜNEKAVUŞMAK<br />Şu anda-ELAN<br />Şu anda,henüz-ELAN<br />Şube,dal-KOL<br />Şube,kol-DAL<br />Tabaklanmış ceylan derisi-ORAK<br />Taban-DİP<br />Taban,döşeme,yer-ZEMİN<br />Tabut-SAL<br />Tadı güzel,lezzetli-LEZİZ<br />Tahılın tarladaki adı-EKİN<br />Tahıl için kullanılan sekiz kiloluk ölçek-ŞİNİK<br />Tahıl,kepek ve keten tohumu karışımından oluşan at yemi-MAŞ<br />Tahıl ölçeği-KİLE<br />Tahıl ölçmede kullanılan bir ölçek-KİLE<br />Tahıl tozu-UN<br />Tahıl yığını-ÇEÇ<br />Tahmin-ORANLAMA<br />Tahrip etmek-YIKMAK<br />Tahsin Yücel’in bir romanı-YALAN<br />Taht-ERİKE<br />Tahta bir ayakkabı-SABO<br />Tahta cilası-LAK-LAKA<br />Tahtadan yapılan,altı delikli bir tür flüt-FİFRE<br />Tahtadan yapılmış nefesli bir çalgı-OBUA<br />Tahta kurusu-KAROT<br />Tahtalara delik ve oyuk açmaya yarayan marangoz aracı-KENİŞ<br />“Tahtalı” da denilen bir güvercin cinsi-HOPAL<br />“Tahtalı” da denilen iri bir güvercin cinsi-ALABOYUN<br />Tahta oymacısı-TAVŞAN<br />Tahta üzerindeki pürüzleri gidermekte kullanılan çelik araç-SİSTİRE<br />Tahta üzerindeki ufak pürüzleri gidermekte kullanılan çelik araç-SİSTİRE<br />Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmekte kullanılan marangoz aracı-RENDE<br />Tahtelbahir-DENİZALTI<br />Tahttan indirme-HAL<br />Takılmış ad-LAKAP<br />Takım-EKİP<br />Takımada-ARAL<br />Takım,çeşit-MAKULE<br />Takım(kısa)-TK<br />Takımlar grubu-LİG<br />Takımlar grubu,küme-LİG<br />Takım oyunlarında takımı temsil eden kimse-KAPTAN<br />Takip etme-İZLEME<br />Takma ad-LAKAP<br />Takma isim-LAKAP<br />Talep,arzu-İSTEM<br />Talyum elementinin simgesi-TL<br />Talyumun simgesi-TL<br />Tamamlama,eksikleri giderme-İKMAL<br />Tamirat-ONARIM<br />Tamir etme-ONARMA<br />Tamir etmek-ONARMAK<br />Tam olarak,adamakıllı-İYİCENE<br />Tam olgunlaşmamış meyve-ALASULU<br />Taneleri büyük parçalar halinde doğranmış işkembe çorbası-TUZLAMA<br />Taneli bir meyve-NAR<br />Tanence zengin olan kökü peklik verici ve ishal kesici olarak kullanılan bir bitki-RATANYA<br />T.Angelopoulos filmi-ULİSİNBAKIŞI<br />Tango benzeri,ama ritmi daha hızlı Arjantin halk dansı-MİLONGA<br />Tanıdık,bildik-AŞİNA<br />Tanımı ve kırsal kesimi kendilerine özgü ve birbirine bağlı iktisadi ve toplumsal bütünler olarak gören ve açıklayan ideoloji-AGRARİZM<br />Tanınmamak için yüze geçirilen örtü-MASKE<br />Tanınmış bir aktör-KENANIŞIK<br />Tanınmış bir aktris-MERVESEVİ<br />Tanınmış bir kalp cerrahı-BİNGÜRSÖNMEZ<br />Tanınmış bir karikatürist-KAMİLMASARACI-NURİKURTCEBE<br />Tanınmış bir ressam-İBRAHİMÇALLI<br />Tanınmış bir ressamımız-İBRAHİMÇALLI<br />Tanınmış İngiliz şair-DYLANTHOMAS<br />Tanınmış kompleks-OİDİPUS<br />Tanınmış otomobil yarışçısı-RENÇKOÇİBEY<br />Tanıtma filmi-FRAGMAN<br />Tanrı-İLAH-OĞAN-RAB<br />Tanrı bağışlamasından yoksun kalma-LANET<br />Tanrı bağışlamasından yoksunluk-LANET<br />Tanrıbilim-İLAHİYAT<br />Tanrı buyruklarını yerine getirme-İBADET<br />Tanrıça-İLAHE<br />Tanrı’dan aşırı derecede korkma-TEOFOBİ<br />Tanrı’dan bir şey dilemek amacıyla söylenen söz-YAKARI<br />Tanrıdan gelen lütuf-NİMET<br />“Tanrı kabul etsin” anlamında kullanılan söz-AMİN<br />Tanrı katı-ARŞ<br />Tanrı’nın adını art arda söyleme-ZİKİR<br />Tanrı’nın bir adı-RAB<br />“Tanrı seni korusun” anlamında kullanılan bir deyim-SANEKALLAH<br />Tanrıtanımaz-ATE<br />Tanrı tarafından Davut Peygamberle gönderildiğine inanılan kutsal kitap-ZEBUR<br />Tanrı’ya göre insan-KUL<br />Tanrı’ya yalvarma-DUA<br />Tanrıya yalvarma,dua-YAKARI<br />Tantal elementinin simgesi-TA<br />Tantalın simgesi-TA<br />Tan vakti-SEHER<br />Tanzanya plakası-EAT<br />Tapınak,ibadethane-MABET<br />Tapınaklarda,üzerinde kurban kesilen,günlük yakılan,dini tören yapılan taş masa-ALTAR<br />Tapınılan varlık-MABUT<br />Tapınma,tapım-KÜLT<br />Taraça-SEKİ-TERAS<br />Taraf,yön-YAN<br />Tarama aracı-TARAK<br />“Tarhanaotu” da denilen kokulu bir bitki-ÇÖRTÜK<br />Tarım alanları için yüz metrekare değerinde yüzey ölçüsü birimi-AR<br />Tarımda kullanılan azotlu gübre-ÜRE<br />Tarım işçisi,rençber-IRGAT<br />Tarihçimiz-AFETİNAN<br />(Tarih)Hakan eşlerine verilen unvan-HATUN<br />Tarihi kalıntı-SİT<br />Tarihöncesi çağlarda tanrılara adak olarak sunulan küçük heykelcik-İDOL<br />Tarih öncesine dayanan efsane-MİT<br />Tarihsel olayların zaman bakımından sırası-KRONOLOJİ<br />Tarihte Uygur beylerine verilen unvan-İLTEBER<br />Tarkan’ın söylediği bir şarkı-ŞIKIDIM<br />Tarla,bağ,bahçe gibi yerlerden toplanan üründen arta kalanlar-TARAŞ<br />Tarla,bahçe ya da mandıra kapısı-TOKAT<br />Tarlada kalan köklü sap-ANIZ<br />Tarlada saban izi-ABARA<br />Tarlada suyu akıtmak için yapılan tahta oluk-ABARA<br />Tarla faresi-GELENİ<br />Tarlakuşuna verilen bir başka ad-TURGAY<br />Tarlalar arasında sınır çizgisi olarak kullanılan ekilmemiş bölüm-AN<br />Tarlalarda açılan su yolu-ABARA<br />Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set-ÖRÜ<br />Tarlanın,tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden her biri-EVLEK<br />Tarla sınırı-AN<br />Tarla sulamasında kullanılan tahta oluk-ABARA<br />Tarlayı işleyerek ürüne ortak olan işçi-MARABA<br />Tarlayı sürerek dinlenmeye bırakma-NADAS<br />Tartışma-MÜNAKAŞA<br />Tasarlamak işi-TASARIM<br />Taslak-ESKİZ<br />Taslak durumundaki küçük örnek-MAKET<br />Tasvip-ONAMA<br />Taş devrinin son çağı ile ilgili-NEOLİTİK<br />Taşıl-FOSİL<br />Taşıma-NAKİL<br />Taşıma,taşımacılık-NAKİL<br />Taşınmazlar-EMLAK<br />Taşıt dizisi-KATAR<br />Taşıt kimlik levhası-PLAKA<br />Taşıtlarda bulunan ve tiz ses çıkaran aygıt-SİREN<br />Taşıtta para yerine geçen bilet-ABONMAN<br />Taşkın akan su-SEL<br />Taşkın su-SEL<br />Taş kırıkları üzerine kum döşenip silindir geçirilerek yapılan yol-ŞOSE<br />Taş kırmakta kullanılan büyük çekiç-VARYOS<br />Taşkömürü-HUY<br />Taşları yontmak için kullanılan bir tür çekiç-DİŞEĞİ<br />Taşlevreği-ÇİNAKOP<br />Taşlık,çalılık yer-BURTLAK<br />Taşlık yer,çıplak tepe-ÇAL<br />Taşlı tarla-LEÇE<br />Taş ya da maden çıkarılan yer-OCAK<br />Taş ya da tuğladan yapılmış olan-KAGİR<br />Tat alma organı-DİL<br />Tatar mutfağına özgü,içine kıyma konularak yapılan bir tür mantı-PEREMEÇ<br />Tatlı-SÜTLÜNURİYE<br />Tatlı bir besin-BAL<br />Tatlı bir çörek-KEK<br />Tatlı bir yiyecek-ÇİKOLATA<br />Tatlı çörek-KEK<br />“Tatlısu kefali” de denilen bir balık-KEPENEZ<br />Tatlı sularda yaşayan bir balık-LOTA-SAZAN-TAŞISIRAN<br />Tatlı sularda yaşayan bir tür gelincik balığı-LOTA<br />Tatlı,tuzlu,acı ve ekşi tatlar dışında kalan beşinci tat-UMAMİ<br />Tatlı,tuzlu,ekşi ve acı tatlar dışında kalan beşinci tat-UMAMİ<br />Tatsız tuzsuz yiyecekler için kullanılan bir sözcük-SASI<br />Tatsız ve çok konuşan,geveze-ZEVZEK<br />Tavana asılan aydınlatma aracı-AVİZE<br />Tavana asılan süslü aydınlatma aracı-AVİZE<br />Tavana yakın küçük pencere-TAKA<br />Tavandaki örümcek ağlarını temizlemeye yarayan uzun saplı çalı süpürgesi-İSLİK<br />Tavır,davranış-EDA<br />Tavlada bir sayı-DÜ-SE-YEK<br />Tavlada “iki” sayısı-DÜ<br />Tavlada kullanılan oyun aracı-ZAR<br />Tavlada sayı-SE<br />Tavlada ‘üç’-SE<br />Tavlada “üç” sayısı-SE<br />Tavla oyununda kullanılan taşlardan her biri-PUL<br />Tavsiye mektubu-REFERANS<br />Tavşankulağı,buhurumeryen-SİKLAMEN<br />Tavuğun göğüs etiyle hazırlanan ve pişmiş hamurla yenen bir tür çorba-ARABAŞI<br />Tavuğun istenilen yere yumurtlamasını sağlamak için konulan beyaz taş-FOL<br />Tavuğun istenilen yere yumurtlamasını sağlamak için kullanılan beyaz taş-FOL<br />Tavuk etinden yapılan bir tür yemek-ŞNİTZEL<br />Tavuk yavrusu civciv-NAKA<br />Tayin-ATAMA<br />Tayin etme-ATAMA<br />Tayland’ın para birimi-BAHT<br />Taze peynir ve şekerle yapılan bir tatlı-SÜNDÜRME<br />Taze sığır gübresi-MAYIS<br />Tecimen-TACİR<br />Tecrübeli,usta-EKE<br />Tedavi-OTAMA<br />Tedavi etmek-OTAMAK<br />Tehlike işareti-ALARM<br />Tehlike sinyali-ALARM<br />Tekaüt-EMEKLİ<br />Tekbiçim-STANDART<br />Tek bir sanatçının tek bir çalgıyla verdiği konser-RESİTAL<br />“Tek Boynuzlu At”,”Ağ” ve “İtalyan Kızı” adlı yapıtları da olan,İrlandalı kadın edebiyatçı-IRİSMURDOCK<br />Tekel idaresine eskiden verilen ad-REJİ<br />Tekerlek biçiminde,sarımtırak ve yağlı bir peynir-KAŞAR<br />Tekerlek biçiminde ve sarı renkte bir cins peynir-KAŞKAVAL<br />Tekerlekli kara taşıtı-ARABA<br />Tekerlekli taşıt-ARABA<br />Tek,eşi olmayan-ÜNİK<br />Tek hücreli bir canlı-AMİP<br />Tek hücreli canlı-BAKTERİ<br />Tekil ikinci kişi adılı-SEN<br />Tekin olmayan-NETAMELİ<br />Tekinsiz-TABU<br />Tekir cinsinden bir balık-ŞENDERE<br />Tekirdağ’ın bir ilçesi-SARAY<br />Tekirdağ ilçesi-SARAY<br />Tekke edebiyatı şiir türlerinden biri-İLAHİ<br />Tek kişinin söylediği şarkı-SOLO<br />Teklif-ÖNERİ<br />Tekne-İNEÇ<br />“Teknecik” de denilen,sarı çiçekli ve otsu bir bitki-ÇEVRİNCE<br />Teknede art taraf-KIÇ<br />Teknelerdeki hamuru kazımaya yarayan araç-ISIRAN<br />Teknelerle suyun dibinde sürüklenerek çekilen balık ağı-TROL<br />Teknelerle suyun dibinde sürüklenerek çekilen bir balık ağı-TROL<br />Teknik direktör-FATİHTERİM<br />Teknik,sanayi-URAN<br />Tek olma durumu gösteren,çoğul karşıtı-TEKİL<br />Tek parça kütükten oyularak yapılmış bir tür tekne-HURİ<br />Tekrar etmek-YİNELEMEK<br />Tekrarlama-İKİLEME<br />Tekrarlatarak alıştırma-TEMRİN<br />Tekrar tekrar söyleme-ÜSTELEME<br />Tektonik çukur-GRABEN<br />Telefon sözü-ALO<br />Telefonun konuşulan yeri,almaç-AHİZE<br />Televizyon kameralarında kullanılan ve görüntüleri almaya yarayan tüp-İKONOSKOP<br />Televizyon(kısa)-TV<br />Televizyon ya da radyo vericileri ağı-KANAL<br />Telgraf çeşidi-ELT<br />Tel haline getirilmiş altın ya da gümüşü işleyerek yapılan kuyumculuk işleri-TELKARİ<br />Telli balıkçıl-OKAR<br />Telli bir bürümcük cinsi-ŞİP<br />Telli bir çalgı-SAZ-TAR-UT<br />Telli çalgıları çalmakta kullanılan araç-PENA<br />Telli çalgıları seslendirmekte kullanılan araç-PENA<br />Telli ve mızrapla çalınan Azeri çalgısı-TAR<br />Tellür elementinin simgesi-TE<br />Tellürün simgesi-TE<br />Telve ile yapılmış tadı kötü kahve-CAVCAV<br />Temayül-EĞİLİM<br />Tembel-ATIL<br />Tembellik-ATALET<br />Tembel,üşengeç-ERİNCEK<br />Tembih sözü-EMİ<br />Temel ağırlık birimi-GRAM<br />Temel,ana-BAZ-ESAS<br />Temel,esas-ANA<br />Temeli taklide dayanan sözsüz oyun-MİM<br />Temel maddesi baharat katılmış domates olan İngiliz sosu-KETÇAP<br />Temel özelliği sivrilik olan,XII. yüzyıldan sonra Rönesans’a kadar Avrupa’da gelişen sanat ve mimarlık üslubu-GOTİK<br />Temiz-PAK<br />“Temiz,düzgün,derli toplu” anlamında kullanılan denizcilik terimi-NETA<br />Temize çıkarma,aklama-İBRA<br />Temmuz-ORAKAYI<br />Temsil,piyes-TEMAŞA<br />Teneşir-SALACAK<br />Tene yumuşaklık vermek için sürülen güzel kokulu merhem-KREM<br />Tenis oynanan alan-KORT<br />Teniste kullanılan spor aracı-RAKET<br />Teniste,rakibin arkasına doğru süzülen atış-LOB<br />Teniste rakibin karşılayamadığı,doğrudan doğruya sayı getiren servis-ACE<br />Teniste,rakibin karşılayamadığı servis atışına verilen ad-ACE<br />Teniste,topu rakibin arkasına düşürmeyi amaçlayan vuruş-LOB<br />Teoloji-İLAHİYAT<br />Tepkili uçak-JET<br />Terapi-TEDAVİ<br />Teras-TARAÇA<br />Terazi gözlerinden her biri-KEFE<br />Terazinin her bir kefesi-PELE<br />Terbiyeli,nazik-EDİBANE<br />Terbiyesiz kimse-İT<br />Terbiyum’un simgesi-TB<br />Tercüme-ÇEVİRİ<br />Terlemekten ya da sıcaktan vücutta görülen küçük pembe kabartılar-İSİLİK<br />Termostat-ISIDENETİR<br />Tertemiz-AK<br />Terzilikte “yırtmaç” anlamında kullanılan sözcük-APERTURA<br />Tesir-ETKİ<br />Tespihin baş tanesi-İMAME<br />Tespihlerin baş tarafına geçirilen uzunca parça-İMAME<br />Teşhis-TANI<br />Tevfik Fikret’in evi-AŞİYAN<br />Tevfik Fikret’in İstanbul’a lanetler yağdırdığı ünlü şiiri-SİS<br />Tevfik Fikret’in,müze olarak kullanılan evi-AŞİYAN<br />Teyze-ANAYARISI<br />Teyze,dayı,hala ya da amcanın erkek çocuğu-KUZEN<br />Teyzeye verilen bir başka ad-ANAYARISI<br />Tezek yığını-KALAK<br />Thomas More’un ünlü yapıtı-ÜTOPYA<br />Thor Heyerdahl’ın,eski Mısırlıların Amerika’ya gittiğini kanıtlamak için papirüsten yaptığı tekne-RA<br />Tıkaç-TAPA<br />Tıp dilinde deli dana hastalığının kısa yazılışı-BSE<br />Tıp dilinde idrar salgısının azalmasına verilen ad-ANÜRİ<br />Tıp dilinde zatürreeye verilen ad-PNÖMONİ<br />(Tıp)Şiddetli hastalık,ivegen-AKUT<br />Tıpta en gelişmiş görüntüleme tekniğinin kısa yazılışı-MR<br />Tırnak,boynuz,kıl gibi üstderi ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde-KERATİN<br />Tırnak dibindeki ince,beyaz leke-HİLAL<br />Tırnaklarda oje çıkarmakta kullanılan bir sıvı-ASETON<br />Tırpana balığı-RİNA<br />Tırpana balığına verilen bir başka ad-RİNA<br />Tırtılları aşınmış taşıt lastikleri için kullanılan sözcük-KABAK<br />Tibet’in başkenti-LASA<br />Tibet keşişi-LAMA<br />Tibetli ya da Moğol Budha rahibi-LAMA<br />Tibet öküzü-YAK<br />Tibor Dery romanı-NİKİ<br />Ticaret eşyası-META<br />Ticaret limanı-iskele-BENDER<br />Ticaret mallarını saklamak için rıhtımda yapılan büyük depo-DOK<br />Ticarette,kullanılması hemen mümkün paraya verilen ad-LİKİT<br />Tifoya benzer basilin adı-EBERT<br />Tiftikten bir kumaş-ŞALİ<br />Tiftik yünüyle dokunan ince bir kumaş-ŞAL<br />Timur’un torunu ve Şahruh’un oğlu olup Semerkant hükümdarı olarak bilimin gelişmesine büyük katkılarda bulunmuş,özellikle astronomi ve matematik alanlarında değerli yapıtlar vermiş ünlü bilgin ve hükümdar-ULUĞBEY<br />“Timüs” de denilen ve göğüs kemiği arkasında bulunan iç salgı bezi-ÖZDEN<br />Tin-RUH<br />Tinsel-MANEVİ<br />Tiren Denizi’nde,İtalya’ya ait bir ada-LİPARİ<br />Tirsibalığı-ALOSA<br />Tirsi balığına verilen bir başka ad-ALOSA<br />Tiryaki Hasan Paşa’nın Avusturya ordusuna karşı kahramanca savunduğu kale-KANİJE<br />Titan elementinin simgesi-Tİ<br />Titanın simgesi-Tİ<br />Titreme,titreyiş-RAŞE<br />Titreme,ürperme-RAŞE<br />Titreyiş,ürkme-RAŞE<br />Tiyatrocu-AYTENGÖKÇER-GENCAYGÜRÜN-HALDUNDORMEN-SERMİNHÜRMERİÇ<br />Tiyatroda en üst balkon-PARADİ<br />Tiyatroda kurnaz uşak tiplemesine verilen ad-VALE<br />Tiyatroda oyuncunun yaptığı uzun konuşma-TİRAT<br />Tiyatroda özel bölme-LOCA<br />Tiyatroda sahne-ŞANO<br />Tiyatro sanatçımız-NEVRASEREZLİ-ZEKİALASYA<br />Tiyatro sanatçısı-MAHİRGÜNŞİRAY<br />(tiyatro)Uzun konuşma-TİRAT<br />Tiyatro ve sinemada,olayın geçtiği yeri canlandırmada kullanılan eşyaların tümü-DEKOR<br />Tohum-EKECEK<br />Tohum ekme aleti,mibzer-EKER<br />Tohumların ezilip yağ çıkarıldığı yer-EZİMEVİ<br />Tohumluk küçük soğan,arpacık soğanı-İSKELEN<br />Tokaçlı kar ayakkabısı-LEKEN<br />Tokat’ın bir ilçesi-ALMUS-REŞADİYE-ZİLE<br />Tokat’ın Reşadiye ilçesinde bir göl-ZİNAV<br />Tokat ilinde Danişmentliler döneminden kalma ünlü tarihi köprü-TALAZAN<br />Tokat ilinde,MÖ 2100 yılına tarihlenen ünlü höyük-HOROZTEPE<br />Tokat’ta bir ilçe-ZİLE<br />Tokat yöresine özgü bir halk oyunu-ANAKURU<br />Tokyo kentinin eski adı-EDO<br />Tolstoy’un bir romanı-DİRİLİŞ<br />Tombul bir fındık türü-FOŞA<br />Tombul,iri çocuk-APALAK<br />Tombul,iri yapılı-TORAMAN<br />Ton temelli müzik niteliği-TONALİTE<br />Ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan beste-ATONAL<br />Top kapağı-KAMA<br />“Topla birlikte koşma” anlamında spor terimi-DRİPLİNG<br />Toplama,bir araya getirme-CEM<br />Toplam olarak,hepsini içine alarak-CEMAN<br />Toplanan süprüntüleri alıp atmakta kullanılan,kürek biçiminde saplı kap-FARAŞ<br />Toplanmayı gösteren nota işareti-KLE<br />Toplardamar-VENA<br />Toplardamar genişlemesi-VARİS<br />Topluluğun ileri geleni-SEYİT<br />Toplum-MAŞER<br />Toplumda kadının yararlanacağı hakları çoğaltmak ve erkeğinkine eşit kılmak amacını güden düşünce akımı-FEMİNİZM<br />Toplumda ya da bireyde,ölçü ve değerlerin çökmesi sonucunda oluşan dengesizlik durumu-ANOMİ<br />Toplumun dışında yer alan kimseler için kullanılan sözcük-MARJİNAL<br />Toplu olarak yapılan yabanıl hayvan avı-SAFARİ<br />Toplu tartışma-FORUM<br />Toplu ya da turistik geziler için yapılmış büyük otobüs-OTOKAR<br />Top mermisinin ucuna vidalanan ve mermi atıldıktan sonra patlamasını sağlayan ayarlı kapak-TAPA<br />Topmodel-GÜZİDEDURAN<br />Toprağı kazıp siper yapmak-ORAMAK<br />Toprağın nemi-ÖL<br />Toprağın nemi,yaşlık-ÖL<br />Toprak damları sıkıştırmakta kullanılan taş silindir-LOĞ<br />Toprak,kum ve saman elemeye yarayan iri delikli kalbur-ABARA<br />Toprak parçası-KARA<br />Toprakta biriken fazla suların çeşitli yollarla boşaltılması-DRENAJ<br />Topraktan yapılan kulplu su kabı-TESTİ<br />Toprak üstündeki yükseklik-SEKİ<br />Topu düşman ateşinden koruyan zırhlı bölme-TARET<br />“Top yuvarlaktır” örneğinde olduğu gibi,aynı düşünceyi değişik terimlerle tekrarlamaya dayanan üslup kusuru ya da oyunu-TOTOLOJİ<br />Torbalı balık ağı-TRATA<br />Torbaya benzer,büyük gözlü balık ağı-APOŞİ<br />Torun sahibi kadın-NİNE<br />Torunu olan kadın-NİNE<br />Toryum’un simgesi-TH<br />Toy-ACEMİ<br />Toz durumuna getirilmiş meyvesi tatlılara güzel koku vermek için kullanılan tırmanıcı bir bitki-VANİLYA<br />Toz durumundaki tahıl-UN<br />Toz ilaçların içine konulduğu,yutulmaya uygun küçük kap-KAŞE<br />Töre-ADAP<br />Töre,âdet-ADAP<br />Tören-SEREMONİ<br />Tören ve alaylarda padişahın ya da vezirin yanında yürüyen görevliler-ŞATIR<br />Trabzon’daki manastır-SUMELA<br />“Trabzonhurması,cennethurması” gibi adlar da verilen bir meyve-KAKİ<br />Trabzon ilinde bir mağara-ÇAMLIBEL<br />Trabzon ilinde bir yayla-LAPAZAN<br />Trabzon ilindeki “Meryemana Manastırı”na verilen bir başka ad-SUMELA<br />Trabzon ilinde,kiremit kaplı çatısıyla ünlü bir köprü-HAPSİYAŞ<br />Trabzon kentinin antik dönemlerdeki adı-TRAPEZOS<br />Trabzon’un Akçaabat ilçesinde bir göl-SERA<br />Trabzon’un bir ilçesi-OF-TONYA<br />Trabzon’un Çaykara ilçesinde bir vadi-HALDİZEN<br />Trabzon’un Düzköy ilçesinde bir yayla-HONEFTER<br />Trabzon’un Sürmene ilçesine özgü bir cins peynir-AHO<br />Trabzon ve Rize yöresinde,Lazca konuşan halka verilen ad-KOMOFTİ<br />Trabzon yöresinde dokunan ve daha çok peştamal olarak kullanılan bir tür dokuma-KEŞAN<br />Trabzon yöresine özgü bir halk oyunu-KOLBASTI-VAYBENİ<br />Trabzon yöresine özgü,dana eti ve mısır unuyla yapılan bir tür köfte-HIRTLAMA<br />Trabzon yöresine özgü,genellikle yılbaşı günü doğaçlama oynanan köyseyirlik oyunlarının adı-MOMOYER<br />Trabzon yöresine özgü,mısır ekmeği ve minci peyniriyle yapılan bir yemek-CUMUR<br />Trajedi-AĞLATI<br />Trikoların yakasını yapan makine-REMAYÖZ<br />Tropikal Afrika’da bir ağaç-AKO<br />Tropikal Afrika’da yetişen ve “ohi” de denilen ağaç-BA<br />Tropikal Afrika ve ormanlık alanlarda yetişen ince dokulu bir ağaç türü-OZUGA<br />Tropikal Amerika’da yaşayan siyah tüylü bir kuş-ANİ<br />Tropikal Amerika’da yaşayan ve gözalıcı renkleri olan bir papağan-ARA<br />Tropikal Amerika’da yaşayan ve top gibi yusyuvarlak olabilen bir hayvan-TATU<br />Tropikal Amerika’da yetişen ve “hura” da denilen kerestelik bir ağaç-ASAKU<br />Tropikal bölgelerde su kıyılarında bazı ağaç ve çalı türlerinin oluşturdukları ormanlara verilen ad-MANGROV<br />Tropikal bölgelerde yetişen ve yapraklarından değerli bir tekstil elyafı elde edilen bitki-SİSAL<br />Tropikal bölgelerde yetişen ve yumruları besin olarak kullanılan bir bitki-TARO<br />Tropikal deniz rüzgârları-ALİZE<br />Tropikal ülkelerde yetişen bir meyve-ANONA<br />Tropik meyve-ANANAS<br />Tuba ailesinden nefesli bir çalgı-SUZAFON<br />Tulyum’un simgesi-TM<br />Tuna Irmağı’nda kullanılan bir çeşit yolcu kayığı-ORANSA<br />Tuna ırmağının bir kolu-İNN<br />Tunceli,Erzincan,Bingöl gibi illerin dağlık kesimlerinde üretilen bir cins tulum peyniri-ŞAVAK<br />Tunceli yöresine özgü,”sac sırımı” da denilen bir tür hamur yemeği-SİR<br />Tunus’un plaka imi-TN<br />Tunus’un plaka işareti-TN<br />Tunus’un plakası-TN<br />Turistik bir gölümüz-ABANT<br />Turizm acentelerinde görevli tanıtım elemanlarına verilen ad-REP<br />Turizmin “bacasız sanayi”,rakının “aslan sütü” biçiminde adlandırılması örneklerinde olduğu gibi,bir sözcükle anlatılabilecek bir kavramı birden çok sözcükle anlatmaya verilen ad-DOLAYLAMA<br />Turnabalığı büyüklüğünde,eti lezzetli bir balık-TİNKA<br />Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve bileşimindeki hidrojenin yerine maden olarak tuz oluşturan hidrojenli bileşik-ASİT<br />Turşusu yapılan bir tür yaban soğanı-INCALIZ<br />Turuncu etli bir kavun cinsi-KANTALUP<br />Tutacak-SAP<br />Tutkun-AŞIK<br />Tutsak-ESİR<br />Tutsaklık-ESARET<br />Tutturgaç-ATAŞ<br />Tutu-REHİN<br />Tutu,ipotek-REHİN<br />Tutuk dilli-PEPE<br />Tuvalet-HELA<br />Tuzağa düşmek-FAKABASMAK<br />Tuzağa düşürmek-AVLAMAK<br />Tuzağa düşürülen şey-AV<br />Tuzak-FAK<br />Tuzak,kapan-FAK<br />Tuzlanıp kurutulmuş yiyecek-KAKAÇ<br />Tuzlanmış ve deri tuluma bastırılmış peynir-OLAMAN<br />Tuzlu suda saklanan yiyecek-SALAMURA<br />Tuzsuz taze peynir,nişasta,pirinç unu ve şekerle yapılan bir tatlı-HÖŞMERİM<br />Tüberküloz-VEREM<br />Tüccar-TACİR<br />Tüfek parçası-NAMLU<br />Tükürükte bulunan ve nişastanın sindirilmesine yarayan enzim-PTİYALİN<br />Tümcenin öğelerinden biri-NESNE<br />Tümceyi oluşturan öğelerden biri-NESNE-ÖZNE<br />Tümör-UR<br />Tünel açmakta kullanılan ve üzerinde delme tabancaları bulunan araba-JUMBO<br />Türe-ADALET<br />“Türkçem benim … bayrağım”(F.H.Dağlarca)-SES<br />Türkçenin de içinde yer aldığı dil ailesi-ALTAY<br />Türk gölge oyununda Müslüman olmayan tiplemelere verilen ad-ZİMMİ<br />Türk halk edebiyatında çoban türküsü-KAYABAŞI<br />Türk halk müziğinde kullanılan dokuz telli bir saz-BOZUK<br />“Türkiye bir sıcak ülke/Güneşi kocaman bir …”(Tahsin Saraç)-NAR<br />Türkiye’den göç eden Rumların oluşturduğu müzik türü-REMBETİKO<br />Türkiye’den göç eden Yunanlıların oluşturduğu bir müzik türü-REMBETİKO<br />Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Rumların oluşturduğu bir müzik türü-REMBETİKO<br />Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Rumların oluşturduğu müzik türü-REMBETİKO<br />Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınır kapısı-SARP<br />Türkiye Kömür İşletmeleri’nin kısa yazılışı-TKİ<br />Türkiye’nin Akdeniz’deki en büyük adası-KEKOVA<br />Türkiye’nin Asya bölümü-ANADOLU<br />Türkiye’nin de üyesi olduğu bir örgüt-NATO<br />Türkiye’nin plaka imi-TR<br />Türkiye’nin plakası-TR<br />Türkiye’nin üçüncü yüksek tepesi-REŞKO<br />Türkiye plakası-TR<br />Türk kentlerinin çoğunda,surla çevrili alanın dışında kalan yerleşmeler için kullanılan sözcük-TAHTAKALE<br />Türk kökenli bir halk-NOGAYLAR<br />Türk masallarının en tanınmış kahramanlarından biri-KELOĞLAN<br />Türkmenistan’ın plaka imi-TM<br />Türk müziği bestecisi-SADETTİNKAYNAK<br />Türk müziği makamı-BUSELİK-NİHAVENT-RAST-SABA<br />Türk müziğinde bileşik bir makam-IRAK<br />Türk müziğinde bir dizinin işleniş biçimine verilen ad-MAKAM<br />Türk müziğinde bir makam-ARABAN-BUSELİK-IRAK-NEVA-NEVABUSELİK-NİŞABUREK-RAST-SABA-UŞŞAK-UZZAL-YEGAH<br />Türk müziğinde bir makamı kendi perdelerinden daha tiz ya da pes perdelerde çalma işi-ŞET<br />Türk müziğinde bir usul-REMEL<br />Türk müziğinde fasıl yapan topluluk-İNCESAZ<br />Türk müziğinde faslın başında ve ortasında çalgıcıların doğaçtan yaptığı gezinti-TAKSİM<br />Türk müziğinde “usul” anlamında kullanılan sözcük-İKA<br />Türk müziğinde üç zamanlı basit usul-SEMAİ<br />Türk müziğinde yörük özellik taşıyan bir oyun havası-LONGA<br />Türk müziğinde yürük özellik taşıyan oyun havası-LONGA<br />Türk müziği sanatçısı ve ressam-EROLDERAN<br />Türk para birimi-LİRA<br />Türk resim sanatında önemli bir grubun ad olarak benimsediği harfin okunuşu-DE<br />Türk sanat müziğinde tempo-USUL<br />Türk soylu bir halk-AZERİ<br />Türk tuluat tiyatrosunda başkomik görevindeki uşak tiplemesi-İBİŞ<br />Türkülerde yinelenen dizelere verilen ad-KAVUŞTAK<br />Türler,çeşitler-ENVA<br />Türlü ekinlerin taneleri ayrıldıktan sonra,harmanda kalan parçalanmış sapları-SAMAN<br />Türlü işyerlerinin bulunduğu büyük iş merkezi-PLAZA<br />Türlü müzik araçlarının verdiği sesleri birbirinden ayırt etmeyi sağlayan ses özelliği-TINI<br />Türlü renklerde çiçek açan bir saksı bitkisi-CENERALYA<br />Türlü renklerde kareli olan kumaş-EKOSE<br />Tütsüyle kurutulmuşu oldukça sürümlü olan bir balık-RİNGA<br />Tütünde bir zehirli madde-NİKOTİN<br />Tütündeki zehirli bir madde-NİKOTİN<br />Tütündeki zehirli madde-NİKOTİN<br />Tütünden çıkarılan bir zehir-NİKOTİN<br />Tütünden sarma bir içecek-PURO<br />Tütün,dizmek,kurutmak ve işlemek için kullanılan kapalı sergi-ARAN<br />Tütün dizmek,kurutmak ve işlemek için kullanılan üstü kapalı sergi-ARAN<br />Tütün içme aracı-PİPO<br />Tütün kurutma sergisi-ARAN<br />Tüylü,küçük bir köpek türü-FİNO<br />“Tüysüz şeftali” de denilen bir meyve-NEKTARİN<br />Ucu bucağı olmayan-NAMÜTENAHİ<br />Ucu halkalı cıvata-MAPA<br />Ucu sivri çubuk-KAZIK<br />Ucu yanık odun-ESE<br />Ucuza alınan değerli mal-KELEPİR<br />Uçabilen memeli hayvan-YARASA<br />Uçağın izlediği yol-ROTA<br />Uçakların indiği yer-PİST<br />Uçakların yolcu indirip bindirdikleri pist-APRON<br />Uçak ya da geminin izlediği yol-ROTA<br />U.Çalışma Örgütü-ILO<br />Uçandaire-UFO<br />Uçan memeli hayvan-YARASA<br />“Uçtuk ….. ufkunda görünmek hevesiyle/Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle”(Y.K.Beyatlı)-MOHAÇ<br />Uçurum-ALATA-YAR<br />Uçuş korkusu-AVİOFOBİ<br />Ufak,bir balık cinsi-İZMARİT<br />Ufak parçalara ayırma-OVALAMA-UFALAMA<br />Ufuklar-AFAK<br />“Ufuklar” anlamında eski sözcük-AFAK<br />Uğramış,tutulmuş-DUÇAR<br />Uğraş-İŞ<br />Uğur getirdiğine inanılan mitolojik kuş-HÜMA<br />Uğur getirdiğine inanılan şey-MASKOT<br />Uğur,iyi talih-YOM<br />Uğursuz-MEŞUM<br />Uğur,talih-KUT<br />Ukrayna’da,1986’da büyük bir çevre felaketine yol açan nükleer santral-ÇERNOBİL<br />Ukrayna’da bir kent-ODESA<br />Ukrayna’nın başkenti-KİEV<br />Ukrayna’nın Kiev kendi yakınında,binlerce Yahudinin öldürüldüğü Nazi toplama kampı-BABİYAR<br />Ukrayna’nın Kiev kenti yakınında,yüz bini aşkın Yahudi’nin Naziler tarafından öldürüldüğü kamp-BABİYAR<br />Ulah dili-ULAHÇA<br />Ulanmış,eklenmiş parça-EK<br />Ulaşım-ERİŞİM<br />Ulaşım yollarının yayalar ve taşıtlar tarafından kullanılması-TRAFİK<br />Ulaşmış,başarmış-NAİL<br />Ulaştırma-İSAL<br />Ulaştırmak,nakletmek-İLETMEK<br />Ulusal ya da uluslar arası düzeyde belirli kararlar ya da kurallara ilişkin açıklamaları içeren belge-BİLDİRGE<br />Uluslar arası bankaların genellikle Londra’da saptadıkları kredi faiz ortalamasına verilen ad-LİBOR<br />Uluslar arası Basın Enstitüsü’nün simgesi-İPİ<br />Uluslar arası bir üne sahip olan Hintli sitar virtüözü-RAVİŞANKAR<br />Uluslar arası Çalışma Örgütü-ILO-İLO<br />Uluslar arası Çalışma Örgütü’nün simgesi-İLO<br />Uluslar arası Futbol Federasyonu’nun simgesi-FİFA<br />Uluslar arası Gazeteciler Federasyonu’nun simgesi-FİJ<br />Uluslar arası Güreş Federasyonu’nun simgesi-FİLA<br />Uluslar arası Para Fonu’nun simgesi-İMF<br />Uluslar arası Tiyatro Enstitüsü’nün simgesi-İTİ<br />Ulvi Cemal Erkin’in,orkestra süiti-KÖÇEKÇELER<br />Umar-ÇARE<br />Umman’ın plaka imi-OM<br />Umumi-GENEL<br />Un elerken dökülmemesi için yere serilen örtü-İTEĞİ<br />Un,et,bamya yemeği-ASİDE<br />Un,et ve bamya ile yapılan bir Arap yemeği-ASİDE<br />Un,et ve bamya ile yapılan bir yemek-ASİDE<br />Unsurlar,öğeler-ANASIR<br />Un,süt,yumurtayla yapılan ufak ve yuvarlak taneler biçiminde kurutulmuş hamur-KUSKUS<br />Unutma-NİSYAN<br />Unvan-SAN<br />Un ve yumurtaya bulanarak kızartılan köfte-KROKET<br />Un,yumurta,süt ya da su karışımından yapılan ve tavada ya da sac üstünde pişirilen ince gözleme-KREP<br />Urları inceleyen tıp dalı-ONKOLOJİ<br />Usanç belirten bir söz-ELAMAN<br />Usandıracak kadar sık yinelenen söz-NAKARAT<br />Uskumrugillerden bir balık-AKYA<br />Uslu durmayan çocuk-YARAMAZ<br />Usul gereği-ALELUSUL<br />Uşak’ın Banaz ilçesinde bir mağara-ÇOKRAĞAN<br />Uşak’ın bir ilçesi-BANAZ<br />Uşak yöresine özgü,ıspanaklı ya da peynirli bir börek cinsi-DÖNDÜRME<br />Uşak yöresine özgü,mercimek ve bulgurla yapılan bir tür pilav-ALACATANE<br />Uşak yöresine özgü,nişasta ve pekmezle yapılan bir tatlı-PELVAZE<br />Utanç duyma-AR<br />Utanılacak şey,ayıp-AR<br />Utanma duygusu-AR-UT<br />Utanma,hayâ-AR<br />Utanmak-ARLANMAK<br />Utanma,utanç-AR<br />Ut çalan-UDİ<br />Ut çalan kimse-UDİ<br />Utku-ZAFER<br />Uyanık-SAK<br />Uyanık,gözü açık-SAK<br />Uyarı-İKAZ<br />Uyarma-İHTAR-İKAZ<br />Uydu-PEYK<br />Uydurma söz,yalan-MAVAL<br />“Uydurma söz,yalan” anlamında argo sözcük-KATAKOFTİ<br />Uygar-MEDENİ<br />Uygarlık-MEDENİYET<br />Uygun bulan,benimseyen-RAZI<br />Uygun bulmama-RET<br />Uygun bulmama,geri çevirme-RET<br />Uygun bulma,tasdik-ONAY<br />Uygun,tıpatıp gelen-KİP<br />Uygun ve yararlı olmayan-YARAMAZ<br />Uygun,yaraşır,değer-ŞAYAN<br />Uygun,yerinde,denk-MEHEL<br />Uygur hükümdarlarına verilen unvan-İDİKUT<br />Uyku-HAB<br />Uykudan kalkma-UYANMA<br />Uyma-RİAYET<br />Uyum-AHENK<br />Uyuşturucu-NARKOTİK<br />Uyuşturucu bir madde-LSD<br />Uyuşturucu maddenin etkisinde olma,keyif hali-TRİP<br />Uzadevim-TELEKİNEZİ<br />Uzaduyum-TELEPATİ<br />Uzağı belirtir-TA<br />Uzak-IRAK<br />Uzakdoğu tapınağı-PAGODA<br />Uzakdoğu’da yetişen fakat nemli tropikal bölgelerde de yetiştirilen ve meyvelerinden yiyecek, odunundan kereste olarak yararlanılan ağaç-LİÇİ<br />Uzaklaşma-IRAMA<br />Uzaklaşmak-IRAMAK<br />Uzaklaşmak,ara açılmak-IRAMAK<br />Uzaklık-ARA<br />Uzaklık anlatan sözcük-TA<br />Uzaklık anlatmakta kullanılan söz-TA<br />Uzaklık işareti-TA<br />Uzaklık sözcüğü-TA<br />Uzakta olan,ırak-AKSA<br />Uzaya gönderilen ilk canlı olan köpek ırkı-LAYKA<br />Uzayda ekseni çevresinde yavaşça dönen,gaz ve tozlardan oluşmuş gök varlığı-NEBULA<br />Uzlaşma-İTİLAF<br />Uzun-MAKSİ<br />Uzun bir nesnenin incelerek bittiği son ve sivri noktası-UÇ<br />Uzun bir zaman aralığı içinde belirli bir bölgede egemen olan atmosfer koşulları-İKLİM<br />Uzun boyunlu hayvan-LAMA<br />Uzun boyunlu ve kulpsuz küçük rakı sürahisi-KARAFAKİ<br />Uzunçalar(kısa)-LP<br />Uzunkafalı-DOLİKOSEFAL<br />Uzun konuşmayla oyalamak-TIRAŞATUTMAK<br />Uzunlamasına olan,boyuna-TULANİ<br />Uzun omuz atkısı-ETOL<br />Uzun soluklu bir edebiyat türü-ROMAN<br />Uzun şeritler durumunda bir deniz yosunu-LAMİNARYA<br />Uzun taneli ve kokulu bir pirinç türü-YASEMİN<br />Uzun tüylü bir süs köpeği-LULU<br />Uzun tüylü kalpak-PAPAK<br />Uzun ve sarmal iplik biçiminde olan ve bazılarında titrek tüycükler d bulunan bakterilerin genel adı-SPİRİL<br />Uzun ve yorucu çalışma-EMEK<br />Uzun ve yorucu,özenli çalışma-EMEK<br />Uzun yıllar DTCF’de öğretim üyeliği yapmış,özellikle İç ve Doğu Anadolu’da jeomorfoloji araştırmalarıyla tanınmış coğrafyacımız-REŞATİZBIRAK<br />Ücret-SEVAP<br />Ücretle çalışan kimse-ECİR<br />Üç aylarda medrese öğrencilerinin köyleri dolaşarak imamlık edip para ve erzak toplamaları-CER<br />Üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü-BALAD<br />Üç boyutlu sinema tekniği-SİNERAMA<br />Üç dişli dirgen-TOPLA<br />Üç dizeden oluşan Japon şiir türü-HAİKU<br />Üçe çıkarma,üçleme-TESLİS<br />Üç kişi arasında 3 kâğıtla oynanan,briçe benzer bir oyun-SKAT<br />Üç kişi arasında 32 kâğıtla oynanan,briçe benzer oyun-SKAT<br />Üç kişiyle oynanan bir kâğıt oyunu-PRAFA<br />Üçlü ya da dörtlü gruplar halinde birbirinin içine geçebilecek biçimde yapılmış sehpa takımı-ZİGON<br />Üç öneki-TRİ<br />Üç Silahşörler’den birisi-ATHOS<br />Üç telli bağlama-YONGAR<br />3,14 sayısı-Pİ<br />Üç ya da daha çok direği bulunan gemilerde arka direk-MİZANA<br />Üç ya da daha çok sayıda halat telinden elle örülerek yapılmış kısa ip-TİRNELE<br />Üç ya da dört yaşına kadar olan dişi manda-EVERE<br />Üç yaşındaki keçi-EKE<br />Üç zar ve iki ya da daha çok oyuncuyla oynanan şans oyunu-ZANZİBAR<br />Üflemeli bir çalgı-NEY-OBUA<br />Ülkemizde de yetiştirilen bir yağ bitkisi-KANOLA<br />Ülkemizin plakası-TR<br />Ülkemiz sularında yaşayan ve “biz” de denilen mersinbalığı türü-ŞİP<br />Ülke,yurt-İL<br />Ülkü-İDEAL<br />Üniversite öğretim üyelerinin giydiği geniş bedenli giysi-BİNİŞ<br />Ünlem-NİDA<br />(ünlem)Sevinç bildirir-OH<br />(ünlem)Yazıklar olsun-TÜ<br />Ünlü-NAMİ<br />Ünlü aktör-JETLİ<br />Ünlü bir dansöz-ASENA<br />Ünlü bir İtalyan peyniri-PARMESAN<br />Ünlü bir karikatürist-KAMİLMASARACI<br />Ünlü bir masal-OZBÜYÜCÜSÜ<br />Ünlü bir Mısır firavunu-RAMSES<br />Ünlü bir operet-LÜKÜSHAYAT<br />Ünlü bir sanatçı-KENANIŞIK<br />Ünlü bir spor kulübümüzü simgeleyen harfler-TS<br />Ünlü bir şarkı-SENEDEBİRGÜN<br />Ünlü bir şarkıya da konu olan,İtalya’daki tatil kasabası-PORTOFİNO<br />Ünlü bir yabancı kadın şarkıcı-MADONNA<br />Ünlü film-YIRTIKRAHİBE<br />Ünlü Hint destanı-RAMAYANA<br />Ünlü keman sanatçımız-SUNAKAN<br />Ünlü matematikçi-LEONHARDEULER<br />Ünlü matematikçimiz-CAHİTARF<br />Ünlü mimar-LECORBUSİER<br />Ünlü mucit-THOMASALVAEDİSON<br />Ünlü Rumen yazar-PANAİTİSTRATİ<br />Ünlü şairimiz-ZİYAOSMANSABA<br />Ünlü,şöhretli-ADALAN<br />Ünlü tarihçimiz-NAİMA<br />Ünlü Türk bilgin El Biruni’nin Batı dillerindeki adı-ALİBORON<br />Ünsüzle biten bir sözcüğün ünlüyle başlayan sözcüğe bağlanarak okunması-ULAMA<br />Ün,şöhret-NAM-SAN<br />Ürdün başkenti-AMMAN<br />Ürdün ve Suriye’de yaşayan,çok güçlü ve uzun boynuzları olan dağ keçisi-İBEKS<br />Ürdün ve Suriye’de yaşayan,güçlü ve uzun boynuzları olan bir dağ keçisi-İBEKS<br />Ürem,nema-FAİZ<br />Ürenin kana karışması hastalığı-ÜREMİ<br />Ürenin kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık-ÜREMİ<br />Üreteç-JENERATÖR<br />Üretimle elde edilen kullanma değeri-ÜRÜN<br />Ürik asidin tuzu ya da esteri-ÜRAT<br />Ürün elde etme etkinliği-ÜRETİM<br />Ürün kaldırma-HASAT<br />Üslup-STİL<br />Üslup,biçem-TARZ<br />Üst derinin en dış tabakası-KORUN<br />Üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri-NASIR<br />Üst görevlinin yanında bulunan kimseler-MAİYET<br />Üstlenilen bir işin yerine getirilmesi,bir borcun ödenmesi için tanınan süre-VADE<br />Üstten sağa doğru eğik olan basım harfi-İTALİK<br />Üstten sağa doğru yatık basım harfi-İTALİK<br />Üstü açık su yolu-ARK<br />Üstü kapalı olarak anlatma-İMA<br />Üstü kapalı pazaryeri-HAL<br />Üstün bir yetkinin gücünü simgeleyen değnek-ASA<br />Üstündeki yazı ya da işaretler silinmiş olan,görüntüsü pek belli olmayan-SİLİK<br />Üstünde oturulan,yatılan,içi yünle ya da pamukla doldurulmuş döşek-ŞİLTE<br />Üstüne konulan bir şeyi taşıyan nesne-KAİDE<br />Üstünkörü,yarım yamalak-YALAPŞAP<br />Üstün nitelikli-KLAS<br />Üstün nitelikli bir deri elde etmeye yönelik işleme banyosu-SAMA<br />Üstün nitelikli,üstün yetenekli-KLAS<br />Üst üste açılıp sacda pişirilen yufkalar-KATKAT<br />Üstü şekerli,renkli ve parlak bir maddeyle kaplanmış hap-DRAJE<br />Üst yanı açık boru-OLUK<br />Üvey olmayan-ÖZ<br />Üye-AZA<br />Üzeri ekmek kırıntılarıyla kaplanmış yiyecekler için kullanılan sözcük-PANE<br />Üzeri kırmızı parafinle kaplanan bir cins peynir-EDAM<br />Üzeri kırmızı parafinle kaplanan bir peynir cinsi-EDAM<br />Üzerinde dikine çizgiler bulunan ve “beşparmak” da denilen kumaş türü-ELİFİ<br />Üzerinde film çevrilen stüdyo düzlüğü-SET<br />Üzerinde gür ot biten düz yer-ÇAYIR<br />Üzerinde ikiden fazla fındık bulunan dal-ÇOTANAK<br />Üzerinde kesici çıkıntıları bulunan,peynir,havuç,soğan gibi şeyleri ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aracı-RENDE<br />Üzerinde namaz kılınan kilim,post gibi şeylerden yapılmış seccade-NAMAZLAĞI<br />Üzerinden geçtiği insanlara mutluluk ve zenginlik getirdiğine inanılan efsane kuşu-HÜMA<br />Üzerinde ölü yıkanan kerevet-SALACAK<br />Üzerinde sedef kakmalar bulunan eşya-SEEDEFKARİ<br />Üzerinde yüzlerce iğneli köstek bulunan uzun balık oltası-PARAKETE<br />Üzerine boya ve fırça ile veya tahta kalıplarla desen basılmış bez-YAZMA<br />Üzerine çivi çakılacak ayakkabı geçirilen kunduracı aracı-ÖRS<br />Üzerine iplik,tel sarılan silindir-MAKARA<br />Üzerine şilte serilerek yatmaya ya da oturmaya yarayan tahtadan seki-KEREVET<br />Üzerine şilte serilerek yatmaya ya da oturmaya yarayan tahta seki-KEREVET<br />Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer-ARSA<br />Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan derisi-RAK<br />Üzerine yazı yazmak için hazırlanan deri-TİRŞE<br />Üzeri taze soğan ve marulla kapatılarak pişirilmiş kuzu eti yemeği-KAPAMA<br />Üzeri toprak ya da otla örtülmüş saman yığını-LODA<br />Üzme-EZA<br />Üzme,sıkıntı verme-EZA<br />Üzüm kütüğü-TEVEK<br />Üzüm suyu-ŞIRA<br />Üzüm veren bitki-ASMA<br />Üzüntü-ELEM<br />Üzüntü,keder-ACI<br />Üzüntülü düşünce durumu-TASA<br />Üzüntü,sıkıntı-EZA<br />Vahşi-YABANİ<br />Vakit-ZAMAN<br />Valide-ANA-ANNE<br />Van Gölü kıyısında,Urartu döneminden kalma ünlü kale-AYANİS<br />Van Gölü’nde bir ada-AHTAMAR<br />Van Gölü’ndeki ada-AHTAMAR<br />Van Gölü’ndeki bir ada-AKTAMAR<br />Van Gölü’nde küçük bir ada-ADIR<br />Van’ın bir ilçesi-EDREMİT-MURADİYE<br />Van ilinin ilçesi-ÇATAK<br />Van yöresine özgü bir halk oyunu-NURE<br />Vapur-GEMİ<br />Var etme,yaratma-TEKVİN<br />Varılmak istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri-AŞAMA<br />Varis hastalığı-ORDUBOZAN<br />Varlıksal-ONTİK<br />Varsayım,hipotez-FARAZİYE<br />“Varsın seni ömrünce azabın kolu sarsın/…. sen üzüldükçe ve öldükçe yaşarsın”(F.N. Çamlıbel)-ŞAİR<br />Vasati-ORTALAMA<br />Vasıta-ARACI-ARAÇ<br />Vatanından ayrı kalan-CÜDA<br />“Vay bana,vaylar bana/.. vermez çaylar bana”(Türkü)-SU<br />Vazgeçiriliş-CAYDIRILIŞ<br />Vazife-ÖDEV<br />Veba-TAUN<br />Veba hastalığı-TAUN<br />“… ve dağ çiçeklerini istiyorum/Kaderleri bana benzeyen”(C.A.Kansu)-KIR<br />Vedat Türkali’nin bir romanı-MAVİKARANLIK<br />Vedat Türkali romanı-MAVİKARANLIK<br />Vekil-BAKAN<br />Venedik akçesi-DUKA<br />Venedik’te basılan ve Osmanlı devletinde de kullanılan altın sikke-DUKA<br />Verdi’nin bir operası-AİDA-OTELLO<br />Verdi’nin tanınmış bir operası-<br />Vergiden kaçırılmış para-KARAPARA<br />Vergi koyma-TARH<br />Veri-DATA<br />Verimsiz toprak-KIRAÇ<br />Verme,ödeme-İTA<br />Victor Hugo’nun “Notre Dame’ın Kamburu” adlı romanındaki çingene kızın adı-ESMERALDA<br />Vietnam’ın plakası-VN<br />Vietnam takviminde yılbaşı-TET<br />Vilayet-İL<br />Viraj-DÖNEMEÇ<br />Virüslerin incelenmesini konu edinen bilim dalı-VİROLOJİ<br />Vitrin-CAMEKAN<br />Vladimir Nabokov’un,filme de aktarılan ünlü romanı-LOLİTA<br />Voleybol-UÇANTOP <br />Voleybol bölümü-SET<br />Voleybolda yukarıdan aşağıya topu sertçe yere vurmak-SMAÇ<br />Voleybol,tenis filesi-LET<br />Voleybol ve teniste küt inme-SMAÇ<br />Voleybol ve teniste oyunun her bir bölümüne verilen ad-SET<br />Volga’dan sonra Avrupa’nın ikinci uzun ırmağı-TUNA<br />Volkan-YANARDAĞ<br />Volkanik kayaçlarda bulunan ortoz feldspat türü-SANİDİN<br />Volkan Konak’ın bir şarkısı-EFULİM<br />Voltamperin simgesi-VA<br />Voznesenski’nin,dilimize de çevrilmiş bir şiir kitabı-OZA<br />Voznesenski şiir kitabı-OZA<br />Vudu inancında,bir büyücüye hizmet eden hortlak-ZOMBİ<br />Vurgun yiyen bir dalgıcın iyileşebilmesi için tekrar indirilmesi gereken aynı su derinliği-AKSUNA<br />Vurgun yiyen bir dalgıcın iyileşmesi için,tekrar indirilmesi gereken aynı su derinliği-AKSUNA<br />Vurma,dövme-DARP<br />Vurmalı bir çalgı-BATERİ-ZİL<br />Vurulmak istenen hedef-NİŞAN<br />Vücuda gerekli madde-VİTAMİN<br />Vücudu gelişmiş olan-ATLETİK<br />“Vücudu … kesmişti,elleri titriyordu,alnında ter taneleri belirmişti.”(Peyami Safa)-BUZ<br />Vücudun belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü,uzuv-ORGAN<br />Vücudun bütün dış ve iç yüzeylerini kaplayan doku-ETİPELYUM<br />Vücudun herhangi bir yerini hafifçe çizip üzerine boynuz,bardak ya da şişe oturtarak kan alma-HACAMAT<br />Vücudun iskeletini oluşturan türlü biçimdeki sert organların adı-KEMİK<br />Vücudun kasıktan tabanlara kadar olan bölümü-BACAK<br />Vücudun yatıştan ayaküstü duruma geçişini sağlayan jimnastik hareketi-KİPE<br />Vücut ısısı-ATEŞ<br />Vücutta biriken azotlu bileşik-ÜRE<br />Vücutta biriken ve idrarla dışarı atılan azotlu bileşik-ÜRE<br />Vücuttaki AIDS virüsünü saptamakta kullanılan test-ELİZA<br />Vücuttaki bir tendon türü-AŞİL<br />Vücuttan atılan bir madde-ÜRE<br />Vücuttan sızan tuzlu sıvı-TER<br />Vücutta oluşan kızarıklıklar-ERİTEM<br />Vücutta oluşan torba-KİST<br />Yabancı-BİGANE-EL-YAD<br />Yabancı bir haber ajansı-AP<br />Yabancı korkusu,yabancılardan nefret etme-ZENOFOBİ<br />Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri-KUR<br />Yabancı sözcükler,tamlamalar kullanılmadan yazılan ve divan edebiyatında “Türki-i basit” diye anılan akımın ilk temsilcisi olarak tanınmış XVI. yüzyıl Osmanlı şairi-MAHREMİ<br />Yabani hayvan barınağı-İN<br />Yabani sarmısak-KÖMÜREN<br />Yabani yonca-EFEK<br />Yabani zeytin-DELİCE<br />Yaban ördeği-MEKE<br />Yaban yoncası,tirfil-ÜÇGÜL<br />Yadsıma-İNKAR<br />Yafta-ETİKET<br />Yağda kavrulmuş soğan ve salçadan oluşan bir tür sos-SOKARIÇ<br />Yağda kızartılarak üzerine şerbet ya da şeker dökülen bir hamur tatlısı-LALANGA<br />Yağ dokusunun,bulunduğu yerde büyümesiyle oluşan iyicil ur-LİPOM<br />Yağı alındıktan sonra zeytinin kalan posası-PİRİNA<br />Yağı alınmış sütten ya da yoğurttan yapılan peynir-KEŞ<br />Yağı alınmış sütten yapılan bir peynir-ÇEÇİL<br />Yağı alınmış süt ya da yoğurttan elde edilen ve “ekşimik” de denilen bir tür peynir-ÇÖKELEK<br />Yağı alınmış süt,yoğurt ya da peynire verilen ad-İMANSIZ<br />Yağı çıkarılan bir cins fasulye-SOYA<br />Yağışsız-KURAK<br />Yağlı güreşte bir oyun-KEMANE<br />Yağma,çapul-TALAN<br />Yağmur geçirmez spor ceket-ANORAK<br />Yağmur suyunun biriktiği çukur yer-KAK<br />Yahudi din adamı-HAHAM<br />Yahudi inancında bir nesnenin dinsel amaçlara uygunluğu-KAŞER<br />Yahudi İspanyolcası-LADİNO<br />Yahudilerde,elli yılda bir Tanrı’ya ve dinlenmeye ayrılan yıl-JÜBİLE<br />Yahudilerin gönüllü olarak ya da zorlanarak yerleştikleri kent dışındaki yer-GETTO<br />Yahudilikte Musa’nın birinci kitabına verilen ad-TEKVİN<br />Yahya Kemal’in bir şiiri-OK<br />Yahya Kemal’in hece ölçüsüyle yazdığı tek şiiri-OK<br />Yakarış-DUA<br />Yakarma,dua-NİYAZ<br />Yakası kürklü ve kolsuz kaput-ŞİNEL<br />Yakasız,iliksiz ve kolları bolca bir tür kısa ceket-SALTA<br />Yakasız üst giysisi-CEPKEN<br />Yakıcı-SICAK<br />Yakılmak için kesilen ağaç-ODUN<br />Yakılmak için kesilmiş ağaç-ODUN<br />Yakın dost,arkadaş-NEDİM<br />Yakın jeolojik döneme ait tortul çökellerden oluşan soluk sarı renkli toprak türü-LÖS<br />Yakınma-ŞİKAYET<br />Yakışır,uygun-REVA<br />Yaklaşık on iki bin yıl önce Pasifik’e gömüldüğüne inanılan,insanlığın ve uygarlığın anayurdu sayılan kıta-MU<br />Yaklaşık üç santimetre genişliğinde yumuşak kösele şerit-VARDELA<br />Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun bir romanı-ANKARA-YABAN<br />Yalan söyleme hastalığı-MİTOMANİ<br />Yaldızlı-DORE<br />Yalın şarkısı-ZALİM<br />Yalıtılmış-İZOLE<br />Yalıtma-İZOLE<br />Yalıyar-FALEZ<br />Yalnız,ancak-SADECE<br />Yalnızca ahlak üzerine kurulu yönetim biçimi-ETOKRASİ<br />Yalnız iki geniş yüzü testereyle düzeltilmiş tahta-BUL<br />Yalnızlık korkusu-EREMOFOBİ<br />Yalvarma-NİYAZ<br />Yanağın alt kısmı-ENEK<br />Yanardağ ağzı-KRATER<br />Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir tür feldispat-TRAKİT<br />Yanardağ püskürmeleriyle yığılmış bir dağda,suların açtığı derin vadi-BARANKO<br />Yanardağ püskürtüsü-LAV<br />Yanarken güzel koktuğu için tütsü olarak kullanılan ağaç-ÖD<br />Yanarken güzel koktuğu için tütsü olarak kullanılan bir ağaç-ÖD<br />Yanaşmış bir durumda olan-YANAŞIK<br />Yanıcı bir gaz-ETİLEN<br />Yanıcı,renksiz,az kokulu karbon ve hidrojen bileşimi-ETİLEN<br />Yanıltacak biçimde söz söyleme-MUGALATA<br />“… yanımda yârem var/Sol yana döndür beni”(Türkü)-SAĞ<br />Yankı-AKİS-AKSİSEDA-EKO<br />Yankılı konuşma-EKOLALİ<br />Yanlışlık,yanılgı-HATA<br />Yanlış sözcük ya da söz-GALAT<br />Yanmayla çıkan gaz-DUMAN<br />Yanmış olan-YANIK<br />Yannis Ritsos’un,dilimize de çevrilmiş bir şiir kitabı-EROTİKA<br />Yansıma,yankı-AKİS-İNİKAS<br />Yan,taraf-CENAH<br />Yan yol-VARYANT<br />Yapağı-YAPAK<br />Yapağıdan elde edilerek eczacılıkta ve parfümeride kullanılan sarımtırak renkte yağ-LANOLİN<br />Yapağının dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş-KEÇE<br />Yapay-SUNİ<br />Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan beyaz ve billursu toz-ÜRE<br />Yapı-BİNA<br />Yapı kurma-İNŞA<br />Yapılabilirlik-FİZİBİLİTE<br />Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma-MİNNET<br />Yapılan iş karşılığı alınan para-ÜCRET<br />Yapılar-ASAR<br />Yapılarda dolgu gereci olarak kullanılan delikli tuğla-ASMOLEN<br />Yapılarda ve demiryollarında kullanılan demir kiriş-PUTREL<br />Yapıları örten süslü çatı ve saçaklar-ARASTAK<br />Yapılar topluluğu-ADA-SİTE<br />Yapılmasına izin verilmeyen şey-YASAK<br />Yapılması,yenmesi ya da içilmesi din bakımından yasak olan-HARAM<br />Yapım-İMAL<br />Yapımevi-İMALATHANE<br />Yapım işleri-İMALAT<br />Yapısına girdiği sözcüğe “-den” anlamı katan Farsça önek-EZ<br />Yapısına girdiği sözcüğe “iki,çift” anlamı katan yabancı önek-Dİ<br />Yapısına girdiği sözcüğe “kendi kendine” anlamı katan yabancı önek-OTO<br />Yapısına girdiği sözcüğe “yeni” anlamı katan yabancı önek-NEO<br />Yapıştırıcı bir madde-ZAMK<br />Yapıt-ESER<br />Yapı,yontu gibi şeylerin taslak durumundaki küçük örneği-MAKET<br />Yapmacıklı davranış-ROL<br />Yapmacıklı davranış,gösteriş,büyüklenme-TAVIR<br />Yapma,etme-İKA<br />Yapma,yerine getirme-İFA<br />Yapma yüz-MASK<br />“Yaprağın yarpak,ispirtonun istirpo” biçiminde telaffuzunda olduğu gibi,bir sözcük içindeki seslerin yer değiştirmesi olayına verilen ad-METATEZ<br />Yaprakları çay gibi haşlanarak içilen bir Güney Amerika bitkisi-MATE<br />Yaprakları güzel kokulu bir süs bitkisi-ITIR<br />Yaprakları haşlanarak salata gibi yenebilen bir bitki-HİNDİBA<br />Yaprakları salata gibi yenen kokulu bir bitki-ROKA<br />Yaprak tütünle yapılmış sigara-PURO<br />Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan-NADİM<br />Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan kimse-NADİM<br />Yaptığı her şeye çok dikkat ve özen gösteren-TİTİZ<br />Yaptığı işin gerektirdiği nitelikleri taşımayan kimse-BOZUNTU<br />Yaralısın adlı romanı da olan yazar-ERDALÖZ<br />Yaramaz-HAŞARI<br />Yarar,fayda-ASI<br />Yararlanılan uygun koşul-OLANAK<br />Yararlı-ONAT<br />Yararlı bir içecek-SÜT<br />Yararlılık-LİYAKAT<br />Yaraşırlık,uygunluk-LİYAKAT<br />Yaratıcısının adı bilinmeyen yapıt-ANONİM<br />Yaratılmış olan bütün canlılar-ENAM<br />Yaratma,yoktan var etme-İBDA<br />Yardakçılar-AVEN<br />Yardım-İANE<br />Yardım amacıyla toplanan para-İANE<br />Yardım eden,yardımcı-MUİN<br />Yardım,ihsan-İNAYET<br />Yardım isteme ünlemi-AMAN<br />Yardım istendiğini anlatmakta kullanılan bir sözcük-AMAN<br />Yardım olmak üzere-İANETEN<br />Yardım parası-İANE<br />Yargıç-HAKİM<br />Yarı-NİM<br />Yarı açma-ARALAMA<br />Yarı final-DÖMİFİNAL<br />Yarık,çatlak-ÇAK-ŞAK<br />Yarık,yırtık-ÇAK<br />Yarı mat bir yazı kâğıdı-ABADİ<br />Yarı memnunluk anlatan bir ünlem-EH<br />Yarı memnunluk belirten bir ünlem-EH<br />Yarış atı taşınan araba-VAN<br />Yarış atı taşıyan araba-VAN<br />Yarış kayığı-KİK<br />Yarışma,karşılaşma-MÜSABAKA<br />Yarı,yarım-NISIF-NİM<br />Yarı yaş yarı kuru nemli toprak-ALATAV<br />Yarma,yarılma-ŞAK<br />Yas-MATEM<br />Yasa-KANUN<br />Yasadışı-İLLEGAL<br />Yasa dışı işler yapan çete üyesi-GANGSTER<br />Yasadışı örgüt-MAFYA<br />Yasadışı silahlı birlik-ÇETE<br />Yasaklama-MEN<br />Yasal-KANUNİ-LEGAL<br />Yasalara aykırı davranış-SUÇ<br />Yasalara göre mahkemece bir olay ya da olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar,kaza-YARGI<br />Yasal olmayan cinsel ilişki-ZİNA<br />Yasal ölçü modeli-ETALON<br />Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri-OTURUM<br />Yas havalarına uygulanan bir halk ezgisi-LELEMENDİ<br />Yaslanma,dayanma-ABANMA<br />Yas,matem-ACI<br />Yassı,basık-PAT<br />Yassı demir çelik ürünü-SAC<br />Yassı ve büyük yemek tabağı-PİYATA<br />Yassı ve dar biçimli metal parça-LAMA<br />Yaş-SİN<br />“Yaşadım/…. ağaçları şahidimdir”(B.R.Eyüboğlu)-ERİK<br />Yaşam-HAYAT<br />Yaşama işlevlerinin çok zayıfladığı,derin ve sürekli patolojik uyku durumu-LETARJİ<br />Yaşamayan-ÖLÜ<br />Yaşam için gerekli organik madde-VİTAMİN<br />Yaşamöyküsü-BİYOGRAFİ<br />Yaşamsal sıvı-KAN<br />Yaşam sıvısı-KAN<br />Yaşanmış olan süre,yaş-SİN<br />Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü-ANI<br />Yaşar Kemal’in bir romanı-HÖYÜKTEKİNARAĞACI-TENEKE<br />Yaş duvar sıvası üzerine yapılan resim-FRESK<br />Yaşı küçük olduğu halde sözleri ve davranışları olgun olan çocuk-EKE<br />Yaş,ıslak-RATIP<br />Yaşıt,akran-EMSAL<br />Yaşlı-İHTİYAR<br />Yaşlı,koca,ihtiyar-PİR<br />Yaşlı,körpe karşıtı-KART<br />Yaşlıların bakıldığı yer-HUZUREVİ<br />Yaşlılık,hastalık gibi nedenlerle güçsüz kalarak vücudu titrer gibi sarsılan-SARSAK<br />Yaşlı,verimsiz ve geçimsiz kimse-RATE<br />Yaşlı ve zayıf kimse-TİRİT<br />Yaş,nemli-RATIP<br />Yatak doldurmaya yarayan yün,pamuk,kıtık gibi şeyler-İÇİRİK<br />Yatkınlık,alışkanlık,yeti-YORDAM<br />Yat limanı-MARİNA<br />Yatsıdan sonra kılınan üç rekat namaz-VİTİR<br />Yatsı namazından sonra kılınan üç rekatlık namaz-VİTİR<br />Yavru,çocuk-BALA<br />Yavrularını sırtında taşıyan bir cins keseli sıçan-SARİG<br />Yavşanotu-VERONİKA<br />Yaya-PİYADE<br />Yaya kaldırımı-TROTUAR<br />Yaygın medya kuruluşlarına giremeyen ya da girmek istemeyenlerin çıkardığı dergilere verilen ad-FANZİN<br />Yaygın söylenti-ŞAYİA<br />Yaygın yanlış-GALATIMEŞHUR<br />Yayımını yasak etmek-KAPATMAK<br />Yayla-PLATO<br />Yayla atılan çubuk-OK<br />Yayla,mera-OTLAK<br />Yayla ya da bahçe kulübesi-TOL<br />Yaylı bir çalgı-KEMAN<br />Yaylı bir pensle tutturulmuş küpe,iğne gibi takılara verilen ad-KLİPS<br />Yay silahı-OK<br />Yayvan sepet-SELE<br />Yazanak-RAPOR<br />Yazar-AMİNMAALOUF-BUKETUZUNER-DOSTOYEVSKİ-DUYGUASENA-EMİNKARACA-ERİCAJONG-HALİDEEDİBADIVAR-HAŞMETBABAOĞLU-HERMANNHESSE-HÜSEYİNRAHMİGÜRPINAR-JEANPAULSARTRE-LEVTOLSTOY-MİNAURGAN-NAZLIERAY-OĞUZATAY-OYABAYDAR-PERİHANMAĞDEN-RIFATILGAZ-SELİMİLERİ-VEDATGÜNYOL-VİRGİNİAWOOLF-YAŞARKEMAL<br />Yazarımız-AKAGÜNDÜZ<br />Yazgı,kader-FATALİTE<br />Yazı-OVA<br />Yazıdaki mürekkebi kurutmak için dökülen çok ince ve renkli bir tür kum-RIH<br />Yazı eki-LAHİKA<br />Yazılı basın-GAZETE<br />Yazılı mahkeme kararı-İLAM<br />Yazım-İMLA<br />Yazınsal-EDEBİ<br />Yazı yazmakta ya da desen çizmekte kullanılan sıvı madde-MÜREKKEP<br />Yazıyla bildirme-İŞAR<br />Yazman-KATİP<br />Yaz yağmuru-KAY<br />Yedek-REDİF<br />Yedek(kısa)-YD<br />Yedi Uyurlar’dan biri-YEMLİHA<br />Yeğin,şiddetli-ŞEDİT<br />Yel-BAD<br />Yelin esişi-ESİM<br />Yelkenli bir yarış teknesi-STAR<br />Yelkenli gemilerde,gabya çarmıklarını ana direğe bağlayan kısa çarmıklar-RİLİ<br />Yelkenli gemilerde gabyarların direklere çıkması için verilen komut-ARİVA<br />Yemek-AŞ<br />Yemek dışında yenen kuruyemiş gibi şeyler-ÇEREZ<br />Yemek işi-YİYİM<br />Yemeklere koyulan bir baharat-KARABİBER<br />Yemekli eğlence-TOY<br />Yemek pişiren-AŞÇI<br />Yemek pişiren kimse-AŞÇI<br />Yemek pişirilen yer-MUTFAK<br />Yemek yeme ihtiyacı duyan-AÇ<br />Yemek yeme ihtiyacı duyan kimse-AÇ<br />Yemen’in plaka işareti-YE<br />Yemen’in plakası-YE<br />Yemen para birimi-RİYAL<br />Yemen plakası-YE<br />Yemin-ANT<br />Yemin etme-İLA<br />Yemişinden turşu yapılan gebreotuna verilen bir başka ad-KAPARİ<br />Yemişlerin yenen bölümü-ETEN<br />Yemişlerin yenen kısmı-ETEN<br />Yemiş,meyve-SEMERE<br />Yenecek kadar olgun olmayan-HAM<br />Yengece benzer bir su canlısı-MEGALOP<br />Yengeç-SERETAN<br />Yengeç burcunun eski adı-SERETAN<br />Yeni-NEV<br />Yeniçeri kışlası-ODA<br />Yeniçerilerin giydikleri,keçeden yapılan bir tür başlık-KALAFAT<br />Yeniçerilerin kayıtlı olduğu kütük defteri-ESAME<br />Yeniçerilerin kayıtlı oldukları kütük defteri-ESAME<br />Yeniçeri ocağının kurulmasından önce Osmanlı ordusunda atlı asker-MÜSELLEM<br />Yeniden yapmak,tekrar etmek-YİNELEMEK<br />Yeni doğum yapmış kadın-LOĞUSA<br />Yeni gibi-YENİCE<br />Yenilebilir bir mantar cinsi-KARAKULAK<br />Yenilen oyuncunun yarışmadan çıkması-ELENME<br />Yeni olan meyve-ALASULU<br />Yenisiyle değiştirme-YENİLEME<br />Yeni ve parlak-ÇİL<br />Yeni Zelanda’da yaşayan bir cins papağan-KAKA<br />Yer-ZEMİN<br />Yer altı kovuğu-MAĞARA<br />Yer altı suyunu taşıyan geçirimli katman-AKİFER<br />Yer,bulunulan yer-MEKAN<br />Yer çatlağı-FAY<br />Yer çatlağı;fay-ESİK<br />Yerden kaynayarak çıkan su-PINAR<br />Yer,döşeme-ZEMİN<br />Yere dikilen işaret çubuğu-ARDA<br />Yerel-LOKAL<br />Yere serilen yaygı-HALI<br />Yerfıstığı-KİKİRİK<br />Yergi-SATİR<br />Yergi amacıyla yazılan ve genellikle nükteli bir şekilde sonuçlanan kısa şiir-EPİGRAM<br />Yergisel-SATİRİK<br />Yerinde,uygun-İSABETLİ<br />Yerinde yapılan ve beğenilen davranış-JEST<br />Yerine getirme(iki sözcük)-İFAETME<br />Yerine koyma-İKAME<br />Yerine koyma,yerine kullanma-İKAME<br />Yerini bulma,rast gelme-İSABET<br />Yerip çekiştirme-KOV<br />Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü-TOPRAK<br />Yer kırığı-FAY<br />Yerleşim yeri yeşil alanı-PARK<br />Yerli bir armut cinsi-AKÇA<br />Yerli bir erik cinsi-AYNABAKAR<br />Yerli bir keçi cinsi-NORDUZ<br />Yerli bir pirinç cinsi-OSMANCIK<br />Yerli yersiz çok konuşan kimse-VIDIVIDI<br />Yermantarı-DOMALAN<br />Yerme-ZEM<br />Yer ölçme işlerinde kullanılan dereceli ve işaretli sırık-ŞAHIS<br />Yerölçümünde kullanılan taksimatlı cetvel-MİRA<br />Yer ölçümünde uzaktan gözlenen taksimatlı cetvel-MİRA<br />Yersiz ve zamansız davranışları olan kimse-ZİBİDİ<br />Yeryuvarlağı’nın yıl içinde Güneş’e en uzak olduğu nokta-AFEL<br />Yeryüzü-ARZ<br />Yeryüzü,dünya-KÜRE<br />Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu-İKLİM<br />Yeryüzü parçası-ARAZİ<br />Yeryüzü parçası,toprak-ARAZİ<br />Yeşil bitkilerin ışıkta basit bileşiklerinden karmaşık yapılı organik moleküller yapması-FOTOSENTEZ<br />Yeşile çalan açık sarı renk-LİMONİ<br />Yeşile çalar toprak rengi-HAKİ<br />Yeşilırmak’ın antik dönemlerdeki adı-İRİS<br />Yeşilırmak’ın eski adı-İRİS<br />Yeşil ile mavi arası renk-TİRŞE<br />Yeşil renkte bir süs taşı-YEŞİM<br />Yeşil üzerine sarı kırmızı renkli ve mayhoş bir elma cinsi-DEMİR<br />Yeşim Ustaoğlu filmi-İZ<br />Yeteneği ve saygınlığıyla ünlü kadın şarkıcı-DİVA<br />Yetenek-EM<br />Yetenek,beceriklilik-DİRAYET<br />Yetenek,zekâ-DİRAYET<br />Yeterince aydınlık olmayan-LOŞ<br />Yeterli-KAFİ<br />Yeterli olmayan-AZ<br />Yetersiz-AZ<br />Yetimler-EYTAM<br />Yetinme-İKTİFA-KANAAT<br />Yetkeli,sultalı-OTORİTER<br />Yetke,sulta-OTORİTE<br />Yetmez miktarda-AZ<br />Yıkanılacak yer,ısı dam-HAMAM<br />Yıkanma-YUNMA<br />Yıkık,harap-VİRAN<br />Yıkım,bela-FELAKET<br />Yıl-SENE<br />Yılan-MAR<br />Yılanın attığı deri-KAV<br />Yılanın deri değiştirirken attığı deri-KAV<br />Yılan,kaz sesi-TIS<br />“Yılanyastığı,domuzkulağı” gibi adlar da verilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki-NİVİK<br />“Yılanyastığı,filkulağı” gibi adlar da verilen bir süs bitkisi-ARUM<br />Yılbaşının geleneksel oyunu-TOMBALA<br />Yıldırım-SAİKA-YALAZAN<br />Yıldırımsavar-PARATONER<br />Yıllık,senevi-SENELİK<br />Yılmaz Güney filmi-UMUT<br />Yılmaz Güney’in başladığı,Şerif Gören’in tamamladığı bir film-ENDİŞE<br />Yılmaz Güney’in bir filmi-ACI-UMUT<br />Yıpranmış,eskimiş-PARTAL<br />Yıpratıp eskitme-PARALAMA<br />Yıpratıp eskitmek-PARALAMAK<br />Yırtıcı bir hayvan-PARS-PUMA<br />Yırtıcı bir kuş-ATMACA<br />“Yiğidin başına bir iş gelirse/Onu … ellere açıcı olma”(Karacaoğlan)-YAD<br />Yiğit-ER<br />Yiğit,güçlü kuvvetli-KOÇAK<br />Yiğitlik,kahramanlık-HAMASET<br />“Yiğit yiğide … olmaz/İyilerde ham süt olmaz”(Karacaoğlan)-YAD<br />“Yiğit yiğide yâd olmaz/İyilerde ham … olmaz”(Karacaoğlan)-SÜT<br />“Yilbik,tutarık” gibi adlar da verilen sinir hastalığı-SARA<br />Yinelenen dize-NAKARAT<br />25 yaşında ölen İngiliz şair-KEATS<br />21 yaşın altındaki oyunculardan kurulu spor takımları için kullanılan sözcük-ÜMİT<br />21 yaşın altındaki oyunculardan meydana gelen spor takımları için kullanılan sözcük-ÜMİT<br />20 Ekim 1827’de Osmanlı donanmasının yenilgisiyle sonuçlanan deniz savaşı-NAVARİN<br />Yirmi ya da yirmi dört kiloluk tahıl ölçeği-TİMİN<br />“Yitik …..’lere benzer ölüm”(Behçet Aysan)-ADRES<br />Yiyeceği ortaklaşa sağlanan toplantı-ARİFANE<br />Yiyeceği ortak toplantı-ARİFANE<br />Yiyecek-TAAM<br />Yiyecek bulamayan,yoksul kimse-AÇ<br />Yiyecek,içecek ve erzağın saklandığı oda ya da ambar-KİLER<br />Yiyecek listesi-MENÜ<br />Yiyememe hastalığı-ANOREKSİA<br />“Yiyin efendiler yiyin,bu …-ı iştiha sizin”(Tevfik Fikret)-HAN<br />Y.K.Beyatlı’nın hece ölçüsüyle yazdığı tek şiiri-OK<br />Y.K.Karaosmanoğlu’nun,edebiyatımızda köyü konu alan ilk yapıtlardan biri olan romanı-YABAN<br />Yoğun ışık kaynağı-LASER<br />“Yok edin insanın insana kulluğunu/Bu ….. bizim”(Nâzım Hikmet)-DAVET<br />Yok etme-İMHA<br />Yok etme,giderme-İZALE<br />Yoksullara yiyecek dağıtan hayır kurumu-İMARET<br />Yoksunluk-MAHRUMİYET<br />Yoktan var etme,yaratma-HALK<br />Yokuş sözcüğünün karşıtı-İNİŞ<br />Yol-RAH-SIRAT<br />Yol ayrımı-KAVŞAK<br />Yolcu evi-OTEL<br />Yolcu inip binme bölümü-PERON<br />Yolcu konak yeri-HAN<br />Yolculuk sırasında verilen dinlenme süresi-MOLA<br />Yolların ya da ırmakların kesiştikleri ve birleştikleri yer-KAVŞAK<br />“… yolunu şaşırmış/İnşallah bize gider”(Türkü)-YAR<br />Yol üzerinde oluşmuş çukur-KASİS<br />Yol yapımında kullanılan bir makine-LODER<br />Yol yordam-ADAP<br />Yontulan,rendelenen bir ağaçtan çıkan parça-YONGA<br />Yorgan kılıfı-MİTİL<br />Yorgunluğu gidermek için duraklama-MOLA<br />Yorgunluk-REHAVET<br />Yorumcu-ŞANSALBÜYÜKA<br />Yosma-KOKET<br />Yoz beğeni,zevksizlik-KİÇ<br />Yozgat ilinde ünlü bir höyük-ALİŞAR<br />Yön bulmak için kullanılan kadranlı aygıt-PUSULA<br />Yönerge,direktif-TALİMAT<br />Yönetenlerin hukuksal ya da eylemsel yetkisi-ERK<br />Yönetici,işbaşında bulunan kimse-ZİMAMDAR<br />Yönetimle ilgili olan-İDARİ<br />Yönetimsel-İDARİ<br />Yönetim yeri-İDAREHANE<br />Yönetsel-İDARİ<br />Yönetmen-ELİAKAZAN-FARUKAKSOY-METİNERKSAN<br />Yön göstermek için belli yerlere konulan işaret-OK<br />Yön,taraf-YAN<br />Yöntem-METOT-USUL<br />Yöntem bakımından-USULEN<br />Yufka ekmeği-ŞEBİT<br />Yugoslavya plakası-YU<br />Yumurta ağızlıklı bir çalgı-OKARİNA<br />Yumurta biçiminde olan;söbe-OVAL<br />Yumurta biçimli ve sekiz delikli bir tür flüt-OKARİNA<br />Yumurtadan yeni çıkmış civcivin ağzının kıyısında bulunan ve zamanla kaybolan sarı renk-KEF<br />Yumurtadan yeni çıkmış ve henüz ayakları oluşmamış yavru kurbağa-İRİBAŞ<br />Yumurta hücresinin aldığı ilk biçim-MORULA<br />Yumurtanın bir bölümü-AK<br />Yumurta sarısı,zeytinyağı ve limonla yapılan bir çeşit koyu,soğuk salça-MAYONEZ<br />Yumurtasını atarak zayıflamış uskumru balığı ve bunun kurutulmuşu-ÇİROZ<br />Yumurta ve irmikle yapılan bir tatlı-REVANİ<br />Yumurta ve irmikle yapılan,fırında kabarıp piştikten sonra şerbet dökülen bir tür tatlı-REVANİ<br />Yumuşak deri-GLASE<br />Yumuşak,hoş ve ince bir güzelliği olan-LATİF<br />Yumuşak ve ince bir ipekli kumaş-SURA<br />Yumuşak ve yüzü ince havlı bir tür deri-SÜET<br />Yunak-HAMAM<br />Yunan abecesinde bir harf-ETA-OMEGA<br />Yunan alfabesinde son harf-OMEGA<br />Yunan alfabesinin ilk harfi-ALFA<br />Yunancada yasa-NOMOS<br />Yunanistan’a özgü bir halk dansı-SİRTAKİ<br />Yunanistan başkenti-ATİNA<br />Yunanistan’da bir kent-YANYA<br />Yunanistan’da bir liman kenti-PİRE<br />Yunanistan’da bir şehir-YANYA<br />Yunanistan’da bir yarımada-MORA<br />Yunanistan’da yarımada-MORA<br />Yunanistan’ın başkenti-ATİNA<br />Yunanistan’ın plaka imi-GR<br />Yunanlı-GREK<br />Yunan mitinde Aşk Tanrısı-EROS<br />Yunan mitolojisinde,ağlama ve inlemenin kişileşmiş biçimi-LİNOS<br />Yunan mitolojisinde,Artemis tarafından öldürülen ve takımyıldıza dönüştürülen,Poseidon’un oğlu olan dev avcı-ORİON<br />Yunan mitolojisinde aşk tanrısı-EROS<br />Yunan mitolojisinde bellek tanrıçası-MNEMOSİN<br />Yunan mitolojisinde güzel sanatların dokuz perisinden biri-ERATO-URANİA<br />Yunan mitolojisinde kavga tanrıçası-ERİS<br />Yunan mitolojisinde nifak tanrıçası-ERİS<br />Yunan mitolojisinde savaş tanrısı-ARES<br />Yunan mitolojisinde,tanrıların habercisi olan kız-İRİS<br />Yunan mitolojisinde tutku tanrıçası-ATE<br />Yunan mitolojisinde,Zeus’tan gebe kalıp Tityos adlı devi doğuran kız-ELARA<br />Yunan mitolojisine göre uçmayı başaran ilk insan-İKAROS<br />Yunan rakısı-UZO<br />Yunan ulusal dansı-ROMAİKA<br />Yunus balığının iri bir türü-FALYANOS<br />Yunus Emre ve Nesimî’den esinlenen tasavvuf konulu şiirleriyle tanınmış XVI. yüzyıl Türk şairi-USULİ<br />Yurdumuzda bir göl-ARİN<br />Yurdumuzda da yaşayan küçük bir kuş-ALAMECEK<br />Yurdumuzda da yetiştirilen bir yağ bitkisi-KANOLA<br />Yurdumuzda da yetiştirilen ve kaliteli bir şarap veren üzüm cinsi-GAMAY<br />Yurdumuzda kurulmuş yirmi bir köy enstitüsünden biri-ERNİS-SAVAŞTEPE<br />Yurdumuzda yetişen bir zeytin cinsi-MEMECİK<br />Yurdumuzda yetişen sofralık bir üzüm cinsi-PAMİT<br />Yurdumuzda yetişen ve beyaz odunu tornacılıkta kullanılan bir ağaç-IŞIĞAN<br />Yurdumuzda yetişen ve kabuğundan siyah boya elde edilen bir ağaç-IŞIĞAN<br />Yurdumuzda yetiştirilen bir sığır cinsi-BOZDUR<br />Yurdumuzun batısında bir körfez-SAROS<br />Yurdumuzun bir bölgesi-EGE<br />Yurdumuzun bir bölümüne verilen ad-RUMELİ<br />Yurdumuzun,”güzel atlar ülkesi” anlamına gelen turistik yöresi-KAPADOKYA<br />Yurdumuzun sulak alanlarında da yaşayan bir kuş-BATAĞAN<br />Yurdumuzun sulak alanlarında da yaşayan ötücü bir kuş-KAMIŞÇIN<br />Yurdumuzun sulak alanlarında da yaşayan ve “boz dalağan” da denilen ördek cinsi-ELMABAŞ<br />Yurdumuzun sulak alanlarında da yaşayan ve “kıkırlık” da denilen ördek cinsi-KILKUYRUK<br />Yurdumuzun Trakya bölümünde de yetişen bir akçaağaç türü-İSFENDAN<br />Yurdumuzun Trakya bölümünde de yetişen ve kurutulmuş yaprakları halk hekimliğinde kullanılan bir akçaağaç cinsi-İSFENDAN<br />Yurdumuzun Trakya bölümündeki dağ sırası-ISTRANCA<br />Yurt-VATAN<br />Yurtla ilgili-VATANİ<br />Yurttaş Kane’in son sözü-ROSEBUD<br />Yurttaşların bütünü-HALK<br />Yusuf Ziya Ortaç’ın üç perdelik manzum trajedisi-BİNNAZ<br />Yutma işi-YUTUŞ<br />Yutmak işi-YUTUŞ<br />Yuvarlak ve bombeli bir şapka-MELON<br />Yüce-ALİ-ULU<br />Yüce,ali-ULU<br />Yüce,ulu-VALA<br />Yüce,yüksek-ALİ-ULU<br />Yük gemisi-ŞİLEP<br />Yükseklik-İRTİFA<br />Yükseklikölçer-ALTİMETRE<br />Yüksek makama sunulan dilekçe-ARİZA<br />Yüksek makamdaki devlet adamları-RİCAL<br />Yüksekokul-AKADEMİ<br />Yüksek sesle bağırma-NARA<br />Yüksek ve uzun köprü-VİYADÜK<br />“Yüksek yüksek tepelere .. kurmasınlar/Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler”(Türkü)-EV<br />Yükselme,yücelme-İTİLA<br />Yükselti-RAKIM<br />Yük taşıyıcısı-HAMAL<br />Yükün-İYON<br />Yün atkı-LEÇEK<br />Yünden dövülerek yapılan kalın ve kaba kumaş-ABA<br />Yünlü bir kumaş cinsi-KAŞE<br />Yün örgüsü-HARAŞO<br />Yün örme aracı-ÖREKE<br />Yünü ya da kılı alınmış ham deri-TOLA<br />Yürek-KALP<br />Yüreklilik-CESARET<br />Yürüme yola çıkma-SEYİR<br />Yürürken dayanmak için kullanılan kalın sopa-ASA<br />Yürürlükte bulunan antlaşmalara göre olması gereken ya da süregelen durum-STATÜKO<br />Yürürlükte olan-CARİ<br />Yürürlükte olma-MERİYET<br />Yürütme-İCRA<br />106 taşla oynanan bir oyun-OKEY<br />106 taşla oynanan bir şans oyunu-OKEY<br />Yüz,çehre-RU-SİMA<br />Yüzde ve vücutta oluşan kızartılar-ALAZLAMA<br />Yüzgeçlerinde yakıcı dikenler bulunan,eti makbul bir balık-İSKORPİT<br />Yüz kalıbı-MASK<br />Yüzme havuzu-PİSİN<br />Yüz metrekare değerinde yüzey ölçüsü birimi-AR<br />Yüz metrekare tutarında alan ölçüsü birimi-AR<br />Yüz metrekare tutarında yüzey ölçüsü birimi-AR<br />Yüz örtüsü,peçe-NİKAP<br />“Yüzüklerin Efendisi” adlı roman dizisiyle tanınmış İngiliz yazar-TOLKİEN<br />Yüzün rengi-NEVİR<br />Yüzyıl-ASIR<br />Yüzyıl(kısa)-YY<br />Yüz yüze olan-VİCAHİ<br />Zafer-UTKU<br />Zafer kazanmış-UTKULU<br />Zaman-DEVRAN-VAKİT<br />Zaman,çağ-DEM<br />Zaman gösteren aygıt-SAAT<br />Zamanı gösteri-SAAT<br />Zambia’nın başkenti-LUSAKA<br />Zambiya başkenti-LUSAKA<br />Zambiya’nın başkenti-LUSAKA<br />Zarara uğrama tehlikesi-RİSK<br />Zarar karşılığı olarak ödenen para;tazminat-ÖDENCE<br />Zariflik-ZARAFET<br />Zatürree-BATAR-PNÖMONİ<br />Zaviye-AÇI<br />Zayıf,hastalıklı-ENEZE<br />Zayıflık-ZAAF<br />Zayıf yapılı,güçsüz-DEBİL<br />Zebani-ATEŞİ<br />Zehir-AĞI-AĞU-SEM<br />Zehirli bir örümcek-TARANTULA<br />Zekâ-ANLAK<br />Zekâ geriliğinin ileri biçimi-İDİOT<br />Zekâ geriliğinin ileri bir şekli-İDİOT<br />Zeki Ökten filmi-SES<br />Zeki Ökten’in bir filmi-SES<br />Zembla’nın bir hayvanı-SATANAS<br />Zemine paralel-YATAY<br />Zerdüşt dininde ateş tanrısı-ATAR<br />Zerdüşt dininde kötülük tanrısı-EHRİMEN<br />Zerdüşt dininin en yüce tanrısı-AHURAMAZDA<br />Zerk-İÇİTİM<br />Zeybek-EFE<br />Zeybeklik-EFELİK<br />Zeytine benzer meyvesi sakız gibi çiğnenen bir palmiye türü-AREKA<br />Zeytin küspesi-PİRİNA<br />Zeytinyağlı bir yemek-FAVA<br />Zihin-AN<br />Zihin ve bedence ortaya konan çaba-EFOR<br />Zihni canlı ve uyanık tutucu,dikkati yoğunlaştırıcı,yorgunluk ve açlık duygusunu bastırıcı özellikleri olan bir madde-AMFETAMİN<br />Ziraat-TARIM<br />Zirkonyum elementinin simgesi-ZR<br />Zirkonyum simgesi-ZR<br />Zirve,doruk-ŞAHİKA<br />Ziyan-ZARAR<br />Z.Livaneli albümü-ADA<br />Z.Livaneli’nin albümü-ADA<br />Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad-BURÇ<br />Zonguldak ilinde bir mağara-CUMAYANI-ÇÖKERTME<br />Zonguldak ilinde,Türkiye’nin en uzun mağaralarından biri-KIZILELMA<br />Zonguldak yöresine özgü bir halk oyunu-AMANİ<br />(zooloji)Tırpana-RİNA<br />“Zorba” adlı romanı da yaratan Yunanlı yazar-NİKOSKAZANCAKİS<br />Zorba hükümdar-TİRAN<br />Zorla-METAZORİ<br />Zorla alınan mal-KAPAROZ<br />Zorlama,zorla yaptırma-CEBİR<br />Zorlu geçit-AKABE<br />Zorlu,katlı,şiddetli-YEĞİN<br />“Zorluk,güçlük” anlamında eski sözcük-USR<br />Zorlukları yenme gücü-AZİM<br />Zurnanın dudaklara gelen kamış bölümü-SİPSİ<br />Zurnaya benzer üflemeli bir çalgı-BALABAN<br />Zülfü Livaneli’nin bir filmi-SİS<br />Züppe-DANDİcanavarhttp://www.blogger.com/profile/15250815180640228494noreply@blogger.com0